HİDROJEN ÇAĞI ARTIK RÜYA DEĞİL GERÇEK …
Bu hafta da sizlere 13 Temmuz 2005 tarihinde İstanbul’da yapılan ve davetli olarak katılmış olduğum Uluslararası Hidrojen Enerjisi Kongresi ve Fuarı’ndaki izlenimlerim hakkında bilgi vereceğim.
13 Temmuz günü Enerji Bakanımız Sn. Dr. Hilmi Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Dr. Kadir Topbaş'ın hazır bulundukları açılış töreninden sonra 3 gün içersinde 350 tebliğ sunumu gerçekleşti. Konferansa değişik ülkelerden ve Türkiye'den 2000 kişi civarında iştirakçi katıldı. Özellikle dış ülkelerden gelen 1200 delege ve hidrojen enerjisi konusunda dünyanın en önde gelen bilim adamlarının ve hidrojen enerjisi konusunda çalışan dünyanın sayılı firma temsilcilerinin de iştirakleri ile konferans son derece verimli bir şekilde tamamlandı. Konferansın yanında yer alan fuarda ise 40'a yakın firma hidrojen enerjisi ile ilgili ürünlerini sergilediler. Bunlar içersinde en dikkat çekicisi ise Hyundai firmasının geliştirmiş olduğu hidrojen enerjisi ile çalışan arabası TUCSON FCEV idi.
Bilindiği gibi son yüzyılda özellikle petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtların aşırı kullanımı ile dünyamızın ekolojik dengesi bozulmuş, küresel ısınmanın açık belirtileri görülmeye başlanmış, hava kirliliği ve ozon tabakası incelmesi nedenleri ile kanser vakaları artmıştır. Ayrıca gözde enerji kaynağı olan petrolün önümüzdeki yıllarda tükenebileceği söylentileri bilim dünyasını alternatif çözümler bulmaya yöneltmiştir. Bütün bunlara tek çözüm olarak, yalnız içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın değil bundan sonraki binlerce, milyonlarca yılın çevre dostu tek yakıtı olarak kabul edilen HİDROJEN ENERJİSİ gösterilmektedir.
Peki Hidrojen ve Hidrojen Enerjisi nedir ?
Hidrojen 1500’lü yıllarda keşfedilmiş, 1700’lü yıllarda yanabilme özelliğinin farkına varılmış, evrenin en basit ve en çok bulunan elementi olup, renksiz, kokusuz, havadan 14,4 kez daha hafif ve tamamen zehirsiz bir gazdır. Güneş ve yıldızların termonükleer tepkimeye vermiş olduğu ısının yakıtı hidrojen olup, evrenin temel enerji kaynağıdır.
Isı ve patlama enerjisi gerektiren her alanda kullanımı temiz ve kolay olan hidrojenin yakıt olarak kullanıldığı enerji sistemlerinde, atmosfere atılan ürün sadece su ve su buharı olmaktadır. Hidrojen petrol yakıtlarına göre ortalama 1,33 kat daha verimli yakıttır.
Petrole alternatif denince akla hidrojen, hidrojen denince akla bir Türk geliyor ;
Prof. Dr. Nejat Veziroğlu
Dünya Enerji Konseyi ve Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi'nin (ICHET) Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu, “Hidrojen Ekonomisi” teorisinin fikir babası olup, alternatif enerji kaynakları ile ilgili yaptığı çalışmalar nedeniyle Nobel'e aday gösterilmiştir.
Amerikan kamuoyu onu ‘dünyayı kurtaracak adam’ olarak tanıyor. İlk bakışta biraz abartılı, biraz da fantastik gözüken bu tanım, gerek Prof. Dr. Nejat Veziroğlu’nun 30 yıllık çalışmaları, gerekse de dünyanın gelecekte alternatifsiz olarak yöneleceği hidrojen yakıtı konusunda tartışmasız otorite olması göz önüne alındığında hiç de öyle durmuyor. Her ne kadar Türkiye kamuoyunda çok iyi bilinmese de Prof. Dr. Nejat Veziroğlu dünyanın, özellikle de gelişmiş ülkelerin dikkatini çeken bir isim. 1974 yılından bu yana hidrojenin yakıt olarak kullanılması konusunda çalışmalar yapıyor. Amerikan Kongresi’nden Avustralya Meclisi’ne kadar dünyanın dört bir yanında “temiz ve tükenmez enerji kaynakları” konulu brifingler veriyor, bilimsel çalışmaları koordine ediyor.
Türkiye, tarihi bir fırsat yakaladı.
Amerika, Japonya ve Avrupa Birliği arasında devam eden ‘hidrojene dönüşüm’ yarışında Türkiye’nin tarihi bir fırsat yakaladığını savunan Prof. Dr. Nejat Veziroğlu’na göre ülkemiz, dünyanın geleceğine yön verme şansına sahip. Avrupa’nın 2030’da, tüm dünyanın da 2070 yılında petrol, doğalgaz gibi enerji kaynaklarından tamamen vazgeçebileceğine dikkat çeken Veziroğlu, Türkiye’nin kurulacak bir enstitü ile dünyanın enerji politikasında nâzım rol oynayabileceğini söylüyor: “BM hidrojene dönüş konusunda danışmanlık yapmamı istediği zaman çok detaylı bir rapor sundum. Teklifim eksiksiz bir enstitünün hem de İstanbul’da kurulması yönündeydi. Türkiye teklifi, endüstriyel merkezlerle az gelişmiş ülkeler arasında bir köprü olacağı için kabul gördü ve Türk hükümeti ile BM arasında görüşmeler başladı.”
Prof. Veziroğlu, Birleşmiş Milletler’de yapılan oylama öncesi üye ülkeleri tek tek dolaşarak Türkiye lehine oy kullanmaları konusunda lobi çalışması yapmıştır. Dünyanın pek çok ülkesinin böyle bir enstitü için talip olduğunu, hatta Japonya’nın 400 milyon dolar gibi bir bütçe ayırdığını söyleyen Veziroğlu, “Bu enstitü hangi ülkedeyse o ülke gelecekte söz sahibi olacak. Başlangıçta 40 milyon dolar gibi bir rakam gerekiyor. Bu rakam çok gözükebilir ancak dönüşü tahmin edilemeyecek kadar büyük. ”
Konferansta Prof. Dr. Veziroğlu, projenin Enerji bakanı Sayın Dr. Hilmi Güler tarafından imzalandığını ve bu enstitünün kurulma görevinin de kendisine verildiğini, Mayıs 2004 ayından beri de bu çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Kendisi UNIDO Milletlerarası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezini İstanbul’da kurmuş, hatta Çin, Arjantin, Kanada, Avustralya, Japonya ve Türkiye’de de pilot çalışmalara başladıklarını ifade etmişlerdir. UNIDO Milletlerarası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi’nin yegane bir merkez olduğunu ifade eden Prof. Veziroğlu bu anlamda Türkiye’nin önemli bir ülke haline geldiğinin altını çizmiştir.
Kaderimizi Değiştirecek Ada
Bozcaada’da yaklaşık 1000 ev hidrojenle ısınacak ve aydınlanacak. Adadaki 60 araçta hidrojenle çalışacak. Birleşmiş Milletler Endüstriyel Kalkınma Örgütü UNIDO, Bozcaada’da kurduğu Rüzgar-Hidrojen Enerjisi Pilot Projesiyle adada evlerin, taşıma araçlarının ve sanayinin tün enerji ihtiyacının karşılanmasını amaçlıyor.
Proje dünyanın en büyük projesi olarak biliniyor. Bu projeden çıkacak olan sonuç tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. Çünkü bu projeden elde edilecek olan başarı daha büyük projelerin kapısını arayalacak. 30 milyon $ harcanan ve 5 yıl sürecek olan proje, geleceğin enerjisi hidrojenin kullanımını yaygınlaştıracak.
Yazıma sayın hocam Prof. Dr. Nejat Veziroğlu’nun aynı zamanda kitabının adı olan sihirli sözleriyle son veriyorum. “Dünya Barışı için Türkiye, Dünya Barışı için hidrojen”.
www.elimsangroup.com
www.hidrojenturk.com
İSTER MİSİNİZ ?
• Kamyon ve otobüs dahil her türlü taşıt aracının eksozundan saf su çıkmasını
• Tertemiz hava solumayı
• Ülkemizin ithal etmek zorunda olduğu ve karşılığında her yıl milyarlarca dolar ödediği petrol ve doğal gaz yerine ülkemizin rüzgar, güneş ve jeotermal gibi temiz ve tükenmez enerji kaynaklarını kullanmayı
• Küresel ısınma ve hava kirliliğine son vermeyi
• Yalnız kendiniz ve çocuklarınız için değil, gelecek nesiller için de yaşanabilir bir dünya bırakmayı
Cevap ; Dünyanın en temiz ve en güvenli yakıtı olan Hidrojen.
Birçok gelişmiş ülke bunu çoktan keşfetti.
• Kaliformiya valisi Arnold Schwarzenegger oto yollarda 200 adet hidrojen istasyonu açıyor.
• Japonya önümüzdeki yıllarda hidrojenle çalışan 15 milyon taşıt aracı üretiyor.
• Almanya 1800 km’lik hidrojen otoyolu yapıyor.
BİLİYOR MUSUNUZ ?
• Fosil yakıt olarak bilinen kömür, petrol ve doğal gazın, küresel ısınma, hava kirliliği, petrol tankeri kazaları, asit yağmurları, kasırga, sel ve kuraklık gibi nedenlerle dünyaya verdiği zararın her yıl yaklaşık 5 trilyon (beş bin milyar) dolar olduğunu (bu hesaba petrol savaşlarının dahil edilmediğini)
• Petrol ve doğal gaz fiyatlarının çok yakın bir gelecekte hızla yükseleceğini
• Tek çözümün hidrojen yakıtı olduğunu
• Dünyada yegane Birleşmiş Milletler Uluslararası Hidrojen Teknolojileri Merkezinin Prof. Dr. Nejat Veziroğlu başkanlığında İstanbul’da kurulduğunu