MUTLULUK VE HUZURUMU ARIYORSUN ? >>> ÇALIŞ + İYİLİK YAP + ŞÜKRET |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dr.Mesut ÖZCAN Dr. Mucit .Girişimci. |
|
|
. Bilim paylaşılır,
teknoloji paylaşılmaz,
satılır.
Türkiye'de bu ikisi birbirine karıştırılıyor
Doktor, mucit ve kurtarıcı...
Türkiye onun ismini
Yüksek İhtisas Hastanesi'ndeki
trilyonluk yolsuzluğu ortaya çıkaran doktor olarak duydu.
Yolsuzluğu yapanlardan çok,
ortaya çıkaranların hor görüldüğü ülkelerin
karakteristik özelliği olsa gerek,
o da horgörülenler listesine alındı.
Arı kovanına çomak soktuğundan
Türkiye'de iş bulamamak gibi
bir doktor için oldukça pahalı bir bedel ödemek zorunda kaldı.
Ancak bu zorunluluk onu
saygın bir kalp cerrahı yapacak sürecin başlangıcıydı.
Opr. Dr. Mesut Özcan,
1966 yılında Alanya'da dünyaya geldi.
Yetenekli bir çocuk olmanın avantajı ile
ilkokula altı yaşında direkt ikinci sınıftan başladı.
Gazi Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra
dünyaca ünlü kalp cerrahlarından
Prof. Dr. Marko Turina'nın başında bulunduğu
Zürih Üniversitesi Hastanesi'nde çalışmalar yaptı.
1989 yılında Türkiye'ye döndükten sonra
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde
görev yapan Dr. Mesut Özcan,
19901995 yılları arasında
Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nde çalıştı.
Onun hayatındaki dönüm noktası
Yüksek İhtisas Hastanesi'nde yaptığı çalışmalarla başladı.
Kalp ameliyatlarında kullanılan
"Clamp"
adlı bir buluş gerçekleştiren Özcan,
buluşuna el koymak isteyenlerin gazabına uğradı.
Türk Patent Enstitüsü'nde aldığı patente rağmen
"MeslC" ismini verdiği buluşunu
Türkiye Kardiyoloji Kongresi'nde
tıp dünyasına açıklamasıyla birlikte,
Türkiye'de mesleğini
İCRA edemeyecek duruma geldi.
Ancak o
artık dünya çapında bir üne kavuşmuş
mucit bir doktordu.
Patentini aldığı buluşunu
ele geçiremeyenlerin çabaları sonucu
çaldığı tüm kapılar yüzüne kapatılınca,
tekrer İsviçre'ye giden Mesut Özcan,
burada hocası Prof Dr. Marko Turina'nın yanında
tıp dünyasının
"Aort Diccestion
(Diseksiyon)" dedikleri
"Aort yırtılması" olarak bilinen
hayati bir kalp ameliyatı ve kalp nakli konusunda uzmanlaştı.
1.5 yıllık bu zorunlu çalışmadan sonra
Türkiye'ye dönüp
SSK Ankara İhtisas Hastanesi'nde çalışmalara başlayan
Opr. Dr. Mesut Özcan,
burada yeni bir ilke imza atarak
dünyanın ilk
"Aort Diccestion" ameliyatını gerçekleştirdi.
Türkiye'de mortalite
(ölüm) oranı yüzde 98'leri bulan
Aort Dicestion ameliyatından
başarılı çıkmasının ardından Özcan,
bu kez gözünü kalp nakli ile
ekranda baypass ameliyatına dikti.
Önümüzdeki ay
bu ameliyatları gerçekleştirmeyi düşünüyor.
Hastaların göğsünü kesip biçmeden,
sadece göğüs boşluğunda 5 santimlik bir kesikle
bypass ameliyatı gerçekleştiren
ilk Türk doktoru olmaya hazırlanan
Dr. Mesut Özcan'ın,
adı hep ilklerle anılmış
hayatı boyunca.
Özcan'ın ilklerinden biri de
Türkiye'nin sertifikalı tek Kardiyo Patolojisti olması...
Türkiye'de kalp naklinde
büyük bir çığır açılmasına rağmen,
kalp nakli yapıldıktan sonra,
hastaların çok basit kontrollerden geçirildiğini belirten
Dr. Mesut Özcan:
"Doktor, nakli gerçekleştirdikten sonra
hastasını
çok basit kontrollerden geçiriyor o kadar..
Oysa böbrek hastalarında olduğu gibi
nakledilen kalbin takibi çok önemli.
Verilen ilaçların dozunun ayarlanması gerekiyor.
Türkiye'de bu alanda
benim dışımda
sertifikalı uzman yok" diyor.
Adı ilklerle,
buluşlarla anılan
Opr. Dr. Mesut Özcan,
Türkiye'de bilimsel çalışmaların
dürüstlükten yoksun olduğunu söylüyor:
"Türkiye'de bilimsellikte dürüstlük yok.
Bilim paylaşılır,
teknoloji paylaşılmaz,
satılır.
Türkiye'de bu ikisi birbirine karıştırılıyor."
Cerrahlıkla,
mucitliği birarada nasıl götürdüğünü
ilginç gerekçelerle açıklıyor Mesut Özcan.
Ancak bunu açıklarken megaloman olarak yanlış algılanmaktan korkuyor:
"Benim mizacım
var olanı sürdürmeyi kabul etmiyor.
Çünkü taklit her zaman kötüdür.
Şeytan ayrıntıda gizlidir.
Bu yüzden benim için yapılmışı yapmak hoş değil.
Ortada bir sorun varsa,
o soruna
yeni çözüm önerileri
getirmediğim zaman
rahat edemiyorum.
Clamp adlı buluşumu
,
ameliyatlarda rastladığım
güçlükler sonucunda buldum.
Ben bir ameliyatta elde ettiğim başarının zevkini
milyarlara değişmiyorum."
8 ayda SSK'yı kurtarırım
Oldukça başarılı bir doktor olmasına rağmen
SSK gibi kötü bir imajı bulunan bir kurumda
çalışmaya başlaması
her ne kadar onu çekemeyenlerin çabalarından
kaynaklanıyor olsa da;
o,
SSK'nın sorunlarını çözmek için de
boş durmayıp kafa yormuş.
8 ayda SSK'yı kurtaracağını iddia eden Opr. Dr. Mesut Özcan,
bu iddiasına karşılık tüm geleceğini ortaya koyarak,
"Eğer 8 ayda kurtuluş sağlayamazsam
verebileceğim zararın tamamını karşılamaya
noter tastikli bir anlaşma ile razıyım.
Bir ömür boyunca devlete parasız çalışmaya razıyım" diyor.
SSK hastanelerini 8 ayda
Özel Bayındır Hastanesi standardına ulaştıracağını iddia ederken,
kurumun batışı ile ilgili de bir rapor hazırlayan Dr. Mesut Özcan,
bu raporunu önümüzdeki günlerde
SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçtaroğlu ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Nami Çağan'a sunmayı düşünüyor.
SSK'nın batışını
iki ana başlığa indirgeyen Dr. Özcan, bunlar
ı
"ucuz politika" ve
"rant"
olarak adlandırmış durumda.
Çalıştığı
SSK Ankara Etlik İhtisas Hastanesi'nden örnekler vererek
SSK'nın içinde bulunduğu çıkmaza çözüm önerileri getiren Özcan,
"Mesela burası kurulurken
kalp cerrahi merkezi olarak düşünülmüş.
Ancak bir süre sonra
her branş faaliyet
veren ihtisas hastanesine çevrilmiş.
Oysa en fazla kalp hastası
potansiyeline sahip olan kurum SSK'dır.
Şu anda hasta sevkinden dolayı
müthiş bir rant savaşı veriliyor burada.
Taşradan gelen hastalar hemen özel hastanelere sevkediliyor.
Birtakım insanların bundan menfaati var.
Ben iddia ediyorum
SSK'da her türlü kalp ameliyatı yapılabilir.
Buradaki rant yüzünden
SSK hiç bir ameliyatın yapılmadığ
ı
bir kurum olarak lanse ediliyor."
SSK acilen özerkleştirilmeli
SSK'nın hem
sağlık, hem
sigorta, hem de
ilaç sektöründe
faaliyet göstermesinin
yanlış olduğunu anlatan Op. Dr. Mesut Özcan,
kurumun bu alanlardaki faaliyetlerinin
birbirinden ayrılarak
bağımsız hale getirilmesi gerektiğini söylüyor:
"SSK'nın kurtuluşu,
ilk önce özerkleşmesi,
ikinci aşamada da
özelleştirilmesi ile mümkündür.
SSK bir yandan sağlık hizmetlerini yürütüyor.
Bir yandan ilaç üretiyor.
Bir yandan da yatırımlar yaparak
FİNANS kurumu gibi çalışıyor.
Böyle bir kurumun
arpalık olmaması mümkün mü?
Burası özerk olacak.
SSK iyi bir kararlılıkla 78 ayda çiçek gibi olur.
Ben hür teşebbüsün içinden geldim.
Tuvalet bekçiliği yaptım,
amelelik yaptım.
Buranın
dışarıya olan giderlerini kıs.
Ameliyat kapasitesini artır.
İyi bir ekip oluştur,
kurtuluşu hazırlarsın.
En önemlisi
politikanın kuruma elini sokmasına müsaade etme.
SSK'nın
sigorta ve
sağlık birimlerinin
birbirinden ayrılması lazım.
SSK, komünist rejimlerde olduğu gibi
bu devirde her işi kendi yapmaya çalışıyor
. SSK ilaç üretiyor.
SSK ilaç üretmek zorunda değil
. Büyük firmaların
oluşturduğu fason firmaların ürettiği
ilaçların bir çoğu
gerçek dozunda değil.
SSK
ilaç sektöründen elini eteğini çeksin,
eczanelere '
bana yüzde 40 indirimle ilaç vereceksin' desin,
herkes havada kapar.
Devlet herşeyi yapamaz ki.
İsviçre'de, ABD'de
devletin varlığını hissedemiyorsun bile.
SSK'da maalesef herkes
kendi cumhuriyetini ilan etmiş durumda
. SSK yedi kocalı hürmüz değil,
77 kocalı hürmüz olmuş durumda.
Bir kişi SSK'lı oluyor,
onun annesi, babası, ablası neyi varsa aynı kapsam içine giriyor."
Opr. Dr. Mesut Özcan,
SSK'lı hastalardan kendi kurumlarına güvenmelerini istiyor.
Kamuoyundaki bir çok olumsuz propagandaya rağmen
SSK'nın kendi hastanesi için
bir çok
özel hastaneden daha başarılı işler
yapabileceğini ispat etmeye çalışıyor
Özel hastanelerin yapmaya cesaret edemediği ameliyatları .
Özel hastanelerin yapmaya cesaret edemediği ameliyatlar
üstlenmek onun en büyük hobisi.
-
Ercan Yavuz
-
04 Nisan 1998
'Kalp krizi genetik değildir', Op. Dr. Mesut Özcan,
‘Kalp krizi genetik değildir’
08 Şubat 2015 Pazar, 10:19:15Güncelleme: 11:01:20
Op. Dr. Mesut Özcan,
Nazenin Tokuşoğlu'na çarpıcı açıklamalarda bulundu
Nazenin TOKUŞOĞLU / HT PAZAR
Türk tıp tarihinin en başarılı doktorlarından
Op. Dr. Mesut Özcan yine ezberleri bozuyor.
“Kalp krizi genetik değildir” diyor. Peki nedir?
İcat çıkaran doktorlardan biri o.
Kalp ameliyatlarında kullanılan ve
Uluslararası
Avrupa Cerrahi Araştırma Kongresi’nde kabul gören
“Mes-Tech” adını verdiği bir teknik icat etti.
Aort yırtılması olarak bilinen
hayati bir kalp ameliyatı ve
kalp nakli konusunda uzmanlaştı.
14 haftalık gebe Melek Kaya’yı,
97’lik dede İrfan Erbaş’ı
ameliyat ederek dünya tarihine geçti.
Bu arada sağlıklı beslenme konusunu
da sahtekârlara bırakmamak adına
Dalyan’da kendi doğal besinlerini ürettiği
“Taane” çiftliğini kurdu.
Kalp cerrahisi alanında
patentli ürünlerin yanı sıra
sanayi alanında
patentini aldığı elektromanyetik dalgayla çalışan
kat kaloriferi ve kombi sistemleri adıyla
geliştirdiği buluşu var.
Türkiye’nin sertifikalı tek “Kardiyo Patolojisti”
Mesut Hoca şimdi de diyor ki
“Kalp krizi genetik değildir”.
.. Bunu da 25 yıllık deneyime sahip ve
5 binden fazla açık kalp ameliyatı yapmış
dünyaca ünlü kalp cerrahı
Dr. Dwight Lundell
Amerikan Kalp Derneği’nin açıkladığ
ı
istatistiklere dayandırıyor.
75 milyon Amerikalı kalp hastalığından mustarip,
20 milyonun diyabeti var ve
57 milyon kişi de prediyabet...
Mucit misiniz?
Mucitlik ve tasarım hastalığım benim.
Kendime ait Mes-Tech yöntemini geliştirdim.
Dünyanın en yaşlı by-pass ameliyatını97 Yaşındakine yaptım
97 yaşındaki İrfan Erbaş’a yaptım.
103 yaşında vefat etti ama
kolon kanserinden öldü
kalpten değil.
Allah rahmet eylesin.
..
Hamile kadının ameliyatını çok merak ettim.
Melek Kaya...
Kalp kapağı ameliyatı olduktan sonra hamile kalmış
.
Kanı sulandıran hapları
bebek zarar görmesin diye bırakmış.
Kapaklar metal olduğu için o haplar hayati önem taşıyor.
Sakat olma ihtimali de çok yüksek
bu arada.
Bu tür ameliyatlarda çocuk genelde kaybedilir.
Ne yaptınız?
Normalde hasta 31 dereceye kadar soğutulur,
ben soğutmadan yaptım,
bebek de yaşasın diye.
Bebek sağlıklı doğdu, adı da tabii
Mesut oldu.
8 bin ameliyat yaptım ve
ölüm oranı binde 5.
Normalde kaçtır?
Yüzde 2-3...
Sol kol ağrısı kalp krizi belirtisidir derler ya, bu hurafe mi?
Hayır ama eksik.
Sadece sol kol değil.
Kalp ağrır,
kol ağrıyormuş gibi gözükür
,
kaburga,
sırt,
diş ağrısı olarak da gösterir kendini.
O zaman her ağrıyı ciddiye almak lazım.
Kesinlikle;
özellikle de göğüs, kol ve boyun.
Ağrı bedenimizin sigortasıdır.
‘KALP KRİZİNİN NEDENİ BABANIZ DEĞİL, İÇİNİZDEKİ İLTİHAP’
“Kalp hastalıkları genetik değildir” diyorsunuz...
Evet, bu görüş külliyen yalan.
Çok sevindim;
babasını kalp krizinden kaybeden ve ödü kopan biri olarak.
Bir hastanın damarı yüzde 90 tıkanık diyelim.
3 yıl sonra yüzde 60’a gerilemiş.
Genetik olsa bu imkânsızdır.
Çünkü mesele inflamasyondur
yani mikropsuz iltihaptır.
İnflamasyonun nedeni şeker hastalığıdır,
karbonhidrat ağırlıklı beslenmedir,
sigaradır.
Son 15 yıldır glikoz şurubu ve
işlenmiş yağ zorla hayatımıza sokuldu.
Cipsler falan...
Aynen...
Sigara tiryakisi olan ve kötü beslenen birinin
damarları peynir gibidir.
Şişer ve kalınlaşır.
Kalbi besleyen damarlardan biri
yüzde yüz tıkandığı zaman da kalp krizi olur.
Hemen ameliyata almak gerekir.
Peki ya kolesterol?
Kolesterol ilaçlarının hepsi yalan.
Kolesterol kalp krizine sebep olmaz.
Kötü bir şey değildir.
İnflamasyon nedeni ile
damar daralmaya başlar ve sonra kolesterol
birikimi olur.
İş işten zaten geçmiştir.
Diğer organlarda meydana gelen iltihaplar kalbi tetikler mi?
Tabii ki...
Kalınbağırsak yüzey alanı 400 metrekaredir.
Zamanla kullanılan antibiyotikler,
kimyasallar ve
kötü diyetler
kalınbağırsağın florasını öldürür.
Midede ülsere sebep olan
Helicobacter Pylori adlı bakteri de
hem kanseri hem
kalp krizini tetikler.
Kalp hastalarına yaptığım
DNA testlerinde
midedeki Helicobacter Pylori bakterilerine rastladım.
Ailede kalp hastası var mı derken,
beslenme alışkanlıkları aynıdır doğru,
bu da önemlidir ama ortaklık sadece budur.
Türk halkı genetik
olarak kalp hastalığına yatkındır söylemi yanlıştır.
Türk halkı somuncu ve karbonhidrat düşkünüdür,
o yüzden kalp hastalığına yatkınlık vardır.
Ameliyatı YAPAN DOKTOR DA ŞOKTA
Antalya'da açık kalp ameliyatı olduktan dört gün sonra
taahhüt ettiği halde ödemediği 25 bin liralık borcu nedeniyle
cezaevine giren 62 yaşındaki İbrahim Şermet'in durumu
operasyonu gerçekleştiren Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Opr.
Dr. Mesut Özcan'ı da şoke etti.
Dr. Özcan,
"Çok üzgün ve sinirliyim.
Biz bir can kurtaralım derken birileri
Aziz Nesinülkesinde olduğumuzu hatırlatıyor.
Raporu olmasına rağmen cezaevine koyuyorsunuz.
Emeğime mi yanayım,
bir cana mı yanayım;
saçma sapan bir iş.
Biz ameliyat ettik. Üç damarına by-pass yaptık.
Her şey güzel gitti.
Bir ay sonra da ayağına ameliyat yapacaktık.
Hastayı taburcu ederken 'istirahati uygundur' diye rapor verdik.
Buna rağmen tutuklanıp cezaevine götürülüyor.
Böyle bir hastanın psikolojisini bir düşünün.
Ameliyat olmuş ölümden dönmüş
sen ona ölümlerden ölüm beğen diyorsun.
Böyle bir şey olabilir mi ? Yüz karası bir durum hukuk için" dedi.
"CEZAEVİNDE OLMASI ÖLÜMÜNE NEDEN OLABİLİR"
Kendilerinin yargı erki olmadığını söyleyen Özcan,
"Kimsenin işine karışmayız ama
ortada bir can var.
Can gittikten sonra siz yargılasanız ne olur.
Bugüne kadar 16 bin ameliyata girdim.
8 bin operasyonu kendim yaptım.
İlk defa böyle bir şey başıma geliyor.
O kadar canım yanıyor ki anlatamam.
Biz açık kalp damarı ameliyatı yaptığımız hastamızla
kader birliği yaparız.
Eğrisiyle doğrusuyla hasta bizimdir.
Tabiri caizse adeta evleniriz.
Dişini bile çektirecek olsa bize sorulur.
Böyle bir hastanın bu duruma düşmesi bizi çok etkiledi.
Şu an onun cezaevinde olması
ölümüne neden olabilir.
En ufak bir krizde anlık müdahale gerekir.
Cezaevinde bu konuda uzman yok.
Sevkle olmaz.
Müdahale süresi çok kısadır.
Raporu var.
Dokunmazlar diye güvenerek çıkardık.
Ama cezaevine aldılar. Çok üzgünüm" dedi
|
|
|
|
|
|
|
*** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2056654 ziyaretçi (4527995 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ *** |
|
|
|
|
23
121
8