Gürel, her ne kadar 'çaresi yok ama alıştım' deyip teselli olmaya çalışsa da ülkemizde işitme kayıplarının giderek arttığı bir gerçek.

Teknolojinin baş döndürücü gelişmeler gösterdiği günümüzde, yaşam alanlarının iç içe girmesi, yoğun kent trafiği, iş makineleri, gece kulüpleri, diskolar, konserler, ev sinema ve ses sistemleri sayesinde gürültü hepimizi ilgilendiren toplum ve çevre sağlığı sorunu haline geldi. Özellikle ipod'ların ve mp3 çalan cep telefonlarının kolay taşınabilir olması sokakta, evde, otobüste, işyerinde, okulda, hemen her yerde müzik ve radyo dinleme imkanını artırdı. Ama aynı oranda kulaklara verilen müziğin desibeli de arttı.

Sosyal iletişimin gittikçe daraldığı ülkemizde, gençler kulaklarına verdikleri yüksek sesle nasıl deşarj oluyor tartışılır. Ama burada tartışılması gereken konu, teknolojik yeniliklerin getirdiği avantajların mı, yoksa başımıza açtığı bu tip dertlerin mi daha fazla olduğu. Nitekim Amerika'da yapılan bir araştırma ile yüksek sesle müzik dinleyen gençlerin yarıdan fazlasının işitme sorunu ile karşı karşıya olduğu ortaya çıktı. Uzmanlara göre; ses seviyesini yüzde 100 kapasiteyle kullanarak 5 dakikadan fazla dinlemek işitme kayıpları oluşturabiliyor. Müzik dinlerken cihazın ses seviyesinin yüzde 60'ının açılması ve günde en fazla 1 saat müzik dinlenmesi uygun. Oysa gençler yüksek sesle üstelik de saatlerce müzik dinliyor ve bu yeni cihazlar işitme kaybı riskini artırıyor.

Memorial Kulak Burun Boğaz bölümü uzmanlarından Doç. Dr. Erkan Tarhan'a göre, kalıcı işitme kaybının en önemli nedeni gürültü. Gürültü düzeyi arttıkça işitme kaybı ve buna bağlı olarak iyileşme süresi de uzuyor. Gürültü ile oluşan işitme kayıpları her iki kulağı da etkiliyor. Toplu taşıma aracına binerken veya sokakta yürürken kulağınızdaki ses yanınızdaki kişilere kadar ulaşıyorsa, o müzik ruha gıda vermediği gibi iç kulak yapılarına, işitme sinirlerine ve kulaktaki hücrelere zarar vermekte. Bu nedenle müzikçalarınız, TV, radyo gibi sesler size keyif verirken gürültü kaynağı olma özelliği taşımamalı.

İşitme cihazı satışı artıyor

Ülkemizde her 10 insandan biri işitme sorunu yaşıyor. Bundan beş-on yıl öncesinde bu sorunu yaşayan insanların yaş ortalaması 50'lerin üzerinde iken bu rakam, günümüzde orta yaşlara inmiş durumda. Düşünsenize 30 yaşındasınız ve her iki kulağınızda da yüzde 50 oranında işitme kaybı var ve belki de ilerleyen yıllarda tamamen sağırlaşacaksınız. Neyse ki işitme cihazları devreye giriyor da işitme problemini, içinden çıkılmaz bir hal almaktan kurtarıyor. Earnet İşitme Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Emin Ağaç, "Dünya nüfusu arttıkça işitme kaybı da artıyor. Sanayileşme ve şehirleşme ciddi işitme kayıplarına sebep oluyor." diyerek, olayın ciddiyetini öne çıkarıyor. Ağaç, 2025 yılına kadar dünyada 100 milyon insanın işitme engelli (sağır) olacağının da tahmin edildiğini söylüyor. Emin Bey'e göre gürültü dışında sık antibiyotik kullanımı da işitme sorunları oluşturuyor. Tabii sadece işitme kaybı değil, aynı zamanda çınlama sorunu yaşayanların sayısı da artıyor. Üstelik işitme kayıpları cihazlarla telafi edilmeye çalışılırken çınlamanın çaresi henüz bulunabilmiş değil.

Gürültü kaynakları ve ses düzeyleri

Uçak 150 dB

Tüfek 140 dB

Rock konseri 110 dB

Sinema 90 dB

Yoğun trafik 80 dB

Normal konuşma 60 dB