İBA Holding’in “dünya dolar milyarderleri” arasında yer alan patronu, Özyeğin Üniversitesi’nin kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin, öğrencilere sık sık şu öğüdü verdi:
- Sınırsız servet yok. Gün gelir, hepsi biter. Anne-baba parası yemek kolay. Kendiniz kazanınca paranın değerini anlarsınız.
Özyeğin, 3’üncü öğrenim yılında olan üniversitesinde, öğrencilere verdiği öğüdün altını da şöyle doldurdu:
- Tavsiyem, yaz tatilinizi çalışarak geçirmeniz. Bizzat yardımcı olmaya hazırım.
Dediğini de yaptı. Özyeğin Üniversitesi’nin 400’e yakın öğrencisinden 200’ü “yaz okulu”na devam ederken, 90’ı da sosyal güvenlik primi de ödenecek şekilde 3-3.5 ay süreli işler buldu:
- Nerelerde çalışıyor öğrenciler?
- FİBA Holding bünyesindeki GAP, Marks&Spencer gibi şirketlerin yanısıra örneğin Rixos’ta çalışan da var. Şirketleri bizzat arayarak yaz döneminde onlara iş bulmaya çalışıyorum.
Özyeğin, not ortalaması yüksek olan öğrenciler için ücretli stajı “yurtdışı ödülü”ne dönüştürmüş:
- Ortalaması 3.5’in üzerinde olan öğrencilere yurtdışında staj şansı verdik. 4 öğrencimiz yurtdışında, bize ait Credit Europe’ta ücretli staj görüyor. 2’si Moskova’da (Rusya), 2’si de Kiev’de (Ukrayna).
Özyeğin, üniversite öğrencilerinin hep çalışma hayatının içinde olması gerektiğine vurgu yaptı:
- Hazırlık sınıfı öğrencileri bile çalışmaya yönelmeye başladı. Üniversitemizin çağrı merkezinde 12 öğrencimiz çalışıyor. Saatte 6 lira veriyoruz.
Ardından ABD’deki öğrencilik günlerinden örnek verdi:
- Benim bir dönem yanında kaldığım ailenin kuralı, “18 yaşına gelen çocuk, aile bütçesine yardım eder”di. Çocuklarından ev kirası payı bile istiyorlardı.
- Ben üniversite yıllarımda çalışmaya başladığımda babam, “Gerekirse ceketimi satar seni okuturum” demişti.
- Bizim kültürümüzde bu var. Ancak, doğrusu öğrencilik yıllarından itibaren çalışmak.
Özyeğin’in kafaya taktığı en önemli konulardan biri de üniversite mezunu işsizler:
- Henüz mezun vermedik. Ancak, “Özyeğin Üniversitesi’nden mezun oldum ama işsiz kaldım” gibi bir şey yaşamak istemiyorum. Bir üniversite için en olumsuz sonuç budur.
Onun bu sözleri, aklıma geçen hafta içinde Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim Vakfı’nın BUTGEM adlı eğitim merkezini gezerken Fahrettin Gülener’den öğrendiklerimi getirdi:
- Meslek edindirme kurslarımıza gelenler arasında yeni mezun makine mühendisleri var.
Mezun sayısı 100’lerdeyken belki Özyeğin, iş bulmalarına yardımcı olmayı sürdürür...
Ya sayı 1000’leri 5 binleri bulduğunda ne olacak?
Onun da çözümü Özyeğin Üniversitesi’nin eğitim farkını ortaya koymasıyla bulunacak...
‘Dişimi satar okuturum’ diyen annesinin adı kız meslek lisesinde yaşayacak
BURSA merkezli Simge Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Nezir Gencer aradı:
- 7 Ağustos’ta Bitlis’te bir okul açılışımız var.
- Ne okulu?
- Memleketim Bitlis’e annem Necibe Gencer’in adını taşıyan bir kız meslek lisesi yaptırdım. Onu açacağız.
Nezir Gencer, Eren Holding’in patronu Ahmet Eren’in başkanlığını yürüttüğü Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı’na (BETAV) da vurgu yaptı:
- Bitlis’li işadamlarımız, hep birlikte memleketimize katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Oradaki öğrencilerimiz de bu yıl üniversite sınavlarında aldıkları sonuçla bizi ödüllendirmiş oldu.
Bir noktanın da altını çizdi:
- Ahmet Eren arkadaşımızın iyi bir eğitmen kadrosunu Bitlis’te tutabilmek için, devletin verdiği maaşın yanısıra, bir maaş da kendisinin ödediğini biliriz.
Gencer, bir yandan okulu anlatırken, annesinin şu sözlerini anımsadı:
- Biz 9 kardeşiz. Sıkıntılı günlerimiz oldu. O dönemlerde annemin, “Gerekirse dişimdeki altın kaplamayı satar, yine seni okuturum” dediğini bilirim.
- Ne kadara mal oldu okul?
- 3.5 milyon lira harcadık. Toplumda bunun tamamının vergiden düşüldüğü yolunda bir inanç vardır. Bu kazançtan düşer.
- Yeni eğitim-öğretim döneminde dersler başlayacak mı?
- Geçici olarak Eren’in Bitlis’te yaptırdığı üniversitenin bir bölümü burada eğitime başlayacak. Sonra asıl işlevine dönecek.
Bu adımlar Bitlis’ten çok “sınav şampiyonu” çıkaracak...
Yılda 20 milyon lira yatırıyor Alemdağ’da hafriyat sürüyor
HÜSNÜ Özyeğin, kendi soyadını taşıyan üniversiteyi ilk kamuoyuna duyurduğunda şu noktanın altını çizmişti:
- Kurduğum şirketlere hiç adımı, soyadımı vermedim. Ama iş vakıf ve üniversiteye gelince, adımı, soyadımı koydum.
Özyeğin, 1980’li yılların ortasında kurup büyüttüğü Finansbank’ı National Bank of Greece’e (NBG) sattıktan sonra üniversite için ciddi bir kaynak ayırmayı kafasına koymuştu:
- Üniversiteye her yıl 20-22 milyon lira harcıyoruz.
- Kampus inşaatı ne durumda?
- Alemdağ’da kendimize ait alanda hafriyat çalışmaları sürüyor.
34 ilde 62 okul ve yurt yaptırdı 100 milyon doları aştı
HÜSNÜ Özyeğin’le üniversiteyi konuşurken, Hüsnü M. Özyeğin Vakfı’nın neler yaptığını sordum:
- Üniversitemiz hariç, 34 ilde 62 okul ve yurt yaptırdık.
- Vakıf ne kadar harcama yaptı?
- 104 milyon doları bulduk.
- Yaptırdığınız okul ve yurtlardan kaç öğrenci yararlanıyor?
- 16 bin 110 kız, 13 bin 345 erkek öğrenci var.
- Ya burs?
- 20 yılda 11 bin gence burs vermiş olduk. Özellikle son yıllarda hızlandık.
Hürriyet
|