Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  DIYANETE SORULAR. CEMAAT TARIKAT
 











Bir dostumun gönderdiği yazıyı beğendim
. İttihada vesile olacağı düşüncesiyle sizinle de paylaşıyorum.
Seyda ÜNLÜKUL

***BİRKAÇ SORUYA BİRKAÇ CEVAP***

SORU 1: Fetönün ihanetinden sonra diğer cemaatler de ilerisi için tehlike arz ediyor mu?

CEVAP 1: Diyanet işleri başkanlığının bugün yayınladığı şura kararında da ifade edildiği gibi fetö bir cemaat değildir. Cia tarafında Türkiye'yi ve İslam alemini ele geçirmek için oluşturulmuş, ama cemaat görüntüsü verilmiş bir örgüttür. Bu durumu taa 1971 de farkedip uyaran Bediüzzaman'ın varisi Ahmet Hüsrev Efendi ve daha ileriki yıllarda anlayıp yazan çizen çok insanlar olmuştur. Diğer cemaatlere bakıldığında eğer sürekli milletten para topluyorsa, her fırsatta devlet kademelerinde makam mevki kapmak peşinde koşuyorsa, millete ve milletin çocuklarına İslam'ı anlatmak yerine siyasetle meşgul oluyorsa bunlara dikkat etmek gerekir. Ama her fırsatta insanlara Allah'ı Kuranı Peygamberimizi namazı helali haramı anlatma gayretindeyse, milletin çocuklarına kuran öğretiyorsa, gençleri namaza teşvik ediyorsa o cemaati de tebrik etmek destek olmak lazım. Memleketimizde bu şekilde ihlasla çalışan çok cemaat ve tarikat vardır. Hepsinden Allah razı olsun. İstismarcıları da anlamak için Kuran ve sünnet mihengine vurmak lazım. Misal Gazetede sahte diplomalı bir doktorun bilerek hastalara zarar verdiğini okusanız hastalandığınız zaman "bütün doktorlar böyledir" diyerek tedaviye gitmez misiniz? Aynen öyle de sahte cemaat fetö hain çıktı diye tüm cemaatlerden istifade etmeyi reddetmek de ahmaklık olur.

SORU 2: Cemaatlere gerek var mı?

CEVAP 2: Bu zamanda insan ne kadar dindar da olsa dehşetli günahlar karşısında tek başına mücadele edemiyor. Şeytan, nefis, çevre, iş ortamı, arkadaş ortamı, akraba ortamı, televizyon, internet vs. çoğunlukla İslam dışı bir yaşantıya çağırırken bunların tümüyle birden mücadele ederek namazına devam edemiyor. Cemaat ortamlarına girince kendi gibi düşünen, maneviyata önem veren çok insanla muhatap oluyor ve oradan manevi bir güç alarak günahlarla mücadelede ve namazındaki istikrarda başarılı olabiliyor. Hem haftanın belirli zamanları katıldığı ders ve sohbet ortamları o insanın manevi şarjını doldurduğundan dini yaşantısını muhafaza edebiliyor. Ayrıca insanlar ne kadar dindar da olsa ve ne kadar bilgili de olsa kendi çocuğuna dini eğitim vermekte zorlanıyor. Mum dibine ışık vermez atasözü sırrınca başka bir ortam ve başka çocuklarla beraber o eğitimi alması daha tesirli oluyor. Taa asr-ı saadet zamanından beri 1400 yıldır bu manevi eğitim vazifesini cemaatler ve tarikatler yapıyor

. SORU 3: Neden farklı farklı cemaatler, tarikatler var?
Bir tane İslam olduğuna göre bir tane cemaat olsa olmaz mı?

CEVAP 3: Peygamberimiz (A.S.V) bir hadisinde mealen," ümmetimin ayrı ayrı olmasında rahmet vardır" diyor. Çünkü her insanın fıtratı farklıdır. Kimi ilmi meselelerle uğraşmaktan etkilenir, kimi oturup zikir çekmekle manevi duyguları yoğunlaşır, kimi kitap okuyarak kendini yetiştirir, kimi okumaktan sıkılır sohbet dinleyerek eksiklerini tamamlar. İnsanların özellikleri farklı olduğu için onların manevi eğitimlerini ikmal edecek kurumlar da farklı olması lazım. Risale-i Nur yoluyla gidenler ilmi olarak kendini yetiştirir, Kadiri tarikatında gidenler toplu olarak cehri (sesli) zikir çekerek kemale ilerler, Nakşibendi tarikatı sessiz zikir çekerek yol alır, Süleymancılar Kuran okumayı güzel öğretir, İsmailağa tarikatı sarığıyla cübbesiyle güzel örnek olur. Bu saydıklarımız gibi Ehl-i Sünnet Vel Cemaat dairesinde olan birçok grup Allah rızası için hizmet eder. Kim hangisini kendine uygun görürse onu seçer ve o yoldan İslamı yaşamaya gayret eder. Gidiş yolları farklı olsa da hepsinin varış noktası birdir.

SORU 4: Cemaatleri eleştirenler kimlerdir ve ne için bunu yaparlar?

CEVAP 4: Hayatında caminin içini görmemiş, islamdan bihaber, okeyin başından kalkmayan, beş yaşındaki çocukların dahi tuttuğu orucu tutmayan, Allah'ın emrettiği her şeyden uzak durup Allah'ın yasakladığı her şeyi pervasızca ve utanmadan yapan bir kısım insanlar ölüm yaklaştıkça içlerini bir korku kaplıyor. Vicdanları titremeye, rahatları bozulmaya, endişeleri depreşmeye başlıyor. Geçmişine bakıyor, Allah'ı memnun edecek hiçbir şey yapmamış. Ama haram olan o kadar çok şeye bulaşmış ki kendisini umutsuz hissediyor. HALBUKİ TÖVBE ETSE KURTULACAK ama umutsuz ZÜMER SURESİ 53. AYETTE DER Kİ; de ki: “ey nefisleri aleyhine (günah işlemekle ömürlerini) isrâf eden kullarım! (günahlara bulaştık diye) Allah’ın rahmetinden ümid kesmeyin! Şübhesiz ki Allah, bütün günahları bağışlar!” Doğrusu, Gafûr (çok bağışlayan), Rahîm (kullarına çok merhamet eden) ancak O’dur. Bu ayeti de bilmez içindeki vicdan azabını susturmak için dünyadaki bütün müslümanları kötülemeye başlar. Der ki; şunun şu kusuru var bunun bilmem ne kusuru var. Yani "benim ibadetlerim yok, çok da günahım var ama diğer müslümanların da falan kusuru var" diyerek kendi vicdanını rahatlatacak Bu tür kişilerin kendine bir de rehber /dayanak seçmesi lazım. Kimi seçer? Yaşar Nuri gibi kendini İslam düşmanlığına adamış şarlatanları, ya da onun gibi selefi denen sünnet düşmanlarını Şia işbirlikçilerini İran ajanlarını ehl-i sünnet düşmanı alçakları seçer. Bu zevatın insanları kandırma metodu "Kuran varken başka kitaplara ne gerek var" saçmalamasıdır. Bu saçmalıkta öyle ileri giderlerki 1400 yıllık İslam tarihindeki en büyük alimleri, evliyaları, mezhep imamlarını dahi karalamaya kalkarlar. Tüm dünyanın takdir ettiği Mevlana hazretlerine bile iftira atarlar hızlarını alamaz Peygamberimize dahi dil uzatma alçaklığını gösterirler. Kurandan başka kitap okumayın derler ama her birinin basılmış satışa sunulmuş birçok kitabı vardır Fakat ahiret yakındır. Allah'ın hiç bir emrini yerine getirmeyip tüm işi gücü Müslümanlara hakaret ederek zulmedenler zalimliklerinin karşılığını görecekler. "ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM"


SORU 5: Bu zihniyetteki insanların en çok sorduğu soru "Bediüzzaman "Risale-i Nurlar yazdırıldı diyor" yani Allah mı yazdırmış? Bu düzenbazların bu sorusuna nasıl cevap vermeli?

CEVAP 5: Düzenbaz insanlara hangi cevabı verirseniz verin ikna olmazlar. Onlar bir soru sorarken gayeleri bir meselenin hakikatini öğrenmek değildir. Asıl gayeleri insanların zihnine şüphe sokarak onları İslami yaşantıdan uzaklaştırmaktır. Yine de şöyle denilebilir; Dünyadaki hiç bir yazar Allah'ın verdiği güç, Allah'ın verdiği kudret, Allah'ın verdiği ilm, Allah'ın verdiği akıl olmadan hiçbir kitabı yazamaz. Dolaylı olarak her kitabı Allah yazdırmıştır. Peygamberlere vahiy yoluyla yazdırır. Diğer tüm insanlara da başka yollarla yazdırır. Şu yazdığım satırları da bana Allah yazdırdı. Onun verdiği güç kuvvet akıl ilim feraset olmasaydı yazamazdım. Bunun için de hadsiz şükrediyorum. Kuru lafla değil şükrümün göstergesi olarak da Allah'ın Kuranında 87 farklı ayette emrettiği namazı kılıyorum. Kılmasaydım belki bazıları gibi ben de içimdeki korkuyu bastırmak için müslümanlara çamur atardım. Beni bu dehşetli günahdan muhafaza eden rabbime de hamd ediyorum.


 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 1929592 ziyaretçi (4223243 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol