Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  CUMHUR AYDIN DOÇ DR ULAŞIM TRAFİK YANLIŞLAR
 

 
  KÜLTÜRÜMÜZDE 
         KUL  HAKKI  ALINTERİ  ESASTIR
           İŞİ EHLİNE VERMEK VARDIR 
               

  GÜNÜMÜZDE  BU  DEĞERLER  UNUTTURULDUĞU İÇİN 
                            TOPLUMDA  
            AZINLIK ÇIKARLARI İÇİN ÇOĞUNLUK  HARCANABİLMEKTEDİR


   ATILIM ÜNİVERSİTESİ
İnşaat Müh. Bölüm Başkan Vekili Yrd. Doç. Dr. Cumhur AYDIN     

2.Nci Trafik şurası.Trafik Güvenliği 
 Dr. AYDIN, Cumhur
Atılım Üniversitesi  
İnşaat Mühendisliği Bölümü  Öğretim Üyesi
                                                                                           

 
-Taşımaları disiplin altına alacak 

hiç bir yasa, yönetmelik 

değişik     


*çıkar çevrelerinin baskıları 

*sonucu

uygulanamaktadır.
   -Milyonluk kentlerin ulaşım, trafik güvenliğine ilişkin kararları hiç bir planlama, hiç bir *teknik ve*ekonomik etüd yapılmadan, konudan bütünüyle *habersiz *birkaç yönetici tarafından alınmakta ve* hayata geçirilmektedir. Bu alanda çok *sınırlı bilimsel birikim* dikkate alınmadığı gibi, ilgili eleman istihdamı bile düşünülmemektedir





Trafik Makyajla Çözülmez

Atılım Üniversitesi öğretim üyesi
Yard. Doç. Dr. Cumhur Aydın 

Türkiye’nin trafik sorununun
yıllardır makyajlarla halledilmeye çalışıldığını söylüyor. 

Aydın trafik düzenlemeleri için 

hiçbir plan, program olmadığına dikkat çekiyor.

“Eğer olsa o zaman yapboz yapıp
birilerine rant sağlama olanağı ortadan kalkar”

diye önemle vurguluyor.



Atılım Üniversitesi öğretim üyesi 

Yard. Doç. Dr. Cumhur Aydın

Cumhuriyet Gazetesi'nden 

Leyla Tavşanoğlu'nun sorularını yanıtladı. 




- Türkiye’de bir ülke ulaştırma planı var mı?



- Biz plandan ve planlamadan hoşlanmayız. 



Çünkü planlar bize


keyfi davranma ve ikide bir değiştirip

çıkar sağlama imkânı vermiyor. 

Varsa da, 

planların, oldukça esnek ve

kamuoyunun bilgisi dışında olmaları gerekiyor.



Ulaştırma ana planı da yok. 

Olsaydı bile ne kadar uygulanırdı, bilmiyorum.

Özal 1980’li yıllarda otoyol hamlesine girişirken

eldeki ulaştırma planlarının hiçbirinde

otoyolun O’su anılmazdı.

Olsaydı İzmir-Çeşme Otoyolu yapılır mıydı?



Ya da İstanbul-Ankara arasında Bolu Dağı geçidi

en sona bırakılır mıydı?

2002’de duble yol hamlesi başlatılırken de

bir ulaştırma planımız yoktu.

Olsaydı 15 bin km. duble yol içermesi

mümkün olur muydu?


- Neden?


-
 Çünkü kapasite açısından

bu uzunlukta bölünmüş yola gereksinmemiz yok.


Bunları imal etmekle 

yük ve yolcu taşımasında 

dünya ortalamalarının üstünde yüklendiğimiz 

karayollarında 

bu ağırlığı azaltmak bir yana,

daha on yıllar boyunca artıracak yatırımlar yapıyoruz. 



Yolların uygun olmayan yüzeylerini

kısa sürede elden çıkmalarını, 

bitmeyen inşaatların getirdiği

olumsuzlukları bir yana bırakalım. 

“Yaptık. Fena mı oldu?” garabet bir tanımlama. 



Bütün ülkeler sınırlı kaynaklarını 

hem ulaştırma sektöründe

hem sektörler arasında

en etkili biçimde paylaştırmaya çalışıyor.

Bunun için de plana ve bilime başvuruyorlar. 

Yapılan yolların büyük kısmının öncelikleri yok;



öncelikleri uydurulmuş. 

Açılmış ya da inşaatı süren hızlandırılmış tren hatları da

bir planlamanın parçası değil. 

En fazla

Ulaştırma Bakanlığı’nın

yıllık planlamalarının parçası olabilirler. 


Ama tüm sistemlerin bütünleştiği

ülke ulaştırma planını
n parçası olamazlar.



Böyle bir ülke planı söz konusu olsaydı 

tüm taraflar önümüzdeki 

beş on yılda 

demiryolu, karayolu, deniz ve havayolu taşımacılığında 

yük ve yolcu taşınmasındaki payların

ne şekilde öngörüldüğünü,

artış ve azalışların

hangi yatırımlarla gerçekleşeceğini 

biliyor, izliyor olurlardı. 


Her ile havaalanı açılması,

bazı limanların genişletilmesi kulağa hoş geliyor. 

Arz, yolculuk-hareket talebini de genişletir, diyoruz. 

Doğru.

Ama bunun doğru olması,

plansız çalıştığımız ve bu plansızlığın

olumsuz sonuçlarını yaşadığımız ve

daha da yaşayacağımız gerçeğini değiştirmez. 



Sizinle yaklaşık 10 yıl önce görev aldığınız 

Türkiye Trafik Güvenliği Projesi

sonuçlanmak üzereyken konuşmuştuk.

O zamandan bugüne,

özellikle bu projenin sonuçlarının

hayata geçirilmesi konusunda önemli adımlar atıldı mı?


- Bu proje, 

Türkiye tarihinin

trafik güvenliğinin iyileştirilmesine yönelik 

ilk ve tek bilimsel, 

tüm tarafları bir araya getiren hamlesiydi. 


1998’de başlayıp 2001’de sonuçlandı. 

Mühendislik, denetim, eğitim ve acil yardım

bileşenlerinde bütün yenilikler, gelişmeler 



o çalışma aracılığıyla

Türkiye’deki muhataplarına aktarılmıştı.


Önemli olan sadece son model bir bilgisayarın

trafik kontrol aracında bulunması değil, 

kontrol için yolu nasıl güvenli olarak daraltmalısınız?


Bu da çok önemli.

-Nasıl daha fazla araç hız kontrolünden geçirilir,

-nasıl kural değil,

riskler üzerinde yoğunlaşmış trafik eğitimi verilir,

-nasıl her yıl yeni kara noktalar

imal edilen yollar yapılmaz? 

Bu konular üzerinde durulmuştu. Dahası,

bu üç yılı aşkın ortak deneyimin ışığında, 

Türkiye’de ilk kez 

ölçülebilir hedefleri, 

bunlara bağlanmış ve ayrıntılı tarif edilmiş

eylem planlarıyla bir 




Ulusal Trafik Güvenliği Programı” 



ortaya konmuştu.

Kısa, orta ve uzun vadede yapılacak

konular ve hedefler belirlenmişti.



Ne yazık ki 

İsveç parlamentosunda onaylanarak

uygulanan  örneğinin

iskeletini baz alan

bizim programımız 



=hiçbir zaman uygulanma olanağı bulamadı; =



=rafa kaldırıldı.= 






Trafik Makyajla Çözülmez | Yapı
 

 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 1931162 ziyaretçi (4225710 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol