Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  ÇIN NURETTİN AKÇAY
 




ÇİN ÖNCÜLÜĞÜNDE KURULMAKTA OLAN YENİ DÜNYA DÜZENİ

“Şangay üniversitesinde çalışan bir Türk akademisyen
aşağıdaki paylaşımıyla yakın gelecekte dünyaya yayılacak olan

enseden takip yönetimini çok güzel anlatıyor.
izlemeden geçmeyin derim.

*: Metrodan aşağı iniyor, telefonumdan kare kod uygulamasını açıp bilet kontrol cihazına okuttuktan sonra hızlıca gelen trene yetişmeye çalışıyorum. Oturacak yer bulmak buradaki en önemli konu, zira yol kısa değil. Neyse ki boş bir yer bulup hemen dolduruyorum orayı. Metrodaki internet, evimdeki internetten daha hızlı olduğu için yaklaşık 45 dakika süren yolculuğumun nasıl geçtiğini fark etmeden Jing’an Temple istasyonundan inerek, ikinci hatta aktarma yapıyorum.

Kafaları telefonlara gömülü şekilde yürüyen insan kalabalığından sıyrılarak,
mini bir markete girip içecek bir şeyler alıyor ve ödemeyi her zaman olduğu gibi
“WeChat Pay” ile yapıyorum.

Zaten Çin’de en son ne zaman para kullandığımı dahi hatırlamıyordum.
Şarjım ya da internetim biter diye telefon kılıfımın arasına koyduğum 100 yuan bile eskimeye başlamıştı
 İkinci hatta aktarma yaptıktan sonra, Lujiazui istasyonunda iniyorum.
Şu meşhur Şanghay televizyon kulesinin olduğu yer.

İlk işim Luckin Coffee’ye gitmek. Hem Starbucks’tan ucuz, hem de kahve kalitesini çok beğeniyorum.
Üstelik telefonumdaki uygulamadan satın alınca, 28 yuan’a aldığım kahveyi
çok rahat 10-14 yuan aralığında satın alabiliyorum.

Kahve almak için ne kasaya gidiyorum ne de sıraya giriyorum.
Telefonumdaki uygulamadan siparişi veriyorum, kare kod ile ödemeyi yapıyorum
. Uygulama bana bir sıra numarası veriyor. Çağrılınca gidip kahvemi alıyorum. Bitti.

Çin’de sistem teknoloji kullanımını öyle ciddi bir şekilde teşvik ediyor ki isteseniz dahi bundan uzak kalamıyorsunuz.

Kahvemi alıyor ve yürümeye başlıyorum.
Karşıdan karşıya geçmem gerekiyor. Yolda araç yok ama bekliyorum;

çünkü geçersem karşıdaki kamera beni tespit edip yüzümü trafik ışığının altında bulunan ekrana yansıtacak ve beni ifşa edecek.

Kaspersky, (*) bundan yaklaşık bir yıl önce "Earth 2050" isimli bir web sitesi hazırlayarak çok ünlü fütüristlere geleceğe dair bazı tahminler yaptırmıştı. Fütüristlerin aksine şimdi anlatacaklarım tahmin falan değil. Var olan, yaşadığımız ve muhtemelen yakın bir gelecekte tüm dünyanın yaşayacağı bir gelecek.

Biz burada sadece beta sürümünü önceden deneyimliyoruz.

Tüm sistem açıkları giderildikten sonra,
dünyanın diğer ülkeleri de çok yakında bu teknolojileri kullanmaya başlayacak
ve bizim şu anki tecrübelerimizi yaşayacaklar.

Size iyi bir tablo çizmek isterdim
fakat
gelecek daha çok toplumun
nasıl kontrol edilebileceği üzerine kurgulanıyor.

Küresel salgınla birlikte Çin’de çok yeni teknolojiler kullanılmaya başlandı.

Öyle ki sadece 3 aylık bu süreçte,
Çin yönetimi 2000 yeni teknolojiden faydalandı.


SOSYAL KREDİ SİSTEMİ

Çin, uzun bir süredir vatandaşlarının davranışlarını

“sosyal güven”

başlığı altında sıralayarak büyük bir puanlama sistemi kurmuş durumda.

Sistem şahıslara sahip oldukları puanlara göre ödül veya ceza veriyor.

Devletin belirlediği kurallara uyanlar ödüllendirilecek.
Kurallara uymayanlar cezalandırılıp teşhir edilecekti.

Sistem bireylerin puanlarını belirlerken;

harcama alışkanları,
sosyal medya kullanımı,
arkadaş çevresi gibi
son derece kapsamlı unsurların dahil olduğu bir algoritmayı kullanıyor.

Basitçe anlatmak gerekirse;
bankaların kara listesi olduğu gibi
artık devletlerin de kara listeleri olacak.

Kara listeye girenler birçok ayrıcalıktan faydalanamayacak.
Seyahat ve sağlık hakları dahi kısıtlanabilecek.
Kırmızı ışıkta geçmek, kapalı alanda sigara içmek bile notunuzu düşürebilecek.

Çin bu yılın sonuna kadar tüm vatandaşlarını puanlamayı amaçlıyor.

Yapay zekâ ile bütünleşmiş kameralar ile
anlık bir şekilde insanlara puan verecek

ve bu puanlar sayesinde,
Çin vatandaşları ya iyi vatandaş ya da kötü vatandaş olarak sınıflandırılacak.

Şöyle bir şey hayal edin,
sokağa çıktığınız andan itibaren milyonlarca kamera her anınızı gözetliyor.

Yaptığınız her şey hazırlanan algoritmalarla çözümleniyor ve
sizlere puan veriliyor.

Üstelik sistemin yakın gelecekte tüm dünyada uygulanmaya başlanması kesin gibi.

Bu sistemin en önemli yardımcısı ise
tüm ülkeyi sarmalayan yapay zekâ destekli 200 milyondan fazla kamera.


YAPAY ZEKÂSI OLAN KAMERALAR

Çin'de yüz tanıma sistemine sahip kameralar her yerde.

Yapay zekânın da dâhil olduğu sistem korkutucu.

Bilim kurgu gibi gelse de her şey gerçek.

Sistem aynı anda yüzlerce kişiyi analiz ediyor.

En önemli kısım sistemin psikolojik analizler yapabilmesi.

Kamera görüş alanında bulunan bütün insanları tanımlıyor.

Sakin mi sinirli mi olduğunu,
yüzündeki mutluluk oranını,
üstünde nasıl bir elbise olduğunu,
saç rengini, cinsiyetini, adını soyadını
hatta ırkını bile anında tespit edebiliyor.

Sistem herkesi izliyor,
tanıştıkları diğer kişileri belirliyor
ve iki hafta
boyunca takipte kalabiliyor.

Üstelik sistem
sadece yüzünü gördüğü kişileri değil,

arkası dönük ve çok uzakta bulunan kişileri de tanımlayabiliyor.

Bunu da şahsın hareketlerinden anlıyor.

Herkesin yürüme şekli,
kol ve bacak koordinasyonunun farklı olduğu bilgisi üzerinden hareket eden sistem,
gün içerisinde
herkesten topladığı bilgileri bir havuzda topluyor.

Daha sonra sadece arkadan görülen bir şahıs tespit edilmek istendiğinde,
hedef kişi
havuzda bulunan örneklerle karşılaştırılıyor ve eşleştirme başlıyor.

Şu an Çin’de kullanılan bu teknoloji de
çok yakın zamanda tüm dünyaya yayılacak.

Zira bu teknoloji,
güneydoğu Asya ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere
bazı Avrupa ülkelerine ihraç edilmeye hazır halde.

Ve görüşmeler başlamış durumda.

PARAYI LİDYALILAR BULDU ÇİNLİLER BİTİRECEK

Diğer önemli bir olay da
dünyanın çok yakın bir gelecekte para kullanma olayına son vereceği gerçeği.

Çin’de şu an neredeyse nakit para kullanımı sıfırlanmış vaziyette.

Çin’i biraz bilen biri
Çin'de “WeChat” ve “Alipay” ile
tüm bankacılık işlemlerinin rahatça yapılabildiğini,

en ufak dükkândan tutun en büyük mağazaya kadar sadece QR kod okutarak
her ödemenin yapıldığını da bilir.

Sistem o kadar yaygın ki
Çinliler nakit parayı neredeyse bıraktı diyebiliriz.

Hiçbir ücret ödemeden,
her istediğinize mesajlaşma uygulamanız üzerinden
istediğiniz kadar para gönderebiliyorsunuz.

Faturalarınızı ödeyip,
sinema bileti alabiliyor,
ev kiralıyor,
uçak ve tren biletlerinizi sadece bu uygulamalar üzerinden satın alabiliyorsunuz.

Çin şimdi bu sistemin tüm dünyaya yayılmasını istiyor

ve bu alanda tekelleşmeye çalışıyor.

Bu amaçla dünyanın her ülkesinde ciddi yatırımlar yapıyor.

Şimdiye kadar 49 ülkeye girmeyi başardılar.

Türkiye de girmeye çalıştıkları ülkelerden biri.



Çin'in yanı sıra Facebook da WhatsApp üzerinden böyle bir sistem kurmaya çalışıyor.


Yazılanlara göre Facebook sistemin öncelikle para transferi yapmasına olanak verecek,

böylelikle bankaların aracılık ücretlerine son verecek.


Yani çok yakın bir zamanda şunlarla karşılaşacağız.

Bankacılık sistemi değişecek.
Artık bankalar olmayacak,
nakit para olmayacak,
kuyruklar ya da aracılık ücretleri de olmayacak.


Üstelik sistem zaten dünyanın birçok yerinde uygulanıyor.
Ve sistem tuttu.
İnsanlar bu yeni deneyimi çok sevdi.

Şimdi mesele bu deneyimi tüm dünyaya yaymak ve daha da yaygınlaştırmak.


Kripto paralar ile bunun çok daha rahat olabileceğini söyleyebiliriz.

Geriye sadece bunu deneyimlememiş insanların korkularını kırmak kalıyor.

Bu sorun da biraz zaman almakla birlikte
yakın zamanda üstesinden gelinecek bir konu.


Polislerin kullandığı yapay zekâya sahip kask ve gözlükler,

elektrikli araçlar,

ülkenin tamamına yayılmış hızlı trenler,

insansızlaşan marketler,

neredeyse her şeyin barkod sistemiyle işlediği bir ülke.

Kısacası Çin,
şimdiden geleceği yaşıyor


ve çok yakın zamanda Çin’in deneyimleri tüm dünyaya yayılacak.


Fakat
devletin
birey üzerinde kontrolünün arttığı

ve her anımızın gözetlendiği bir gelecekle karşılaşacağız.

Bugün yaşanan salgın ise
demokrasi ve insan hakları gibi itirazlarla
bu sisteme karşı çıkanları da susturacağa benziyor.

Çünkü hepimiz bunların gerekli olduğuna inandırılacağız.


Yazıma George Orwell’in kült romanında
1984’de geçen bir pasajla son vermek istiyorum:


“Biz, zorla boyun eğilmesinden hoşlanmayız.
Bize kendi isteğinle uymalısın.
Biz bize başkaldıranları yok etmeyiz.
Akıllarını ele geçirip değiştirir,
yeniden biçimlendiririz.
Ondaki tüm kötülüğü yok eder,
onu yalnız görünüşte değil,
tüm gönlü ve tüm ruhuyla kendi tarafımıza çeker,

sonra öldürürüz.


” NURETTİN AKÇAY
SANGHAY ÜNİVERSİTESİ
– AKADEMİSYEN
– ÇİN UZMANI



Nurettin Akçay (@akcay_nuri) · Twitter





Çin'de yaşayan Akademisyen Nurettin Akçay: Herkes tedirgin ...



 


 


 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2056917 ziyaretçi (4529213 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol