İKLIM DEĞIŞIKLIĞI PANELI
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli
Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Antalya’da düzenlenen Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli 30. Oturumu (IPCC) öncesinde, panel Başkanı Dr. Rajendra Pachuari ile ortak basın toplantısı düzenledi.
***---------------------------------------------------------------------------------------------
Hidrojenin, büyükşehirlerde toplu taşımlarda kullanılması için ciddi bir çalışma var. Hatta bunu İstanbul'da başlatacağız yakın zamanda.''
***------------------------------------------------------------------------------------------------
Bakan Eroğlu, 192 ülkenin üye olduğu panelin başlanıcından bu yana 4 değerlendirme raporu yayımladığını hatırlattı.
Dördüncü değerlendirme raporunun, iklim değişikliği konusunda çalışan 130 ülkeden 2 bin 500 araştırmacının hazırladığı en ciddi çalışmalardan biri olduğunu belirten Eroğlu, IPCC'nin ulusal odak noktasının Çevre ve Orman Bakanlığı olduğunu söyledi.
Pachuari ise panelin 30. oturumunun beşinci değerlendirme raporunun hazırlanmasına ilişkin çalışmaların başlangıcını teşkil ettiğini ifade etti.
İklim değişikliğine ilişkin çalışmalarda, sadece sera gazı emisyonlarının engellenmesine ilişkin çalışmaların yeterli olmayacağını belirten Pachuari, ''Belki daha köklü değişiklikler gerekiyor. Yani insanların yaşam tarzlarını değiştirmesi gerekebilir. Mesela, Sayın Bakan'ın su konusundaki başarılarını yakından takip ediyoruz. İstanbul'un su sorununa ilişkin ürettiği çözümleri biliyoruz. İşte bu çalışmaların tümünün birleştirilmesi gerekiyor'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Eroğlu ve Pachuari, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Bakan Eroğlu, bir soru üzerine ''Türkiye'nin özel şartlarının dikkate alınması gerektiği ifade edilmişti. Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Aynı zamanda kişi başı emisyon oranları diğer ülkelere göre çok düşük. Bu demek değildir ki biz bu konuda mücadele yapmayacağız, yaptığımız çalışmada İngilizce bir doküman hazırladık. Temiz enerjinin yaygınlaştırılması, rüzgar enerjisi, trafikten kaynaklanan emisyon oranlarının azaltılması gibi'' diye konuştu.
Eroğlu, ''İklim değişikliği konusunda öngörülen senaryolarda, Akdeniz havzasının en fazla etkileneceği bölgeler arasında yer aldığı ifade ediliyor. Ülkemizin bu konuda ulusal bir çalışması ve destek verdiği uluslararası çalışma var mı?'' sorusuna, ''Tabii var. Bakanlık koordinasyonunda iklim değişikliği koordinasyonu çalışmalarını sürdürüyor'' cevabını verdi.
Bakan Eroğlu, şöyle devam etti:
''İklim değişikliğinin olası sonuçlarına ilişkin her türlü tedbiri alıyoruz. Mesela, Su Eylem Planı hazırladık. Konuyu biliyoruz, en kötü şartlara göre Türkiye'nin buna hazırlanması için tarım, su açısından çalışmalar devam ediyor. Türkiye, uyum ve alınacak tedbirler konusunda dünyaya örnek çalışmalar yapıyor. OECD, görevlileri geldiğinde dünyaya örnek olacak bir ağaçlandırma çalışması yaptığımızı söyledi. Gurur duyuyoruz. Toplu taşıma önem veriyoruz. Trafikten kaynaklanan emisyonları azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirme konusunda çok hızlı bir adım attık. 4 yıl sonra hidroelektrik potansiyelimizin yüzde 80'ini değerlendirir hale geleceğiz. Muhteşem bir tırmanış bu. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, hidrojen enerjisi konusunda çalışmalar devam ediyor. Hidrojenin, büyükşehirlerde toplu taşımlarda kullanılması için ciddi bir çalışma var. Hatta bunu İstanbul'da başlatacağız yakın zamanda.''
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 30. Oturum Açılışı
Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, düzenlen ortak basın toplantısının ardından Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 30. oturumunun açılışında bir konuşma yaptı. Eroğlu, Türkiye'nin iklim değişikliği, erozyon kontrolü, su kaynaklarının korunması gibi uluslararası çalışmalarda aktif rol aldığını söyleyerek, ''Bu çerçevede IPCC'nin 30. oturumu da bu defa iklim değişikliğiyle mücadeleye ilişkin küresel çabalar konusunda oynadığımız ve oynayacağımız aktif rolün önemli bir göstergesi olacaktır'' dedi.
IPCC'nin insan kaynaklı iklim değişikliği konusunda, iklim değişikliğinin önlenmesi için yapılması gerekenlerin belirlenmesine ilişkin önemli çalışmalar yürüttüğüne dikkati çeken Bakan Eroğlu, şöyle devam etti:
''Bu vesileyle, 2007 yılı Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen paneli ben de Türk hükümeti adına tebrik etmek istiyorum. Panel, 2007 yılına kadar yayımladığı 4 değerlendirme raporuyla iklim değişikliğinin sebepleri ve sonuçlarını bilimsel olarak ortaya koymuştur.
Türkiye de IPCC dördüncü değerlendirme raporunda işaret edildiği üzere iklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan Akdeniz havzasında yer almaktadır. Bugün gelinen nokta itibariyle iklim değişikliği fiziksel ve tabii çevre, şehir hayatı, kalkınma ve ekonomi, teknoloji, insan hakları, tarım ve gıda, temiz su ve sağlık olmak üzere hayatımızın her alanını etkilemekte ve yönetimlerin bu konularda çözüm çabalarını artırmalarını mecburi kılmaktadır. Ülkemiz, Kyoto Protokolü'nün birinci yükümlülük döneminde, her hangi bir sera gazı emisyonu azaltma sorumluluğu olmamasına rağmen, iklim değişikliğinin tesirlerini önleme ve azaltma hususunda önemli hamleler gerçekleştirmektedir.''
IPCC Başkanı Dr. Rajendra Pachuari de ''Panel, iklim değişikliği çerçevesinde her geçen gün daha fazla bilgi talebiyle karşı karşıya kalıyor'' dedi.
Bugünkü yönetim ve deneyimiyle panelin zengin bir ekibe sahip olduğunu ifade eden Pachuari, ''Bu yönetim görevi süresince Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun deneyim ve bilgi birikiminden faydalanacaktır'' diye konuştu.
Dünya Meteoroloji Örgütü temsilcisi Geoffrey Love da bilimsel anlamda iklim değişikliği konusunda çok önemli değişiklikler yaşandığını vurguladı.
IPCC değerlendirme raporlarının, uzmanların hazırladığı çok detaylı çalışmalar olduğunu ifade eden Love, bu raporların hazırlanmasında dünyanın en iyi iklim bilimcilerinin bir araya geldiğini söyledi.
Love, IPCC panellerinin en önemli yönlerinden birinin hükümetler arası ortamlarda gerçekleştirilmesi olduğunu ifade etti.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) temsilcisi Peter Gilruth, IPCC'nin bundan önce yayımladığı 4 değerlendirme raporunun başarıyla tamamlanmasının, rahatlatıcı bir etken olmaması gerektiğini belirterek, ''İklim değişikliği artık daha büyük zorlukları karşımıza çıkarıyor. Hem küresel hem bölgesel hem de alt bölgesel iklim değişikliği stratejilerine ihtiyaç var'' dedi.
Birleşmiş Milletler Çerçeve Sözleşmesi İklim Değişikliği (UNFCCC) temsilcisi Florin Vladu ise konuşmasında iklim değişikliğinin insanlığın karşısındaki en önemli zorluklardan biri olduğunu kaydetti.
IPCC'nin iklim değişikliği konusunda dünyayı bilgilendirdiğini ve bu soruna çözüm üretilmesine aracılık ettiğini ifade eden Vladu, tarafların IPCC'nin dördüncü değerlendirme raporuyla ilgili olarak bilgi akışının devam etmesini istediklerini aktardı.
Sera gazlarının atmosferde sabitlenmesinin ülkeler için tarihsel bir sorumluluk olduğuna dikkati çeken Vladu, Kyoto Protokolü ve imza altına alınan taahhütlerin bu açıdan önemli olduğunu söyledi.
21.04.2009