Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Papazlıktan İslama KONYA
 

Genç Dergi / Aslına Dönen Papaz

<<<tFus1w_XgTs<<< TIKLA

BAP3DOyktZs

 

PAPAZ ANDERAS, NASIL MÜSLÜMAN OLDU ?

Abdullah Palazoğlu
Abdullah PALAZOĞLu<Blok


 
 
 
 

 

 

Deşifre, yeni yayın dönemine, çok çarpıcı bir dosya ile merhaba dedi.
Müslüman bir ailede doğan, daha sonra misyonerlerin etkisiyle Hristiyanlığı seçerek yurtdışında papazlık eğitimi alan, ama yıllar sonra yeniden İslama dönen Abdullah Palazoğlu'nun sıradışı yaşam öyküsünü ekrana getirdi.İşte Konyalı Papaz Andreas’ın filmlere taş çıkartan Abdullah Palazoğlu olma, öyküsü:

 

 

 

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu, 1973 yılında Konya’nın Beyşehir ilçesinde  müslüman bir ailenin 4 çocuğundan biri olarak dünyaya gelmiş…

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Benim babam terzidir.Biz 4 kardeşiz abim tıp fakültesinden emekli. Bir küçüğüm galerici orada çalışır işçi olarak. Ben teelog. Benim küçüğüm evli şuanda İzmir’de kendileri. bir ailenin 4 çocuğundan ikincisi olarak doğdum..Babam biraz baskıcı bir insandı halen daha annem sevmez rahmetliyi, ama benim babamdır hala içimde bir uhtedir ne olsa babam kötü bir adamda olsa seviyosunuz İslamı yaşayan bir aile değildik...

 

 

 

 

 

Terzilikle uğraşarak geçimini sağlayan Baba Ahmet Bey, Abdullah’ı okuyup dinini öğrenmesi için Konya’da bir Kuran kursuna yazdırmış. Ancak Kuran Kursu’nda din eğitimi adı altında gösterilen baskı ve şiddet, Küçük Abdullah’ı ,ileride din değişikliğine kadar götürecek yolun da kilometre taşlarını oluşturmuş... Bu arada Yazları Kur-an Kursunda din eğitimleri alan Abdullah, bir taraftanda ilkokula devam ediyormuş...   

 

 

 

 

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Babam pek şey yapmadı bu tür eğitimleri felan genelde beni yaz tatillerinde Kuran kurslarına felan gönderirdi.Orada da hocadan dayak yiyeceksin çünkü hayal meyal hatırlarım o günleri birinde ismi mevzu bahis değil benim yanımda çocuğun birinin kulağını bir tuttu adamın kulak elinde kaldı. Sene 80 lerdeydi. Yani e sen beni kessen göndermezsin o Kuran kursuna beni kessen o Kuran-ı Kerimi okutamazsın bana çünkü gönderemez. Dedim ya sevgi sevgi yanlış ifade ediliyo sevgi bilinmiyo yanlış yapıyordu.

 

 

 

 

Muhabir: Peki şiddet var mıydı evde? 13 yaşındayken dayak felan yediniz mi babanızdan..?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Babamdan ben çok dayak yedim, yanı sıra çok bodrumlara kapatıldım.

 

 

 

 

 

 

 

Babası, çalışkan bir öğrenci olan Abdullah’ın okumasını istiyormuş...Ama terzilikten kazandığı parayla onu iyi bir okulda okutaması da mümkün değilmiş...

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Benım önüme gelen bır fırsatlar bunlar şimdi ben o dallarda okumak istesem bana para lazımdı ve benım aılem benı okutamazdı. Bunun ımkanı yoktu yanı bızım yıyecek ekmeğımız yoktu..Ben sadece bu teklıflerı değerlendırdım...

 

 

 

 

 

 

 

İşte o yıllarda genç Abdullah’ın yolu misyonerlerle kesişmiş...Ve yapılan hristiyanlık propagandasının etkisi altında kalmış...

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Burada anlatılan şeyler genelde hepimizin gönlünü okşayan güzel şeylerdir mesela nedir orada diyor ki Padre God is love Allah sevgidir sizleri seviyor hepimizi seviyor işte hepimiz çok günahkar olduğumuz halde tüm ihtiyaçlarımızı karşılıyor.İsa tanrının oğludur. Nasıl olur diyosunuz ve orada bakıyorsunuz ki adam anlatıyor diyo ki hani Tanrının ol dediği bir söz var ya evet o söz insan bedeni aldı ve bakire Meryem’den doğdu ve insan olarak aramızda yaşadı senin buna mantığın yatıyo oğul demek öz demekdir Allah’ın özünden gelen çocuğu demektir. Böyle felsefi şeylerle işte sizde bunları mantığınıza yata yata artık işte dediğim gibi kanınıza işlemeye başlıyor.

 

 

 

 

 

 

 

Palazoğlu belkide yaşadığı bir boşluğu duyduğu yeni öğretilerle doldurma yoluna gitmiş...Ve bir süre sonra din değiştirmeye karar vermiş.

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Zaten bunu kendiniz kabullenmeye başlıyosunuz ya bu daha iyi diyosunuz bak sevigiden bahsediyo muhabbetten bahsediyo işte insanları sevmekten yardımlaşmaktan çok güzel şeylerden bahsediyo ki Mesihe iman ettiğin zaman direk garantin var cennetliksin ve bunlar sana daha güzel geliyo daha cazip geliyo ve ikrar ediyosun. Ben bunu kabuleniyorum ben hristiyan olmak istiyorum kabul ediyorum diyosun o arada vaftiz yapılıyor.

 

 

 

 

Muhabir: Çelişki yaşamadınız mı?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Hayır çünkü kıyaslıyosun bakıyosun ki bu daha güzel.

 

 

 

 

Muhabir: Biraz anlatırmısın bu nasıl bişey di nasıl bir ritüeldi alatırmısınız?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Çok büyük birşey değil ben bunu söylediğimde hoşlarına gitti böyle birkaç hocalarımızla üst düzey hocalarımla felan görüşüldü sonra işte kiliselerde gelenler oldular.

 

 

 

 

Muhabir: Teklif kimden geldi yani ilk teklif ben hristiyan olmak istiyorum mu dediniz ?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Ben kendim söyledim tabi çünkü sistem onu götürüyor akıl mantık onu götürüyor o günkü çocukluk aklınızla siz bunu zaten otomatikman kabullenmişsiniz ki bunu açıkça söylemek te kendiniz de birşey görmüyosunuz zaten onlarında taktir edeceğini biliyosunuz. sadece ben değilim o gün yaklaşık 4 kişimiydik 5 kişimiydik ne ikisi bayan 3 te erkek 5 kişi vaftiz olduk.

 

 

 

 

İddiasına göre o gün Abdullah ile beraber 5 arkadaşı daha din dğiştirerek hristiyan olmuş...

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Onlardan bi tanesi radyoloji bölümünü bitirdi. Samsun’da çalışıyor ismini vermek istemiyorum.

 

 

 

 

Muhabir: Yani sizin gibi taşradan gelmiş diğer gençlerde din değiştirdi öylemi?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Tabi velhasıl vaftiz olundu.

 

 

 

 

 

 

 

Genç yaşında din değiştiren Abdullah, Hristiyan olduğunu ailesinden sır gibi saklamış…

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu:Psikolojik çelişkim hiç olmadı aslında çünkü adamlar sizi öyle bir işliyolar ki çelişkiye yer yok bir ikincisi This is you life yani bu senin hayatın bu benim hayatım is my life, is my way bu benim yolum bu benim yönüm bu benim yolum diyosunuz yani ve bu bağlamda da eğer dünyada sen varsan herşey var, sen yoksan hiç birşey yok olsa bile önemi yok. Önce ben yani bireyci tamamen bireyci yetiştiriliyosunuz ailen varmış yokmuş onlar seninle ilgilenmiş onlarla manevi bağlantıların varmış hiç bir önemi yok. Böyle yetiştiriliyosuz bu bağlamada da bunu ailenizden gizlemenizin bunu açıklamanın ailenizle birlikte olmanın bir önemi olmuyor.

 

 

 

 

 

 

 

Konyalı Abdullah hristiyan olduktan sonra bazı yardım kuruluşları tarafından teoloji eğitimi almak üzere Amerika’ya görütülmüş...

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu:Dediler ki biz seni Amerika’da okutalım.

 

 

 

 

Muhabir: Kim diyo bunu size?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Uzun boylu amerikalı sarışın insanlar belli ve süper Türkçe konuşuyolar en az benim kadar iyi.

 

 

 

 

Muhabir: Yani tanımadığınız insanlar mı size bu teklifi yapıyor?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Geliyolar böyle bir sohbet muhabbet ortamı güveninizi sağladıktan sonra ya dediler sen onları kafana takma sen gerçekten okucaksan bu işi yapacaksan bu finanse yapılır yardım sever çok insan var diye açıklandı bende tamam olur gidebilirim dedim hazırlıklar yapıldı zaten hemen bi kaç ay içerisinde pasaportunuz felan hemen hazırlanıyor...

 

 

 

 

Muhabir: Peki bu kararı verirken ailenize hiç danışma gereği hissetmediniz mi?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Hayır hayır hiç hissetmedim.

 

 

 

 

Muhabir: Atladınız uçağa gittiniz.

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Atladık gittik 1991-92 eğitim yılında.

 

 

 

 

 

 

 

Genç adam, dini eğitimini tamamladıktan sonra Abdullah olan ismini değiştirerek Padre Anderas Palaylagos adını almış... Yani Konyalı terzi bir babanın evladı olan Abdullah, Papaz Andreas oluvermiş...İşte genç adamın çok çarpıcı iddiaları...

 

 

 

 

 

 

 

Muhabir: Padre Andreas ismini aldınız.

 

 

 

 

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Andreas ismini vermelerinin nedeni de şu: İsa (as) ilk iman eden ikinci havvari Andreas’ın anlamı kahraman yiğit kişi demek. Ben biraz sert mizaçlı bir adamdım halada öyleyim içim yumuşaktır yani öyle sert dururum kahraman anlamında geliyor.

 

 

 

 

Yurtdışındaki eğitim sürecini tamamlayan Papaz Andreas’ın ilk görev yeri doğup büyüdüğü Türkiye olmuş...

 

 

 

 

Muhabir: Yani tüm hırıstiyanlığın mezheplerini öğrendiniz.

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Evet tamamını öğrendikten sonra yaşayarakta öğretiyorlar öğrendikten sonra sizi tekrar Türkiye’ye gönderiyolar burada bir kiliseye veriliyosunuz ki o kilisenin haberi var ayrıyetten ve bayada bir şaşalı bir geliş oluyo bu baya bir gaz verilerek kilisenin önderliğinde getiriliyosunuz.

 

 

 

 

Muhabir: Kaç yılında döndünüz Türkiye’ye yada gönderildiniz diyelim?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: 2002 gibi, ben diyorumki Konya’ya gitmek istiyorum.

 

 

 

 

Muhabir: Siz neden Konya'yı tercih ettiniz.?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Hani derlerye toprak adamı çeker, çekti beni öyle düşünüyorum. Ve buraya geldim..... 

 

 

 

 

 

 

 

Genç din adamı Konya’ya geldiğin de ilk iş olarak harabeyi andıran bir kiliseyi restore ettirmiş…

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Onu gösterebilirim ben size kiliseyi. Her yerinde elim vardır lojmanından içinden dışından tepesindeki haçına kadar heryerinde kapısındakı yolundaki tretuarına kadar hepsinde benım elim mutlaka değmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

Bu arada ülkesinde gördüğü yakın ilgi genç papazı şaşkına çevirmiş. Çünkü  İslam dini ve Müslümanlık hakkında önyargıları varmış…Bu ilgiden etkilenen Papaz Anderas İslamiyeti araştırmaya başlamış.

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Bırgun Konya’da bır gazetenın bölge müdürü abımızle tanıştık bana dedıkı padre ya hıç bırbırımızı kandırmayalım. Neyı kandırmayalım dedım. Falan bey ısım vermek ıstemıyorum dedı sızın kıtaplarınızda bızım peygamberımızın geleceğı 114 yerde yazılı sen bunu bılıyormusun edı. Hoca bak yanılırsın ben bu kıtapları 6,dılde bılen adamım. 6,dıle çevıren bır adamım. orijinelleriyle beraber orijinelini cıkarırsak ve Türkceyi cıkarırsak 4,dıle çevırebılıyorum ben bunu orijinelleri yapma dedım yapma.İspat edersem ınanırmısın dedı e şimdı dedım yanı insan araştırır bakar.

 

 

 

 

 

 

 

Papaz Andreas bir taraftan sokaklarda gençlere Hristiyanlığı anlatmaya devam etmiş... Ama öte yandan da kafasında oluşan şüphelerin peşine düşmüş... Gerçekten de İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in gönderileceği, Hristiyanlığın kutsal kitabı İncil’de yazılımıydı? genç papaz bu sorunun yanıtını aramaya başlamış.

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Ben gıtmeden o gelmez diyorki havarıler kım bu neyın nesı dıyorlarkı o benden üstündür benden gelen benden üstündür ve onun çarıklarının bağını dahı çözmeye dahı layık değilim şimdi eşşekten düşmüş karpuza dönmek dıye bır değım varya aynı onun gıbı oluyorsunuz

 

 

 

 

Muhabir: Yanı Yuhanna İncili’nde aynen bu cümleler gecıyor İsa Aleyhısselam havarılerıne bu cümleyı kullanıyor.

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Fiil çekımlerıne baktığınız zaman hakikaten boyle kala kalıyorsunuz nasıl olur diyorsunuz.

 

 

 

 

Muhabir: Peki siz bir teologsunuz bu süre içinde bu bahsetmiş olduğunu kelime yada Yuhanna İncili’nde geçen o kelime hiç kafanıza takılmamışmıydı ne yazıyo burada diye?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Yok sadece kutsal ruhun bir ünvanı olara okuyosun yüzeysel olarak geçip gidiyoduk.

 

 

 

 

 

 

 

Genç Papaz Padre Andreas araştırdıkça İslamiyeti kendi dünyasında yeniden keşfetmeye başlamış, çoğu zamanlar kendi cemaatinden gizli gizli Kuran-ı Kerim okuyor, Hz Muhammed’in hayatını araştırıyormuş...

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Ben şu İslam peygamberini bir araştırayım dedim. Onu okudum bayıldım ya ya bu olmaz diyosun ya böyle bişey olamaz,Böyle bir insan gerçekten yaşayamaz yani resulullahın hayatını gördükçe onun gerçekten içine sinmeye başlıyosun. onun islam peygamberi son peygamber olduğu herşeyden önce bir peygamber olduğu içine sinmeye başlıyor.

 

 

 

 

Muhabir: Peki onlar sormuyolarmıydı ya Andreas sende ki bu değişiklik ne?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Hayır hayır hamdolsun burada yapabildiğim gibi orada da o kamuflajı iyi yapıyodum.

 

 

 

 

 

 

 

Papaz Andreas tam 2 yıl boyunca İslamiyeti araştırmaya devam etmiş. Bu iki yıllık süre zarfında da gittikçe Hristiyanlıktan uzaklaşmaya başlamış, kilise de sadece maaş aldığı için ayinleri yönetiyor, görevi gereği günah çıkarıyormuş…

 

 

 

 

Muhabir: Peki bu araştırma sürecinde içinize kapandığınız oldumu kendinizi toplumdan soyutladığınız?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Zaten yavaş yavaş bir soğuma başladı kiliselerden insanlara ciddi anlamda bir geri çekilme başlamıştı bende.

 

 

 

 

Muhabir: Bu süre içerisinde günah çıkarıyor muydunuz?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Tabi ama fark şu oldu inanarak değil sadece işim olduğu için...

 

 

 

 

 

 

 

Papaz Anderas’ın bu durumu fazla uzun sürmemiş..En sonunda Konya Selçuk Müftülüğü’ne başvurarak müslüman olmak istediğini belirtmiş…

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Müftü Bey’e gittik.Biz seni duyuyoruz ama bu şekilde hiç beklemiyorduk dedi.Hani öyle resmi bir ziyaret belki olabilirdi falan dedi.Basını çağıralım dedi. Bakın ben şovmen değilim dedim ve ben İslamı tercih ettim.

 

 

 

 

 

 

 

Tarih 6 Ocak 2004’ü gösterdiği’nde yüksek rütbeli papaz Padre Anderas Palaylagos, Konya Selçuk müftülüğü’nde düzenlenen törenle müslüman olmuş ve gerçek adı olan Abdullah Palazoğlu’nu kullanmaya başlamış...

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: 2004 yılı velhasıl gittik orada şaadetimizi yaptık.Bize bir belge hazırlandı.Abdullah ismini istedim çünkü Abdullahlar çok güzel. Abdullah güzel bir isim.Bunu tercih ettim.

 

 

 

 

Muhabir: Andreas oldu Abdullah.

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Andreas oldu size Abdullah Elhamdülillah.

 

 

 

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu, İslamı tercih etmesine vesile olan Antik Yunanca yazılı Yuhanna İncili’ndeki ayeti Deşifre muhabiri Burhan Aytekin’e okuyor...

 

 

 

 

Muhabir: Abdullah bey önümüzde eski Yunanca yazılmış Yuhana İncili var orjinal bir İncil. Bu İncil de Hz. Muhammed’in geleceği yazılı.

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Evet yazılı.

 

 

 

 

Muhabir: Gösterirmisiniz hangi ayet?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Ayet burada başlıyor Yunanca Paraklitos (yardımcı öğütçü anlamına geliyor. Fiil çekimlerinde yani sıra tescili yardımcı öğütçüyü Arapçaya vurduğumuz zaman bu kelimede gizlenen en büyük nokta Allahı çokca öven anlamına da geliyor. Arapçaya vurduğumuz zaman karşılığı Ahmettir burada Hz İsa diyor ki bekleyin Ahmet geliyor paraklit geliyor.

 

 

 

 

Muhabir: Aslında burada parakit kelimesi HZ. Muhammeti işaret ediyor değil mi?

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Ahmet olarak Resurullahı işaret ediyor.

 

 

 

 

 

 

 

Amerika’da teoloji eğitimi aldığını söyleyen Abdullah bey, müslüman olduktan sonra hamallık yapmaya başlamış....Ancak o durumundan şikayet etmiyor.

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: Herşeyimi aldılar.ben hamallık yapıyorum bir şirkette. Ondan da haftada 50 lira alıyorum haftalık.o da benim yol param,ufak tefek ihtiyacımı karşılıyor. Ben bunu seviyorum ama Elhamdülillah yani şu anda ki bakış açım bu.Zengin bir hristiyan olmaktansa müslüman bir fakir olmak benim için çok iyi.

 

 

 

 

 

 

 

Peki Abdullah Palazoğlu şimdi bir müslüman olarak hristiyanlığa nasıl bakıyordu...

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu: İşte bakın islamiyetin farkı burada, mükemmeliyeti burada. Onlara o gözle bakmıyorsunuz. Ümmeti davet yani Hz Muhammed ümmeti olarak davet edilecek insanlar olarak ve Allah tealanın yarattığı birer kul olarak bakıyorsunuz .Onları’da seviyorum ben Allah için onlarıda seviyorum çünkü Allahüteala yarttı onları.

 

 

 

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu İncil’de okudugu bir ayetten etkilenip müslüman olmuştu. Peki islam peygamberi Hz Muhammed’in gönderileceği, hristiyanlığın kutsal kitabı İncil’de gerçekten varmıydı? Bu konuda İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr Şinasi Gündüz, Deşifre’ye çarpıcı açıklamalarda bulunuyor....

 

 

 

 

Prof.Dr Şinasi Gündüz: Benden önce gelen Tevrat’ın doğrulayıcısıyım ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim. diyor kendi toplumuna.Tabi İslam dışındaki bir çok dinde Hz peygamberin gelişini müjdeleyen birtakım ifadelerin oldugunu görüyoruz ki buna kısaca tefşirat deniyor. Hz Muhammetin müjdelenmesi bu çercevede de İncillerde geçen paraglit yada paraglitos şeklindeki bir ifade ki bu Yuhanna İncili’nde geçen bir ifadedir 15.babda bu ifadede Hz Peygamberin gelişini vurgulayan müjdeleyen bir ifade olarak yorumlanıyor görülüyor.

 

 

 

 

 

 

 

Prof Dr Şinasi Gündüz,İslam peygamberi Hz Muhammed’in gönderileceğine işaret eden ayetlerin sadece İncil’de değil, Musevilerin kutsal kitabı Tevrat’ta da yer aldığına dikkat çekiyor..

 

 

 

 

Prof.Dr Şinasi Gündüz: Hem Hz Musa hem Hz İsa kendi ümmetine Hz Peygamberin gelişini açıkca vaaz etti. Bunu belirtti işte Tesniyedeki ifadede açıkca benden sonra bir peygamber gelecek diyor.işte o geldiği zaman ona itaat edilmesini istiyor. Hz İsa’nın yine biz elimizdeki İnciller her ne kadar sahih açısından son derecede sıkıntılı olsada Hz İsa’nın ifadelerinde baktığımızda onunda yine kendisinden sonra gelecek olan bir peygamberin müjdelendigini görüyoruz. 

 

 

 

 

 

Abdullah Palazoğlu şimdi Konya’da , kabuğuna çekilmiş gözlerden uzak mütevazi bir hayat sürüyor...

 

 

 

 

10.09.2008

 

 



 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 1941506 ziyaretçi (4244115 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol