Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Makrobiyotik Beslenme
 
MAKROBİYOTİK BESLENME İÇİN

Seretonin yani mutluluk hormonunu harekete geçiren bulgur, temel gıda. Kahverengi pirinç de bol bol tüketiliyor. Zeytinyağı, soya yağı, ayçiçek yağı ve mısırözü yağı dışında yağ yasak, istediğiniz kadar sebze çorbası içebilirsiniz. Havuç ve turpgiller gibi köklü ve yuvarlak sebzeler makbul. Patates yok. Tüm yeşiller ve baklagiller şart. Meyveler konusunda dikkatli olmak gerekiyor; çok fazla pişirmeden, içine kahverengi şeker konarak yapılan kompostolar serbest. Zeytin, tahin ve hakiki pekmez çokça yeniyor. Nohut ve tahinle yapıldığı için humus makbul.

Az yenmesi gerekenlerse patates ve çiğ domates. Hele mide ve boğaz kanserinde. Domates asitli olduğu için solunum ve sindirim yolları kanserlerinde özellikle az tüketiliyor. Patlıcan çok yenmiyor; çünkü içinde nikotin var. Ev turşuları ideal, çünkü içinde ilaç yok. Turşu makrobiyotik-teki ana gıdalardan biri. Her öğün yeniyor.

Makrobiyotik, alelacele yemek yemeyi reddediyor. Her öğünde ister iki dakika, ister iki saat olsun, yemek yemek için mutlaka özel bir zaman ayırmanız bekleniyor. Yemekleri çok çiğnemek gerekiyor. Yemeğe başlamadan önce onu kokla-manız, mümkünse dokunmanız, bakmanız, nereden geldiğim düşünmeniz isteniyor. Sonra bu hediye için şükretme kısmı geliyor.

Mikrodalga kesinlikle yasak. Tencereler toprak ya da çelik olmalı. Düdüklü tencere temel materyal.

Giyimde sentetik tercih edilmiyor. Kış dahi olsa camları açıp içeri temiz hava almak şart. Egzersiz ol-mazsa olmaz; yapamayanların hiç olmazsa düzenli olarak yürüyüşe çıkmaları bekleniyor. Duşlar ılık suyla yapılıyor.
Manevi yönü de bulunan bir teknik olan makrobiyotik duaya, kişisel meditasyona ve düşüncenin yaratma gücünün bir sonucu olan güdümlü imgelemeye büyük önem veriyor.

Yemek yaparken sebzeleri mümkün olduğu kadar az pişirmek gerekiyor. Soya, balkabağı, karides ve tüm deniz mahsulleri favori yiyecekler. Ancak hiçbir şeyden çok fazla yenmiyor. Doğal yakılar da makrobiyotikde önemli.
Yukarıdakiler makrobiyatikteki temeller olmakla birlikte yenecek bazı sebze ve meyveler kanser türlerine göre değişiyor. Hangi makrobi-yotik beslenme tarzının, hangi tür kansere iyi

Barsak ve rektum kanserinde çok çiğ yemek yok. Taze veya kurutulmuş mandalina veya portakalın kabuğundan kaynatılmış sıcak çay yapılarak günde iki üç fincan içiliyor. Bölgeye yeşil sebze lapası ve kompresi iyi geliyor; bunlar yeniyor da. Gaz olmaması için her tür tebdir almıyor. Çiğ yememek ve yemeğin çok çiğnenmesi bunun için gerekli. Beyin kanserinde, tümörlerin pek çok çeşidi var. Ama hepsine aynı uygulama yapılıyor. Tereyağı ve şeker zaten yok.

Vücudun kafa kısmında ve beyinde birikmiş fazla enerjiyi aşağıya çekmek için, akşamları yatmadanönce zencefil banyosu yapılıyor. Zencefil yoksa ılık suya atılan deniz tuzu da aynı işi görüyor.

Bazen enerjinin vücudun bir yerinde toplaştığı hissedil-diğinde tuzlu patates öneriliyor; çünkü tuz enerjiyi dengeliyor ve aşağı doğru çekiyor. Zencefilli susam yağı barsaklara iyi geliyor. Bu önemli çünkü beyin kanserinde kabızlık olmaması gerekiyor ki, vücut fazla enerjiyi atsın. Bir de zaman zaman düzenli olarak evde ayaklar çıplak gezmek gerekiyor.



- MAKROBİYOTİK VE KANSER

Makrobiyotik beslenme tarzında; Göğüs kanserinde yumurta ve yumurtalı gıdalar yasak. Havuçla daikon turpu suyu ve rendesi yeniyor. Daikon turpu, ülkemizde de var. Bunlar ve doğal pirinçle hazırlanmış yakılar, aynı zamanda ılık havluyla sırta ve göğse kompres yapılıyor. Bu yakı, kanser olmayan bezeleri de yok ediyor. Tüm kanserlerde, akşamları ayaklar, zencefilli ılık suya konuyor. Bu yöntem enerjiyi aşa-ğıya çekmesi açısından iyi; çünkü kanserli bölgede çok enerji bulunmaması gerekiyor.

Akciğer kanserinde, pişmemiş hiçbir gıda yenmiyor; meyveler dahil. Havuç ve daikon turpunun rendesi ve suyu tüketiliyor. Göğüse ve sırta hardal kompresi yapılıyor. Sigara yasak. Akciğer fonksiyonları barsaklarla ilgili olduğu için muntazam olarak dışarı çıkılması gerekiyor.

Bir yudum zeytinyağı ya da susamyağı barsaklara iyi geliyor. Yemeklerin çok çiğnenmesi isteniyor.
Ağız, dil, ses telleri, boğaz ve yemek borusu kanserlerinde asit içeren herşey yasak. Bölgeye özel olarak doğal pirinç lapası ve patates yakısı uygulanıyor. Pirinç lapasını çorbaya karıştırıp ye-direbilirsiniz de. Bol bol havalandırma şart. Mide kanserinde alkol, buzlu, çok sıcak, çok soğuk içecekler ve sigara yok. Havuç ve daikon suyu ve püresi şart. Doğal pirinç lapası hem yeniyor, hem de midenin üzerine konuyor.

Karaciğer kanserinde özellikle naneli yiyecekler yasak. Alkol, kahve, çay, kafein ve tein yok. Havuç, daikon suyu ve rendesi mutlaka. Doğal pirinç lapası bölgeye dışarıdan uygulanıyor ve yeniyor.

Doğal yakıların yapımı da basit

Böbrek ve mesane kanserinde tuz hiç tüketilmiyor; buna deniz tuzu da dahil. Çünkü tuz böbrekteki tümörü besliyor ve büyütüyor. Yine havuç ve daikon suyu ve rendesi tüketiliyor. Doğal pirincin suyu içiliyor. Basit tarifiyle rahatça yapılabilen patates yakısı, böbrek ya da mesane üzerine konuyor. Böbrek ve mesane soğuk sevmediği için özelikle ayakların ve o bölgenin sıcak tutulması isteniyor.

Pankreas kanserinde kabuklu deniz hayvanları yasak. Her kanser türünde olduğu gibi bunda da havuç suyu ve daikon turpu tüketiliyor. Pankreas üzerine patates yakışı yapılıyor. Dişi üreme organları kanserinde havuç ve daikon turpu iyi geliyor. Daikon'un banyosu da var. Bölgeye patates yakısı ve yeşil sebze yakısı konuyor. Sentetik kıyafetler, özellikle sentetik malzemeden yapılmış iç çamaşırları yasak. Naylon çorap da önerilmiyor. Erkek üreme organları kanserinde havuç ve daikon turpu tüketiliyor. Rende havuç içine zencefil karıştırılması isteniyor. Sarımsak prostata bire bir. Bir-iki ay her gün yeniyor.

Cilt kanserinde kızartma, yumurta, tavuk, peynir, çiğ gıda ve güneş yasak. Kaşıntı olan yerlere daikon turpu suyu sürülüyor. Susam yağı da cilt kanserine iyi geliyor. Tüm kozmetik ürünlerden uzak duruluyor.

Kemik kanserinde havuç ve daikon turpu düzenli olarak yeniyor. Mafsallar üzerine patates yakısı sürülüyor. Çok yavaş egzersiz isteniyor. Nemli iklimden uzaklaşmak şart. Çok sıcak, çok soğuk yiyecekler ve baharat yasak. Doğal pirinç lapası yeniyor. Susam yağıyla bol masaj, dolaşım için önemli. Sıcak suya batırılmış havluyla kompres de dolaşıma iyi geliyor. Temiz hava ve pamuklu iç çamaşırı "olmazsa olmaz"lar.

Tüm lenf kanseri türlerinde balık ve deniz mahsulleri yasak; protein ihtiyacı soya, toru, mercimek gibi sebzelerle gideriliyor. Patlıcan, domates ve patates hiç yok. İlk iki-üç ay, haftada üç gün mutlaka kabak ve havuç yeniyor. Her gün daikon tüketiliyor. Özellikle ilk 10 gün yeşil salata, buğuda yeşil sebze var. Yemekler az az ve çok sık yeniyor. Susam yağında sote edilmiş sebzeler ideal. Masaj ve ılık banyo şart.


Çiğ yemek yasak

Barsak ve rektum kanserinde çok çiğ yemek yok. Taze veya kurutulmuş mandalina veya portakalın kabuğundan kaynatılmış sıcak çay yapılarak günde iki üç fincan içiliyor. Bölgeye yeşil sebze lapası ve kompresi iyi geliyor; bunlar yeniyor da. Gaz olmaması için her tür tebdir almıyor. Çiğ yememek ve yemeğin çok çiğnenmesi bunun için gerekli. Beyin kanserinde, tümörlerin pek çok çeşidi var. Ama hepsine aynı uygulama yapılıyor. Tereyağı ve şeker zaten yok.

Vücudun kafa kısmında ve beyinde birikmiş fazla enerjiyi aşağıya çekmek için, akşamları yatmadan önce zencefil banyosu yapılıyor. Zencefil yoksa ılık suya atılan deniz tuzu da aynı işi görüyor. Bazen enerjinin vücudun bir yerinde toplaştığı hissedil-diğinde tuzlu patates öneriliyor; çünkü tuz enerjiyi dengeliyor ve aşağı doğru çekiyor. Zencefilli susam yağı barsaklara iyi geliyor. Bu önemli çünkü beyin kanserinde kabızlık olmaması gerekiyor ki, vücut fazla enerjiyi atsın. Bir de zaman zaman düzenli olarak evde ayaklar çıplak gezmek gerekiyor

MACROBIOTICS NEDİR?

Macro ( uzun (büyük) ) – Biotic ( hayat ), doğu felsefesince mevsimlere, İklimlere ve ülkelere göre hazırlanmıştır. Vücudun kimyasını değiştirip, yalnızca toksinlerden arındırmakla kalmayıp kandaki sağlıklı hücrelerin yeniden yapılanmasını sağlar.

Macrobiotic yaşam tarzına günlük egzersiz, ruhsal gelişim çalışmaları, pozitif düşünce ve meditasyon tarzı güdümlü imgeleme (guided imagery) dahildir.


Makrobiyotik beslenme, bir yaşam tarzının, bir felsefenin beslenme tarzıdır. Makrobiyotik, aynı, merdivenin basamaklarını çıkan bir insan gibidir, basamakları çıktıkça bulunduğu yeri daha yukarıdan göreceği için her aşamadaki durumunda etrafını daha iyi ve daha farklı görür. Yukarı çıktıkça dengeyi daha iyi korumalıdır. Basamakları hızlı ya da yavaş çıkma zorunluluğu yoktur ama çıkma amacını da yitirmemelidir.

Bu yolu seçen kişi, işe besinlerde yin yang (artı-eksi, dişi-erkek, aktif-pasif gibi ikilem kavramı) dengesini kurarak başlar. bu felsefeye göre besin gurupları yin-yang ya da bunların az yada etki ve kombinasyonlarına göre sınıflanır.



Bunun anlamı şudur; Taoist düşünceye göre var olan her şey bu iki enerji ikilisinden birine aittir yani yiyecekler de yin ve yang olarak ikiye ayrılmıştır. Aynı zamanda evrimi de amaçladığı için yavaş yavaş kırmızı etten başlayarak eti tümüyle bırakmaya doğru gider. Sonraki aşamalarda yin-yang dengesini korumayı sürdürerek yediği besinlerin miktarını da azaltır. Bedeni ve zihni fazla yoracak besinleri terk eder. Zihni rahatladıkça daha çok dingin olmaya başlar. Çok ileri aşamalarda yalnızca tükettiği enerjiyi sağlayabilecek kadar gıda alır.


Dünya üzerindeki milyonlarca insan kitaplar okuyarak, seminer ve workshoplara katılarak yaşam biçimlerini bu öğretiye göre değiştirerek kanser, kalp, şeker ve benzeri hastalıkları yenmeyi başarmışlardır.

Sizler de beslenme biçiminizi değiştirerek, koruyucu tıbbın önerdiği doğal ilaçları bilinçli bir şekilde kullanarak ve bir takım ruhsal çalışmalar yaparak kendinizi sağlıklı ve uzun bir yaşama hazırlayabilirsiniz.


Toprağında yetişen, seni sağlıklı tutar

Makrobiyotiğin temelinde hangi iklimde yaşıyorsanız, o iklimin sunduğu yiyecekleri tüketme gereği yatıyor. "Her iklimin yiyeceği farklı. O nedenle başka ülkelerin iklimlerinde yetişmiş meyve ve sebzelerden bize pek hayır gelmez" diyor. Tam anlamıyla sağlıklı bir hayat sürmenin yanı sıra kalp hastalıklarından şekere, tansiyondan AlDS'e kadar pek çok hastalığa şifa olan makrobiyotik tekniği, özellikle tüm kanser türleriyle mücadelede ön plana çıkıyor. Sistemin önemli noktaları şunlar:
Yenen yemek miktarı kadar, bunun sıcaklığı ya da soğukluğu kanser tipine göre farklılık gösteriyor. Hayvani gıda kesinlikle yasak. Buna süt, peynir ve tavuk da dahil. Balık hariç. Deniz ürünleri makrobiyotiğin ana besinlerinden.

"Beyazlar" denilen rafine edilmiş tuz, şeker ve ekmeğe yer yok. Beyaz şeker yerine bal ya da kahverengi şeker; tuz yerine deniz tuzu; un yerine kepek unu; beyaz pirinç yerine kahverengi pirinç tüketiliyor.

Ağır ağır

Makrobiyotik, alelacele yemek yemeyi reddediyor. Her öğünde ister iki dakika, ister iki saat olsun, yemek yemek için mutlaka özel bir zaman ayırmanız bekleniyor. Yemekleri çok çiğnemek gerekiyor.

Yemeğe başlamadan önce onu kokla-manız, mümkünse dokunmanız, bakmanız, nereden geldiğim düşünmeniz isteniyor. Sonra bu hediye için şükretme kısmı geliyor. Mikrodalga kesinlikle yasak. Tencereler toprak ya da çelik olmalı. Düdüklü tencere temel materyal.

Giyimde sentetik tercih edilmiyor. Kış dahi olsa camları açıp içeri temiz hava almak şart. Egzersiz ol-mazsa olmaz; yapamayanların hiç olmazsa düzenli olarak yürüyüşe çıkmaları bekleniyor. Duşlar ılık suyla yapılıyor.

Manevi yönü de bulunan bir teknik olan makrobiyotik duaya, kişisel meditasyona ve düşüncenin yaratma gücünün bir sonucu olan güdümlü imgelemeye büyük önem veriyor.


Yemek yaparken sebzeleri mümkün olduğu kadar az pişirmek gerekiyor. Soya, balkabağı, karides ve tüm deniz mahsulleri favori yiyecekler. Ancak hiçbir şeyden çok fazla yenmiyor. Doğal yakılar da makrobiyotikde önemli.Yenecek bazı sebze ve meyveler kanser türlerine göre değişiyor.
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 1909047 ziyaretçi (4182572 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol