Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  HALUK. DURSUN . PROF DR
 


AHMET HALÛK DURSUN

 

www.ahmethalukdursun.com/



MAKAM ODASINDAKİ KUMRULAR...

Aslında bu olayı emekli olup, köşeme çekildikten sonra yazmayı düşünüyordum.
Çünkü biliyordum ki, ben yine çenemi( kalemimi) tutamayarak zülfü yare dokunacağım...

Ama , o dönemde yaşananları anlattığım bir dostum çok ısrar etti, bunu mutlaka yazman lazım dedi. Ben de hikâyenin içinde hem bürokratik bir zihniyet hem de gerçek bir aşk hikâyesi bulunduğu için saray tarihine bir kayıt düşürmeye karar verdim...

Kimse ısrar etmesin isim vermeyeceğim. Topkapı Sarayı'nda müdürlük yaptığım dönemde, makam odamda otururken bir kumrunun açık pencereden girerek avizenin etrafında uçtuğunu gördüm. Hiç kımıldamadan seyretmeye başladım. Kumru sanki tavaf eder gibi odanın her tarafında dolaştı, avizenin üzerine kondu, bir süre oturdu. Sonra geldiği gibi uçup gitti. Biraz sonra yanında başka bir kumru ile tekrar geldi. Bu sefer sanki bir ev( saray) sahibi edasıyla onu gezdirdi. Yeni geleni elinden, (kanadından) tutar gibi aldı ve avizenin içine oturttu. Bir süre koklaştılar....Sonra uçup gittiler. Ertesi gün ikisi birlikte ağızlarında dal parçacıkları ile geri geldi ve avizenin içine bir yuva kurmaya başladılar. Yuva bir kaç gün içinde kuruldu. Ben olup biteni hiç ses çıkarmadan izliyordum. Dişi kuş yumurtlama hazırlığı yapıyordu. Galiba onlar da beni izliyordu ki, hiç tedirgin olmuş gibi görünmüyorlardı. Buna karşılık dışarıdan odaya başka birisi girince , hemen ürküp pencereden kaçıyorlardı. Baktım olmayacak, makam odamı onlara bırakıp hemen karşıda bulunan küçük bir odaya geçtim. Bir gün televizyon çekimi için Topkapı Sarayı'na gelen gazeteci dostum rahmetli Savaş Ay, hocam niye bu küçücük odada oturuyorsun, diye sordu. Ben hâlden anlarım, bir kumru arkadaşım sevgilisine, ben seni saraylarda yaşatacağım, diye söz vermiş, insan yuva kurana yardımcı olmaz mı dedim. Hocam ne olur göster dedi ve kapıdan odadaki yuvanın resmini çekti. Ertesi gün beni Ankara'dan arayan arayana...Derhal oda açılsın, yuva dağıtılsın, saray bakımsızlıktan perişan olmuş görüntüsü verilmesin, dediler. Meğer Savaş Ay haber yapmış bizim kumru hikâyesini... Hemen aradım, üstad sen ne yaptın, dedim. Hocam bu kadar güzel malzeme, ( haber) buldum yazılmaz mı Allah aşkına, dedi. Gazetede sabah toplantısında anlattım, herkes ayağa kalktı ve seni alkışladı, diye ilave etti. Sadece gazete değil, Ankara da ayağa kalktı sayende, diye cevap verdim. Ne yapacaktım? Çifte kumrulara kol kanat gerip onların saadetlerini mi korumaya çalışacaktım, yoksa odayı kullanmaya açarak bir yuvanın dağıtılmasına mı neden olacaktım. Bir şekilde ya ben makamı, ya da onlar makam odamdaki yuvalarını kaybedeceklerdi. Akşama kadar Bakanlıktan beni aramayan kalmadı... En azından yumurtadan yavru kuşlar çıksın, uçup gidene kadar bekleyelim diye düşündüm. Ben yuvayı almam, siz beni görevden alın isterseniz dedim. Ertesi gün yuvaya bakmaya gittim ki ne göreyim yuva duruyordu, ama kumrular yoktu. Yuva olmasa birisi kuşları ürküttü, kovaladı diyecektim... Halbuki yuva yerli yerinde duruyordu. Kumrular sanki durumu hissetmiş ve sessizce çekip gitmişlerdi. Bir daha da hiç gelmediler... Ben daha sonra Topkapı Sarayı'ndan Müsteşar ve Bakan Yardımcısı olarak Ankara' ya gittim. Kuşların yuvası dağıtılsın, makama sahip çıkılsın diyenlerin ise hiç birisi Bakanlıkta makamında kalamamıştı. Muhakkak ki, biz de bir gün bu makamdan uçup gideceğiz... Kuşlar ise hep uçmaya ve yuva kurmaya devam edecek.. Haluk Dursun





EYÜPSULTANIN KAYBOLAN FETTAHLARI


"TÜRBENİN AÇILIŞI İÇİN HER ŞEY YERLİ YERİNDEYDİ ANCAK...



 


Eyüp Sultan - Ya Fettah yazılı kapı tokmakları

 

19.08.2019 
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, Malazgirt ve Ahlat ziyaretlerinin ardından gittiği Van'ın Erciş ilçesinde trafik kazası geçirdi ve vefat etti.
Olay sonrası, Dursun'un kişisel internet sitesinde kaleme aldığı bir yazı dikkat çekti.
"Ayasofya ile Eyüp Sultan'ın sırrı" başlıklı yazıda

 Ahmet Haluk DursunEyüp Sultan Türbesi'nin restorasyonu sonrası
 açılışına az bir süre kala yaşadığı anlamlı şöyle anlatıyor:

 

" "Restorasyon nedeniyle, dört yıl kapalı kalan Eyüp Sultan Türbesi’nin açılış hazırlıkları tamamlanmış, bütün detaylar gözden geçirilmişti. Daha doğrusu biz öyle zannetmiştik. Türbenin içini baştan aşağı gözden geçirdik. Kutsal Emanetler’den Kadem-i Şerif ve Sakal-ı Şerif yerine konmuş; türbeye vakfedilmiş hat şaheseri levhalar duvarlara asılmış; sanduka puşideleri örtülmüş; gümüş şebeke temizlenmiş; salavat getirecek hafızlar ve Kur’an-ı Kerim okuyacak hocalar belirlenmişti. Sözüm ona, hiçbir ayrıntı atlanmamıştı.

"YÂ FETTAH"LAR KAYBOLMUŞTU"


Doğru, ayrıntıları atlamamıştık; ama çok önemli ve esaslı bir konuyu unutuvermişiz.
Tarihi Türbe’nin kapılarındaki

“Yâ Fettah”lar kaybolmuş.

Sadece bir kapıda kalmış,
o kapı da arka tarafta.

Cumhurbaşkanımızın açacağı kapıda tokmaklı “Yâ Fettah” yoktu.

Gel çık işin içinden. "KUL SIKIŞMAYINCA HIZIR YETİŞMEZMİŞ" Açılış merasimine çok az bir süre kalmışken imalat yapmanın mümkünatı yoktu. Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş derler...


"YÂ FETTAH"LAR AYASOFYA'DA!N  GELDİ



Hızır nerede, nasıl yetişecek! Cevabı belli:
Ayasofya. Hızır makamı da Ayasofya’da,
“Yâ Fettah”lar da Ayasofya’da...

Ayasofya kapılarındaki son “Yâ Fettah”ları ben yaptırmıştım.

Bir tanesini de teberrüken müdüriyet kapısına asmış,
hayrülhalefim Hayrullah Cengiz’e emanet etmiştim.

Hemen, Ayasofya Müzesi Müdürü Hayrullah Cengiz’i arayıp

“kapıdaki ‘Yâ Fettah’ı al da gel.” dedik.

Sağolsun “Yâ Fettah”ı kopardı,
koptu, geldi; Hızır gibi yetişti.

“Yâ Fettah”, Eyüp Sultan Türbesi’ne takıldı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN "YÂ FETTAH" DİYEREK KAPIYI AÇTI
Gönül rahatlığıyla Cumhurbaşkanımızı karşıladık. Yolda tarihi alan ile ilgili bilgiler verdik, kapıdaki “Yâ Fettah”ı hatırlattık. Ve o da konuşmasında, avludaki Osmanlı’nın sembolü çınarlardan bahsetti. Hem de ananeye uygun olarak kapıdaki tokmağı “Yâ Fettah” diyerek açıp, Türbe’ye girdi.
İçeride, sandukanın başında ilk ihlas’ı Zülgaib Akkuş, ilk Yasin Suresi’ni ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan okudu. 
İşte “Yâ Fettah”ın sırrı. 
Daha başka şeyler de var; ama onlar da bizim aramızda sır... 
KAYNAK: HABER7










Prof. Dr. Dursun  kurbanı
Prof. Dr. Dursun kaza kurbanı
Giriş Tarihi: 20.8.2019
 
Kültür ve  Prof. Dr.  dün ’da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, Van'ın Erciş ilçesi yakınlarında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.
ÖNCE MUŞ'A GİTTİ
Malazgirt Zaferi'nin 948. yıl dönümü dolayısıyla Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Muş'un Malazgirt ilçesinde düzenlenen "4. Tarihi Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni" programının ardından Ahlat'a geçen Dursun, buradaki incelemeleri sonrası karayoluyla Van'a hareket etti.
3 KİŞİ DE YARALANDI
Dursun'un içinde bulunduğu araç, Erciş ilçesine bağlı Bayramlı Mahallesi yakınlarında şarampole devrildi. Kazada, Dursun hayatını kaybetti, 3 kişi de yaralandı. Yaralalılar ambulansla Erciş Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

BAŞKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI
BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun'un trafik kazası sonucu vefatı nedeniyle bir başsağlığı mesajı yayımladı. Başkan Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi: "Kültür ve Turizm Bakan Yardımcımız Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun Beyefendi'nin bir trafik kazası sonucu vefat ettiğini teessürle öğrendim. Birçok alanda ülkemize eşsiz hizmet ve katkıları olan Haluk Dursun'a Allah'tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum."

AKADEMİK HAYATI MARMARA ÜNİVERSİTESİ'NDE BAŞLADI
1957 yılında Hereke'de doğan Dursun, Galatasaray Lisesi'nden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Son Çağ ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kürsüsü'nü bitirerek akademik hayata Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'nde asistan olarak başladı. Marmara Üniversitesi'nde yüksek lisans ve doktorasını Yakın Çağ Tarihi Anabilim dalında tamamladı.

 "OSMANLI Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi" sahasında tarih doçenti olan Ahmet Haluk Dursun, Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde Yakın Çağ Tarihi Ana Bilim dalında profesörlük unvanını aldı.

 

 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2056803 ziyaretçi (4528550 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol