Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Recep KONUK Çok Yönlü Girişimci
 

   *** Benim tercihim;

           Makyavelli’nin

     “başarıya giden her yol mübahtır” öğüdü yerine,

        Şeyh Edebali’nin
     damadı Osman Gazi’yevasiyetidir;

*** “ İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.”
***














        BİR;

       FİKİR-BİRLİK-HAREKET-PAYLAŞIM


      GİRİŞİMCİSİ,





Pankobirlik
Anadolu Birlik Holding &
Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı
 




  Sn.Bşk. Şahsıma gönderdiği Mektup.









‘Konya Şeker


, dünyanın


ilk 5 gıda şirketinden biri ola




cak’

Konya Şeker’in 60.Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, hem ülkemizin, hem de Konya Şeker’in gelişmesini hızlı bir şekilde sürdürdüğünü belirterek, bu gelişmeye paralel olarak 2023 yılı vizyonumuza değer katacak bir hedefin ortaya konulması gerektiğini söyledi.
- See more at: http://www.retailnews.com.tr/%E2%80%98konya-seker-dunyanin-ilk-5-gida-sirketinden-biri-olacak%E2%80%99.html#sthash.6D3MQcK8.dpuf






Konya Şeker Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin 60. Olağan Genel Kurulu ortakların katılımı ile Konya Şeker’de gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıda, Konya Şeker’in yıllık blançosu ile Yönetim ve Denetim Kurulu raporları tek tek okundu ve oy birliğiyle oylanarak kabul edildi.Konya Şeker’in 800 milyon lira olan sermayesi de 100 milyon lira artışla 900 milyon liraya çıkarıldı.
Genel Kurul’da gündem maddeleri üzerinde söz alan Ankara Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Muhittin Bıyıklıoğlu her genel kurul için geldiklerinde Konya Şeker’in mutlaka yeni bir yatırımına veya sektöre getirdiği yeniliğe şahit olmaktan gurur duyduklarını belirtti ve, “ Ayrıca Konya Şeker’in İSO 500’deki dev şirketler sıralamasında 44.olması bizi fazlasıyla mutlu etmiştir” diye konuştu.
Genel Kurul’da söz alan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, genel kurula katılan tüm ortaklarına teşekkür etti. Konuk, Konya Şeker’in bir üretici kooperatifi şirketi olduğunu belirterek
, kamuoyunda kooperatiflerle ilgili kötü bir algının olduğunu ifade etti ve,

“Çok şükür Pankobirlik bunları aşmıştır

. Türkiye genelindeki bu algıyı Pankobirlik yıkacaktır.

Diğer bir kötü algı ise

bir şehirde liman yoksa, sanayisinin de çok başarılı olamayacağı kaygısıdır.

İnşallah, Konya Şeker’le bu algıyı da kıracağız
” şeklinde konuştu.



Konya Şeker’deki gelişmeleri ve yapılan yatırımları dile getiren Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk şunları söyledi;

“Genel Kurula gelirken yanılmamak için bir kez daha baktım ve 17 şirketin bünyemize katılmış olduğunu gördüm. Konya Şeker sadece yatırım yapmamış, yatırım yaparak kendi bünyesini de güçlendirmiştir. Bu gün yapılan sermaye artışıyla birlikte ortaklarımız olan kooperatiflere de kaynak aktararak, onların da güçlenmesine vesile olmuştur. Ama tüm bu gelişmelere, halisane duygularla yapılan çalışmalara rağmen Konya Şeker’i durdurmak isteyenler, yalan haber çıkaranlar ve iftira atanlar olmuştur. Çünkü, hızlı bir büyüme içerisinde olan Konya Şeker birileri için rakip olarak görülmüştür.
 

Örneğin Konya Şeker patatesi üreticisinden 40 kuruşa alırken,

Niğde ve Nevşehir’de üreticiler patatesi 25 kuruşa,

Ödemiş’te ise 8 kuruşa satmıştır.


 

Onun içindir ki Konya Şeker’e sen etliye-sütlüye karışma deniyor.

Biz yanlış algı ve farklı kaygılardan dolayı dışarıda kalamayız.

Allah,

doğrunun her zaman yanındadır ve yardımcısıdır.


Siz doğru olun ki, eğri belasını bulur.”

 

KONYA ŞEKER, TARIMIN VE
SEKTÖRÜN AMİRAL GEMİSİDİR-

Konya Şeker’in yaptığı tarımsal sanayi yatırımları ve gerçekleştirdiği tarımsal faaliyetler sonucu sektörün ve tarımın amiral gemisi olduğunu ifade eden Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “Tarımın açılmamış karlı yollarını Konya Şeker’le açacağız. Biz bu emanete ihanet etmek için görevi devralmadık. Biz bu emaneti çok daha ötelere taşımak için aldık. Bir çok ürün portföyü ortaya çıktı, Pek çok yatırım kuruma katılmaya başladı. Yakın bir zamanda gümrük duvarları kalkacak, koruma duvarları içinde ticaret sınırları olmayacak. Bizler, koruma duvarlarının olmadığı yıllara yatırım yapıyoruz. Onun için üniversite kuruyoruz, bu

üniversitelerde çiftçi çocuklarına öncelik vereceğiz.

Bizim çocuklarımız bugüne kadar hep horlandı.

Artık bundan sonra açık açık söylüyorum,

bizim çocuklarımız horlanmayacak” dedi.


HEDEFİMİZ; DÜNYA’DA İLK 5 İÇİNDE OLMAK
Herkesin ve her kurumun bir hedefinin olması gerektiğini söyleyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Konya Şeker’in de ileriye dönük bir hedefinin olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü;
“2023, Cumhuriyetimizin 100.yılında ülkemizin hedefi, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaktır. Bundan 10 sene sonrası için tarım sektörümüzün önündeki hedef çok daha çarpıcıdır ve dünyadaki tarım ekonomileri arasında ülkemiz ilk beşi hedeflemiştir. Konya Şeker olarak biz 2023 vizyonuyla paralel bir hedefe sahibiz. Dünyanın en büyük tarım ekonomileri arasında ilk 5’te yer alacak Türkiye’ye dünyanın en büyük 5 gıda markasından birine sahip olmak yaraşır ve inşallah Konya Şeker o hedefi realize etme gururunu yaşayacak. Bizim hedefimiz dünyanın en büyük 5 gıda markasından biri olmak.
Geldiğimiz nokta itibariyle hedefimize de adım adım ilerlediğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Bakınız, öz kaynaklarımız 7 milyon liradan 1 milyar 037 milyon liraya çıkarak % 14 bin büyüme göstermiştir. Bu ve buna benzer rakamları artırabiliriz. Bunu sadece Konya’da değil Türkiye’nin her yerinde yapacağız. Hep beraber üreticileri ayağa kaldıracağız. Üreticilerin sorunlarını birlikte çözeceğiz.”
Konya Şeker’in kuracağı Tarım ve Gıda Üniversitesi, özelleştirmeden alınan Sivas-Kangal Termik Santrali, Ilgın ilçesinde gerçekleştirilecek Termal projeleriyle ilgili ortakları bilgilendiren Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, İbn-i Sina’nın söylediği bir sözünü hatırlattı ve şöyle dedi;

“İbn-i Sina der ki; İki şeyi unutun. Birincisi, size yapılan her türlü kötülüğü, ikincisi de sizin başkalarına yaptığınız her türlü iyiliği. Ama der, iki şeyi asla unutmayın; Allah(CC) ve ölümü. Sakın ola bu ikisini unutmayın. Biz, yaptığımız iyilikleri, bize yapılan kötülükleri unuttuk ama bizi yaradan, bize her türlü aklı, fikri veren

yüce rabbimizle, her canlının tadacağı ölümü hiç unutmadık ve unutmayacağız da.

Katılımlarınız için teşekkür ederim.

Hepinizin Ramazan Bayramı’nı şimdiden kutluyorum

. Allah, hepinizden razı olsun.

Ramazan’ın rahmet ve bereketi üzerimizden

, bu topraklardan hiç eksik olmasın.

Rabbim çıktığımız bu mübarek yolda

, Anadolu’nun, Anadolu’nun köylerinin,

Anadolu insanının,

bizim milletimizin ekmeğini büyütme mücadelesinde

önümüze çıkacak badireleri,

yolumuza çıkacak engelleri aşacak gücü

bu kuruma nasip etsin.

Star

 

05.08.2013 17:37:4

- See more at: http://www.retailnews.com.tr/%E2%80%98konya-seker-dunyanin-ilk-5-gida-sirketinden-biri-olacak%E2%80%99.html#sthash.6D3MQcK8.dpuf







Recep Konuk Dünya Basınında


 

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’tan çarpıcı tespitler.
Wall Mart’ın cirosu
Gelirimizin iki katı.

Selçuk Üniversitesi Senatosu tarafından “Fahri Doktora” payesi verilerek hizmetleri taçlandırılan Pankobirlik Genel Başkanı, Anadolu Birlik Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, ülkemizin sosyo ekonomik yapısı ve ülkeler arasındaki gelişmişlik düzeyine ilişkin çarpıcı tespitlerde bulunurken, Türkiye’nin perakendeci Wall Mart bakkallarının cirosu kadar bir bütçe gelirine sahip olamadığını söyledi.

Selçuk Üniversitesi’nde düzenlenen diploma töreninde konuşan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, ülkemizin yer altı ve yerüstü zenginlikleri bakımından zengin bir ülke olduğuna dikkat çekerek, “Ancak bu refaha ve üretime dönüşürse bir anlam kazanır. Bizim ülkemizde bu potansiyel varken bir perakendeci bakkal ile yarışıyorsak burada bir problem var demektir” dedi.

Konuk, ülkemizin içinde bulunduğu sosyo ekonomik yapıyı ve ülkeler arasındaki gelişmişlik düzeyini rakamlarla ortaya koydu. Konuk, burada özellikle gençlere seslenerek endişeye kapılmamalarını istedi ve, “Sakın ha ortaya konan bu tablo sizi karamsarlığa sevk etmesin. Cumhuriyetimizin 100.yılı olan 2023 yılında dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinden biri olma hedefimizi gerçekleştirebilecek bir potansiyele sahibiz” diye konuştu.

“Türkiye’nin komplekse kapılmadan bir durum tespitine ve potansiyelini harekete geçirmeye ihtiyacı var” diyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, dünyada ekilebilir tarım arazisi miktarının FAO verilerine göre yaklaşık 800 milyon hektar, ülkemizde ise yaklaşık bu rakamın 24 milyon hektar olduğunu belirterek, dünyanın işlenebilir tarım arazilerinin %3’üne sahip olan, endemik türler itibariyle de, tarımsal üretim için elverişli iklim yapısıyla da Avrupa’nın birkaç adım önünde olan ülkemizin tarımsal üretimde ne durumda olduğunu rakamlarla ortaya koydu.

Ülkemizin 2007 yılı itibariyle 853 milyar 636 milyon TL’lik Gayri Safi Milli Hasıla gerçekleştirdiğini, tarım sektörünün bunun içindeki payının 64 milyar 278 milyon TL. ile % 10’nun altında olduğunu vurgulayan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “2009 Eylül ayında açıklanan istihdam rakamlarına göre toplam çalışan içinde tarımda istihdam edilenlerin oranı % 28.9’dur. Bu rakam sanayi de % 18.9’dur. İstihdam edilen toplam işgücü ise 22 milyon 213 bin kişidir. Yani kaba bir hesapla aile işletmelerinde çalışan hane halkını ve ücretsiz işçiliği saymazsak yaklaşık 6 milyon insanımız yaz kış çalışıp Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’dan  64 milyar 278 milyon TL pay alabiliyor. Mesela, Türkiye’nin en büyük holdingi 74 bin çalışanla Milli Gelirimizin % 9’una eş değerde 44 milyar 167 milyon dolarlık yıllık ciro yapıyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin ithalat ve ihracat rakamlarını, ithalat ve ihracattaki tarımın payını, ülkemizin bütçe geliri ile Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sını diğer ülkelerle karşılaştıran Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, ülkeler arasındaki gelişmişlik düzeyinin daha iyi anlaşılacağını vurguladı. Başlıklar halinde ülkeler arasındaki karşılaştırmayı yapan Recep Konuk şunları söyledi;

“2008 yılında 41 milyon dolarlık canlı hayvan ithal etmişiz. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz balık ve yumuşakça için 119 milyon dolar harcamış. 127 milyon dolarlık kaynağımızı süt, süt mamülleri, kuş ve kümes hayvanı ithalatı için ayırmışız. Canlı bitki ve çiçeğe 57 milyon dolar. Sebze ve yumrulu bitkilere 400 milyon, meyve ve kabuklu yemişlere 319 milyon dolar ithalat bedeli ödemişiz. Hububat ithalatına 2 milyar 137 milyon dolar, yağlı tohum ve sanayi bitkilerine 1 milyar 465 milyon dolar, hayvansal ve bitkisel yağlara 1 milyar 657 milyon dolar, şeker ve seker mamüllerine 87 milyon dolar, un ve nişastaya 151 milyon dolar harcamışız.

Kota nedeniyle üretimi sınırlandırdığımız tütün ve tütün yerine geçen ürünlere tam 391 milyon 694 bin dolar kaynak aktarmışız. Çukurova’da, Ege’de ve GAP bölgesinde dünyanın en kaliteli pamuğunu üretme imkanımız varken, pamuk ve pamuk ipliği için ödediğimiz ithalat bedeli 2 milyar 332 milyon dolar. Sıkı durun, gıda sanayi kalıntı ve döküntüleri ithalatımızın bedeli 773 milyon dolar.

Bu listeyi daha da uzatmak mümkün. Odundan mantara, deriden halıya, sirkeden tuza kadar uzatılabilir. Sanırım anlatmak istediğimiz ve sektörün ancak bir holdingle eşdeğerde GSYH’den pay almasının nedeni anlaşılmıştır.”

HOLLANDA ÖRNEĞİ…

Konya’nın yüzölçümünün 40 bin 814 kilometrekare, göller hariç 38 bin 873 kilometrekare ve bunun % 55’i olan yaklaşık 22 bin 448 kilometrekaresinin tarım arazisi olduğunu belirten Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Hollanda’nın ise yüzölçümünün 41 bin 526 kilometrekare, göller hariç 33 bin 883 kilometrekare olduğuna dikkat çekerek, iki ülke arasındaki karşılaştırmayı yine rakamlarla ortaya koydu ve iki ülke arasındaki tarımsal farklılaşmayı dile getirdi.

Konuk, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Buraya kadar Hollanda ile Konya hemen hemen aynı. Ancak, tarım arazisinde biz Hollanda’dan farklılaşıyoruz. Hollanda’nın göller hariç kara parçası olarak yüzölçümünün % 21.96’sı tarıma elverişli arazi. Yani Hollanda bütün tarımsal üretimini yaklaşık 7.500 kilometrekarelik alanda yapıyor. Konya’nın tarım arazisinin yaklaşık üçte birinde, Türkiye’nin ise 30’da birinde.

16.2 milyon nüfuslu Hollanda’nın tarımda istihdam ettiği işgücü sayısı 600 bin. Bizde ise aile işçiliği hariç 6 milyon. Yani Hollanda’nın 10 katı. Peki bu Konya kadar ülke tarım da ne yapıyor? 2006 yılında toplam 281 milyar dolarlık ihracat yapmış. Bu ihracatın yaklaşık 60 milyar dolarlık kısmı da tarımsal üründen oluşuyor. ABD ile Hollanda’nın tarımsal ürün ihracatı birbirine yakın ancak, Hollanda dünya birincisi. Fransa ise 46 milyar dolarlık ihracatla bu ülkeleri takip ediyor.”

ELEŞTİRİ DEĞİL, DURUM TESPİTİ…

Köylerin yaşlandığını, sektörün sürekli beyin göçü verdiğini ve nitelikli, eğitimli nüfusun tarımdan koptuğunu ifade eden Pankobirlik Genel Başkanı, Anadolu Birlik Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, “Bizim, Konya Şeker’de yapmaya çalıştığımız bunu tersine çevirme gayretidir. Sizin tercihleriniz arasına tarım sektörünü de dahil ederek alanınızı genişletme çabasıdır” diyerek, bunları bir eleştiri değil, durum tespiti olarak ortaya koyduğunu söyledi.

Konuk, yer altı ve yerüstü zenginliklerimizi saydığımızı, 2008 yılı ihracat rakamımızın 132 milyar dolar, ithalatımızın ise 202 milyar dolar olduğunu kaydederek, dünya ticaretinde ülkemizin ihracattaki payının % 0.82, ithalatta ise % 1.23 olduğunu belirtti.

WALL MART KADAR OLAMADIK…

Türkiye’nin 2010 yılı bütçesinin 236 milyar 794 milyon TL olarak tahmin edildiğini, 2008 yılı Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın ise 954 milyar 98 milyon TL olarak gerçekleştiğini vurgulayan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, konuşmasında şu tespitlere yer verdi;

“Dünyanın en büyük perakendecisi Wall Mart’ın 2007 yılı cirosu 405 milyar 607 milyon dolardır. Yani bizim 2010 yılı bütçe gelirimizin iki katından fazla ciroyu bir şirket tek başına yapabiliyor. Hem de dünyanın her tarafında bakkal işleterek. Mesela Shell’in 2007 cirosu 458 milyar 361 milyon dolar, Exxon Mobil’in cirosu ise 372 milyar 824 milyon dolardır. Bu üç şirketin toplam cirosu bizim 70 milyon nüfuslu ülkemizin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın yaklaşık iki katıdır.

Yer altı ve yer üstü zenginliklerine sahip olduğumuzu bilmek önemlidir, ancak bu refaha ve üretime dönüşürse bir anlam kazanır. Bir kere bu tespiti yapmamız lazım. O potansiyel bizde varken ancak bir perakendeci ile yarışıyorsak burada bir problem var demektir.”

TURİZM GELİRİ…

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, kıyı turizmi, kültür ve doğa turizmi, inanç turizmi açısından son derece büyük bir potansiyeli olan ülkemizin 2007 yılında dünyada oluşan toplam 856 milyar dolarlık turizm gelirinden 18.5 milyar dolar pay alabildiğini belirtti.

Konuk, bizimle hemen hemen aynı konsepti sunan İspanya’nın sahil uzunluğunun 4.964 kilometre, kültürel ve tarihi mirası bizimle kıyaslanamayacak kadar sınırlı olduğunu, ancak turizm gelirinden  57.8 milyar dolarlık pay aldığını, bizim gibi Akdeniz ülkesi olan Fransa’nın sahil uzunluğunun 3.427 kilometre, aldığı payın ise 54.2 milyar dolar, İtalya’nın sahil uzunluğunun 7.600 kilometre, turizmden aldığı payın da 42.7 milyar dolar olduğunu vurguladı.

GENÇLERE TAVSİYELER…

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, ülkemizin sosyo ekonomik yapısı ve ülkeler arasındaki gelişmişlik düzeyini rakamlarla ortaya koyduktan sonra gençlere tavsiyelerde bulundu ve şunları söyledi;

“Kıymetli gençler; Klasik liberal iktisadın temel felsefesi olan bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler yerine ben, Selçuklu’nun kuruluş felsefesini anlatan Vezir-i Azam Nizamülmülk’ün “Allah, boynuzlu koyunun boynuzsuz koyuna vurmasından hesap sorar, cevabını ister” yaklaşımını tercih ederim.

Benim tercihim; Makyavelli’nin “başarıya giden her yol mübahtır” öğüdü yerine, Şeyh Edebali’nin damadı Osman Gazi’ye vasiyetidir; “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.”






Geçen hafta Türkiye'de nişasta bazlı şeker (NBŞ) üreten bir firmanın, bir grup basın mensubunu Fransa'nın Grasse kasabasına götürdüğü, firma temsilcisinin de burada ''Türkiye'nin dünyanın en pahalı şekerini tükettiği, 100 milyon dolar kaçak şeker satıldığı'' yönünde açıklamalarda bulunduğu kaydedilen açıklamada, bu açıklamaların, ''Türkiye'ye GDO'lu ürünlerin girişinin tartışıldığı ve özelleştirme kapsamında şeker fabrikalarına teklif alınacağı'' günlere denk getirildiğine dikkat çekildi.

Bu iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtilen açıklamada, ''Türkiye'de tüketicinin gönlü ferah olsun. Pancar üreticisi tarladan çıkarılmadığı müddetçe, Türk milleti hem kandırılmayacak hem de sağlıklı ve doğal ürünler tüketecektir'' denildi.
GDO'lu ürünlerde ilk sırayı mısırın aldığı belirtilerek, geçen yıl Türkiye'ye 1 milyon 133 bin ton mısır ithal edildiği, üretimin yüzde 27'si kadar mısır ithalatı yapıldığı hatırlatılan açıklamada, ithal mısırların nerede ve kimler tarafından kullanıldığının açıklanması istendi.







,
 

Recep Konuk Dünya Basınında
,,

21 Mayıs 2009 / 16:30

Türk tarımı adına yaptığı başarılı çalışmalar ve gerçekleştirdiği yatırımlarla hem Türk tarımını, hem de Konya Şeker'in adını tüm dünyaya duyuran Pankobirlik Genel Başkanı...


Türk tarımı adına yaptığı başarılı çalışmalar ve gerçekleştirdiği yatırımlarla hem Türk tarımını, hem de Konya Şeker'in adını tüm dünyaya duyuran Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'un başarılı çalışmaları ABD başta olmak üzere dünya basını tarafından da ilgiyle izleniyor.

Amerika'da yayınlanan uluslararası finans ve haber gazetesi The Wall Street Journal'ın çıkardığı ve dünyanın dört bir yanına dağıtım yaptığı Smart Money Dergisi'nin Direktörü Sara Pascual, Editörü Jacques Fernandez ve Yazarı James Southeran'dan oluşan ekibin Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'la yaptıkları röportajda, Türkiye tarımının yapısı, ülke ekonomisine sağladığı katkı, yenilenebilir enerji, organik tarım ve turizm gibi konular üzerinde duruldu.

Araştırma kapsamında Pankobirlik Genel Başkanı ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk'la röportaj yapan Smart Money ekibi, Türk tarımı denilince ilk akla ülkenin dört bir yanında kooperatif ağı bulunan ve 1.7 milyondan fazla pancar üreticisine sahip bir çiftçi kuruluşu olan Pankobirlik'in geldiğini belirterek, bu amaçla Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'la görüştüklerini belirttiler.

Türkiye tarımı ve Konya Şeker hakkında Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'tan bilgi alan Smart Money Dergisi yöneticileri, Türkiye için ayrılan 4 sayfanın 2 sayfasını Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk ve Konya Şeker'e ayırdılar.

 Röportajda Pankobirlik'i, 50'nin üzerindeki şirketin sahipliği ve ortaklığı ile ülkedeki en büyük organizasyon ve kooperatif olarak tanıtan ABD'li ekip, Türkiye'deki tarım paradigmasının değiştiğini, önceleri sosyal içerikli olarak görülen tarımın, şimdilerde ise ekonomik bir sektör olarak görüldüğünü vurguladı.

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'un görüşlerini de uzun uzun dergilerinde yansıtan Smart Money Dergisi ekibi, Pankobirlik'in başarısının tarladan çıkanın ötesine geçildiğini ve hep beraber çalışarak kazanmanın getirmiş olduğu bir ruh hayatının önem kazandığını ifade ettiler.

ORGANİZASYONUMUZ DEMOKRATİK KÜLTÜRÜMÜZE DE KATKI YAPMAKTADIR

Smart Money Dergisi yazarlarının sorularını yanıtlayan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, kooperatif anlayışının sadece finansal ve ekonomik olmadığını belirterek, ”Kooperatif aynı zamanda bizim için önemli bir dinamiktir. Organizasyonumuz demokratik kültürümüze de önemli katkılar yapmaktadır.

Anadolu şartlarında şeker pancarı ideal bir üründür. Bir hektarı işlemek için yaklaşık 100 kişi gerektiren emek yoğun yapısından dolayı kırsal alanda dönemsel ve kalıcı istihdam kaynağı oluşturmaktadır. Hektar başı 3 bin 500 poundluk melas çıkmaktadır. Bu da bioetanol ve diğer bazı yan ürünlerde kullanılmaktadır” dedi.

Şeker sektöründe pancar ve şeker kamışı arasında acı bir rekabetin bulunduğunun vurgulandığı yazıda, Pankobirlik Genel Başkanı Konuk'un, şeker kamışı üreticilerinin sorgulanabilir çevresel ve insan kaynağı pratiklerine karşın ürün kalitesi üzerine yatırımlara ve şeker pancarı çalışanlarının yaşam standardının yükseltilmesine işaret ettiğinin altı çizildi.

Öte yandan, “Şeker pancarının az bilinen ama uzun vadede ortaya çıkan bir avantajı da; ekili her hektarın yaklaşık 60 kişinin bir yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar oksijeni bırakmasıdır.

Bu, aynı alandaki bir ormanın 3 katından daha fazladır. Bu durum, şeker pancarını iklim değişikliklerine karşı en değerli ürünlerden biri yapmaktadır” görüşüne de yer verildi.




 

Kazaklardan konsolosluk teklif

13 Şubat 2009 Cuma 08:07







İki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel kaynaşmanın sağlanması ve karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla gündeme gelen fahri konsolosluk konusunda düşüncelerini açıklayan Büyükelçi Bahgdad Amreyev, “Bu görevi yapacak tek kişi Sayın Recep Konuk beydir. Sayın Recep Konuk bey kabul ederse kendisine seve seve ülkemizi temsil edecek fahri konsolosluk ünvanını verebiliriz” diyerek resmi teklifte bulundu. Büyükelçi Amreyev’in beklenmedik teklifi karşısında, bu önerinin kendisini duygulandırdığını ve onurlandırdığını söyleyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk ise, kendisine yapılan tekliften dolayı çok mutlu olduğunu ancak, bunun zor bir görev olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kazakistan gibi büyük bir devleti temsil etmek tabii ki büyük bir şeref ve onurdur. Ama bunun zorluklarını biliyorum. Ben bugüne kadar altından kalkamayacağım hiçbir yüke talip olmadım. Bana tevdii edildiği anda ciddi anlamda düşünürüm. Biz bir şey söylüyorsak, bir vazifeyi kabul ediyorsak, onu yerine getirmek ve o görevi hakkıyla yapmak zorundayız” diye konuştu.
Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’un konuşmasını dikkatle dinleyen Kazakistan Cumhuriyeti Büyükelçisi Amreyev de, fahri konsolosluğun çalışmak istemeyenler için çok kolay bir iş olduğunu ama ciddi yapmak isteyenler içinde zor bir görev olduğunu ifade ederek, Recep Konuk’un çalışmamazlık yapmasının mümkün olmadığını gördüğünü söyledi ve “Eğer razı olurlar ve buradaki çalışmalarını, iş temposunu düşürmeyecekse ve negatif olarak etkilemeyecekse Recep beye fahri konsolosluk görevini veririz” dedi.
GERÇEK BİR TÜRK MODELİ GÖRDÜK
Çumra Şeker Entegre Tesisleri’ni gezen ve burada bulunan yatırımları da yerinde inceleyen Kazakistan Cumhuriyeti Büyükelçisi Bahgdad Amreyev ve beraberindeki Başkonsolosluk Müsteşarı Askhad Dautov ile Ticaret Ateşesi Askhad Kessikbayev, Çumra Şeker Entegre Tesisleri’nde gördükleri teknoloji karşısında çok etkilendiklerini söylediler. Büyükelçi Amreyev, Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’un başkanlığında Konya Şeker’in gerçekleştirdiği yatırımların gerçek bir Türk modeli oluşturduğunu ve iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinde de bu modelin kullanılması gerektiğini belirterek, “Bu modeller bizim alacağımız ve almak istediğimiz modellerdir. Konya Şeker’in başarılı çalışmalarını ve ekonomik atılımlarını görünce çok etkilendim. Allah, size her zaman yardımcı olsun. Türkiye’deki çalışmalarınızda Kazakistan size bir nebze yardımcı olacaksa halkım adına, hükümetim adına her zaman yardımcı olmaya hazırım” dedi.
Kazakistan Cumhuriyeti Büyükelçisi Amreyev ve beraberindeki heyetin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren  Pankobirlik Genel Başkanı ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, bilgi ve birikimlerini ata yurdu insanlarıyla paylaşmaktan her zaman haz duyduklarını belirterek şunları söyledi;
“İklim değişikliği ile mücadele çerçevesine uygun, artık üretmeden, dünyamızı kirletmeden tüketen, doğal dengenin ve doğal kaynaklarımızın korunmasına yönelik tüketim planlamasının yapıldığı bir dünyayı amaçlıyoruz. Konya Şeker olarak biz gelecek nesillerin sağlıklı bir dünyada yaşaması için kaynaklarımızı koruyarak, zirai üretimin devamını sağlayarak, insan sağlığını tehlikeye atmadan,  önümüzdeki yılların en büyük problemi olan gıda ve enerji arz güvenliğinin sağlanması konusunda kurum olarak üzerimize düşeni bugünden yapmaya başladık ve yarınlarda da yapmaya devam edeceğiz. Bizdeki mevcut olan her türlü bilgi ve birikimi tüm insanlıkla, ama özellikle ata yurdu insanlarımızla paylaşmaktan her zaman büyük haz aldığımızın bilinmesini isterim. Sayın Büyükelçi ve heyetine bir kez daha hoş geldin derken, üyelerimiz, çiftçilerimiz ve ülke halkı adına bizi şereflendirdikleri için teşekkür ediyorum.”







Pancarın başarı hikâyesi'ni görmek için yabancılar Konya'ya akın ediyor

 

'Pancarın başarı hikâyesi'ni görmek için yabancılar Konya'ya akın ediyor

Recep Konuk: Toz şekerden çikolataya kadar geniş bir ürün portföyüne sahibiz. Türkiye'nin ilk sıvı şekerini de ürettik.

Pancar üreticilerinin şirketi Konya Şeker yedi yıl önce başlattığı 'kalkınma hamlesi'yle cirosunu 79 trilyondan 560 trilyona yükselterek 'başarı öyküsü' yazdı. Pancarın buharından meyve, küspesinden enerji, şeker ve çikolataya kadar her tür ürün üreten Konya Şeker yabancıların da gözdesi oldu

HALE TÜZÜN

İSTANBUL - Pancar çiftisi Konya Şeker'de buharından seracılık, küspesinden enerji üretimi yaptığı 'şeker'le hem yerli hem de yabancıların incelemeye geldiği bir 'başarı örneği' haline geldi. Son yedi yılda dönem karında, cirosunda, sermayesinde ve özkaynaklarında yüzde 1000'ler ve hatta üzerinde artışlar yakalayan Konya Şeker, başta Almanya olmak üzere Fransa, İtalya, Mısır, Tunus, Hindistan gibi ülkelerden gelen şirketlerin ve üniversitelerin araştırma alanı haline geldi.
Fabrikada inceleme taleplerine randevu vermekte zorlandıklarını söyleyen Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, "Bizim fabrikaya bir şekerpancarı giriyor ama çıkan şeyler o kadar çeşitli ki. Enerjimizi bile kendimiz üretir durumdayız. Bu entegrasyon, gelir ve ürün çeşitliliği anlamında yakaladığımız başarı yabancıların çok ilgisini çekiyor" dedi.

Üzümden sirke, patatesten cips
Konya Şeker'de üretimin şeker ve türevleriyle sınırlı kalmadığını, pancarı aynı zamanda yenilenebilir enerji üretiminde kullanılabilir hale getirdiklerini vurgulayan Recep Konuk, "Küresel ısınmanın dünyayı bu kadar tehdit ettiği bir ortamda karbonhidrat zengini ülkemizin kaynaklarını kullanarak bio-etanol üretimine geçtik. Bu sayede çevreye zararlı atık bırakmayan güneş, rüzgâr gibi alternatif enerji kaynaklarından farklı olarak mevcut kirliliği de temizleyen bir yapıda enerji üretiyoruz. Üretimimiz de Türkiye'de tüketilen benzinin yüzde 2'si kadar, 80 bin ton düzeyinde. Bunun için de 800 bin ton şekerpancarı kullanılıyor" diye konuştu.
Ana hissedarı Pancar Ekicileri Kooperatifi yani çiftçiler olan Konya Şeker, pancar dışında diğer tarım ürünlerini de sanayiye kazandırmak için kolları sıvadı. Hissedarları olan çiftçilerin şekerpancarı dışında diğer tarım ürünlerinde de üretimleri olduğuna dikkat çeken Konuk, "İlk aşamada üzümden sirke, patatesten cips üretimi planlarımız var. Ayrıca enerji üretiminde pancarın yanı sıra buğday ve mısırı da devreye alacağız" açıklamasını yaptı. Büyükbaş hayvanlara nitelikli yem üretimi yapan, hatta üretimini iki katına çıkarmasına rağmen gelen talebe yetişmekte zorlanan Konya Şeker, 'arı yemi' de üretiyor. Sıvı şeker de yine ilk Konya Şeker tarafından üretilmeye başladı.

'Çukur bakiyeyle başladık'
Yıllar önce 10 milyon lira sermayeyle kurulan ve şu anda direkt-endirekt olmak üzere 2 milyona yakın kişinin iş-aş kapısı haline gelen Konya Şeker, Türkiye'nin en büyük 54'üncü sanayi kuruluşu haline gelmiş durumda. Konya Şeker'in mevcut fabrikası 50 milyon dolarlık yatırımla yenilenirken, son yılda yapılan yatırım miktarı 350 milyon doları bulmuş durumda.
1999 yılında 79 trilyon lira ciro yapan ve 4 trilyonluk sermayesi bulunan Konya Şeker'in şeker üretimi ise 210 bin 425 ton düzeyindeymiş. Geçen yıl cirosunu 590 trilyon liraya, kârını da 60 trilyon liraya yükselten Konya Şeker'in sermayesi de 370 trilyona çıkarken yıllık şeker üretimi ise 400 bin ton düzeyine yaklaştı.
Konya Şeker'in bundan sonra aritmetik değil geometrik olarak büyüyeceğini, sıraları 2'şer 4'er atlayacağını anlatan Recep Konuk, son dönemde yaşanan değişimin nedenini şu şekilde açıkladı:
"Aslında Konya Şeker, olması gereken yere geldi. Kaçakları, kayıpları kapattık, girdi maliyetlerini aşağı çektik. Mevcut potansiyel ve gücünü dünyadaki trendlerle birleştirdik ortaya da bu büyüme çıktı. Biz zaten sadece şeker üretmiyoruz, su kaynaklarının doğru kullanımından tarım ürünleri sanayiinin oluşturulmasına kadar her alanda varız. Çukur bakiyeden binlerle ifade edilen büyümeler yakaladık"

Şekerin buharıyla muz yetiştiriyorlar
Torku markasıyla çikolata pazarına da giren Konya Şeker, çikolata ve şekerlemede tüketicinin nabzını ise Ramazan ayında ölçecek. Türkiye'de 'birlik ürünleri'ne ilginin hep olduğunu, çikolata ve şekerlemede de aynı etkiyi yakalamayı hedeflediklerini belirten Recep Konuk, "Bu işte büyümek için gerekli olan pazarlama şirketimizi kurduk, ağımızı oluşturduk. Yurtdışındaki zincir marketlerde de satılıyor. Rusya, Romanya gibi komşu ürünlerden ürün talepleri geliyor" dedi.
Pancarın her yönüyle kullanıldığı Konya Şeker'in fabrikasında kullanılan atıkların oluşturduğu buharlarla da seracılık yapılıyor. Konuk'un verdiği bilgiye göre, üretim sonrası oluşan atık suyu soğutmak için enerji harcamak yerine bu su serada dolaştırılarak soğutuluyor bu suyla da serada domates hatta muz yetiştiriliyor.

Haberi Yazdır












 

BİN 600 YTL. MAAŞLA NELER YAPIYOR ?
 
 
Üreticisinden aldığı gücü üreticisine geri verme misyonu ile faaliyetlerini sürdüren Konya Şeker dev yatırımları, % 100 doğal, üstün kaliteli ve insan sağlığını ön planda tutan ürünleri ile ülke tarımının kalkınması, tarımsal sanayimizin gelişmesi ve ülkemizin uluslararası rekabetsel üstünlüğünün sağlanması için öncü projelere imza atmakta.

Konya Şeker tarihinde 1999 yılının ayrı bir önemi vardır. Bu yılda Recep Konuk liderliğinde göreve gelen yeni yönetimle birlikte Konya Şeker’de büyük bir zihniyet devrimi yaşandı. Recep Konuk’un Pankobirlik ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı olmasıyla birlikte atılımlar başlamış, borç batağı içinde mali zorluklarla baş etmeye çalışan bir şirketten dünya ile rekabet eden bir tarımsal sanayi devi ortaya çıkmıştır.

Recep Konuk, hafta sonu Ekonomi Gazetecileri Derneği üyelerini ağırladı. Konuk, Çumra Şeker fabrikası’nda gazetecilere yaptığı konuşmada, "Dünya ekonomisinin etkili isimleri gıda fiyatlarının uzun bir süre artık eski seviyelerine düşmeyeceğini iddia etmektedirler. Yani gıda fiyatlarında yeni bir denge arayışı başlamış ve pazarlardaki bolluk ve üretmeyen ülkeler için ucuz ithalat devri sona erme trendine girdi. Türkiye’deki mesele üretim meselesidir. Daha çok ve daha ucuz üretme meselesidir. En azından kendi ihtiyacını başkalarına muhtaç olmadan karşılayacak kadar üretebilme meselesidir." dedi.

Gıda fiyatlarındaki artışın spekülatörleri iştahlandırdığını belirten Konuk, "Ancak spekülatörleri iştahlandıran asıl sebebin daha az ürettiğimiz için küresel pazarlardaki dalgalanma ve krizlerin etkisine karşı korumasız kalmamız olduğu gerçeğini de görmezden gelemeyiz" diye konuştu.

YENİ TESİSLER YOLDA

Recep Konuk, bir çiftçi kuruluşu olan Konya Şeker’de yaptıkları faaliyetleri de şöyle anlattı;

"Tamamı öz sermaye ile gerçekleştirilen ve kısa sürede 11’i tamamlanıp, 2’si tamamlanma aşamasına getirilen 13 yatırımımız; devlete herhangi bir yük getirmeden tarımsal üretimde sürdürülebirliğin ve sürekliliğin sağlanabileceğinin, tarım sanayi entegrasyonun ve tarım ile teknolojinin buluşmasının somut örnekleridir.

Örneğin, küresel ısınmanın yarattığı sorunlardan biri olan karbon dengesinin yeniden düzelmesi için Kyoto sözleşmesi ile kullanılması zorunlu hale gelen biyo etanolü ülkemizde üretmek için kurulan biyo etanol tesisi ile bir diğer sorun kuraklığa karşı kıt olan sularımızı tasarruflu kullanmamızı sağlayacak Damlama Sulama tesisi bizim tarafımızdan, yani çiftçiler tarafından kurulmuştur. Yine Tohum Üretme ve İşleme Tesisi ile birim alanda verimi arttıracak tohum ıslahı çalışmaları, Parmak Patates Fabrikasıyla gıda sektöründe yükselen trend olan organik gıda üretimi de yine çiftçi kuruluşu olan Konya Şeker tarafından gerçekleştirilmektedir. Küçük aile işletmelerinin hayvancılıktaki dezavantajlarını ortadan kaldıracak, hayvansal ürünlerde hijyeni esas alan bir diğer örnek uygulamada Hayvan Kreşidir. Sıvı şeker, sert şeker, çikolata üretim tesislerini de bünyesinde bulunduran Çumra Şeker, Yem Fabrikası, Buharlı Küspe Tesisi, Arı Yemi Üretim Tesisi ve Yıllık 1 milyon üretim kapasiteli Fidanlığıyla çiftçimizin kurduğu bir teknoloji üssüdür".

İŞTE AYLIĞI

Konya Şeker’i Süper Lige taşıyan Recep Konuk, sadece Bin 600 YTL yönetim kurulu başkanı maaşı alıyor. ,

KONYA ŞEKER’İN YATIRIMLARI

Konya Şeker’de Recep Konuk Başkanlığındaki yeni yönetimin 1999 yılında başa gelmesi ile yatırımlara hız verilmiş, tarımsal sanayin gelişmesine katkıda bulunacak, dünyada rekabetsel avantajlar sağlayacak dev yatırımlara imza atılmıştır.Söz konusu yatırımlar aşağıda özetlenmiştir.

ÇUMRA ŞEKER ENTEGRE TESİSLERİ
Konya Şeker, en önemli yatırımını 2003 yılında temeli atılan ve 24 Eylül 2004 yılında açılışı gerçekleştirilen Çumra Şeker Entegre Tesisi ile gerçekleştirmiştir. Bir yıl gibi rekor bir sürede, tamamen öz kaynaklarla gerçekleştirilen Çumra Şeker Türkiye’nin en büyük şeker entegre tesisi olmasının yanı sıra dünyanın da en modern şeker fabrikalarından biri olma özelliğini göstermektedir.

Şeker Fabrikası, Sıvı Şeker Tesisi, diğer şekerli mamulleri üreten ilave tesisleri ve Bioetanol Fabrikası ile birlikte toplam 340 milyon USD yatırım maliyetine sahip olan Çumra Şeker’de, yılda 221.000 ton kristal şeker, 10.000 ton küp şeker, 140.000 ton sıvı şeker, 2.000 ton çikolata, 2.160 ton sert şeker, 84 milyon litre bioetanol, 50.000 ton melas, 360.000 ton karma yem üretilebilmektedir.

Dünyanın teknolojide en büyük gelişme gösteren 15’i aşkın ülkesi ile işbirliği yapılarak gerçekleştirilen Çumra Şeker, bu yapısı ile Avrupa’nın en gelişmiş makine, teçhizat ve otomasyon alt yapısına sahip entegre tesisi olarak göze çarpmaktadır.

Türkiye’nin en büyük üretim kapasitesine sahip olan Çumra Şeker’in günlük nominal pancar işletme kapasitesi 14.000 ton /gündür.

SIVI ŞEKER TESİSİ
Konya Şeker ülkemizde tarımsal sanayinin lideri olarak öcü projelere imza atmakta ve ülkemizde pek çok ilki gerçekleştirmektedir. Bunlardan en önemlilerinden birisi de Sıvı Şeker Tesisidir.

Türkiye’nin ilk ve tek %100 doğal şeker pancarından elde edilen sıvı şekerini üreten tesis Haziran 2005’te üretime başlamıştır. Şeker veya tatlandırıcı kullanılan tüm ürünlerde rahatlıkla kullanılan sıvı şeker, özellikle endüstriyel anlamda gazlı içecek, şekerleme ve reçel sektöründe önemli bir açığı kapatmıştır.

Sıvı şekerin gördüğü yoğun ilgi nedeniyle ve pazarın ihtiyaçları dikkate alınarak tesiste kısa sürede kapasite artırımına gidilmiştir. 2005 yılında günde 220 ton olan üretim kapasitesi, ilave yatırıma gidilerek iki katına çıkartılmış ve günlük 440 tona ulaştırılmıştır.

Konya Şeker, bu konuda bir ilke daha imza atarak sıvı şekeri � Şeker Damlası� markası ile mutfaklarımızda kullanılmak üzere kadınlarımızın hizmetine sunmuştur. % 100 doğal ve pastörize olması nedeniyle tamamen sağlıklı bir ürün olan ve büyük kullanım kolaylığı sağlayan Şeker Damlası pazara çıktığı andan itibaren yoğun ilgi ile karşılanmıştır.

BİOETANOL TESİSİ
Konya Şeker, sektörünün lideri olmanın verdiği bilinçle, günümüzde enerji kaynaklarının tükenmeye yüz tutması nedeniyle ülkemizdeki enerji kaynaklarındaki çeşitliliği artırmak ve enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla alternatif yakıt arayışını sürdürmüş ve ülkemizdeki ilk ve tek şeker pancarından üretilen Bioetanol Tesisini kurmuştur.

Fosil kökenli yakıtların neden olduğu çevresel tahribatı azaltacak olması, elde edilen enerjinin son derece güvenli olması, doğal ekolojik dengeyi koruması, tarımsal kalkınmaya katkıda bulunması gibi nedenlerle tercih edilen Bioetanolun deneme üretimi başarıyla tamamlanmıştır.

ÇUMRA ŞEKER ENTEGRE TESİSİ’NDEKİ DİĞER YATIRIMLAR

ÇİKOLATA TESİSİ: Dünyanın son teknolojilerini kullanılması ile gerçekleştirilen tesiste, madlenden bar tipi çikolataya, tabletten sürülebilir çikolataya kadar geniş bir yelpazede üretim yapılmaktadır. Torku üst markası ile pazara sürülen ürünlerin en büyük özelliği gerçek çikolata kullanılarak üretilen sağlıklı ve üstün lezzetli ürünler olmasıdır.

SERT ŞEKER ÜRETİM TESİSİ: Torku üst markası altında Bon2 ve Miniki markaları ile tüketici ile buluşan sert şekerler beş farklı aromada üretilmektedir. İki farklı tadı buluşturan ve içi sıvı dolu yapısı ile rakiplerinden ayrılan ve tüketicilerin beğenisini kazananBon2 ve Miniki yurt dışında da ilgi görmüş ve 2007 yılı sonu itibariyle ihracat faaliyetleri başlamıştır.

ŞEKERLİ MAMÜLLER ÜRETİM TESİSİ: Şeker Küpü ve Şeker Tanesi markaları ile tüketiciler ile buluşan küp şeker ve kristal şekerin yanı sıra tesiste pudra şekerin yanı sıra Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen kandis şeker üretilmektedir.

ARI YEMİ ŞURUBU TESİSİ: Konya Şeker’in ülkemizde ilk ve tek olarak gerçekleştirdiği ürünlerden birisi de doğal şeker pancarından üretilen arı yemidir. Türkiye’nin tek ruhsatlı arı yemi olan ürün içeriği ile arıcılığımızın verimliliğini büyük ölçüde artırmaktadır.

BUHARLI KÜSPE KURUTMA TESİSİ: Dünyada sadece Amerika’da bulunan teknolojisi ile dikkat çeken tesisin deneme üretimleri tamamlanmış bulunmaktadır. Eski sisteme göre %90 tasarruf sağlanacak olan tesisle aynı zamanda hiç ürün kaybı yaşanmayacağı gibi hava kirletici atıklar da asgariye indirilecektir.

SERA: Konya Şeker’in vizyoner yapısını ve yenilikçiliğini ortaya koyan projelerden birisi olan Çumra Şeker’deki Seralar, tesisin enerjisini en verimli şekilde kullanmayı hedeflemektedir. Yine bir ilke imza atılarak gerçekleştirilen seralardaki sistem, şeker üretiminde ortaya çıkan � kondanse suyun� üretim sürecinde tekrar kullanılması için seralarda soğutulması şeklinde işlemektedir. Böylece soğuyan su, seralar için gerekli ısıyı sağlayarak Çumra Şeker’e geri dönmektedir.

DAMLA SULAMA SİSTEMLERİ TESİSİ
Su kaynaklarının kullanılmasında en büyük pay %72 ile tarımsal sulamaya ait bulunmaktadır. Bunun da % 88’i vahşi sulamadır.

Tarımsal sanayide verimliliği artırmak, maliyetleri azaltmak için dünyadaki gelişmeleri yakından izleyen Konya Şeker’in öncü projelerinden birisi de Damla Sulama Tesisidir.

Türkiye’de yine bir ilkin gerçekleştirildiği Damla Sulama Sistemleri Tesisi Cihanbeyli’de kurulmuş ve yurt içi ve yurt dışından gelen yoğun talep nedeniyle fabrika kısa sürede tam kapasitede hizmet vermeye başlamıştır. Buna göre; yıllık 110 milyon metre yassı, 50 milyon metre yuvarlak 6000 ton kangal boru üretme kapasitesine sahiptir.

Azalan su kaynaklarının Tuz Gölü’nün su seviyesinin düşmesine neden olması ve ekilebilir arazilerin tuzluluk oranının artması nedeniyle kurulan Damla Sulama Sistemleri bitkinin ihtiyacı olan suyun, ihtiyacı olan zamanda ve sıklıkta verilmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla kök bölgesinden eksilen suyun sürekli karşılanması nedeniyle verim artmakta ve maliyet azalmaktadır.

HAYVAN KREŞİ
Hayvancılıkta çığır açacak bir proje olarak Konya Şeker tarafından Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen Hayvan Kreşi 500 baş hayvan kapasiteli olarak Çumra’da kurulmuştur.

Türkiye’de hayvancılığın olumsuz koşullarının ancak örgütlenme ve birlikte hareket etme ile düzeleceğine inanan Konya Şeker ortak ahırlar yapılarak toplu üretime geçilmesi gereğine işaret etmektedir. Bu amaçla gerçekleştirilen Hayvan Kreşi ile insanlarımıza sağlıklı ürünler sunulması, hayvancılığa bağlı sanayinin gelişmesi, kırsal alanda istihdama katkı sağlanması, tarımda verimliliğin artırılması ve döviz kayıplarının azaltılması hedeflenmektedir. Son derece teknolojik, hijyenik ve modern bir ortamda kurulan Hayvan Kreşinde de kapasite artırımına gidilmiş ve proje toplamında 500 genç hayvan, 500 sağmal inek olmak üzere 1000 baş hayvan kapasitesine ulaşılmıştır.

ÜRETİCİYE KATKI
Bir çiftçi kuruluşu olarak üreticiden aldığını üreticiye geri verme misyonunu sürdüren Konya Şeker’in temel amaçlarından birisi üreticinin ekonomik ve sosyal refahının yükselmesine katkıda bulunmaktır. Bunun en önemli çözümü ise üretim artışı ve üretimin sürdürebilirliğinin sağlanmasıdır. Öncü yatırımlarına bu amaçla devam eden Konya Şeker aynı zamanda üreticilere yaptığı ayni ve nakdi desteklerle çiftçinin refah düzeyinin yükselmesine önemli katkı sağlamaktadır.

Bu çerçevede son dokuz yılda sağlanan destekler aşağıda özetlenmiştir:

� Bölge kantarları açık tutularak pancar boşaltma makineleri 24 saat hizmet vermeye başladı.
� Günlük pancar teslim miktarı 80.000 tona çıktı.
� Mağaza sayısı iki katına çıkarılarak, 365 gün açık tutuldu.
� Piyasalarda % 120’leri aşan temlik kredi faiz oranları piyasa koşullarının altına çekildi.
� Nakliye teşvik primleri % 100 arttırıldı.
� KDV’lerin vade sonunda tahsil edilmesi uygulamasına geçildi.
� Aylık % 10’ları aşan vade farkları % 1,5’e çekildi.
� Çiftçiye piyasa peşin fiyatından daha ucuza gübre temin edildi.
� Bayramlarda üreticilere ilk kez avans verildi, son yıllarda ise 5’i nakdi avans, 4’ü motorin olmak üzere destek sayısı 9’a yükseltildi.

SOSYAL SORUMLULUKLAR

Konya Şeker; tarımsal sanayinin lider kuruluşu olarak, toplumun duyarlı olduğu konularda toplumsal fayda içeren projelere imza atmayı asli görevleri arasında addetmektedir. Bu nedenle de çevreden eğitime, sağlıktan spora pek çok alanda sosyal sorumluluk çalışmalarını büyük bir özenle yürütmektedir.

Çevreye Saygı
Konya Şeker �doğadan aldığını doğaya verme� ilkesi ile Konya nüfusu kadar fidanı toprakla buluşturma hedefini ortaya koymuş ve 3 yıllık süre zarfında bu hedefi gerçekleştirmiştir. Bu çerçevede 950 dekar arazide oluşturulan ormanın yanı sıra 273 köy ve kasabada 2500 km. köy yolunu da iki yönlü ağaçlandırmıştır.

Bu ağaçlandırma çalışmalarında toprak analizleri yapılarak uygun fidanların seçimine dikkat edilmiş, arazöz ve teknik eleman desteği ile bakım ve sulama çalışmaları özenle yapılmıştır. Bunun sonunda da ağaçlandırma çalışmalarında % 98’lik bir tutma oranı yakalanarak önemli bir başarı sağlanmıştır.

Konya Şeker bu konudaki yeni hedefini �Türkiye nüfusu kadar ağacı Konya ovası ile buluşturmak� olarak belirlemiş ve bu doğrultuda bu yılın başında Cihanbeyli bölgesine 25.000 fidan dikilmiştir.

�Çevre Dostu Çumra Şeker�
Çevreyi kirletmenin aksine oksijen üreten bir tesisi barındıran Konya Şeker, Çumra Şeker Entegre Tesisleri’nde �çevre dostu� olma ilkesini benimsemiştir. Bu nedenle tesiste hava kirliliğini önleyecek en son teknoloji kullanılmış, su kullanım oranı da en az düzeyde tutulmuştur. Yine son teknoloji ile kurulan arıtma tesisi ile de işletmede kullanılan sular içme suyu kalitesine gelene kadar arıtılmaktadır.

Ayrıca Çumra Şeker’de pancarla beraber fabrikaya gelen toprak, yeniden kazanılmak amacıyla tekrar tarlaya dönecek şekilde projelendirilmiş durumdadır. Böylece verimli tarım arazilerinde taşınmadan dolayı oluşacak erozyonun önüne geçilmiş olmaktadır.

Ağaçlandırma çalışmalarında sürekliliği sağlamak üzere Çumra Şeker bünyesinde her yıl 1,5 milyon fidan üretebilecek kapasitede Fidan Üretim Merkezi de kurulmuştur.

Eğitime Katkı
Araştırma- Geliştirme ve teknolojiye verdiği önemin karşılığını alan Konya Şeker, ülkemize çok sayıda sanayi yatırımı kazandırdı. Hayata geçirdiği üstün teknoloji ürünü modern tesislerini Türk mühendislerine emanet eden Konya Şeker, ülke çapında çok sayıda üniversiteden ziyaretçilerin buluşma noktası haline gelirken, yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımızı da unutmadı.

Geleceğimiz için çocuklarımızın çağdaş dünya standartlarında eğitim görmesinin gerekliliğine inanan Konya Şeker, eğitime %100 destek kampanyasına da katkıda bulunmaktadır. Bu kapsamda Konya Şeker, AB standartlarında 14 derslik ve spor kompleksinin bulunduğu ilköğretim okulunu, tüm ihtiyaçları karşılamak suretiyle hizmete geçirmiştir.

Spora Destek
Spora destek vermek, gençlerimizin sportif faaliyetlerine katılarak sağlıklı yetişmelerini sağlamak ve geleceğin sporcularının yetişmesine olanak sağlayan altyapıyı oluşturmak amacıyla Konya Şeker Spor Kulübü kurulmuştur. Kulüp bünyesinde futbol takımı, bisiklet takımı ve güreş takımı çalışmalarını sürdürmektedir.

Gençlerin ve çocukların daha iyi koşullarda spor yapmalarına fırsat vermek, gençleri zararlı alışkanlıklardan koruyarak daha iyi koşullarda yetişmelerine olanak sağlamak için oluşturulan kulüp, nitekim bünyesinde barındırdığı sporcularla başarıdan başarıya koşmuştur.

Bu başarılardan birisi de, son yapılan Dünya Güreş Şampiyonası’nda ortaya çıkmış ve Türkiye tarihinde ilk kez takım olarak, greko-romen dalında dünya şampiyonu olmuştur. Türkiye’nin dünya şampiyonu olduğu greko-romen milli takımının 7 sporcusundan 5’ini Konya Şekersporlu güreşçilerin oluşturması, Konya Şeker’in spora verdiği önemin en açık göstergesidir.

Konya Şeker Spor Kulübü, spora verdiği destekle Türkiye Şampiyonu güreşçi ve bisikletçi gençler yetiştirmenin gururunu yaşamaktadır.

Organ Bağışı
Pankobirlik Genel Başkanı ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk önderliğinde başlatılan organ bağışı kampanyasına, Konya Şeker ve Çumra Şeker Entegre Tesisleri çalışanları katıldı. Organ bağışı kampanyası çerçevesinde başlatılan çalışma sonucunda, 750 Konya Şeker çalışanı organlarını bağışladılar. Konya Şeker ailesi, bağışladığı organlarıyla bu işte de bilinçli olduğunu göstermiştir. Sporda, eğitimde ve ağaçlandırmadaki sosyal sorumluluklarını başarıyla yerine getiren Konya Şeker, organ bağışıyla da belki Türkiye’de, hatta dünyada bir ilki gerçekleştirmiştir.
Kaynak : Patronların Dünyası
 





 

Konya 'Petrol'ünü buldu...       

Konya 'Petrol'ünü buldu...

Konya yıllık tüketiminin 4 katını karşılayabilecek 'petrol'ü buldu.

PANKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, 5 yıldır üzerinde çalışarak 3 çeşit kanoladan yüksek verim aldıklarını, kullanılmayan tarım arazilerinin tamamında kanola üretiminin yapılması halinde bugün Konya'da tüketilen 10 milyon ton motorinin 4 katını üretebileceklerini söyledi.

Aynı zamanda Konya Şeker'in de Yönetim Kurulu Başkanı olan Konuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanolanın, Konya Ovası'nın kaderini değiştirebilecek bir ürün olduğunu ortaya çıkardıklarını, ilk kez sıvı şeker üretimi gibi Türkiye'de pek çok ilki gerçekleştiren Konya Şeker AŞ'nin, 5 yıldan beri yine ülke için bir çığır açacağına inandıkları kanola projesi üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Tarımın sürdürülebilirliğini sağlamak ve üreticileri alternatif tarım ürünlerine yönlendirmek amacı da taşıyan AR-GE çalışmaları kapsamında kanolada başarıya ulaştıklarını ifade eden Konuk, bu başarılı çalışmanın ülke tarımının gelişmesine ciddi anlamda katkı sağlayabileceğini vurguladı.

Kanolayı, arpa, buğday ve şeker pancarı gibi ürünlerin dışına çıkmayan Konya Ovası'nın kaderini değiştirecek bir ürün olarak gördüklerini dile getiren Konuk, şunları kaydetti:

''Bu ürün, mozat yerine kullanılan biyoyakıt dışında ülkemizin yemeklik yağ ihtiyacını da karşılayabilir. Dünyanın değişik ülkelerinden kanola çeşitleri getirdik. 5 yıldır üzerinde çalışarak 128 değişik türdeki kanolanın 3 çeşidinden yüksek verim aldık, sözleşmeli çiftçilere ürettirmeye başladık. Bu 3 çeşit, Konya'nın iklimine uygun, soğuğa dayanıklı, kurakta bile yetişebiliyor, verimli ve yağ oranı yüksek. Gelinen bu nokta hepimizi mutlu etmiştir. Geçen yıl Tömek köyünde gerçekleştirdiğimiz kanola ekimi ve hasadını bu yıl daha da geniş bir alanda yaptık. Kısa süre içinde çok daha geniş alanlarda sözleşmeli çiftçilere kanola üretimine başlayacağız.''

 Konuk, kanolayı, tarıma elverişli olup da halen üzerinde tarım yapılmayan yerlerde ürettirmeyi amaçladıklarını belirterek, ''Kullanılmayan tarım arazilerinin tamamında kanola üretiminin yapılması halinde bugün Konya'da tükettiğimiz 10 milyon ton motorinin 4 katını üretebiliriz. Yani yılda 40 milyon ton mazotu, tarımsal yoldan elde edebiliriz. Bunu, Türkiye'nin dışarıya petrol bağımlığını azaltmada önemli bir dönem noktası olarak görüyoruz'' diye konuştu.

Bu yıl yağışların da iyi gitmesiyle Cihanbeyli bölgesindeki kanola ekili tarlaya hiç su verilmediğini vurgulayan Konuk, bu durumda bile istenilen verime ulaşıldığını vurguladı.


YORUMLAR:

Abdurrahim BARIN:
İNSAN MERKEZLİ-ÇOK YÖNLÜ GİRİŞİMCİ

Sn.KONUK ,Konuları hem görebilen, hem çözebilendir. Gönüllüsü olduğum,Dünya Hidrojen Enerji Konsey Başkanı Prof.Dr.Nejat VEZİROĞLU Hocamızla Sn.KONUK un Pancardan Şeker çiftçisinin traktör yakıt projesi vardı. BM.İSTANBUL HİDROJEN ENERJİ MERKEZİ İÇİN ,82 yaşında, 5 Yıl uğraştırılan,engellenen VEZİROĞLU NUN ABD YE Dönüşünün hazin hikayesi web sitem,hiziracil.tr.gg - İst.Hidrojen Enerji Mrk.Bölümünde.

2009-05-24 17:09:44








Tarımda dev ortaklık
06 Nisan 2009 Pazartesi 14:25
Tarım Kredi Kooperatifleri ile PANKOBİRLİK arasında işbirliği protokolü imzalandı.








06 Nisan 2009 Pazartesi 14:25
Tarım Kredi Kooperatifleri ile PANKOBİRLİK arasında işbirliği protokolü imzalandı.

Recep Konuk Atatürk'ün " Muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır " sözünü hatırlatarak el ele vererek, birikimlerimizi ve avantajlarımızı paylaşarak, çiftçi lehine olacak işbirliği imkânları yaratarak yapılanları bir adım daha ileriye taşıyacağız " dedi.

 

Türkiye'nin en büyük iki çiftçi kuruluşu PANKOBİRLİK ve Tarım Kredi Kooperatifleri dün bir araya gelerek tarihi bir anlaşmaya imza attılar. PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk ve Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım ın katıldığı törende bundan sonra ortak hareket edilme kararı alındı. Törende Konuşan Bedrettin Yıldırım Pankobirlik'in Recep Konuk önderliğinde çok başarılı çalışmalara imza attığını belirterek " Türk çiftçisinin Panko'dan öğreneceği çok şey var. Yapacağımız ortak çalışmalarla artık sadece pancar çiftçisi değil tüm üreticiler dünya çapında projelere kavuşacak. Kriz ortamında yapılan bu birliktelik gelecek açısından bizleri yüreklendirmekte. " dedi
PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk Atatürk'ün " Muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır " sözünü hatırlatarak el ele vererek, birikimlerimizi ve avantajlarımızı paylaşarak, çiftçi lehine olacak işbirliği imkânları yaratarak yapılanları bir adım daha ileriye taşıyacağız " dedi. İki merkez birliğin Türkiye'de bulunan çiftçinin büyük bir bölümünün temsilcisi olduğuna da dikkat çeken Konuk " Bu anlamda bu güç birliği milyonlarca çiftçimizin ortaklığı, buluşması anlamını

taşımaktadır.Bu protokolün amacı, her iki kooperatifin doğrudan veya teşkilatları ya da iştirakleri vasıtasıyla gerçekleştirecekleri işbirliği ile bir sinerji meydana getirerek, çiftçi ortaklarının ekonomik menfaatlerini korumak maksadı ile tarımsal girdi, zaruri tüketim maddeleri ihtiyaçlarını uygun şartlarda karşılamak, ürünlerini değerlendirmek ve bu suretle de başta çiftçi ortaklarına ve Türk tarımına katkıda bulunmaktır. " dedi.
TÜRKİYE TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ MERKEZ BİRLİĞİ İLE PANKOBİRLİK ARASINDA İŞBİRLİĞİ NİYET PROTOKOLÜNÜN İMZALANMASI NEDENİYLE PANKOBİRLİK YÖNETİM KURULU BAŞKANI RECEP KONUK'UN YAPTIĞI AÇIKLAMA
Öncelikle, 1863-1867 yılları arasında Mithat Paşa'nın kurduğu Memleket Sandıklarını esas alırsak Türkiye'nin ilk, üye sayısı ve Ülkemizin her coğrafi bölgesinde örgütlenmiş yapısıyla en önemli tarım kooperatiflerinden biri olan Tarım Kredi Kooperatifleri ile 1.672.000 ortaklı Pankobirlik arasında atılan tarihi adıma ev sahipliği yapmaktan duyduğumuz mutluluğu ifade etmek istiyorum. Bizi Türk tarımı açısından asıl heyecanlandıran ise iki tarımsal örgütlenme devinin buluşmasından ortaya çıkan işbirliği niyet protokolüdür. Bu iki merkez birliği Türkiye'de faaliyette bulunan 4.106.983 hanenin yarısından fazlasının temsilcisidir. Bu anlamda bu güç birliği milyonlarca çiftçimizin ortaklığı, buluşması anlamını taşımaktadır.
Bu bakımdan Pankobirlik Başkanı olarak şahsım ve temsil ettiğim çiftçiler adına hem Tarım Kredi Koopeperatifleri Yöneticilerine hem de bu işbirliği ortamının oluşması için çaba harcayan Pankobirlik yöneticilerine gösterdikleri hassasiyet ve daha çok işbirliği, tarımımızın kronikleşmiş meselelerine ortak çözüm üretme iradesi, birikimlerimizi paylaşma ve el ele vererek Türk tarımını daha ileriye taşıma gayreti için teşekkür ediyorum.
Bu buluşmanın ve ortak bir irade ile işbirliği ortamını hazırlamanın zamanlaması da doğru bir zamanlamadır. Küresel ekonomik krizin bütün sektörleri etkilediği bir dönemdeyiz. Tarım kesimi ve onların sözcüsü olarak bizlerin kamudan elbette beklentilerimiz var. Ancak bu beklentilerden bağımsız olarak bizlerin de işbirliği içerisinde bulabileceğimiz, geliştirebileceğimiz çözümler var ve bizler ortak akılla bu çözümleri üretme gayretindeyiz. Tarım kesimi olarak bizler Türkiye fotoğrafının bir parçasıyız. Ve o fotoğrafta Türk çiftçisinin de hak ettiği ölçüde görünmesini istiyoruz.
Cumhuriyet kurulduğunda nüfusumuz 12,5 milyondu ve bu nüfusun yaklaşık dörtte üçü tarımla uğraşıyordu. Yani ülkenin hemen hemen tek ekonomik faaliyeti tarımsal üretimdi. Ve sermaye de büyük oranda tarımsal üretimden birikti. Tarımdan biriken sermaye ile sanayi kuruldu. Üniversiteler açıldı. Bugünün sanayicisi, girişimcisi, sanatçısı, bilim adamı, bürokratı, siyasetçisi, gazetecisi istisnaları dışında tarım kesiminden, tarım kesiminin finansmanıyla yetişti. Anadolu'nun bereketli topraklarında hem nitelikli vatan evlatları yetişti hem de sanayi tesisleri, okullar, hastaneler yükseldi. 
Hepimiz şahit olduk, hepimiz biliyoruz, Cumhuriyetin kuruluşundaki bu önemli işleve rağmen tarımın ekonomi içindeki ağırlığının giderek azalmasına paralel olarak maalesef tarıma bakış açısı da menfi yönde değişti. Türk tarımının Türk çiftçisinden kaynaklanmayan ve herkesin bildiği ancak bir türlü çare üretilemeyen yapısal sorunları var. Kısa vadede çözülebilecek ancak çözülemeyen meseleleri var. Ancak bunun yanı sıra örgütlenme ve küreselleşen ekonomik sisteme adaptasyon ve uzun vadeli stratejik yapılanmalara ihtiyacı var.
Türk tarımının, rekabetçi yapısının geliştirilmesi, tarım kesiminin kalkınmadan ve artan refahtan daha fazla pay alabilmesi için, tarım sektörünün değişken ve dinamik ekonomik sisteme adaptasyonu son derece önemlidir. Bu adaptasyon ve dönüşüm sürecinde şüphesiz en önemli görev devlete, yani ekonomi ve tarım yönetimine düşmekle birlikte,  tarım kesimi de gerek somut ve uygulanabilir taleplerle kamuyu hareketlendirerek, örgütlü yapılarıyla çözüm süreçlerine katılarak ve gücü oranında yapabileceklerini realize ederek kamuyla birlikte ve aynı amaç için sürecin hızlanmasında tetikleyici rol alabilir, almalıdır.
Bu rolün hayata geçirilmesinde en etkin ve bilinen yol ise kooperatifçiliktir.  Ülkelerin ekonomik kalkınma ve gelişmelerinde önemli bir işleve sahip olan, istihdam yaratma, kaynakları harekete geçirme, yatırım oluşturma, sürdürülebilir kalkınma ve yoksullukla mücadelede etkisi ve etkinliği tartışılmayan ve gelişmiş ülkelerde kamu ve özel sektör yanında üçüncü bir sektör olarak kabul edilen kooperatifçiliğin gösterdiği aşama bizim içinde yol göstericidir. Bugün için birçok Avrupa ve ABD kökenli kooperatif şirketi artık kendi sınırları dışında da yatırım yapar hale gelmiştir. Hem avantajlı hammadde üretimi hem de maliyetleri düşürmek için başka ülkelerde tesis kurmaktan arazi satın alma veya kiralamaya kadar sınır aşan birçok yatırım yapmaktadırlar. Bunu yaparken de hem kendi aralarında hem de özel sektörle işbirliği ve ortaklıklar geliştirmektedirler. Bugün AB ülkelerinde kooperatiflerin payı tarımsal girdi sağlama da % 50, pazarlamada % 60 ve ihracatta % 50'den fazladır. AB ülkelerinde tarımsal gıda sanayinde kooperatiflerin payı % 50'dir. AB-15'te ise bu oran % 60'tır. Dünyada global olarak yaklaşık 100 milyon kişiye iş imkanı kooperatifler tarafından sağlanmaktadır. Bu göstergeler ışığında bakıldığında ise bugün Tarım Kredi Kooperatifleri ile Pankobirlik arasında gerçekleştirilen bu işbirliği daha anlamlı bir hal almaktadır.
Kooperatiflerin görevi kuruluş amaçlarını gerçekleştirecek faaliyetlerde bulunmaktır. Bunda şüphe yok. Ancak bizler bu faaliyetlerimizi genel ekonomik durum ile tarımsal ihtiyaçlara göre şekillendirebildiğimiz taktirde gerçek anlamda bir ekonomik örgütlenme olabiliriz. O nedenle bugünkü protokolün bir anlamı da kriz ortamı düşünüldüğünde tarım kesimi için bir nevi ekonomik önlem paketi olmasıdır.
Bu protokolün amacı, her iki kooperatifin doğrudan veya teşkilatları ya da iştirakleri vasıtasıyla gerçekleştirecekleri işbirliği ile bir sinerji meydana getirerek, çiftçi ortaklarının ekonomik menfaatlerini korumak maksadı ile tarımsal girdi, zaruri tüketim maddeleri ihtiyaçlarını uygun şartlarda karşılamak, ürünlerini değerlendirmek ve bu suretle de başta çiftçi ortaklarına ve Türk tarımına katkıda bulunmaktır.
Bir anlamda bu protokol ileriye yönelik işbirliği imkanları bir yana tarım kesimine yönelik açılan ilk destek paketidir. Ve bu önlem paketini ne mutlu ki geliştiren Tarım Kredi Kooperatifleri ile Pankobirliktir.
Bu protokolle, tarımsal girdiler yani, kimyevi, sıvı ve organik gübreler, zirai mücadele ilaçları, sertifikalı tohum, fide ve fidan, akaryakıt, tarımsal mekanizasyon araçları, yem, hayvancılık, suni tohumlama gibi tarımsal üretime yönelik tedbirlerin yanı sıra un, yağ, kömür, şeker gibi zaruri tüketim maddelerinin ucuz temini ve hububat, sertifikalı tohum ve pancar gibi ürünlerin değerlendirilmesi pazarlarının korunması açısından işbirliği hedeflenmiştir.
Bu iki kuruluş hem iştirakleri hem ortaklık yapıları hem de tarım kesimindeki ağırlıkları bakımından bunu realize edebilecek güçtedir.
Hem Tarım Kredi Kooperatiflerinin hem bizim amacımız Türk Çiftçisinin tekniğin en modern araçlarını kullanarak üretimini arttırması, pazarda ürünlerinin değerinin korunması, onların işlenmesinin sağlanmasıdır.
Kooperatifçilikle bizler milli gelirin adil dağılmasına hizmet etmek, ağırlıklı olarak küçük işletme vasfında olan tarım işletmelerimizin sahibi çiftçilerimizi aracılık ve tefeciliğe karşı korumak, onların girdi maliyetlerini düşürmek, tarımsal sanayiyi oluşturarak katma değer yaratmak amacındayız.
Yani bizlerin en temel görevi pazar karşısında çiftçinin zayıflıklarını önlemek ve serbest piyasa ortamında onların ezilmesinin önüne geçmektir.
Tarım kooperatiflerine çiftçiler ya ürününü daha yüksek fiyata satmak, ya da üretim girdi ve araçlarını daha ucuza temin etmek için üye olurlar. Ve bir kooperatifte çiftçinin bu beklentilerine cevap verdiği oranda başarılı olur.
İşlevleri somutlaştırmak gerekirse bir tarım kooperatifinden beklenen;
- Çiftçinin üretim yapmasını sağlamak,
- Üretim maliyetlerini düşürmek,
- Ürünün değerini korumak,
- Modern tarım teknik ve araçlarını çiftçiye sunmak,
- Ucuz girdi temin etmek,
- Ürünün değerlendirilmesi için sanayisini yapmak,
- Ucuz kredi ve finansman sağlamak,
- Eğitim faaliyetlerini yürütmek,
- Çiftçinin talep ve beklentileri konusunda kamuoyu oluşturmak,
- Toplu pazarlık ve toplu alım yaparak çiftçi menfaatini korumaktır.
Bu somut işlevlere bakıldığında bunların birçoğu bu iki dev örgütlenmenin bugüne kadar zaten ayrı ayrı yerine getirdiği işlevlerdir. Bu işlevleri realize etmek her iki kooperatifin de organizasyonları, iştirakleri, işletmeleri, sanayi tesisleri vardır. Bu protokolle gerçekleştirilmek istenen ise el ele vererek, birikimlerimizi ve avantajlarımızı paylaşarak, çiftçi lehine olacak işbirliği imkânları yaratarak yapılanları bir adım daha ileriye taşımaktır.
Atatürk'ün "muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi manevi kuvvetleri, zekâ ve maharetleri birleştirmektir" sözü bu protokolün ilham kaynağıdır.
Bugün Konya'da Türk çiftçisinin yarısından fazlasını temsil eden bizler, Türk tarımının dünyayı kasıp kavuran ekonomik krizden en az hasarla ve hatta büyüyerek çıkmasını sağlayacak adımları atmak, işbirliği imkânlarını bulmak, her iki kooperatifin üyesi olan çiftçilerimizle tarımsal örgütlenme devi birliklerimizin önemli aşamalar kaydettiği sektör ve tecrübeleri buluşturmak gayretindeyiz.
Davetimizi kabul ederek bizleri şereflendiren, Türk tarımının geleceği için önemli bir adımın atılmasına imkân yaratan başta Tarım Kredi Kooperatifleri Yönetim Kurulu Başkanımıza ve Üyelerine, Sayın Genel Müdür ile Bölge Müdürlerimize ve Pankobirlik yöneticilerine işbirliği ortamını yarattıkları ve temsil ettiğimiz camiaların kucaklaşmasına, ortak hedefimiz tarımsal kalkınma için birlikte çalışma iradesinin ortaya konmasına vesile oldukları için teşekkür ediyor, protokolün milyonlarca ortağımız ve Türk tarımı için hayırlı olmasını ve bu protokolün daha kapsamlı işbirliği ve ortaklılara vesile teşkil etmesini diliyorum.




Konya, üreten kentler için iyi bir model

Türkiye�de üretimi başaranları model alalım

BÜLENT ULUTAŞ

2-4 Mayıs 2008 tarihleri arasında Ekonomi Gazeteciler Derneği�nin (EGD) organizasyonunda Konya Şeker Fabrikası�nı ziyaretimizde gerek Türk hayvancılığı gerek Türk tarımı için örnek bir model oluşturan reformist bir düşünceyle ve yapıyla karşılaştık.
Bir zamanlar kendi kendini besleyen 7 ülkeden biri olan ülkemizde tarım ve hayvancılık artık gerilere doğru gidiyor. Konya�yı ziyaretimizden sonra umutlarım tekrar canlandı, yeşerdi diyebilirim. Konya�da, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, çalışkan Türk köylüsünü zengin yapacak, çok rahatlıkla bütün ülkede tatbik edilebilecek önemli bir reformist düşünce ve yapıyla karşılaştık.
Bence Konya�da Mevlana felsefesi ile modern çağın reformist yeni felsefecisi Konya Şeker Fabrikası�nın Başkanı Recep Konuk�un fark edilmesi ve onun yöneticiliğine itibar edilmesi lazım. Şekerden çukulataya, pancardan seracılığa, hayvancılıktan damla sulamaya,tohumculuktan fideciliğe, arı yemi şurubundan yem üretilmesine, buharlı üretim tesisinden biyoetanole kadar bir çiftçi kuruluşu olan Konya Şeker tarafından tamamı öz sermaye ile gerçekleştirilen tarım-sanayi-pazar entegrasyonunun somut örneğini gördük. Kısa sürede 11�i tamamlanıp, 2�si tamamlanma aşamasına getirilen 13 yatırım; devlete herhangi bir yük getirmeden tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin ve sürekliliğin sağlanabileceğinin, tarım sanayi entegrasyonun ve tarım ile teknolojinin buluşmasının somut model olarak alınması gereken örnekleridir.
Daha kimbilir ne çok fikirleri olan modern çağın Mevlana�sı ile karşılaştık dersem abartmış olmayacağım.
Konya Pancar Ekicileri Kooperatif Birliği�nin (PANKOBİRLİK) de genel başkanı olan Recep Konuk�un Türkiye�nin yakın geleceğinde tarım konusunda önemli roller oynayacağını gözlemledik.
Bence Recep Konuk, tarım konusunun da dışında ülkenin geleceğinde siyasi bir kimlik olarak karşımıza çıkacak. Yine bu gezimizde tanıştığımız Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Müdürü Sefa Çağlayan da İstanbul�dan Konya�ya uçuşumuza ve Konya�dan ayrılışımıza kadar bizi bilgilendirdi. Konuşmalarımızda Sefa Bey�in de Recep Bey�in yetiştirdiği önemli bir sağkol olarak ülkenin kalkınmasında tarımla başlayan önemli kitlesel yapılanmalarda desteklenmesi gereken projelerin üretiminde ve bu projelerin hayata geçirilmesinde sıkça takip edeceğimiz ve gazeteci olarak kamuoyuna duyuracağımız Konya�nın Mevlana�dan sonra yeni ilgi merkezi olacaklardır.

TARIM, ÜRETMEKTİR, SANAYİDİR, İHRACATTIR

Bu memleketi sevenler ve bu memleket için çalışanları Türkiye ve Türkler asla unutmamıştır ve unutamaz. Hepimiz bu vatanda yaşıyor ve bu vatanda karnımızı doyuruyor ve bu millet için çalışıyoruz. Türkiye�nin geleceğini yine Türkler hazırlayacak. Üreticilerimiz için örnek modellerin giderek çoğalmasını hepimiz arzu ediyoruz. Başkanın da dediği gibi asla unutulmamalıdır ki TARIM; üretim meselesidir, milletin açlık-tokluk meselesidir, ekmek kapısıdır, istihdamdır, ülkenin egemenlik meselesidir, sanayidir, ihracattır.
Konya Şeker ve PANKOBİRLİK olarak tarımsal üretime destek olma mücadelesini veren Konuk, tüm ülkenin borçlanarak fakirleşmek yerine üreterek zenginleşme yolunu seçmiş bir lider olarak üretim hacminin genişlemesi amacıyla yeni üretim alanları açılması ve üretimde sürekliliğin sağlanması için canla başla ekibiyle her zaman Türk çiftçinin yanında. Yeter ki üreten çifti olsun.

TÜRKİYE�NİN ÜRETMEKTEN BAŞKA ÇARESİ YOK

Konya Şeker�in Başkanı Recep Konuk, Türkiye�deki meselenin daha çok ve daha ucuz üretme meselesi olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:
�Türkiye, en azından kendi ihtiyacını başkalarına muhtaç olmadan karşılayacak kadar üretebilmeli. Yıllarca, enflasyonla mücadele ve piyasaların stabil tutulması için özellikle dar gelirli kesimlerin tüketim harcamalarında en önemli kalem olan gıda ve dolayısıyla tarımsal ürün fiyatları ithal ikamesiyle baskı altına alınmış, bunun sonucunda artan nüfusa rağmen üretimimiz arttırılamamış, son yıllarda da gerilemiştir. Entegre olmaya çalıştığımız AB normları çerçevesinde tarım nüfusunun azaltılabilmesi için de tarımsal ürünlerin fiyatları, tarımda yeni yatırımları ve sermaye birikimini önleyecek şekilde tespit edilmiş ve böylece tarım nüfusu ekonomik nedenlerle göçe zorlanmıştır. Yine tarımsal üretimde bazı ürünlerde üretimi azaltmamıza sebep olan pahalı ürettiğimiz iddiaları üreticiler üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılmıştır. Oysa, Türk çiftçisinin gelişmiş ülke çiftçilerine göre, 3 katı fiyata mazot kullandığı, gübre ve ilacı 1.5-2 katı fazla bedel ödeyerek temin ettiği için pahalı ürettiği, girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle rekabet gücümüzün zayıfladığı gerçeği hep göz ardı edilmiştir. Ve yine üretim maliyetlerini azaltacak toprak, tohum ıslahı çalışmaları, ilave sulama yatırımları, tarım-sanayi-pazar entegrasyonu çalışmaları yapılamadığı için tarımsal üretim cazibesini yıldan yıla yitirmiş ve bunun sonucunda da tarım sektörü küçülmeye, tarımsal üretim azalmaya başlamıştır. Sonuçta da ülkemiz dünyada kendi kendine yeten sayılı birkaç ülkeden biri olma vasfını yitirerek net ithalatçı ülke olmuştur. Dolayısıyla da ülkemiz dünya pazarlarındaki dalgalanma ve krizlere açık hale gelmiş, gıda güvenliğimiz üretimden vazgeçtiğimiz için sigortasız kalmıştır.�

KONYA ŞEKER NE YAPTI?

Türkiye�nin önünde tarımın nasıl verimli ve karlı bir şekilde ülke yararına geliştirilebileceğinin önemli örneklerden bir tanesi elbette ki Konya Şeker örneğidir. Yıllardır herkesin dilinde bir ezber olan tarım ülke ekonomisinin sırtına yüktür sloganı Konya Şeker�in yaptığı yatırımlar ile geri teptiğini gördük. Tarım kimsenin sırtında yük olmamış.
Bir güneş gibi doğan Konya Şeker�in Yaptığı işleri şöyle sıralarsak;

� Kredi kullanmadan tarımsal sermayenin biriktirilmesi sonucu son teknoloji ile tarımsal sanayide yeni üretim alanları açtı.
� Sözleşmeli tarım uygulamasıyla tarımsal üretimde pazar güvenliğini sağladı.
� Tarım-sanayi-pazar entegrasyonunu kurdu. 2�si tamamlanma aşamasına getirilen 13 yatırımı; devlete herhangi bir yük getirmeden tarımsal üretimde sürdürülebilirliği ve sürekliliği sağladı.
� Biyoetanol tesisini kurarak küresel ısınmanın yarattığı sorunlardan biri olan karbon dengesinin yeniden düzelmesi için biyoetanolü üretti. Böylece benzin maliyetleri düşecek, hem de hava kirlenmeyecek.
� Kuraklığa karşı kıt olan suların tasarruflu kullanılmasını sağlayan Damlama Sulama tesisini kurdu.
� Tohum Üretme ve İşleme Tesisi ile birim alanda verimi arttıran tohum ıslahı çalışmalarını başlattı.
� Parmak Patates Fabrikasıyla gıda sektöründe yükselen trend olan organik gıda üretimine başladı.
� Türkiye�de bir ilk olan Hayvan Kreşi ile hayvansal ürünlerde hijyeni sağladı.
� Yem Fabrikası, Buharlı Küspe Tesisi, Arı Yemi Üretim Tesisi ve Yıllık 1 milyon üretim kapasiteli çiftçinin kurduğu bir teknoloji üssü olan fidanlığı kurdu.
� Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi olarak çiftçi dayanışmasına örnek teşkil edecek ayni avans (mazot, gübre, tohum) uygulaması hayata geçirildi.
.



Tarım can çekişiyor -
 

Konya Panko’nun 56. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, ülke tarımının can çekiştiğini ve tarıma sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Konuk, hükümete seslenerek, tarımla uğraşan çiftçilerin büyük zorluklara rağmen üretim yapmayı sürdürdüklerini, ancak ürettiklerinin karşılığını alamadıklarını ve bu yüzden de tarımsal üretimin hızla azaldığına dikkat çekti.

MELKAN CAYNAK-Konya

Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin 56. Olağan Genel Kurulu 10 bine yakın çiftçinin katılımı ile gerçekleştirildi. 1999 yılından bu yana Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Recep Konuk, miting gibi geçen Genel Kurul’da oybirliği ile tekrar başkan seçildi.

Konya Şeker’de gerçekleştirilen Genel Kurula çiftçiler yoğun ilgi gösterdi. Genel Kurulun yapıldığı salonu hınca hınç dolduran çiftçiler, Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’u ayakta alkışlayarak karşıladı. Divanın oluşmasıyla birlikte başlayan Genel Kurul’da, gündem maddelerinin tümünün oybirliğiyle kabul edilmesi çiftçinin güvenini gözler önüne serdi.

Ülke tarımı can çekişiyor

Konya Panko’nun 56.Olağan Genel Kurulu’nda gündem maddelerinin oylanmasının ardından kürsüye gelen ve bir konuşma yapan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, ülke tarımının can çekiştiğini ve tarıma sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

Konuk hükümete seslenerek, tarımla uğraşan çiftçilerin büyük zorluklara rağmen üretim yapmayı sürdürdüklerini, ancak ürettiklerinin karşılığını alamadıklarını ve bu yüzden de tarımsal üretimin hızla azaldığına dikkat çekerek, “Hükümet tarımın ve çiftçinin sorunlarına acilen çözüm bulmalıdır. Bu sorunların başında ise susuzluk gelmektedir. Konya Ovası’nın yanı başında bulunan Göksu Nehri’nin acilen devreye sokulması gerekiyor. Bu arada, ovaya yaklaşık 800 milyon metreküp su akıtacak olan Bozkır Avşar Barajı’nın ihalesi beklerken, 200 milyon metreküp su getirecek olan Hadim Bağbaşı Barajı ihalesi yapılmıştır. İyi olmuştur ama, biz, tüm barajların ihalesinin biran önce yapılmasını ve Konya Ovası’nın suya kavuşturulmasını hükümetten bekliyoruz. Böyle giderse paramızla ithal edecek tarım ürünü bulmakta zorlanacağız. Dünyanın pek çok ülkesi tarımsal ürünlerinin ihracatını şimdiden yasaklamıştır” dedi.

Girdiler çok yüksek

Dünyanın gelişmiş pek çok ülkesinde tarımın desteklendiğini ve bu ülkelerdeki tarımsal girdilerin bizim ülkemize oranla çok daha düşük olduğunu rakamlarla ortaya koyan Recep Konuk şunları söyledi;

“Dünyanın en liberal ülkesi olan Amerika’da üreticinin kullandığı akaryakıtın litresi yaklaşık 80 kuruştur. Almanya ve Fransa’da da rakamlar aşağı yukarı böyledir. Yine gübrenin tonu Avrupa ülkelerinde 100 dolarlar seviyesindedir.  Türkiye’de ise mazotun litresi 2.85 YTL. Gübrenin tonu ise 607 dolardır. Yani, benim çiftçim, o ülkelerin çiftçisinden mazotta 3 kat, gübrede ise ABD’ye göre 6 kat, diğer ülkelere göre ise 2 kat daha fazla para ödemektedir.

Bizim çiftçilerimiz elbette o ülkelerin çiftçileriyle yarışamayacaktır. Bu yarışamama bizim çiftçilerimizin tembel olmasından değil, girdilerin yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Üretim girdilerinin temelini oluşturan akaryakıt ve gübre fiyatlarının iki, üç kat olması doğal olarak ülkemizdeki ürün maliyetlerine de yansımaktadır.”

Şeker fabrikalarına talibiz

Recep Konuk, Konya Şeker’in başarısının ortada olduğunu, bugün dünya devletlerinin Konya Şeker’e gıpta ile baktığını ve dünya devleriyle her konuda yarıştıklarını belirterek, ülkemizde kamuda bulunan şeker fabrikalarının da aynı konuma gelmeleri için Pankobirlik olarak tüm fabrikalara talip olduklarını defalarca açıkladıklarını söyledi. Konuk, “Bize fabrikaları hibe edin, bedava verin demiyoruz. Parası neyse verelim ama, öncelik içinde üreticinin, çalışanın olduğu kurumlara verilmelidir. Yani, şeker fabrikalarının hammaddesinde üretici vardır, çalışan vardır. Bu yüzden fabrikaların tümüne talip olduğumuzu tekrar ediyorum” diye konuştu.






 

Recep Konuktan İstiklal Marşı Kutlaması

Recep Konuk�tan İstiklal Marşı Kutlaması

13  Mart  2009  Cuma
Pankobirlik ve Konya Şeker A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk İstiklal Marşının kabulünün 88. yıldönümü münasebeti ile bir mesaj yayınladı.

 

 

Pankobirlik ve Konya Şeker A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk İstiklal Marşının kabulünün 88. yıldönümü münasebeti ile bir mesaj yayınladı. Konuk mesajında �illi şiirler, cihanın en maruf olan şiirleri, halk hareketleri arasından doğmuş olan şiirlerdir. Şiirler iki türlüdür; ya hislerin mâkesidir, yahut derin veyahut ağlatıcı bir ruhun, ağlatıcı bir galeyanın aksidir. Şiir bu iki şekil üzerine doğarsa makbul ve muteberdir. Dünyada o şiirlerdir ki halk arasında yaşar. Ya yüksek ve bedii bir histen doğar, ya muhrik bir heyecandan doğar.�
12 mart 1921�de Millet Meclisi�nde bu sözlerle tartışılıp kabul edilen İstiklal Marşımız, Türk milletinin hür yaşama azim ve kararlılığının mısralarla ifadesidir. Yemen�de, Galiçya�da, Trablus Garp�ta, Çanakkale�de onlarca cephede milyonlarca gencini şahadete uğurlayan, zenginlikleri yağmalanan, son sığınak noktası Anadolu�ya ve istiklaline göz dikilen yorgun bir milletin yeniden istiklal ve hür yaşama iradesinin mısralara dökülmüş halidir, istiklal marşı. Henüz kazanılmamış zafere inançtır, istiklal marşı. Anadolu�da tüten son ocağa, alınan son nefese kadar, istiklal elde edilinceye ve hürriyet kazanılıncaya kadar mücadele azminin ifadesi ve Türk milletinin vatanına ve hürriyetine göz dikenlere mücadele kararlılığının ilanıdır, istiklal marşı. İstiklal marşı Çanakkale�de, Samsun�da, İnönü�de, Erzurum�da, Sivas�ta, Sakarya�da, Afyon�da, Kocatepe�de, Dumlupınar�da, İzmir�de kısaca tüm Anadolu�da yazılmıştır. İstiklal Marşı�nın yazarı Mehmet Akif, kahramanı Türk milletidir. Bir milletin verdiği mücadelenin destanı değildir istiklal marşı, kazanılacak zafere ve istiklale imanın mısralarla ifadesidir. Onun için istiklal marşı geçmişe övgü değil, millet hissiyatının, milletin geleceğe olan inancının, geleceğe olan imanının, mısralarla ifadesidir.
Dün nasıl o inanç zaferle taçlandıysa yarın önümüze çıkacak zorluklarda, Türk milletinin geleceğe olan inanç ve kararlılığı ile aşılacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle istiklal marşımızın kabulünün 88. yıldönümünü kutluyor, istiklal marşımızın yazarı merhum Mehmet Akif Ersoy�u, Türk milletinin hür yaşama iradesinin tesisi için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve gazi Mustafa Kemal Atatürk�ü rahmet ve minnetle anıyorum� dedi.

Üretici Recep Konuk'tan Memnun 

 
Açıklama: Bugün dagitilacak avansla birlikte üreticilere 100 milyon YTL ödendi. Konuk, üreticilere destek vermeyi sürdürüyor.Konuk, bunu hep yapiyor. Degirmenin suyu Nereden geliyor? Üretici Konuk'tan memnun  
Kategori: Güncel 
Eklenme Tarihi: 14 Temmuz 2008 
Geçerli Tarih: 24 Nisan 2009 06:07 
Site: Toroslar Gazetesi 
URL: http://www.toroslargazetesi.nethaber_detay.asp?haberID=545
 
 

Bugün dagitilacak avansla birlikte üreticilere 100 milyon YTL ödendi.

Konuk, üreticilere destek vermeyi sürdürüyor.Konuk, bunu hep yapiyor.

Degirmenin suyu Nereden geliyor? Üretici “Konuk”tan memnun

Bir hafta önce 22 milyon YTL’lik mazot destegi saglayarak ekonomik sikintida olan üreticileri biraz olsun rahatlatan Pankobirlik Genel Baskani ve Konya Seker Yönetim Kurulu Baskani Recep Konuk, bu kez de 25 milyon YTL’lik avans ödemesiyle üreticileri sevindirmeye devam ediyor.

Iki ay içerisinde 2’ si mazot, 2’ si de avans destegi olmak üzere üreticilere toplam 100 milyon YTL’lik katki verilmesini saglayan Pankobirlik Genel Baskani Recep Konuk, kuraklik sonucu büyük sikinti içine düsen ve ektigi hububat ürünlerinden de gerekli verimi alamayan üreticilerin gönlünde taht kurdu. “Recep Konuk bunu hep yapiyor” diyen üreticiler, Pankobirlik Genel Baskani Recep Konuk’un kendilerini bir kez olsun yalniz birakmadigini ifade ettiler ve destekleriyle sürekli olarak yanlarinda gördüklerini belirterek, Konuk’tan duyduklari memnuniyeti dile getirdiler.

Bilindigi üzere, Pankobirlik Genel Baskani Recep Konuk liderligindeki Konya Seker, bu kampanya döneminde üreticilere 42 milyon YTL tutarinda toplam 13.3 milyon litre mazot, 53 milyon YTL’lik nakdi avans olmak üzere, seker mamülleri ile seker süt ürünleri gibi ayni avanslarla birlikte toplam 100 milyon YTL’lik katki sagladi.

ÜRETICILERIMIZIN YANINDAYIZ

Geçimini alinterini akitarak isledigi topraktan saglayan üreticilerimizin desteksiz ve sahipsiz birakilmasinin ülke tarimina yapilabilecek en büyük kötülük oldugunun altini çizen Pankobirlik Genel Baskani ve Konya Seker Yönetim Kurulu Baskani Recep Konuk, “Biz bugüne kadar üreticilerimizi hiç yalniz birakmadik ve onlari sürekli olarak destekledik. Bundan sonra da destegimiz bugüne kadar oldugu gibi artarak devam edecek. Tarimi diger sektörlerin sirtinda bir kambur gibi göstermek üreticilerimize büyük haksizliktir. Tarim bu ülkenin kamburu degil tam aksine ülke ekonomisinin can damari bel kemigidir.Bu nedenle de üreticilerin desteklenmesi bir zorunluluktur. Biz, Pankobirlik ve Konya Seker olarak topraktan baska bir geliri olmayan üreticilerimizin ve sektörün hep yaninda olduk ve olacagiz” dedi.

DEGIRMENIN SUYU

NEREDEN GELIYOR?

Recep Konuk’un basinda bulundugu Konya Seker’in son 5 yilda 13 fabrika yaparak ülke ekonomisine kazandirmasi ve yapilan fabrikalarin delikli kör kurus kredi alinmadan kendi öz kaynaklariyla gerçeklestirilmis olmasi ekonomi uzmanlarinca büyük bir basari olarak nitelendirildi. Öte yandan da hem yatirim yapilip, hem de üreticilere olan destegin artarak devam etmesi ise vatandaslar arasinda “Degirmenin suyu nereden geliyor” sorusunu akla getirdi.

Bu sorunun yanitini ise yine ekonomi uzmanlari verdi. Pankobirlik’in ve Konya Seker’in gerçeklestirdigi yatirimlari dogru ve akilci bulduklarini, tarimin sürdürülebilirligi açisindan da önemli saydiklarini vurgulayan ekonomi uzmanlari, dünyanin önde gelen seker devleri ve üretici liderlerinin ülkemize gelmesini ve özellikle de Konya Seker’i ziyaret etmelerinin, Konya Seker’in dünya seker sektöründeki yerini gösterdigini belirterek, “ Bu da bize Konya Seker’in gücünü ve ülkemizdeki seker sektörünün  lideri oldugunu gösteriyor” seklinde yorumladilar.

 













Pankobirlik Başkanı Recep Konuk:
 

Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk Dünyada ve Türkiye'de Gündemin Ana Maddesi Haline Gelen Gıda Krizinde Çözümün Tüketmemekten Değil, Daha Çok Üretmekten ve Daha Çok Üretmenin Yollarını Bulmaktan Geçtiğini Söyledi.

 
Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk dünyada ve Türkiye'de gündemin ana maddesi haline gelen gıda krizinde çözümün tüketmemekten değil, daha çok üretmekten ve daha çok üretmenin yollarını bulmaktan geçtiğini söyledi.

Konu hakkında yazılı bir açıklama yapan Recep Konuk; küresel ekonomik kriz endişelerinin uluslararası kuruluşların (IMF, DB, BM) en yetkili ağızlarının artan gıda fiyatları konusunda yaptıkları açıklamalarla bir anda dikkatlerin gıda krizine çevrilmesine neden olduğunu belirtti.

 

Konuk, söz konusu açıklamaların abartılı olmakla birlikte; kısa sürede 37 ülkede protesto, isyan ve yağmalama gibi eylemlerin gerçekleşmesi, 20 ülkenin acil önlem olarak bazı gıda maddelerinin fiyatını dondurması, bazı ülkelerin ihracatı yasaklaması, Haiti'de yağmalama ve ölümlü olaylar neticesinde hükümetin istifası gibi gelişmeler düşünüldüğünde meselenin ciddiyeti açısından belki de gerekli olduğunu ifade etti.

Recep Konuk açıklamasında, aslında piyasalarda tarımsal ürünlerdeki fiyat artışının son bir yılda tarımda yüzde 40, süt ürünlerinde yüzde 82 olduğunu, ancak panik havasını doğuran durumun son üç haftada gerçekleşen ortalama yüzde 20'lik, bazı ürünlerde yüzde 100'leri aşan artışlar olduğunu vurguladı.

Gıda krizinin nedenleri konusunda yetkililerin farklı görüşler öne sürdüğünü belirten Recep Konuk, bu görüşleri şöyle özetledi:

"- Küresel ısınma ve sera gazları salınımı ile bozulan karbon dengesi nedeniyle yaşanan kuraklık sonucunda tarımsal üretimdeki azalma, - Tarım alanlarındaki daralma, - Küresel ekonomik kriz beklentisi nedeniyle finanstan çekilen fonların spekülatif amaçlı olarak emtiaya yatırım yapması, - Dünyanın en fazla nüfusuna sahip 2 ülkesi olan Çin ve Hindistan'ın artan refah seviyesinin getirmiş olduğu beslenme alışkanlıklarındaki değişim, - Anormal miktarda yükselen petrol fiyatları nedeniyle gelişmiş ülkelerin petrole alternatif olarak tarım ürünlerini biyoyakıt hammaddesi olarak kullanması nedeniyle arzın daralması".

Konuk, ancak hiçbir yetkilinin, gelişmiş ülkelerin genetiği değiştirilmiş ürünlerle ve ekonomik avantajlarını da kullanarak rekabet güçlerini arttırmaları ve bunun sonucunda da oluşan üretim fazlalarını gelişmekte olan ülkelere çok ucuz fiyatlarla vererek dünyadaki tarımsal üretim alanlarını daraltmalarının ve dünyanın üretim dengelerini bozmalarının da bugün gelinen noktada etkili olduğundan bahsetmediğine dikkat çekti.

Pirinç fiyatlarındaki artışla ülkemizde de gıda krizi endişesinin hissedilmeye başlandığına deyinen Konuk bu endişenin küresel endişeyle eş zamanlı olmasının da küresel dalgalanmalara ne kadar açık olduğumuzun bir göstergesi olduğuna dikkat çekti.Yetkililerin ülkemizdeki hububat ve pirinç fiyatlarındaki artışı, uluslararası kuruluşların yetkililerince açıklanan aynı gerekçelere dayandırdığını ifade etti.

Kuraklık, spekülatörlerin para kazanma hırsı ve biyoyakıt üretimi gibi küresel gıda krizinin nedenleri ile ülkemizin bazı gerçeklerinin örtüşmediğini belirten Recep Konuk, "Örneğin pirinç fiyatlarındaki artışın biyoyakıtlara bağlanması son derece yanlıştır. Çünkü pirinç bir biyoyakıt hammaddesi değildir. Bununla birlikte ülkemizde gıda maddelerindeki fiyat artışı sadece dünyadaki gelişmelerle ve bunların gerekçeleri ile izah edilebilecek ve çözümü küresel çözüme bağlı bir mesele değildir. Bu mesele birkaç gün pirinç almamakla çözülebilecek kadar basit bir mesele de değildir."dedi.

TÜRKİYE'DEKİ MESELE ÜRETİM MESELESİDİR Türkiye'nin son on beş yılda tarımda net ihracatçı ülkeden net ithalatçı ülke haline geldiğini belirten Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, Türkiye'nin yeniden net ihracatçı ülke konumuna geçecek kapasiteye sahip olduğunu kaydederek asıl sorunun üretim meselesi olduğuna dikkat çekti.

"Kazanamayan çiftçi üretim yapmaktan vazgeçmekte, üretimi arttıracak yatırımları yapmamakta, yapamamaktadır. Hatta tarımla uğraşan şirketler yatırımlarını ve üretim alanlarını daha ucuza üretebilecekleri ülkelere kaydırmakta bu da Türk tarımının gelişimine sekte vurmaktadır" diyen Konuk, krizin nedenlerinin ulusal ölçekte doğru analiz edilmesi gerektiğini belirtti. Konuk kişisel kanaatine göre ise krizin nedenlerini şu şekilde sıraladı:

"1. Her ne kadar kuraklık ve taban sularının çekilmesi nedenleriyle tarımsal üretimde bir azalma söz konusu olduysa da sorunun bir diğer nedeni de ucuz ithalat gerekçesiyle üretimin desteklenmemesi, son yıla kadar ürün sübvansiyonu yerine toprak varlığını destekleyen DGD uygulaması, artan girdi maliyetlerine karşılık ürün fiyatlarının değişmemesi gibi nedenlerle üretimin cazibesini yitirmesi de tarımsal üretimimizin son yıllardaki azalmasının nedenleridir.

2. Spekülatörlerin kuraklığı da bahane ederek fiyatları arttırma istekleri nedeniyle piyasaya mal vermemeleri yüzünden fiyatların yükselmesi mümkünse de tarımsal üretimdeki azalma ve ithalatla gıda ihtiyaçlarının karşılanması eğilimi bu spekülatif hareketlere maruz kalmamızın en önemli sebebidir. Gıda gibi yaşamsal ihtiyacın önemli kısmını uluslararası piyasalardan karşılayan bir ülkenin, uluslararası dalgalanma ve krizlerin etkisine maruz kalması da zaten kaçınılmazdır.

3. Biyoyakıt üretiminin tarımsal ürün fiyatlarını arttırdığı iddiası en azından ülkemiz için gerçek değildir. "4x4 deposuna buğday mı yoksa gıda mı?" demagojisi sorunu magazinleştirmek ve gerçek çözümden uzaklaşmaktır. Şöyle ki, yaygın olarak kullanılan biyoyakıtlar; biyodizel (bitkisel, hayvansal ve atık yağ bazlı) ve biyoetanol (şekerli ve nişastalı bitki bazlı) olmak üzere iki türdür. Ülkemizde tahıldan biyoetanol üretimi yapılmamaktadır. Yağ esaslı biyodizel üretimi ise gıda tüketimini etkileyecek büyüklükte değildir. Zaten çoğunlukla atık yağ kullanılmaktadır. Biyoetanol ise büyük oranda şeker pancarından üretilmektedir. Pancardan üretilen biyoetanolün şeker üretimini etkilemesi de söz konusu değildir. Çünkü bi'fclkemizdeki hububat ve pirinç fiyatlarındaki artıiyoetanol şeker sanayinin atığı olan melastan üretilebilmekte ve üretim sonucu kalan şilempe de yüksek nitelikli hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Yani biyoetanol üretimi bir sanayi ürünü olan şeker pancarının sıfır atıkla işlenmesine imkan tanımaktadır. Ülkemizdeki şeker pancarı üretimi 2006 yılında 14,4 milyon ton iken 2007'de kotaların etkisiyle 12,4 milyon tona gerilemesine rağmen ülkemizin şeker stoklarında bir azalma söz konusu olmamıştır. Aynı şekilde, şeker kamışı ve şekerden üretilen biyoetanolün (Brezilya, ABD ve AB'de yüksek oranda üretimi ve kullanımı olmasına rağmen) dünya şeker stoklarına bir etkisi olmamış, dünya şeker stoklarında bir azalma meydana gelmemiştir".

Sorumluluğu ve suçu tarım sektörüne yüklemeden, bir suçlu icat etmeden veya aramadan, gelecekte de Türkiye'yi açlık korkusu, gıda güvenliği endişelerini bir daha yaşamasını şimdiden önlemek için bu krizin bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Recep Konuk kalıcı çözümlerin ortaya konma zamanı geldiğini belirtti.

Uzun süre dünyayı etkileme ihtimali de olan bu krizin ancak ülkemizin yeniden üretimi tercih etmesiyle avantaja çevrilebileceğini vurgulayan Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk bu çerçevede alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:

"1- Çiftçimizin tekrar üretime yönelmesi için öncelikle üretimi cazip hale getirecek destekleme politikaları yeniden gözden geçirilmelidir. Üretimin cazibesini ortadan kaldıran en önemli maliyet kalemleri olan mazot, gübre, ilaç, tohum, elektrik ve sulama bedelleri dünya ile aynı düzeye çekilerek Türk tarımının rekabet gücü arttırılmalıdır.

2- Tarımsal desteklemede verimi arttırmaya yönelik ürün sübvansiyonu esas alınmalı, arazi yerine üretim desteklenmelidir.

3- Tohum ve toprak ıslahı çalışmaları süratle yapılarak birim alandan daha yüksek verim alınması sağlanmalıdır.

4- Tarım alanlarının miras yoluyla bölünmesi ve optimum tarım işletmesi büyüklüğünün yakalanamaması ülkemiz tarımının en önemli meselelerinden biridir. Verimliliği arttıracak büyüklüğün yakalanması için arazi bölünmelerini önleyecek teşvik tedbirleri geliştirilmelidir.

5- Topraklarımızın kalitesini koruyacak şekilde sulama eğitiminin çiftçiye verilmesinin yanı sıra, suyun hem daha tasarruflu hem de vahşi sulamanın zararlarını ortadan kaldıracak yeni sulama teknikleri konusunda desteklenmesi ve teşvik edilmesi önemlidir. Örneğin damlama sulama sistemleri suyu medenileştirmekte hem sulamada tasarruf sağlamakta hem de su ve toprak varlığımızı korumaktadır. Küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle suyun kıymetli olduğu dünyamızda, örneğin Libya yerin 2000 metre altındaki suyu Çekerek su biriktirmek için milyarlarca dolar harcarken, biz çok düşük maliyetle gerçekleştirebileceğimiz yatırımları bile gerçekleştiremiyoruz. Örneğin, bizim tarım ürünleri ihtiyacımızı karşılayabilecek büyüklük ve nitelikteki Konya Ovasını sulayabilecek ve hiçbir enerji harcaması yapmadan, ovadan daha yüksek rakımda olduğu için cazibe ile çekilebilecek Göksu'daki suyu tarım alanına indiremememiz bile ülke tarımının potansiyelini kullanamadığımızın göstergesidir.

6- Tarımsal sanayi tarımsal üretimin sürekliliği ir.çin olduği'fclkemizdeki hububat ve pirinç fiyatlarındaki artıu kadar, tarımın ülke ekonomisine ilave katma değer yaratması açısından da önemlidir. Bu nedenle yüksek nitelikli tarımsal sanayinin bölgesel üretim avantajları da düşünülerek ülke genelinde yaygınlaşması teşvik edilmelidir.

7- Tarımda planlı üretime yönelik sözleşmeli tarım desteklenmelidir. Bu hem tarımsal sanayinin üretim güvenliği açısından hem de çiftçinin arz güvenliği açısından önemlidir".

Açıklamasında, Türkiye'nin tarım üretiminin arttırılarak dış kaynaklı kriz ve dalgalanmalardan, küresel etkilerden ülkenin korunması için kısa ve uzun dönemde gıda ve tarımsal arz güvenliğini sağlayacak tedbirlerin alınmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Recep Konuk, aksi taktirde buğday, pirinç, bakliyat, sıvı yağ ve son olarak et fiyatlarında başlayan fiyat artışlarının diğer ürünlerin fiyatını da tetikleyeceğini belirtti.

(ERÖ-ERÖ-ÖK-E)



 

FilyosVe Recep Konuk


Küçük bir çocuğa sordum sen ne olmak istiyorsun.Yüzüme şöyle bir baktı, birde elindeki şekere —Recep Konuk Olmak istiyorum!-          Neden-          Çünkü o şekerci amca!Hafta sonu Zonguldak Filyos’tayım. Gerçekten denize nazır şirin bir kasaba.Hani şu ünlü yönetmen Fatih Akın’ın Futbolcu Ergun Penbe’nin memleketi. Halkın geçim kaynağını soruyorum Tuğla fabrikasını gösteriyorlar. Ama şimdilerde işsizlik çok çünkü fabrika özelleştirildi diye de ekliyorlar. Eskiden “1400” kişi çalışırmış. Şimdilerde ise “150” kişiyi istihdam ediyormuş fabrika. Üretimi soruyorum kapasite aynı diyorlar. Demek ki diyorum: Eskiden on kişi bir tuğla yaparmış şimdi ise bir kişi 10 tuğla yapıyor. Haklısın deyip gülümsüyorlar Karadeniz’in hırçınlaştıramadığı yörenin samimi ve naif insanları.Sonra içlerinden biri memleketimi soruyor. Konya diyorum. Recep Konuk’un memleketi; Mevlana diyarı Konya diye kendince şehrin özetini çıkarıyor. Sonrada ekliyor keşke burada da istihdam sağlayacak insanlar olsa… Peki, Filyos’a destek veren zengin iş adamlarınız yok mu, diye soruyorum.”İsmail Şanlı’yı överek anlatıyorlar. Kasabalarına olan katkılarından bahsediyorlar. Yazdan kalma bir hava var kasabada Tarihi Filyos kalesine doğru yürürken ise Bende onlara Recep Konuk’u anlatıyorum. Aslında oturup ne bir çayını içtim ne de yakından gördüm sadece Nadide Ülkü Altıparmak, basına çalışmaları hakkında çok iyi bilgi veriyor. Yani sizin anlayacağınız “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” durumu. Kendini gerçekleştirmiş bir kişi olarak Recep Konuk’u yapmış olduğu icraatlara bakarak aslında başarı sırlarının bazılarına vakıf olabilirsiniz. İşte benim tespitlerim.Gerçeğin bilinebilecek yönleri doğru olarak algılayıp, davranışlarını gerektiği şekilde değiştirmesini keşfetmiştir.Yapabileceklerini ve yapamayacaklarını doğru olarak ayırt edip ona göre davranmasını, durumu iyi tespit edip, gerçeği olduğu gibi, nesnel, objektif, kişisel duygulardan uzak kabul etmesini bilmiştir.Kendini, var olan tüm potansiyelleri ile iyi geliştirebilmiş ve değerlendirebilmiştir.Başkalarının, yapabileceklerini, dünya görüşlerini iyi belirleyip; onlarla çalışırken, onlara görev ve sorumluluklar ayarlamasını, yaşamı ertelemeden, anı yaşayarak, dolu dolu yaşayarak, fayda sağlamayı düşünerek, üretmeyi düşünerek yaşamdan zevk almanın yollarını çevresindekilere sunmuştur.Recep Konuk, olayları ve durumları iyi değerlendirip kendiliğinden harekete geçebilmiştir. Bu yeteneğiyle olağanüstü başarılara imzasını atmıştır. Bunun içindir ki; hayatının pek çok döneminde karşılaştığı zorlukları, yaratıcı kişiliği sayesinde kendinin ve Şehrinin lehine çevirmesini bilmiştir.İnsanına değer vermiş ve çevresindeki olumsuzlukların küçüklük algısına karşı çıkmıştır. Memleketi için yapılacak çok şey olduğunu düşünmüş bunları yapabilmek için ise yalnızca inanç ve azmi iştiyaka ihtiyaç duyulduğuna inanmıştır.Bünyesindeki ekip ise toplam kalite yönetimi en iyi şekilde uygulaması sayesinde Yeni durumlara çabuk uyum sağlayabilmiştir. Bu yeteneğiyle de karşılaştığı sorunların başarıyla üstesinden gelebilmiştir. Yani özetle iş çevresini “şurasını” profesyonel şekilde oluşturmuştur. Ne güzel anlatıyorsun diyor; Hatice hanım ”yazar farkı olsa gerek” –eee insanlar güzel şeylere imza atarlarsa, yazmak kolay iş. Zor olan değer üretmek, Recep Konuk olabilmek. Sohbet çok güzel gecenin finalini ise kadınlar kahvehanesinde “okey” oynayarak yapıyoruz. Bu şirin kasaba da bayanların bir araya gelebildiği bir kahvehanenin olması güzel, daha güzel olan ise insanların aynı zamanda burada kitap okuyup el işi yapması. Özetle Filyos’ta her şey var tek sorun işsizlik o da zaten ülkemizin sorunu diye pek dert etmiyoruz. Çünkü işin reçetesini biliyoruz, çözüm: Ülkemizde Recep Konuk gibi başarılı iş adamlarını sayısının artması…Sabah karşı ıslak çalılara değerek çam ağaçlarının arasından yola çıkıyoruz. Son kez denizi görebilme umuduyla bakıyorum kalenin aslan kafasına benzeyen kısmına, Filyos en güzel haliyle bizlere veda ediyor. Ey güzel Allah’ım diyorum kimine doğal güzellik verirsin kimine de doğayı güzelleştirsin diye çevreye duyarlı lider gönderirsin. Deniz ne güzel değil mi diyor Hüseyin. Keşke Konya da da deniz olsa… Olsun bizimde Recep Konuk’umuz var. Belki bir gün denizi de getirir ne dersin? Yüreğiniz deki denizin umutlarınızı boğmaması hep taşırması adına hayallerinizle kalın.

 










Recep Konuk'a 'Vakıf İnsan' ödülü

Recep Konuk'a 'Vakıf İnsan' ödülü

Vakıf Haftası çerçevesinde düzenlenen etkinlikler kapsamında Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'a insanlığa yaptıkları hizmetlerden dolayı "Vakıf İnsan" ödülü verildi. Konuk ödülünü Başbakan Erdoğan'dan aldı.









YENİ ŞAFAK / KONYA
Pankobirlik Genel Başkanı, Anadolu Birlik Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk'a insanlığa yaptıkları hizmetlerden dolayı "Vakıf İnsan" ödülü verildi. TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştirilen ödül töreninde, Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'a ödülünü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan verdi. Bu yıl 03-09 Mayıs tarihleri arasında kutlanacak Vakıf Haftası etkinlikleri çerçevesinde insanlara hizmet etmeyi ilke edinmiş insanlarının sayısını arttırmak için her yıl verilen Vakıf İnsan plaket töreni bu sene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştirildi.

 

AĞAÇLANDIRMAYA ÖNCÜLÜK ETTİ

 

Bu yıl Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespit edilen az sayıdaki "vakıf insan"lardan biri de Pankobirlik, AB Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk oldu. TBMM'de düzenlenen törenle plaketini Başbakan Erdoğan'dan alan Konuk'a "vakıf insan" ödülünün verilme gerekçesi olarak; "Konya ovasında gerçekleştirilmesine öncülük ettiği ağaçlandırma çalışmaları çerçevesinde 3.500 kilometreden fazla karayolu güzergâhını çift taraflı ağaçlandırmak. Kent ormanları oluşturarak 5 milyondan fazla fidanı toprakla buluşturmak. Ağaçlandırma çalışmalarını sürekli hale getirmek için de yıllık 1,5 milyon üretim kapasiteli fidan üretim merkezi kurmak. Spordan eğitime pek çok alanda sosyal sorumluluk projelerini gerçekleştirmek. Tarım sektörüne yaptığı yatırımlar ve getirdiği yeniliklerle sektörün rekabetçi yapısını güçlendirmek" gösterildi. Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'un yanı sıra 'Vakıf İnsan' seçilen, Abdülkadir Konukoğlu, Dilek Yamakoğlu, Ergin Karlıbel, Mehmet Sait Sancak, Neşet Uçkan, Orhan Cezmi Tuncer ve Yusuf Kandır'a da ödülleri verildi.

 

YAYIN TARİHİ: 04.05.2010









 


 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2056826 ziyaretçi (4528660 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol