*** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ*** - Doç. Dr.Ali ATA-Hidrojenli Otobüs Proje Yetkilisi-GEBZE YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

GEBZE YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Doç. Dr. Ali ATA Çalışma Alanları Hidrojen Enerji Teknolojileri Ince Filmler Güneş Enerjisi PV ve Ince Filmler Yüzey Bilimi Eğitim Doktora 1998 Ph.D. in Materials Sci. & Eng.University o Yüksek Lisans 1995 Malzeme Bilimi Yüksek Lisans,İstanbul Tekn Lisans 1989 B.S. in Metallurgical EngineeringMiddle Ea Yayınlar ve Dersler

UDIDO-ICHED- OTOBÜS PROJE KOORDİNATÖRÜ

İETT Hidrojenli Otobüs Çalıştıracak

2005-07-14 Yeni Şafak
--------------------------------

***Başkan Kadir Topbaş

yakında İETT otobüslerinin de hidrojenle çalışacağını

söyledi.***

İETT otobüsleri hidrojenle çalışacak

EKONOMİ SERVİSİ Geleceğin enerji kaynağı olarak gösterilen hidrojenle çalışan ve çevreye hiçbir zararı olmayan araçlar, fosil yakıtlı araçların yerini alacak. İstanbul`da düzenlenen Uluslararası Hidrojen Enerjisi Kongre ve Fuarı, hidrojen ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları, dünyaca ünlü uzmanları biraraya getirdi. Kongreye katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, iki yıl sonra İETT otobüslerinde uygulamaya geçecek hidrojen yakıtıyla, İstanbul`da daha temiz bir geleceğe adım atılmış olacağını, hidrojen kullanımıyla İstanbul ve dünyanın geleceğe çok daha umutla yürüyeceğini söyledi. Uluslararası Hidrojen Araştırma Merkezi İstanbul`da Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Onursal Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu da Kongrede yaptığı konuşmada, Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı`nın (UNIDO) gelişmekte olan ülkeler için hidrojen enerjisinin öneminin bilincinde olduğunu kaydederek, bu nedenle, merkezi İstanbul`da bulunan Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Araştırma Merkezi`ni (UNIDO IHEC) kurma kararı aldığını kaydetti. Veziroğlu, İstanbul`daki merkezin AR GE ve patentlerin yanı sıra hidrojen enerjisi sektörünün üretim, depolama, fiyat gibi konuları kapsayan iki veri bankası kurduğunu bildirdi. UNIDO`nun hidrojen enerjisiyle ilgili bir çok ülkede pilot projeler yürüttüğünü belirten Veziroğlu, bu ülkeler arasında Arjantin, Azerbaycan, Çin, Hindistan, Libya, Portekiz, Güney Kore ve Türkiye`yi saydı. Veziroğlu, Türkiye`deki iki ayrı projenin İstanbul ve Bozcaada`da devam ettiğini de kaydetti. Hyundai Başkan Yardımcısı: Hibrid araç satışları 10 yılda artacak Hyundai Motor Company Başkan Yardımcısı Moon Sik Kwon da 21. yüzyılın başından beri otomotiv sektöründe araba paradigmasında değişiklikler yaşandığını söyledi. Fosil yakıtların azalması ve çevre konusunun en önemli sorunları oluşturduğunu kaydeden Kwon, yakıt sorununun hidrojen kullanılarak çözümlenebileceğini söyledi. Hibrid elektrikli araba satışlarının önümüzdeki 10 yıl içerisinde artacağını belirten Kwon, `2030`da hidrojen yakıt hücreli arabalar pazar payını artıracaktır. 2040`ta hidrojen en çok kullanılan yakıt türü olacaktır` tahmininde bulundu. Kongre Başkanı Prof. Dr. Engin Türe, 3 gün serecek kongreye 500 tebliğin sunulacağını bildirdi. Hidrojen enerjisinde işbirliği anlaşması imzalandı Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü(BOREN) ve UNİDO Uluslararası Hidrojen Enerjisi Araştırma Merkezi arasında, hidrojen depolanmasında bor kullanımı ile ilgili niyet mektubu imzalandı. Niyet mektubuna, Uluslararası Hidrojen Enerjisi Kongresi sırasında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, BOREN Müdürü Erk İnger ve Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Onursal Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu imza koydu. Bakan Güler, niyet mektubu ile BOREN ve UNIDO`nun ortak çalışma yapacağını belirterek, `Günlük hayatımızda hidrojen enerjisinin etkin bir şekilde kullanılması için ortak projeler yürütecekler` dedi. Güler, Hyundai`nin aracını denedi Uluslararası Hidrojen Enerjisi Kongresi`nde konuşan Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, petrol fiyatlarının artmasının, hidrojen enerjisinin önemini sadece gelişmekte olan ülkeler için değil, kalkınmış ülkeler için de bir kere daha vurguladığını söyledi. Güler, konuşmasının ardından kongrenin yapıldığı merkezin dışına çıkarak, Hidrojen Enerjisi Fuarı`nda sergilenmek üzere Hyundai tarafından Türkiye`ye getirilen yakıt hücreli elektrikli araç Tucson FCEV`i, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile birlikte denedi. Hilmi Güler, Topbaş ile birlikte merkezin çevresinde bir süre aracı kullandı. Güler, Hyundai`nin 1 milyon dolar değerindeki aracının fiyatının daha sonra düşeceğini de söyledi. Hyundai`nin hidrojenle çalışan 1 milyon dolar değerindeki Yakıt Hücreli Elektrikli Aracı Tucson FCEV`den dünyada şimdilik sadece 32 adet bulunuyor. İlk aşamada aracın fiyatının 70-80 bin dolar seviyesine indirilmesi ve dolum istasyonlarının kurulması hedefleniyor. Gebze`de hidrojenli Türk otomobili üretilecek Öte yandan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü tarafından hidrojen enerjisiyle giden Türkiye`nin ilk hibrit otomobilinin geliştirildiği bildirildi. Enstitü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Ata, aracı 3 ay içinde gerçekleştireceklerini kaydetti. Ata, `Otomobilimiz 4 kişi alabiliyor. İstenirse 2 kişiliğe çevrilebiliyor. Hızı saatte 100 kilometreye ulaşıyor. Şehir içi trafiği için tasarladık` diye konuştu. Ata, herkes alabilsin diye maliyetini 10-15 milyar lira arasında düşündüklerini bildirdi. Otomobilin adını henüz belirlemediklerini ifade eden Ata, projenin başlangıç bütçesinin 100 bin avro olduğunu söyledi.

Pts 15 Ksm 2004, 00:18 [İST-A1.70] - İETT'den Haberler

İETT HABERLERİ

İstanbul’a ‘hidrojenli’ İETT otobüsleri

Merkezi İstanbul’da bulunan Uluslararası Hidrojen Enerji teknolojileri Merkezi’nce yürütülen proje uyarınca, hidrojen yakıtlı 12 otobüs 2007 yılı başında İstanbul’da sefere çıkacak.

Sessiz çalışan, verimleri yüksek ve egzoz emisyonları “sıfır” olan bu otobüslerin, Topkapı-Beşiktaş, Edirnekapı-Vezneciler, Yedikule-Eminönü ve Yıldıztabya-Vezneciler hatlarında yolcu taşıyacağı bildirildi.

Birleşmiş Milletler Endüstriyel Kalkınma Teşkilatı’na (UNİDO) bağlı olarak kurulan ve merkezi İstanbul’da bulunan Uluslararası Hidrojen Enerji Teknolojileri Merkezi, İstanbul’da hidrojeni yakıt olarak kullanan otobüs projesini uygulamaya aldı.
Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Öğretim Üyesi ve projenin yürütücüsü Doç. Dr. Ali Ata, temiz yakıt hidrojenle çalışacak İstanbul’daki otobüs projesinin, mühendislik hesaplarını içeren keşif aşamasında olduğunu kaydetti.
Maliyetinin yarısı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlardan, diğer yarısı da yurtiçi kaynaklardan karşılanacak projenin hesaplanan bütçesinin 2005 yılı başında BM organlarına sunulacağını belirten Ata, yapılan hesaplara göre projenin toplam maliyetinin 22 milyon 400 bin doları bulacağını belirtti.
Ata, bu rakama sadece otobüs alım maliyetlerinin değil, hidrojen üretim, dolum ve dağıtım sistemleri ile gerekli teknik kadronun kurulmasının da dahil olduğunu söyledi.

12 HİDROJEN YAKITLI OTOBÜS
Proje ile İstanbul’da 12 adet hidrojen yakıtlı otobüsün çalıştırılmasının kararlaştırıldığını ifade eden Ata, şunları kaydetti:
“Hidrojen yakıtı bildiğimiz içten yanmalı motorlarda benzin yerine kullanılabildiği gibi, yepyeni bir teknoloji olan ve kimyasal enerjiyi elektriğe çeviren yakıt pili dediğimiz sistemlerde de kullanılmaktadır. Yakıt pillerinde mekanik sistem olmadığı için hareketli parça içermez, bu nedenle sessiz çalışır. Bakım onarımları kolaydır. Verimlilikleri daha yüksek, en önemlisi de egzoz emisyonları sıfırdır. Bu avantajları nedeniyle çevreye duyarlı geleceğin teknolojileri olarak değerlendirilmektedir.”
İstanbul’da sefere çıkarılacak hidrojen yakıtlı 12 otobüsün 8’inin yakıt pili sistemli, 4’ünün ise diğeriyle karşılaştırılması için içten yanmalı sistemle çalışacağını belirten Ata, “İçten yanmalı motorlar, yapılarında önemli oranda değişim sağlanarak, saf hidrojen yanmasına elverişli hale getirilebilmektedir. Bu tür araçlar yakıt pili temelli ekonomiye geçişte bir ara dönem olarak görülmektedir” dedi.

2007’DE SEFERE BAŞLAYACAKLAR
Ata, projede finansman desteklerinin 2005 yılı içinde netlik kazanmasının ardından ilk otobüs siparişlerinin 2005 yılı sonları, 2006 yılı başlarında verilebileceğini belirtti.
Hidrojenli otobüslerin imalatının günümüz teknolojisiyle en az 15 ayı bulduğunu dile getiren Ata, hidrojen istasyonu kurulumunun ise bir yılda tamamlanabildiğini kaydetti. Ata, “Bu hesaplarla 2007 yılı başlarında İstanbul sokaklarında daha önce hiç rastlamadığımız otobüslerle seyahat edebileceğiz. Otobüslerin test süresi 2 yılda tamamlanacak, ülkemiz ve İETT eşsiz bir birikimine sahip olacaktır” dedi.
Ata, projenin en önemli amacının geleceğin teknolojisini Türk halkına tanıtarak bu konuda dikkatleri çekmek olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
“Sanayi ve bilgisayar çağlarını kaçırmış olan ülkemizin, hiç olmazsa bu trene zamanında binmesini sağlayarak, teknoloji satın alan değil satan konumuna yükselmesine katkıda bulunmaktır. Proje, çeşitli safhalarında yerli sanayicimizi de kapsamaktadır. Yerli otobüs firmalarına da çeşitli imkanlar doğabilecektir. Ayrıca hidrojen üretiminde de yerli sanayicimize büyük imkanlar gözükmektedir. Günümüz dünyasında hidrojen temelli teknolojiler, işsizliğin yüksek boyutlarda olduğu ülkemiz için büyük imkanlar sunacak.”
Ata, İstanbul’da İETT ve halk otobüsleriyle yılda 500 bin ton sera etkisi oluşturan egzoz gazının havaya karıştığını belirterek, otobüslerde ağırlıklı olarak hidrojen kullanılmasıyla egzoz emisyonunun büyük ölçüde azalacağını vurguladı.
AB’nin şu anda her bir ton karbondioksit indirimi için 6-7 Euro teşvik öngördüğünü de belirten Ata, hidrojen yakıt sistemine geçişin büyük bir ekonomik kaynak yaratacağını da kaydetti.

Kaynak:http://www.ntvmsnbc.com/news/296056.asp

Cmt 13 May 2006, 22:08

mesajı beğendiniz mi?

Cmt 13 May 2006, 22:12

Yakıt hücreli, hidrojenle çalışan Citaro'lar 2004'ten beri Londra'da servisteler. Bunlar da resimleri :

(+)

(+)

Hidrojenli otobüs projesi, hidrojenin nasıl elde edildiği vb konular hakkında aşağıdaki linke başvurulabilir . (İngilizce) Bu linkteki bilgilere göre Hidrojen 350 bar basınç altında depolanıyor

İBB

13 Temmuz 2005 / Çarşamba

Türkiye'nin ilk hidrojenli otomobili üretiliyor...

      Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü tarafından hidrojen enerjisiyle giden Türkiye'nin ilk hibrit otomobilinin geliştirildiği açıklandı.
      Enstitü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Ata, hidrojen enerjisiyle hareket eden hibrit otomobil tasarladıklarını ve aracı 3 ay içinde gerçekleştireceklerini kaydetti.
      Otomobilin hidrojenle çalışacağını, aynı zamanda batarya takviyeli olduğunu belirten Ata, bu aşamada otomobilin iç giydirmelerini yaptıklarını, elektrik motorunu, yakıt pilini ayarladıklarını, aracı hazır hale getirme çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
      Ata, ''Otomobilimiz 4 kişi alabiliyor. İstenirse 2 kişiliğe çevrilebiliyor. Hızı saatte 100 kilometreye ulaşıyor. Şehir içi trafiği için tasarladık. Temiz araç, emisyonu sıfır'' diye konuştu.
      Araçta test sürüşü olarak 50 kilometre yaptıklarını kaydeden Ata, herkes alabilsin diye maliyetini 10-15 milyar lira arasında düşündüklerini ve kendilerinin satacağını bildirdi.
      Otomobilin adını henüz belirlemediklerini ifade eden Ata, projenin başlangıç bütçesinin 100 bin avro olduğunu söyledi.
      Ali Ata, Türkiye'nin araç piyasasında markalaşmasını istediklerini ifade etti.

     HYUNDAI, 1 MİLYON DOLARLIK ARACINI TANITTI

Öte yandan Hyundai'nın 1 milyon dolar değerindeki hidrojenle çalışan yakıt hücreli aracı Tucson FCEV modeli Türkiye'de ilk kez sergilendi.
      Bu yılın Ocak ayında yapılan Los Angeles Otomobil Fuarı'yla dünya tanıtımı yapılan 2. jenerasyon yakıt hücreli elektrikli araç, Hyundai Motor Company Başkan Yardımcısı Moon-Sik Kwon'un katılımıyla İstanbul'da bugün başlayan Uluslararası Hidrojen Enerjisi Fuarı'nda teknoloji meraklılarıyla buluştu.
      Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, 2000 yılından bu yana geliştirilen bu proje için 100 milyon dolar harcandığını bildirdi.
      Sergilenen aracın maliyetinin 1 milyon dolar olduğunu belirten Kibar, 2010 yılına kadar seri üretime geçecek ürünü geliştirmek için ayrılan bütçenin 1 milyar doları bulacağını söyledi.
      Aracın 2010 yılında satışı için 80 ila 100 bin dolarlık maliyete indirebilecek şekilde projeksiyonla çalışma yürütüldüğünü aktaran Kibar, Hyundai'nin halen Amerikan hükümeti için 32 adet deneme maksatlı ürün üretimi yaptığını anlattı.
      Kibar, ''Aracın en büyük avantajı ses yok. Normal araçta bir litre yakıtın götüreceği yolun 2 mislini eşdeğer oranlı hidrojenle bu araç götürüyor. Maksimum şu anda 150 kilometre hızla gidebiliyor'' diye konuştu.
      Bu araçların en kısa sürede hayata girmesini arzu ettiklerini ifade eden Kibar, ''Bakarsınız bir gün yerli olarak üretim için bantlara alabiliriz'' temennisinde bulundu.
      Fuarda, bazı üniversiteler, özel ve kamu şirketleri de çeşitli projelerini sergiliyor.

      •  Topbaş: İstanbul'da 2 sene içinde hidrojenle çalışacak bir otobüs olacak
      •  Veziroğlu: Türkiye, enerji ihraç eden memleket olacak
      •  Topbaş: Yakın zamanda İETT otobüslerinde hidrojen yakıtı kullanılacak
      •  Güler: Hidrojen dönemini başlatmak, stratejik planlama ile mümkün
      •  Bor konusunda niyet mektubu imzalandı...

21. Yüzyılın Enerjisi Hidrojen Enerji Sistemi

Doç.Dr. Ali ATA

Uluslararası Hidrojen Enerjisi teknolojileri Merkezi

Bu sunumda, 21 Yüzyıl dünya enerji kullanımında hidrojen enerji sisteminin geleceği anlatılacaktır. Hidrojen enerji çevrimi artık idealist bir yaklaşımdan çok öte, geleceğe yönelik somut bir gerçektir. Hidrojen çalışmalarında günümüzdeki teknik gelişmeler dikkate alındığında Hidrojen Ekonomisinin oluşumu tahminimizden de kısa sürebilir. Fosil kaynaklı yakıtların arzındaki gerileme buna karşılık maliyetlerindeki artış varil başı fiyatları 50$ seviyelerine bir daha geri düşmemek üzere getirmiştir. Artık 100$ a doğru kaçınılmaz yolculuk başlamıştır. Bununla beraber, CO₂ gibi sera gazı kaynaklı iklim değişimi bariz etkileriyle kapımıza dayanmış, dünya ekonomisine petrolün getirisinden çok daha pahalıya mal olmaya başlamıştır. Dünya artık daha sıklıkla oluşan doğal felaketlere milyarlarca dolar bedel ödemektedir. Çin ve Hindistan gibi yüksek kalkınma hızları dolayısıyla büyük enerji talebinde bulunan devlerin de devreye girmesiyle artık, fosil temelli günümüz enerji politikasını yaşlı dünyamızın hem altı hemde üstü taşıyamamaktadır. Kutuplardaki buzulların süratle erimeleri buna karşılık deniz seviyelerindeki yükselme ekolojik, ekonomik, siyasi tüm dengeleri altüst edecek boyutlara ulaşmıştır. Son yayınlanan İklim Raporu önümüzdeki 10 yılı geri dönülmez nokta olarak tesbit etmiştir.

Yukarıda anlatılan çerçeveden bakıldığında temiz enerji kaynaklarına ve teknolojilerine yöneliş, başta Kanada, Japonya, Almanya, ABD olmak üzere bütün gelişmiş ülkelerin en önemli araştırma ve uygulama alanı ve konusu olmuştur. Artık bazı yerel ve ulusal yönetimler temiz enerji çevrimine geçiş için ekonomi oluşmasını beklememekte, Sıfır Emisyon Zorunluluğu gibi katı önlemler almaya başlamaktadırlar. Çevresel faktörler yavaş yavaş ekonomik göstergelerin önüne geçmeye başlamıştır. Hidrojen çevrimi, güneş ve rüzgar enerjisi artık sıklıkla duyacağımız kavramlar olacaktır. Hidrojenle çalışan araçlar bildiğimiz büyük küçük tüm otomobil üreticileri tarafından prototip ölçekte geliştirilmiş ve olası bir konjektörde seri üretime hazır durumda beklemektedir. Hibrid ve elektrikli araçlar ticari meta durumuna gelmişlerdir. Taşıtlarda komple elektrikli sistemlerin, batarya yani akü teknolojisinde büyük bir devrim olmaması durumunda, gücünü yakıt pillerinden yani Hidrojenden sağlayacağı açıktır. Bizler olmasak bile çocuklarımızın petrol yerine hidrojenle çalışan araçlara bineceği çok muhtemeldir.

Ülkemizde, yaklaşmakta olan Hidrojen Çağına ayak uydurabilmek ve yakalayabilmek amacıyla önemli bir hamle yapmış ve Birleşmiş Milletlere bağlı, Uluslararası Hidrojen Teknolojileri Merkezini (ICHET) Enerji Bakanlığı desteğiyle Istanbulda kurulumunu gerçekleştirmiştir. Atılan bu adımla, Hidrojen Araştırmaları artık iki üç gelişmiş üniversitenin amatörce uğraşlarından ziyade, Ulusal bir politika zeminine oturmuştur. Merkezin ilk projesi, IETT bünyesinde hidrojenle çalışan 12 otobüslük bir filo kurulmasıdır. Bu amaçla bir konsorsiyum oluşturulması çabaları halen devam etmektedir. Bu sayede halkımız hidrojen teknolojisini çeşitli yönleriyle somut olarak algılama imkanına erişecektir. Hidrojen kısa zamanda ülkemizin gündemine oturmuş, halkımız, hükümetimiz, medya dünyamız, özel şirketlerimiz, holdinglerimiz konuya gereken önemi vermişlerdir. Ortaya geç de olsa, sağlıklı bir gelişme tablosu çıkmıştır. Gösterilen ilginin sonucu olarak bu yılın yaz aylarında tüm dünya hidrojencileri Istanbul Lütfü Kırdar da bir araya geleceklerdir. ICHET liderliğinde uluslararası Hidroen Kongresi ve Fuarı düzenlenmiştir ve şuana kadar uluslararası alanda yoğun ilgi görmüştür. Halihazırda birçok ülkeden 1500 üzerinde konuşma özetleri elimize geçmiştir. Tam bir hidrojen sevdalısı olan Kalifornia valisi Arnold Schwartzenneger de kongreye davet edilmiştir.

Güneş, rüzgar gibi yeni primer temiz enerji kaynakları kesikli olmaları, depolanamamaları, kullanım merkezleri ve üretim merkezlerinin farklılıkları nedeniyle üretim, iletim ve kullanım üçgeninde sıkıntılar yaşamaktadırlar. Hidrojen enerji çevrimi, bu sıkıntıların adeta bir cevabıdır. Hükümetler bu çevrimin kamusal faydasını anlamışlar ve uluslararası momentum yakalanmıştır. Enerji sistemlerindeki değişiklikler yıllar alsada Hidrojen için bu sürenin çok daha kısa olacağı görülmektedir.

Sonuç olarak hidrojen çevriminde halen bir maratonda olduğumuzu bilmeliyiz. Fakat konuda başlangıca oranla oldukça büyük bir ilerleme gerçekleşmiştir. ICHET olarak ciddi ve konuya hevesli gerek devlet gerekse özel sektörden ortaklarla bir platform oluşturmak istiyoruz. Ülkemizde bir Hidrojen ağı oluşturularak, bunu uluslararası ağla birleştireceğiz. Böylelikle Türkiyemiz de evresensel ölçekte yapılmakta olan Hidrojen Temelli Teknolojilerle senkronize bir çalışma temposuna girecek ve Temiz Enerji Devrimini sanayi devrimi gibi sadece izlemeyecektir.