Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  TÜRKİYEDE İNSANLAR NEDEN NASIL ÖLÜYOR
 




BİLİMSEL ARAŞTIRMA SONUÇLARI;
İNSANLARIN 
VÜCUTLARI
BEYİNLERİ
CÜZDANLARI
BİRİLERİNCE
ORGANİZE 
SOYULMAKTA






TÜRKİYEDE İNSANLAR  
EN ÇOK HANGİ  HASTALIKLARDAN 
ÖLÜYOR,
NEDENİ




Ölüm oranlarının çok olduğu 30 il ve şaşırtan nedenleri

«12R345678910»

«11121314151617181920»

21222324252627282930»

 






Ülke toplamında ilk sırada

Kalp Damar Dolaşım hastalıkları gelmekte

Nedenleri ise 


Yeterli ve Dengeli Beslenememe,

Gerginlik,

Yorgunluk,

Üzüntü 


Ülkemizdeki sosyo ekonomik duruma bakıldığında


>ÜLKEDE


EKONOMİK ZORLUKLAR

FAKİRLĞİN ARTMASI

ADALETSİZLİĞİN YAYGINLAŞMASI

SADE VATANDAŞIN HAK ARAYAMAMASI

ÜZÜNTÜ


>SONUÇ


İHTİYAR HASTALIĞI OLAN

KALP RAHATSIZLIKLARININ


GENÇLERE ,ÇOCUKLARA KADAR İNMESİ





Dolaşım sistemi hastalıkları nelerdir?
Dolaşım sisteminin sağlığını korumak için
yapılması gerekenler nelerdir, neler yapmalıyız?




 

Dolaşım Sistemi Hastalıkları

  • Varis : Bacaklardaki toplardamar genişlemesi.

  • Hemoroit : Anüsteki toplardamar genişlemesi.

  • Bürger : Kol ve bacaklardaki atardamar iltihaplanması tıkanması. (Kangrene yol açar).

  • Kansızlık (Anemi) : Kandaki alyuvarlar sayısının azalması.

  • Lösemi (Kan Kanseri) : Kandaki akyuvarlar sayısının gereğinden fazla, kontrolsüz şekilde çoğalması.

  • Kalp Romatizması : Kalp kapakçıklarının iltihaplanması.

  • Damar Sertliği : Atardamarların yüzeyinin yağ ve tuzlarla esnekliğini yitirmesi.

  • Kalp Yetmezliği : Damarların pıhtıyla tıkanması ve yeterli kanı taşıyamaması.

  • Kalp Krizi : Kalbe kan getiren ve kalpten kan götüren damarların daralıp tıkanması.

  • Tansiyon Yükselmesi : Kan basıncının artması. (Felçlere yol açar).

  • Hepatit : Kan yoluyla bulaşarak karaciğere yerleşir.

  • AIDS (HIV Virüsü) : Kan veya cinsel yolla bulaşarak bağışıklık sistemini bozar.

  • Hemofili : Kanın pıhtılaşmaması hastalığı.

  • Lenfoma : Lenf sistemindeki lenf düğümlerin şişmesi.

  • Kan uyuşmazlığı

  • Tetanos

  • Sıtma

  • Kuduz

  • Tifüs

Sağlıklı Bir Solunum Sistemi İçin Neler Yapmalıyız

dolasim-sistemi-hastaliklari-ve-sagligi

Dolaşım Sistemi Sağlığı

Vücudumuzdaki tüm sistemler mükemmel bir uyum içinde çalışır. Vücudumuzu oluşturan organların sağlıklı bir şekilde çalışmasında dolaşım sisteminin önemli bir yeri vardır. Kalp ve damarlarda meydana gelen rahatsızlıklar, diğer doku ve organları da olumsuz etkiler.

Dolaşım siteminin sağlığını etkileyen en önemli dış etkenler hava kirliliği ve sigaradır. Sigarada bulunan nikotin, damarların iç çeperinde birikerek dolaşımı güçleştirir.

Dolaşım sistemini etkileyen zararlı alışkanlıklardan biride alkoldür. Alkol damarların esnekliğini bozup genişletir. Dolaşımda yavaşlama olur.

Çocuklukta geçirilen enfeksiyonlar ve bademcik iltihapları zamanında iyi tedavi edilmezse kalp kapakçıklarını etkiler ve kapakçıkların bozulmasına neden olur.

Yeterli ve dengeli beslenmeme, gerginlik, yorgunluk, üzüntü de kalp ve damar sağlığını olumsuz etkiler. Düzenli yapılan spor ise kalp ve damar hastalığına yakalanma olasılığını azaltır.

Kalp yetmezliği. Kalp krizi. Tansiyon, kalp romatizması, damar sertliği, varis, damar tıkanıklığı bazı dolaşım sistemi hastalıklarıdır.

Dolaşım sistemimiz ile ilgili hastalıkların tedavisinde hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler sayesinde çeşitli yöntem ve teknikler kullanılmaktadır. Bunlar arasında anjiyo, kalp pili, kalp nakli, baypas ameliyatı yer almaktadır.

Damar tıkanıklığının görüntülenmesi için yapılan tıbbı işleme Anjiyo adı verilir. Bazı damarların tıkanması sonucu kalbin beslenmesi aksar. Böyle durumlarda vücudun başka kısmında yer alan bir damardan, damar parçası alınır. Bu parça kalpte tıkalı olan damarın yerine eklenir. Bu cerrahi işleme Baypas ameliyatı denir. Kalp pilleri ise, kalbin ritmini oluşturan ve düzenleyen elektronik cihazdır. AIDS. Lösemi (kan kanseri) , anemi kansızlık, hemofili ( kanın pıhtılaşması) gibi hastalıklarda dolaşım sistemi ile ilgili diğer hastalıklardır.











İŞLENMİŞ-AMBALAJLANMIŞ-PAKETLENMİŞ
-UCUZ TATLI ŞURUBU
ve  gıdalardaki tehlike


Ambalajlanmış gıdalardaki
4 zararlı maddenin

kalp, şeker hastalığı riskini artırdığını ve
tansiyonunuzu ve
kolesterolünüzü yükselttiğini biliyormuydunuz.



Yüksek fruktozlu mısır şurubu: 
Geleneksel tatlandırıcılarla karşılaştırılınca,
yüksek fruktozlu
mısır şurubu daha güçlü bir tatlandırıcıdır.
Amerika'da insanlar bir yılda yiyecek ve içeceklerde bulunan şuruptan yaklaşık 28,5 kilogram tüketiyorlar. Yüksek fruktozlu mısır şurubu, özellikle
gazlı içeceklerde,
meyve sularında,
hazır bisküvi,
kek, kraker
gibi atıştırmalıklarda,
dondurma,
meyveli yoğurt gibi
süt ürünlerinde,
reçellerde,
hazır helva,
pasta,
tatlı sanayiinde kullanılıyor.

Araştırmalar,
bu sıvı tatlandırıcının
insan metabolizmasını altüst ettiğini,

kalp ve şeker hastalığı
riskini artırdığını gösteriyor.
Araştırmacılar, yüksek fruktozlu
mısır şurubunun
kimyasal yapısının
aşırı yemeye neden olduğunu söylüyorlar.

Bu tatlandırıcı, karaciğeri daha fazla
kalbi tehdit eden trigiliseridleri kan dolaşımına pompalamaya itiyor.
Ayrıca, fruktoz vücudun

krom rezervlerini yok ediyor.
Krom sağlıklı insülin,
kolesterol ve kan şekeri seviyesi için önemli bir mineraldir.

Aldığınız gıdaların etiketlerinde

mısır şurubu olup olmadığını kontrol edin. 

ABD’de yüzde 2,
Almanya’da yüzde 8,
Fransa’da yüzde 5 olan bu oran,

Türkiye’de yüzde 15 









Reader's Digest dergisinde yer alan habere göre, Amerikan halkının yiyecek masraflarının yüzde 90'ı besin değeri alınmış, katkı maddeleriyle doldurulmuş işlenmiş gıdalara ayrılıyor. Maalesef, birçok işlenmiş gıda tatlandırıcılar, tuzlar, yapay aromalar, yağlar, renklendiriciler, doku değiştiren kimyasallar ve koruyucularla doludur. İşlenmiş gıdaların çözünebilir lif, antioksidanlar ve iyi yağlar gibi kalbinizi koruyan ve doğa tarafından verilen besin değerleri çıkarılıyor.

İşte işlenmiş gıdalarda aramanız gereken

4 büyük zararlı içerik:

Trans yağlar:
 Kızartma türü yiyeceklerde, tatlı çöreklerde, tart, pasta, bisküvi, pizza hamuru, hamur işi, kraker, bazı margarinler, katı yağlar ve birçok fırınlanmış yiyecekte bulunan trans yağların ucuz ve sağlıklı alternatifli olarak hindistan cevizi yağını kullanabilirsiniz. Araştırmalar, trans yağların kalbiniz için doymuş yağlardan 2 kat daha tehlikeli olduğunu gösterdi. Her yıl trans yağlar tahminen 30 bin ile 100 bin arasında kalp hastalığı nedeniyle erken ölüme yol açıyor.

Trans yağlar kalbiniz için doymuş yağlardan daha kötü, çünkü kötü kolesterol seviyenizi artırıyor ve iyi kolesterolünüzü düşürüyor. Bu damarlarınız için iki kat dert anlamına geliyor. Trans yağlar ayrıca damar tıkanmasına neden olan lipoproteinler ve trigliseridlerin seviyesini artırıyor.

Trans yağlar yerine sağlıklı yağlar tüketerek kalp krizi riskinizi yüzde 53 oranında azaltabilirsiniz.

Arıtılmış tahıllar:
 Beyaz ekmeği, şekerli az lifli gevrekleri, beyaz pirinci veya beyaz hamur işini tercih etmek kalp krizi riskinizi yüzde 30'a kadar artırıyor. Bu tahıllar yüksek kolesterol, yüksek kan basıncı, kalp krizleri, insülin direnci, şeker hastalığı ve göbek yağı için risk oranını artırıyor.

En az 7 büyük araştırma, daha çok tam tahıl (kahverengi ekmek, tam tahıllı kahvaltılık gevrek, patlamış mısır, pişmiş yulaf, kahverengi pirinç, kepek, bulgur) tüketen kadın ve erkeklerin yüzde 20 ve yüzde 30 daha az kalp hastası olduklarını gösterdi. Tam tersi olarak ise arıtılmış tahıllar tüketenlerde ise daha fazla kalp krizi, insülin direnci ve yüksek kan basıncı görüldü.

Ambalajlanmış tahıl ürünlerinin etiketindeki içindekiler bölümünü okuyun. Lif miktarı porsiyon başına en az 3 gram olmalı.

Tuz: 
Beslenmemizdeki sodyum oranının dörtte üçü tuzdan gelmiyor. Bunlar konserve sebzeler, fast-food hamburgerler, pastırma, jambon, salam gibi konserve etlerde ya da hazır çorbalar gibi işlenmiş gıdalarda gizli.

Süt, bazı içme suları, pancar, kereviz gibi işlenmemiş gıdalarda doğal olarak biraz sodyum bulunuyor. Ancak, bu iyi bir şey. Çünkü yaşam için sodyum gerekli. Bu kan basıncınızı, vücudun su dengesini düzenlemeye, sinir impulslarını iletmeye, kas yapmaya yardım ediyor. Tat, koku ve dokunma duyularınızı düzgün olarak çalışmasını sağlıyor.

Vücudunuzun ihtiyacından fazla tuz yerseniz, vücudunuz kan dolaşımınızdaki fazla tuzu seyreltmek için sıvıyı tutar. Bu kan hacmini artırır ve kalbinizi zorlar. Aynı zamanda damarlarınızı ve toplardamarınızı daraltır. Böylece kan basıncınız da yükselir.

Günde en fazla 1,500 miligram tuz tüketmelisiniz. Bu oran yaklaşık çay kaşığının dörtte üçü kadardır. Yaşlı insanların daha az tuz tüketmesi öneriliyor. 50 yaş ve üzerindekiler günde 1,300 mg; 70 yaş ve üzerindekilerin ise günde 1,200 gram tuz tüketmeleri gerekiyor.

Yüksek fruktozlu mısır şurubu: Geleneksel tatlandırıcılarla karşılaştırılınca, yüksek fruktozlu mısır şurubu daha güçlü bir tatlandırıcıdır. Amerika'da insanlar bir yılda yiyecek ve içeceklerde bulunan şuruptan yaklaşık 28,5 kilogram tüketiyorlar. Yüksek fruktozlu mısır şurubu, özellikle gazlı içeceklerde, meyve sularında, hazır bisküvi, kek, kraker gibi atıştırmalıklarda, dondurma, meyveli yoğurt gibi süt ürünlerinde, reçellerde, hazır helva, pasta, tatlı sanayiinde kullanılıyor.

Araştırmalar, bu sıvı tatlandırıcının insan metabolizmasını altüst ettiğini, kalp ve şeker hastalığı riskini artırdığını gösteriyor. Araştırmacılar, yüksek fruktozlu mısır şurubunun kimyasal yapısının aşırı yemeye neden olduğunu söylüyorlar. Bu tatlandırıcı, karaciğeri daha fazla kalbi tehdit eden trigiliseridleri kan dolaşımına pompalamaya itiyor. Ayrıca, fruktoz vücudun krom rezervlerini yok ediyor. Krom sağlıklı insülin, kolesterol ve kan şekeri seviyesi için önemli bir mineraldir.

Aldığınız gıdaların etiketlerinde mısır şurubu olup olmadığını kontrol edin.




Sonraki Sayfa - TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ


 

 

 
 

Türkiye Büyük Millet Meclisi 

Genel Kurul Tutanağı 
22. Dönem 5. Yasama Yılı 

22. Birleşim 22 Kasım 2006 Çarşamba

 

 

 
 
 


Cargill…

Hep Cargill diyoruz

Kimdir Cargill Amerika Birleşik

Devletleri'nin

Iowa eyaletinin Conover kentinde

hububat ticareti yapmak için

1865 yılında kurulmuş bir şirket


. Daha sonra büyümüş

, dünyaya yayılmış,

61 ülkede faaliyet gösteriyor

. Yıllık cirosu 60 milyar dolar

. 2003 faaliyet kazancı

1 milyar dolar civarında.

1960 yılından bu yana Türkiye ile iş yapıyor. 1986 yılında Türkiye'de şube açtı.
Önce Pendik'te kurulu nişasta fabrikasını satın aldı,
1997 yılında Bursa'nın Orhangazi'sinde mısır şurubu üretmek için fabrika kurdu.

Hendek'te fındık işleme tesisi var.
İşlenmiş fındık ihraç ediyor.

Türkiye'ye hububat, yem, ayçiçeği ve pamuk ithal ederek satıyor.

Bu şirketin ve Monsanto'nun
Bush Hükûmetinde Tarım Bakanı, Savunma Bakanı ve Sağlık Bakanı, Adalet Bakanı, Bütçe Dairesi Başkanı ile çok yakın organik bağları var.

Peki, Cargillin Türkiye'deki ortağı?.. Ülker.

Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez,

bu kanunun Komisyondaki görüşmeleri sırasında gelerek dedi ki, gazetelerde de yer aldı

"sahte balın arkasında Cargill var" 

   
Bush'un 'Cargill'i mısır şurubu üretiyor

        
    Dün Milliyet'te günün haberi,Başkan Bush'tan Başbakanımıza gelen mesaj idi.
   
Başkan Bush Amerikan şirketi
Cargill'in Türkiye'deki sorunlarının
çözümünü istiyordu.

    Kimdir bu
"Cargill"? Ne yapar? Sorunu nedir?
    Cargill, ABD'nin Iowa eyaletinin Conover kentinde hububat ticareti yapmak için 1865 yılında kurulmuş bir şirkettir. Daha sonra büyümüş ve dünyaya yayılmıştır. Şimdilerde 61 ülkede faaliyet gösteriyor. Yıllık cirosu 60 milyar dolar. 2003 faaliyet kazancı 1 milyar dolar dolayında.
    
   
Fındık ihraç ediyor
    1960 yılından bu yana Türkiye ile iş yapıyor. 1986 yılında Türkiye'de şube açtı. Önce Pendik'te kurulu nişasta fabrikasını satın aldı. 1997 yılında Bursa'nın Orhangazi'sinde "mısır şurubu" üretmek için 90 milyon dolarlık bir fabrika kurdu. Hendek'te fındık işleme tesisi var. İşlenmiş fındık ihraç ediyor. Türkiye'ye hububat, yem, ayçiçeği ve pamuk ithal ederek piyasaya satıyor.
    Cargill'in 2 sorunu var:
    (1) Orhangazi'deki fabrikasını
"birinci derece" tarım arazisine kurduğu için firma aleyhine 4 ayrı dava açıldı.

Bu davalar nedeniyle üretim yapamaz hale geldi.

*!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Hükümet gizli bir kararname ile
faaliyetine devamını
sağladı.

*!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
NEDEN nasıl YAPILIR>
CEVABA TIKLA  

https://youtu.be/aUYizxBfnxo 


    Cargill, bulunduğu arazinin "birinci derece" tarım arazisi statüsünden çıkarılarak "sanayi bölgesi" ilan edilmesini ve böylece 4 davanın da düşmesini istiyor.
   
(2) Orhangazi fabrikasında,
mısırdan "fruktoz" veya "mısır şekeri / şurubu" diye adlandırılan şekeri üretiyor.

Pancar üreticisinin korunması amacıyla "mısır şekeri" üretiminde kota uygulanıyor.
    Cargill bu kotanın kaldırılmasını ve tam kapasite ile çalışması için önünün açılmasını istiyor.
    
   
Mısır şurubu
    Gelelim Başkan Bush'un isteklerinin nasıl yerine getirilebileceğine...
    (1) Cargill Orhangazi'de fabrikasını kurmuş. Üretim devam ediyor. Fabrikayı kapatmaya veya yerini değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecek. "Birinci derece" tarım arazisi, bir hükümet kararı ile sanayi bölgesi ilan edilecek.
    (2) Amma velakin... "Mısır şurubu" konusundaki istekleri yerine getirmek zor.
    Bu çok önemli bir konudur. Anlatayım.
    Dünyada şeker, ya kamıştan ya pancardan üretilirdi. Teknolojik gelişmelere dayalı olarak 1990'lardan itibaren nişastadan da şeker üretimi başladı. Mısır nişastasından üretilen "fruktoz" sanayide kullanılıyor. Cola gibi içecekler, çikolata, pasta ve hatta baklava gibi tatlılar bununla yapılıyor. Çünkü ucuz... (Bizde şekerin kilosu 1 milyon 400 bin lira, mısır şurubunun kilosu 980 bin lira.)
    Bizde pancar bol. Pancar üretimi çok insanı ilgilendiriyor. Şekerde arz fazlası var, diyerek devlet pancar üretimini kısıyor. İşte tam bu sırada pancar şekerine rakip olarak "mısır şurubu" üretimi artıyor.
    Bizden başka ülkelerde de benzer tablolar ortaya çıkınca, pancar üreticisini ve şeker sanayiini korumak arayışında devletler "mısır şurubu"na kota koymuş.
    Türkiye'de üçü yabancı sermayeli dört firma mısır şurubu üretiyor: Cargill, Amylum, Sunar ve Tat firmaları. Bunların toplam 935 bin ton mısır şurubu üretme kapasiteleri var. Kapasitenin yarısı, 440 bin tonu Cargill'e ait.
    Türkiye'de 935 bin ton mısır şurubu kapasitesi yanında 2.731 bin ton da pancar şekeri kapasitesi var. İkisinin toplamı 3.666 bin ton eder. Halbuki toplam şeker talebi 2.300 bin ton. Neticede 1.300 ton kapasite fazlası var.
    Başka ülkelerde olduğu gibi bizde de devlet arz fazlasını önlemek arayışında yıllık üretim rakamını sınırlıyor. Ve üretim rakamını pancar şekeri ile mısır şurubu üreticileri arasında bölüştürüyor.
    
   
Kota 351 bin ton
    Geçen yıl, devlet yıllık toplam üretim hedefini 2.341 bin ton olarak belirledi. Bunun yüzde 90'ı olan 2.107 tonun pancar şekeri, yüzde 10'u olan 234 bin tonun mısır şurubu olmasına karar verdi. Daha sonra mısır şurubu üreticilerinin baskısı ile yüzde 10'luk kota yüzde 15'e yükseltildi. Mısır şurubu üreticilerinin kotası 351 bin tona çıkarıldı. Bu kotanın 160 bin tonu Cargill tarafından kullanılacak.
    Başkan Bush, "Mısır şurubunda kotayı kaldırın. Veya yükseltin ki, Cargill istediği kadar üretsin" diyor. Hükümeti bu konuda zorlayan şu: Pancar şekerinin pancarı bu ülkede üretiliyor. Üretim fazla diyerek pancar üretimi kısıtlanıyor. Mısır şurubu üretimi arttıkça pancar üretimini daha da çok kısıtlamak gerekecek. Öte yandan bizim ülkede yılda 3.3 - 4.0 milyon ton mısır tüketilirken üretimimiz sadece 2.1 - 2.4 milyon ton. Her yıl 2.0 milyon ton mısır ithal ediyoruz. Mısır şurubu üretimi arttıkça mısır ithalatı da artacak.
    Sonuçta ne olacak? İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü kara... Alınız başınıza derdi...

    
    guras@milliyet.com.tr

PROF. ERKAN TOPUZ
İLERDE KANSER SALGINLARI OLUR

    
 


GIDALARDA  
NİŞASTA ŞEKERİ KULLANIM ORANI

ABD %2
FRANSA -HOLLANDA-İNGİLTERE =0
ALMANYA %1.9

TÜRKİYEDE %30
03haziran 2015 resmigazete

İlave olarak Bak.Kur.Kar. ilede %50 + -
“Şeker fabrikalarını özelleştirebilmek için nişasta bazlı şeker ...



Nişasta bazlı şeker neden zehir!

 

 “Nişasta bazlı

şekerli ürün almayın


obez olmayın”


Tokluk hissi vermeyen ve
 
kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığı ileri sürülen nişasta bazlı şeker (NBŞ). Bağımsız bilim adamlarının, “Mısırdan elde edilen NBŞ’de yüksek oranda fruktoz (meyve şekeri) var.

Fruktoz, tokluk hissi uyandırmaz
aksine yedikçe yedirir.


Kronik hastalıklar salgına dönüşmeden önlem alınmalı”
dediği NBŞ için Türkiye bir cennet durumunda.

Türkiye’de mahkemeler, şirketlere ‘kotayı düşür’ dese de

Bakanlar Kurulu yetkisini, kotayı artırma yönünde kullanıyor. 

NBŞ artık kotalı, kotasız ve merdiven altı olarak tüm gıda maddelerinde kullanılıyor. Bu gelişmeler yaşanırken

Türkiye, yüzde 10 olan

NBŞ üretim kotasını yüzde 15’e çıkardı.




Fethiye'den bir çiftçimiz ne diyor:
"Artık efendi olduk, ekip biçmek yok, temiz kıyafetlerimizi giyip, kahvede sabahtan akşama kadar oturuyoruz,
ekmeğimizi taştan çıkarıyoruz.
" Taş ne? Okey.


 Muğla-Yerkesik-Kuyucak köyünden bir çiftçi: "Eskiden 110 tütün sergisi vardı,
şimdi yok, tarlayı süren kimse yok,
mazot parası zaten yok."
 

Kansere davetiye | Yeni Mesaj Gazetesi

 

 

 

 

Bush'un 'Cargill'i mısır şurubu üretiyor - Milliyet  

*** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ*** - Ucuz Tatlı Şurubu Hasta Edyor

 

 

Metin Güleç BU YAZIYI MUTLAKA... - Karaman Lisesi ve ...

 

turkiye'de hukukun sadece yoksul halki baglamasi

 

 

http://www.tmmob.org.tr/…=news&file=article&sid=353

 

 


 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 1923395 ziyaretçi (4212095 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol