Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Göz den Şeker Hast. Tespiti olurmu ?
 

İlgili resim


İlgili resim

İlgili resim

 

Şeker hastalığı göz muayenesinden anlaşılıyor!

Damarlarda hasara yol açan diyabet hastalığı

ilk olarak etkilerini
göz ve böbreklerde gösteriyor.

Sık idrara çıkma, halsizlik gibi
pek çok şikayetin yanı sıra

görme sorunları ortaya çıkıyor. 

20-65 yaşları arasında görülen körlüklerin
bir numaralı sebebi olan
diyabetik retinopati'de
erken teşhis çok önemli.


Hastalık
erken dönemde kontrol altına alınmazsa

gözde onarılması zor hasarlara neden olabiliyor.


Dünya Göz Hastanesi doktorlarından
Op. Dr. Füsun Uzunoğlu,

“ Bazı hastalarımız
şeker hastalıklarını
göz muayenesi sırasında öğreniyorlar.


Şeker hastalığının
göz arkasında yarattığı hasarların belirginliği hastanın şeker hastası olduğunu bize gösterebiliyor.

Görme sorunuyla bize gelen hasta
hastanemizden
şeker hastası olduğunu öğrenerek ayrılıyor.


Şeker hastasıysanız
ve görme sorunlarınız var ise
diyabet tedavisi ile birlikte
6 ayda bir
düzenli olarak göz muayenesi yaptırmanız gerekiyor”

 
“Şişmanlık riski artıyor”

“Diabet (şeker hastalığı) görülme oranı,
obesite (şişmanlık) ve
kötü beslenmeyle birlikte artmaya başladı.

Ülkemizde şeker hastalığı görülme oranının
diğer ülkelere göre
daha fazla olduğunu da dikkate alırsak,

önümüzdeki ciddi tehdidi göz ardı edemeyiz.


Şeker hastalığı,
kişinin yaşam kalitesini etkileyen bir hastalık
ve göz,
kalp damar sistemi,
böbrekler
gibi önemli organlarda
ileri derecede tahribata yol açıyor.


Ne yazık ki hastalığı
çoğu kez bir çok organı etkileyen bir hastalık olarak algılamıyor

ve ancak şikayetlerimiz arttıktan ve
hastalık ilerledikten sonra
tedavi için doktora başvuruyoruz.

Oysa, erken tanı konulduğunda,
ve kan şekeri düzeyleri kontrol altına alındığında,

şekere bağlı organların olumsuz etkilenişinin
ve komplikasyonların ( yan etkiler) azaldığı,
bilimsel çalışmalarla gösterildi.
 

“Gözde şeker kör edebilir”

Gözde şekerin yaptığı tahribat,
sürekli artan,
körlüğe kadar giden görme kaybıdır.


Şeker hastalığı,
tüm dünyadaki körlük nedenleri arasında
başı çekmektedir.


Bunda,
hastaların ancak görme kaybı olunca
doktora başvurmaları rol oynamaktadır.


İleri ülkelerde bile,
hastalığın körlüğe neden olduğu

ve göz dibinde bozukluklar olduğu,
düzenli takip gerektiği
hastalara söylenmesine rağmen,
hastaların takip ve tedaviyi kestiği bilinmektedir.

İç hastalıkları uzmanı tarafından
diabet tanısı konulan hastanın
en geç 6 ayda bir
düzenli retina ( göz dibi, ağ tabaka)
muayenelerini yaptırmaları,

retina tutulumunun erken anlaşılmasını ve
tedavilere
“göz görürken” başlanmasını sağlayacaktır.


Diabet hastasında
kaybedilen görme geri gelmemektedir.


Körlük, ancak erken müdahale ile önlenebilmektedir.
 
Erken Tedavi ile
Başarı Oranı %95

Retinada,  kanama,
damarlardan sızıntı,
damar tıkanıklıkları,
ödem ( doku içinde sıvı birikmesi ) ve

daha ileri safhalarda

kanamaya meyilli kılcal damarlar ve
yaygın bantlar,
çekintiler,
hatta yırtıklar gibi

çok sayıda ilerleyen bozukluk oluşmakta,

erken tanı ve
tedavi ile bu süreç
durdurulabilmektedir.
Başarı oranı % 95 düzeyindedir.


Yalnız,
şeker hastalığının devam ettiği dikkate alınmalı
ve bu nedenle
gözdeki hastalığın da ilerleyeceği
ve yeni tedavilerin
ve incelemelerin gerekeceği unutulmamalıdır.


O andaki süreç bitmiş bile olsa, hasta 3 ayda bir görülmek ve ayrıntılı incelemeler gerek görüldüğünde tekrarlanmak durumundadır.
Aksi takdirde, oluşabilecek yeni bozukluklar görmeyi düşürebilir.

Şeker hastalığı temelde
kılcal damarları tutan bir hastalık olduğu için,

gözün durumunu yalnız göz dibi muayenesiyle değil, standart olarak
FFA ( fluorescein anjiografi) ve
OCT ( retina tomografisi) ile
değerlendirmek ve tedavilerimizi ona göre planlamak durumundayız.


Başka testlere de gerek duyulabilir.

Bu testler,
sonucu değerlendirebilmek için
her gerektiğinde yeniden yapılabilir.
 
“Amacımız görmeyi korumak”

Tedavideki en önemli uygulama,
argon lazer uygulamasıdır.

Bu tedavi,
bir kaç seans sürebilir.

Bazı kez çok şiddetli ve
kanamaya meyilli durumlarda,
ani görme kaybı ve tedaviye dirençli glokomu
( göz tansiyonu) önlemek için,

retinanın tamamına lazer yapılması gerekebilir.

Bu tedavi bitmeden
oluşabilecek kanamaları önlemek için,

göz içine
kılcal damarların gerilemesini sağlayan
ilaçlar verilebilir.

Lazer tedavisi,
sonuçlarını ancak bir kaç ay sonra gösterir
ve bu arada hasta görme alanındaki daralmadan,
1-2 sıra görme azalmasından,
göz önündeki noktalardan söz edebilir.

Bunlar,
tedavi yapılmadığında
oluşacak körlük ile karşılaştırıldığında,
çok önemsiz yakınmalardır.

Diabette en önemli amacımız,
görmeyi aynı seviyede tutabilmektir,


asla “daha iyi görme” garantisi verilemez.

Çok ileri olgularda
ve (göz dibi görülemediği için) 
kanama nedeniyle lazer yapılamayan hastalarda,

vitreo-retinal cerrahi ile

gözün içindeki bantlar,
kanamalar temizlenerek
operasyon sırasında lazer yapılabilir.

Genellikle
yeniden kanamayı ve
dekolmanı ( retina tabakalarının ayrılması) engellemek için
göz içine silikon yağı verilir
ve bu ikinci bir ameliyatla geri alınır.


Diabetli hastalar,
bir çok kez,
ayrıntıları dikkate almadıkları
ve yüksek beklentiler içinde oldukları için,

yararlı olmadığı düşüncesiyle
tedaviyi yarıda kesmekte,
geçen süre içinde görme kaybı arttığı için
çareyi
başka merkezlere başvurmakta bulmaktadırlar.


Tedavi ile görmenin artmayacağı,

tedavi yapılmış bile olsa
3 ayda bir
tekrar muayene gerektiği unutulmamalıdır.

 
“Diabet hastalarından
katarakt tedavisi doğru planlanmalıdır”

Ayrıca katarakt,
glokom (göz tansiyonu),
damar tıkanıklıkları
ve görme sinirinin etkilenmesi gibi
başka durumlar da tabloya eklenerek
olayı karmaşık hale getirebilir.

Tüm bu durumların tedavileri
ve teşhis yöntemleri,
retina probleminden farklıdır.

Diabet hastalarında
erken katarakt ameliyatının,
retinadaki kanamaları arttırdığı,
hamilelik ve diğer hormonal durumların
göz hastalığını ilerlettiği,
kolesterol ve hipertansiyonun
sıkı kontrolunun gerektiği de önemli bilgilerdir.

Tüm bu bilgilerin ışığında,

tedavinin zamanında ve
doğru olarak başlanması,

hastanın izlenmesi,

katarakt ameliyalarının planlanması açısından, hastanın bir retina uzmanı tarafından değerlendirilmesinin önemi açıktır.


Şeker hastalığı,

diabet uzmanı
-göz doktoru
- bilinçli hasta üçgeninde,


başa çıkılabilir bir hastalık olarak görülebilir.


Göz.* Ömür Boyu Fark*
Dr.Erhan SARIŞIN<<< TIKLA 
LASIK 

 


 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 1909665 ziyaretçi (4184109 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol