Simitçide sıradayım.
Çok kalabalık,
20 dakika kadar sırada kaldım.

Hemen benden önce bir kız çocuğu ve babası var.
Babası bir ceket ile, boğazına kadar düğümlemiş gömleği.
Ama tertemiz giyinmiş. Ayakkabıları kösele, eski ve yazlık.
Anladım ki havalar varsa da, o daha kışa varamamış.

Çocuk iki de bir ‘’Hadi baba, acıktım gelmedi mi sıra daha’’ diye söyleniyor.
Sonunda sıra onlara geldi.

Adam bir simit dedi. Çocuk itiraz etti:
‘’Baba, ben tahinlide istiyorum’’ dedi.

Kaşlarını kaldırdı, sus der gibi sessiz bir ‘’Olmaz’’ demek istedi.

Bozuk birkaç adet parayı uzatırken birisi düştü,
tezgahın altına gitti.
Adam diz çöküp almaya çalışırken, simitçi

‘’Boşver be abi, önemli değil’’ diye söyledi.
Baba kısık sesle
‘’Abi başka param yok, eksik kaldı hakkını helal et’’ deyince simitçi abi

‘’Oturun sehpaya ben getireceğim sıcak çıkınca ’’ dedi.

Adam eksik para verme mahçubiyeti ile oturdu en köşeye.
Bende aldım simit oturdum yan masaya.
Çayda söyledim,

zeytinde koydular yanına. İzliyorum,
simitçi kızacak mı, sevecek mi onu gözlüyorum.

Neyse geldi bizim abi.
İki tabak yapmış, ama özel besbelli.
İçinde her şeyden var.
Baba hepsini yiyebilirde, çocuğun yiyemeyeceği kadar.
Tahinli de, simit de, börek de konmuş, tatlılardan da unutulmamış.

Üç de çay geldi, simitçi abi de tabureye çömeldi.
Anlamış tabii, kaç senelik esnaf adam. Kim dilenci, kim aç kalmış biliyor ve yanılmıyor.

Sohbet ettiler, doyunca yediler, tekrar tekrar çay içtiler.
Sonra baktım abi, biraz kağıt para çıkardı adamın gömlek cebine koyuverdi.

Yarın gel işine başla dedi.
Kısmete bak, düştü diye üzüldüğü tezgah ekmek parası kazanacağı dükkan oldu.

Neyse onlar gidince, ben de çayımı içince yanaştım arka kapıdan simitçi abiye.
Dedim ki:
’’ Patron, seni tebrik ederim.
Hiç rencide etmeden babası ile küçük kızın karnını doyurdun.
Kimseye göstermeden de cebine üç-beş para koydun.
Allah sayınızı çoğaltsın, ne iyi adamsın’’

. Sağol abi dedi.
Ona söylemedim ama
ilkokul arkadaşım o benim.

Yarın gelince işe, kendisine de söyleyeceğim.
Şimdi utanır ve üzülür de işe gelmez diye demedim.

Biz ortaokula devlet okuluna giderken
babası onu özel okula vermişti.
O kadar zengindi.

Ne oldu kimbilir yıllar sonra,
kendisine bir simit alacak para bitmişti.

Bakalım yarın gelsin,
öğrenelim.

Koca dükkan ona da yeter bana da,
ekmeğimizi bölüşelim…

Hızır