Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  MEVA ÇİFTÇİOĞLU Beyin Göçü
 


 

Beyin Göçü,Genç MÜSİAD'da Tartışılacak

ÜLKEMİZDE YETERİNCE TANITILMAYAN

BİLİM İNSANIMIZ 
 DOÇ DR  NEVA  ÇİFTÇİOĞLU

https://www.youtube.com/watch?v=nC3hPAnGunE

 

 @NevaCiftcioglu   Neva Ciftcioglu Banes

Nevalogy

 YAZARIN TÜM YAZILARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!     


Benim grip için Nevaloji formülüm= Hergün 8-10 bardak su + Çinko + Bol meyve + Dinlenme + Sevgiyle pişmiş çorba + televizyonsuz bir oda + neşeli müzikler +keyifli kitaplar + günlük sıcak duşlar + saatsiz bir odada huzurlu uykular. İyileşme süresi: 3 gün maksimum. Deneyin görün.

Hastalara geçmiş olsun!

https://t.co/bBLNGkgUr3?amp=1 <<TIKLA
 


Neva Ciftcioglu Banes'in fotoğrafı. 
Kocaman gövdesinin altına plaka iliştirmiş korumacılar:
“Üzerime tırmanmayın, 4 küsur asırlık,
 nice fırtınalara göğüs germiş, 
ayakta kalabilmiş bir ağacım” yazıyor.
 “Zorlukların abidesiyim, saygı duy” diyor kısacası. 
Hayallerim, saklı gözyaşlarım, dualarım hep onun altında... 


bye bye türkçe



=> Prof.Dr.Oktay SİNANOĞLU<TIKLA




 
ALİ ERDEMİR site:hiziracil.tr.gg ile ilgili görsel sonucu

ABD de Deha Türkiyede İşsiz.
Prof.Dr.Ali ERDEMİR -<TIKLA   








http://hidrojenenerjihareketi.tr.gg<TIKLA

 
 
İSTANBUL BİRLEŞMİŞ MİLLETLER HİDROJEN ENERJİ MRK *NASIL ENGELLENDİ* !!!<<TIKLA

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 




 

Genç MÜSİAD,
Beyin Göçü'nü masaya yatırdı

 Beyin Göçü,Genç MÜSİAD'da Tartışılacak

 

 

 
 

 

 

 

 

Genç MÜSİAD tarafından düzenlenen "Beyin Göçü" panelinde konuşan Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, araştırmalara göre Türkiye'de yüksek eğitim gören beyinlerin yüzde 59'unun yurtdışına çıktığını ve sadece bunların yüzde 17'nin geri döndüğünü belirtti.  

 

 


 

 

MÜSİAD Genel Merkez Binası'nda 15 Mart 2009 Cumartesi günü gerçekleşen panele; Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Gaz Bölüm Başkanı Dr. Sohbet Karbuz, Osmangazi Üniversitesi TEKAM Müdürü Prof. Dr. Muammer Kaya, Nevada Üniversitesi Endüstriyel Etüt Merkezi Direktörü Prof Dr. Yunus Çengel, Amerika Uzay ve Havacılık Dairesi’nden (NASA) Doç Dr. Neva Çiftçioğlu ve TÜRKSAT Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Kaplan konuşmacı olarak katıldı.

 

 

Konuşmasına, Türkiye'de yüksek eğitim gören beyinlerin yüzde 59'unun yurtdışına çıktığını ve sadece bunların yüzde 17'nin geri döndüğünü belirterek başlayan Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, Devletin bu yüzden her 5 yılda bir minumum 3 milyar dolar harcadığını belirtti. Çiftçioğlu "Yani her 5 yılda bir bu dönmeyen gruplar için 5 milyar doları dış ülkelere hibe ediyoruz. Çok zengin olan ülkeymişiz gibi" şeklinde konuştu.

 

 

Türkiye de meslek şovenizmi olduğu ifade eden Çiftçioğlu, herkesin kendi alanı içine başkalarını girmesinden rahatsız olduğunu söyledi.

 

 

Çiftçioğlu, yurtdışındaki beyinlerin ülkelerine neden döndüklerine ilişkin olarak bunun ilk nedeni olarak çalıştığı yerdeki işini kaybetmesi, burslu gidenlerin bu burs karşısında mecburi hizmet verme zorunluluğu, aile özlemi, vatana katkı, kendini yalnız hissetmesi gibi nedenlerden dolayı döndüğünü kaydetti.

 

 

Beyin göçünün durdurulması için neler yapılması gerektiğine hakkın bilgi veren Çiftçioğlu, öncelikli olarak zihniyet değişikliği olması, yerli, yabancı yatırımların, ekonomik koşulların düzelmesi, istihdamın artması ve girişimciliğin desteklenmesi gerektiğini belirtti.

 

 

Birkaç gün önce önemli bir devlet adamıyla buluştuğunu anlatan Çiftçioğlu, "En yüksek konumdaki kişi kapsını çaldım. Ben iş bulmadım ben ne yapacağım. Ben Amerikaya geri dönüyorum. Burada 370 gündür iş bulamıyorum. Patentlerim var, 200'ü aşkın yayınlarım var ben ne yapacağım. Kendisi bana dedi ki; bir pırlata bulursun onu küpe yaparsın yüzük yaparsın ancak pırlanta kaldırım taşı büyüklüğündeyse hiçbir yere sığmazsın. Sen geri dön. Bilimini fizanda da yapsan döner dolaşır Türkiye'ye faydası dokunur" dedi.

 

 

Genç MÜSAİD Başkanı Mahmut Nebati ise beyin göçünün başlıca sebepleri olarak, eğitilmiş insanların sayısal ve nitelik bakımından iş çevrelerinin ihtiyacından yüksek olması, maddi manevi tatminsizlik, üniversite öğretim kadrolarında yer almada karşılaşılan sıkıntılar, ilim zihniyetinin ve şartlarını bulunmayışı, ekonomik istikrarın olmayışı, gelişmiş ülkelerin teknolojik gelişme ve yeniliklerin merkezi olması olarak sıraladı.

 

 

Nebati, çeşitli dönemlerde yapılan araştırmalara göre Türkiye'den yurt dışına göç eden bilim insanlarının ağırlıklı olarak tıp, mühendislik ve sosyal bilimler alanlarında olduğunu ifade etti.
Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Gaz Bölüm Başkanı, Dr. Sohbet Karpuz da, para harcama isteği, siyasi nedenler, kendinin geliştirme, törelerden kaçma, askerlik görevi gibi nedenlerden dolayı Türkiye'den diğer ülkelere beyin göçü olduğunu belirterek "Öncelikle bu sorunun çözülmesi için insanımıza sahip çıkmamız lazım, onları geri döndürmek için çaba harcamamız gerekir" şeklinde konuştu.

 

 

SERMAYE VE BEYİNİN VATANI YOKTUR

 

 

Osman Gazi Üniversitesi TEKAM Müdürü Prof Dr. Muammer Kaya ise, beyin göçü veren ülkenin az gelişmiş ülke olduğunu belirterek, bir öğrencinin üniversite dahil eğitim masrafının 100 bin dolar civarında olduğunu söyledi.

 

 

"Sermaye be beyinin vatanı yoktur" diyen Kaya beyin göçünün önüne geçmek için önce sorunun önemsenmesi, yerli-yabancı yatırımların artırılmalı, girişimcili, üretim ve ithalatın artırılması ve genölerin mesleki becerilerine yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

 

 

Nevada Üniversitesi Endüstriyel Etüt Merkezi Direktörü Prof.Dr. Yunus Çengel de Türkiye'yin göçü veren bir ülke olduğunu belirterek "Türkiye'nin beyin'i istemediğini, hatta Türkiye bundan korkuyor" dedi.

Başörtüsü hususu Türkiye'nin beyin göçü konusunda samimiyetsizliğinin göstergesi olduğunu ifade eden Çengel, insanın fiziki özelliklerine değil beyin'nin içine bakılması gerektiğini söyledi.


  Doç. Dr. Neva ÇİFTÇİOĞLU

 - İskandinav bilim ödülünü alan ilk Türk

- Finlandiya’da doçentlik payesi alan ilk Türk biliminsanı

- Nobel Tıp ödülüne aday gösterilen ilk Türk

- Yılın Türk Amerikalı ödülünü Amerika’da alan
Türk devlet okullarında okumuş ilk Türk.

- Amerika Rusya ortak yapılan uzay araştırmalarında
aktif rol alan ilk Türk bilim insanı


Prof. Dr. Yunus A. ÇENGEL

Profesör Yunus Çengel, ABD Nevada Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nde
1984’den beri öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Lisans eğitimini 1977’de
İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesinde ve doktorasını 1984 yılında
ABD Kuzey Karolina Eyaet Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünde tamamlamıştır.
Nevada Üniversitesinde 1996-2000 yılları arasında
“Endüstriyel Etüt Merkezinde direktör olarak görev yapmıştır.

Prof. Dr. Sohbet KARBUZ

1965 yılında İstanbul’da doğan Sohbet Karbuz,                                                 İstanbul Teknik Üniversitesinde lisans ve yüksek lisans,                          Avusturya’da Viyana Teknik Üniversitesinde doktora ve                                         yine Avusturya’da İleri Araştırmalar Enstitüsünde                                       lisansüstü eğitimini yaptı.                                                                                                   Türkiye’deki çalışma hayatı bir kaç yılla sınırlı kalan Karbuz,                                    Avusturya, İtalya ve Almanya’da üniversite ve araştırma kurumlarında araştırmacı, 
 Fransa’da Uluslararası Enerji Ajansı’nda enerji uzmanı ve bölüm başkanı olarak görev yaptı.                                                       
Halen Fransa’da Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği’nde                                   petrol ve gaz bölüm başkanı olarak çalışmaktadır.                                                         Yirmi yılını yurt dışında geçiren Karbuz,                                                         İngilizce, Almanca ve birazda Fransızca bilmektedir

 Prof. Dr. Muammer KAYA

Muammer Kaya  1981 yılında Eskişehir Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi (EDMMA) Maden Mühendisliği Bölümünü bitirdi. 1984 yılında TÜBİTAK NATO Science Fellowship bursu ile master derecesini almak için Kanada, McGill Üniversitesi Maden-Metallurji Mühendisliği Bölümüne gitti. 1985 yılında Yüksek Lisans ve 1989 yılında Doktora derecesini McGill Üniversitesinden aldı. 1990 yılında Türkiye’ye geri döndü. O tarihten beri Eskişehir Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinde çalışmaktadır. 1999 yılında Profesör olan Muammer Kaya, madencilik, cevher hazırlama, metalurji, enerji, geri dönüşüm ve çevre konularında çalışmalar yapmaktadır. Prof. Kaya aynı zamanda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezinin (TEKAM) 12 yıldır müdürlüğü görevini de sürdürmektedir.

 


TÜRK EİNSTEİN�LAR FİRARDA
TÜRK EİNSTEİN�LAR FİRARDA

ATO�NUN RAPORUNA GÖRE YURTDIŞINDA OKUYAN 50 BİN KiŞiNİN TÜRKİYE�YE YILLIK MALİYETİ 1.5 MiLYAR DOLARI, 5 YILLIK EĞİTİM MALİYETİ İSE 7.5 MİLYAR DOLARI AŞIYOR

YURT DIŞINDA EĞİTİM GÖREN 100 KİŞİDEN 59�U DÖNMÜYOR.

TÜRKİYE, YURT DIŞINDAKI 50 BİN ÖĞRENCİDEN GERİ DÖNMEYEN 30 BİNİ İÇİN HER YIL 900 MİLYON DOLAR ÖDEMEKLE KALMIYOR, 5 YILLIK EĞİTİM SONUNDA DÖNMEME MALİYETİ 4.5 MILYAR DOLARI BULUYOR.

AYGÜN: �TÜRKİYE AKLINI KAYBEDİYOR

BEYİN GURBETÇİLERİ SADECE BAVULLARIYLA GİTMEZ

Bir yandan 2 milyona yaklaşan gencimiz üniversiteye girmek için ter döküyor, diğer yandan yetiştirdiğimiz beyinler yurt dışına göç ediyor.

İyi eğitim görmüş, düşünen, üreten, nitelikli işgücümüz, yıllar ve milyarlar harcayarak yatırım yaptığımız beyinlerimiz, gerekli ortamı ya da refahı sağlayamadığımız için yurtdışına uçup gidiyor. Birbirinden önemli buluşlara imza atarak insanlığa büyük katkı sağlayan �Bilimin Gurbet Kuşları� Ankara Ticaret Odası (ATO)�nın son raporuna konu oldu.

İyi eğitim gören her 100 kişiden 59�unu elimizden kaçırdığımızı gözler önüne seren Ankara Ticaret Odası (ATO)�nın hazırladığı �Türk Beyin Gurbetçileri� raporuna göre Türkiye, beyin göçü en fazla olan 32 ülke içinde 24�üncü, yurt dışına en çok öğrenci gönderen ülkeler arasında ise 11�inci sırada yer alıyor.

GÖÇÜN MALİYETİ YÜKSEK

Yurt dışında üniversite eğitiminin maliyeti öğrenci başına yıllık 30 bin doları buluyor. Buna göre yurtdışında okuyan 50 bin kişinin Türkiye�ye yıllık maliyeti 1.5 milyar doları, 5 yıllık eğitim maliyeti ise 7.5 milyar doları aşıyor. Rakam büyük ancak beyinler kolay yetişmiyor. Türkiye bu bedeli seve seve ödüyor. Ancak sorun gidenler geri dönmeyince başlıyor.

Türkiye, yurt dışına giden 50 bin öğrenciden 30 bini için her yıl 900 milyon dolar ödemekle kalmıyor, 5 yıllık eğitim sonunda dönmeme maliyeti 4.5 milyar doları buluyor. Bu da gelişmiş ülkelere karşılıksız hibe anlamına geliyor.

Örneğin, devlet işletme eğitimi almak üzere ABD�ye gönderdiği bir gence eğitimi süresince yaklaşık 100 bin dolar harcıyor. Ancak gençler Türkiye�ye dönmek yerine ABD�de kalmayı tercih ediyor. Çünkü Türkiye�de bir bankada çalıştığında yaklaşık 700 dolar maaş alacakken; ABD�de bu ücretin 10 katından fazlasını alabiliyor.

BEYİN AVCISI ÜLKELER

Rapora göre 24 bini Almanya�da, 15 bini Amerika�da olmak üzere 50 binden fazla Türk genci yurt dışında eğitim görüyor. Bu ülkeleri İngiltere, Kanada, Belçika, Avustralya, Fransa ve G. Afrika�ya izliyor. Türkiye ABD�de en fazla öğrenci okutan 9�uncu ülke konumunda.

Gençlerin akıllarını çelen, hayallerini süsleyen bu ülkeler vasıfsız işçilere kapılarını giderek daha sert önlemlerle kapatırken, yetişmiş ve eğitimli işgücüne büyük kolaylıklar sağlıyor. Örneğin bir numaralı beyin avcısı konumundaki ABD, her yıl 200 bin kalifiye elemana, Kanada ve Avustralya ise 40 bin kalifiye elemana geçici çalışma vizesi veriyor.

Türkiye�de beyin göçünün 1960�lı yıllarda ilk kez tıp doktorları ile başladığı belirtilen rapora göre doktorları, mühendisler ve sonra bilimadamlarının izlediğine vurgu yapılıyor. Bugün sadece Amerika�da 3 bin 600 Türk doktoru bulunuyor. Bunlardan sadece 90�ının Türkiye�ye dönmüş olması, gidenin kolay kolay gelmediğini ortaya koyuyor.

GİDEN DÖNMÜYOR

Raporda son 12 yılda sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nın bursuyla yurt dışına giden 1991 gencimizden 769'unun dönmediği (% 38), buna paralel olarak, TÜBİTAK bursiyerlerinin ülkeye dönmeme oranının ise % 21 olduğu belirtiliyor.

Geri dönmeme en çok mühendislikte (bilgisayar, uçak, elektrik-elektronik, haberleşme, makine, kimya, endüstri, maden, metalurji, bioteknoloji gibi dallarda), tıpta ve daha az oranda sosyal bilimlerde yoğunlaşıyor. Fen bilimlerinde master ve doktora çalışmasını tamamlayanlar araştırma merkezleri ve teknoparklarda yüksek ücretle çalışma imkanı bulabiliyor.

BEYİN MEZARLIĞI

Dönen beyinler ise, bilgi birikimleri ve deneyimleri doğru yerlerde değerlendirilmediği, aldıkları ücretler geçinmelerine yetmediği ve mesleki gelişimleri sekteye uğradığı için mutlu değil. Yurtdışına gitmeyip Türkiye�de kalanların önemli bir kısmı da ya küstürülüyor ya da düşük ücret ve düşük motivasyonda çalıştırılıyor. Bu durum �Beyin Küsmesi� olarak adlandırılıyor ve Türkiye adeta bir �Beyin mezarlığı� na dönüyor.

Raporda, Karbon kaplama teknolojisini icat ederek bilim dünyasında çığır açan ve ABD�nin �Yüzyılın 100 bilimadamı� ndan biri kabul ettiği Prof.Dr.Ali Erdemir� e, yıllar önce iş aradığı Türkiye�de resepsiyon memurluğu uygun görülmesi beyin küsmesine çarpıcı bir örnek olarak gösteriliyor.

Türkiye, �Zakkumcu Doktor� olarak tanınan Genel Cerrah Opr. Dr. Ziya Özel� in hikayesi de Erdemir�in kinden farklı değil. Türkiye�de şarlatanlıkla suçlanan Özel, küsüp ABD'ye gitti. 1992'de ABD'den zakkumdan elde edilen "Oleander" maddesinin bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi üzerine patent aldı. 1995'te bu konudaki araştırma haklarını bir ABD firmasına satan Özel'in oluşturduğu ilaç, ABD'de Teksas eyaletinin San Antonio kentinde bulunan Ozelle Pharmaceuticals Laboratuvarı'nda üretilmeye başlandı.

Cleveland Kanser Kliniği'nde gerçekleştirilen ve zakkumdan elde edilen hammaddenin tümörlere karşı etkili olduğunu gösteren klinik çalışma, ABD'de Amerikan Klinik Onkoloji Cemiyeti'nin 2001 yılında düzenlediği konferansta da sunuldu. İrlanda'da bazı durumlarda ilacın kullanılmasına izin verilmişken, Honduras'ta ilaç resmen eczanelerde satılmaya başlandı. Türkiye önümüzdeki yıllarda bu ilacı ithal etmek zorunda kalırsa şaşmamak gerekir.

CEP DOLMAYINCA BEYİN GÖÇÜYOR

Raporda beyin göçüne neden olan etmenlerin başında ekonomik koşullar gösteriliyor. Düşük ücret politikası, vergi oranlarının yüksek olması, ekonomik istikrarsızlık, gelecek endişesi, en fazla işsizliğin üniversite mezunları arasında olması, üniversite mezunlarının %70�inin meslekleriyle ilgisiz işlerde çalışması gibi nedenlerin yanısıra, siyasal istikrarsızlık, siyasetin ve kayırmacılığın iş hayatına girip onu kontrol etmesi gibi siyasal nedenler, Ar-Ge�ye, bilim ve teknolojiye değer verilmemesi, fikir üretiminin ve buluşun para etmemesi ve desteklenmemesi gibi bilim ve teknoloji politikalarındaki yanlışlıklar ve kişi başına (142 dolar) en az eğitim harcaması yapan 5�inci ülke olmamız, eğitim harcamasında 109 ülke içinde 105�inci sırada yer almamız gibi eğitim sistemindeki çarpıklıklar beyin göçünü tetikleyen diğer nedenler olarak sıralanıyor.

MODERN DÜNYANIN İBNİ SİNA�LARI

Rapora göre Amerika�da yaşayan Türk Doktorlar Birliği�ne kayıtlı tam 1.150 doktor bulunuyor. Onlar artık Amerika�da gelenekselleşmiş �en iyi doktorlar� sıralamasına kolaylıkla giriyor. Biri, modern dünyanın hastalığı obezite ile ilgili çalışıyor, bir diğeri beyin kanamalarının, karaciğer naklinin, sindirim hastalıklarının tedavisinde çığır açıyor. Harvard, Cornell, Yale, John Hopkins gibi hastanelerinin en önemli isimlerinin başında modern dünyanın İbni Sinaları olan Türkler geliyor. Onlar ki, çalıştıkları hastanelerin girişine artık Türk Bayrakları çektiriyor, İstiklal Marşımızı dinlettiriyor. Gazi Yaşargil, Mehmet Öz, Gökhan Hotamışlıgil, Münci Kalayoğlu ve daha nice doktorumuz yabancı ülkelerde göğsümüzü kabartıyor ancak, bu tablo beyin göçünün Türkiye fotografını en acı biçimde gözler önüne seriyor.

TÜRK BEYİN GURBETÇİLERİ

Prof. Dr. Muzaffer Şerif: Sosyal Psikoloji alanında dünyada otorite Psikoloji kürsüsü Öğretim Üyesi Dr. Muzaffer Şerif Güneydoğu Anadolu�da köylüler arasında yaptığı bilimsel araştırmaları esnasında zamanın yönetimi tarafından gözaltına alınır. Emniyette sorgu-sual, mahkeme derken derdini kimseye anlatamaz. Bu yetenekli beyini ABD görür ve derhal sahip çıkar. Adına Enstitü kurar. Ölümü üzerinden yıllar geçmesine rağmen Muzaffer Şerif Sosyal Psikoloji bilim dalının dünyadaki en etkili tek ismi olarak kalır. Günümüzde kullanılan psikoloji kavramlarının isim babası olur. Fakat bu büyük beyin artık bizim değildir. Çünkü bu gerçek bilim adamımız ABD vatandaşıdır ve soyadı da SHERIFF olarak değiştirilmiştir.

Gazi Yaşargil: Beyin Cerrahı. Alanı nöroşirürjide rakipsiz kabul edilen Yaşargil, halen Amerika�da yaşıyor.

Mehmet Öz: Kalp hastalıkları uzmanı. New York Colombia Üniversitesi�nde görev yapan kalp cerrahı Öz, Batı tıbbı ile alternatif tıbbı birleştiren çalışmalarıyla tanınıyor.

Çapa Tıp Fakültesi�nden mezun olan Ankaralı Murat Günel de beyin gurbetçilerinden. �Yeni Gazi Yaşargil� denen Günel, Yale-Çapa arasında kurulan beyin göçü köprüsünden geçenlerden sadece biri. Murat Günel, beyin cerrahı Gazi Yaşargil'den sonra beyin ve damar cerrahisinde dünyada isim yapan ikinci Türk doktoru olarak biliniyor. Günel, başında olduğu laboratuvarında beyin ve damar hastalıkları, moleküler biyoloji ve genetiği üzerine araştırmalar yapıyor, Yale Üniversitesi�nde bölüm başkanlığı yapıyor. Yılda yaklaşık 300 ameliyat yapan Murat Günel, ABD'de mesleğindeki sayısız ödülün sahibi ve pek çok organizasyonun da yönetim kurulunda bulunuyor. �Dahi Türk� olarak adlandırılan bilim adamı, beyin kanamalarının önemli nedenlerinden biri olan damar balonlaşması, tıp dilindeki adıyla �anevrizmalar� konusunda çalışmalarıyla tanınıyor.

Dr.Gökhan Hotamışlıgil: Harvard Üniversitesi�nde Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölüm Başkanı. Obezite, şeker hastalığı ve kalp hastalıklarıyla ilgili kendisine patent kazandırmış çalışmaları var.

Emrah Yücel: Oscarlı afişlerin sahibi. Özellikle ödül aldığı "Frida" afişi ve "Rüyamdaki Amerika", "28 Gün", "Panama Terzisi", "Kadınlar Ne İster" ve daha birçok Hollywood filminin afişleriyle tanıdığımız Yücel şu anda Amerika�da yaşıyor.

Feryal Özel: NASA'nın en başarılı astrofizikçilerinden. Bilimadamı Einstein�ın aralarında bulunduğu 20 dehadan oluşan Büyük Fikirler Listesi'nde yer alıyor.

Prof. Dr. Atilla Ertan:A.Ü. Tıp Fakültesi mezunu Gastroenterolog, ABD'nin en seçkin 10 klinik hekimi arasına girdi. Ertan, dünyaca ünlü ünlü Methodist Hastanesi'nde sindirim hastalıkları konusunda tıbbi direktörlük görevinde bulunuyor.

Prof. Dr. Ali Erdemir: Nano teknoloji kullanarak geliştirdiği yapay elmas özelliği taşıyan buluşuyla, uygulamalı bilimin Nobeli R&D ödülünü 3 kez kazandı. 1987 yılından beri ABD'nin Chicago kenti yakınlarında bulunan Argon laboratuvarlarında araştırmalarını sürdürüyor.

Prof.Dr.Aslıhan Yener: Chicago Üniversitesi'nde görevli Arkeolog .

Esen Ercan Alp: ABD Enerji Bakanlığı Laboratuarları'nda araştırmalar yapan fizikçi 5 bin yıllık metal heykeli, röntgen cihazında analiz ederek, 1949 yılında icad edilmiş olan radyokarbon tekniğine son vererek arkeolojik araştırmalarda yeni bir dönemin başlamasına ışık tuttu.

Ayşem Sunal : Belçika Kraliyet Başdansçısı. Ankara Devlet Balesiyle gittiği Japonya�daki bir yarışmada Anvers Kraliyet Balesi Müdürü Robert Denvers�ın Belçika�ya davet etmesi üzerine Belçika�ya yerleşti ve kariyerine hala burada devam ediyor.

Haldun Direskeneli: Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA�da görev yapan ancak bir süre önce yaşamını yitiren Direskeneli, ODTÜ�yü bitirdikten sonra yaşanan beyin göçü ile ABD�ye gitmişti.

Neva Çiftçioğlu: Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA�da çalışan Türk kadın araştırmacı. Teksas�taki Johnson uzay merkezinde görev yapan Çiftçioğlu, kireçlenmenin neden olduğu kalp ve böbrek hastalıklarının tedavisinde kullanılabilecek yeni bir antibiyotik üzerinde çalışıyor.

Vamık Volkan: ABD�de yaşayan ünlü Psikoanalist. Yaptığı çalışmalarla psikiyatri alanında dünyanın en prestijli ödülü sayılan �Sigmund Freud� ve �En iyi eğitmen ödülü�nü aldı.

Prof. Dr. Hasan Garan: New York Presbytarian Hastanesi Elektrofizyoloji Bölümü Başkanı olan Garan ABD�de en çok tercih edilen doktorlar listesinde yer alıyor.Garan kalp ritmi bozukluğunu kateter yöntemi ile yakarak tedavi ediyor.

Prof.Dr.Ahmet Çakmak: Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Mareşal Fevzi Çakmak�ın torunu. Princeton Üniversitesi İnş.Müh. Bölümünde deprem konusunda çalışmalar yapıyor.

Prof.Dr.Reşat Kasaba: Washington Üniversitesi Jackson Uluslararası ilişkiler Yüksek Okulu�nun Başkanlığını yaptı.

Prof.Dr.Olcay Çığtay: 30 yıl Georgetown Üniversitesi Hastanesi Lombardi Kanser Merkezi Mamografi Bölümünü yönetti.

Fatih Çulha: Bilgisayar Mühendisi. Maryland Eyaleti�ndeki Amerikan Deniz Kuvvetleri Hastanesinde geliştirdiği veri tabanı projesiyle çalıştığı şirketin binlerce elemanı arasından birinci seçildi.

Prof.Dr.Aydın Arıcı: Yale Üniversitesi�nde hormon hastalıkları ve kısırlık konusunda başarılı çalışmalar yürüten araştırma merkezini yönetiyor.

Süleyman Gökoğlu: NASA�nın Glenn Uzay Merkezinde çalışıyor.

Prof.Dr.Ali Erdemir: Triboloji�nin Türk dehası. Nono teknoloji kullanarak geliştirdiği yapay elmas özelliği taşıyan buluşuyla uygulamalı bilimin Nobel�I R&D ödülünü üçüncü kez kazandı.

Dr.Rahmi Öklü: ABD�nin en iyi hastanelerinden Cornell�de çalışan Öklü beyindeki tıkanan damarların tedavisinde mucizeler yaratıyor.

Prof.Dr.Münci Kalayoğlu: Binin üzerinde karaciğer nakli yaptı.Karaciğer nakline getirdiği yenilikler ile alanında dünyanın en önde gelen bilim adamaları arasında yer alıyor.

Yönetmen Ferzan Özpetek, Güher-Süher Pekinel Kardeşler gibi dünyaca ünlü sanatçılarımızı bu kervana kattığımızda �Beyin Gurbetçileri� nin listesi uzadıkca uzuyor, kalkınmamız geciktikçe gecikiyor.

ON BİN KİŞİYE 11 ARAŞTIRMACI DÜŞÜYOR

Rapora göre Türkiye Ar-Ge�de dünyada 25. Sırada yer alıyor. 2003 yılında araştırmacı sayısı olarak, 10 bin kişide 15 araştırmacı hedefleyen Türkiye, ancak 10 bin kişide 11 araştırmacı oranını yakalayabildi. Yunanistan�da ise 10 bin kişiye 45 araştırmacı düşüyor. OECD raporuna göre her bin kişiye, Türkiye�de 1.1, Yunanistan�da 3.8, AB�de 5.8, ABD�de 8.6, Japonya�da ise 9.7 bilimadamı düşüyor.

Ülkemizde Ar-Ge harcamalarının GSMH içindeki payı sadece binde 6. Japonya�da ise bu oran yüzde 3. 1993- 2003 arasında özel teşebbüsün ar-ge yatırımları yüzde 17�den yüzde 36�ya çıktı.

İleri teknoloji ürünlerinin Türkiye�nin ihracatındaki payı yüzde 4. Bu oran İrlanda�da yüzde 47, Arjantin�de yüzde 8.

Ülkelerin, teknolojiyi ekonomilerine yansıtma başarısına göre 49 ülkeyi kapsayan sıralamada Türkiye 33�üncü sırada yer alıyor. Bu sıralamada ilk üç sırayı ABD, İsveç ve Finlandiya alıyor.

ATO BAŞKANI AYGÜN

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, beyin göçünün gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere yaptığı karşılıksız bir hibe olduğu belirterek �Beyin gurbetçileri sadece bavullarını alıp gitmiyor. Beyin avcıları ulusal insani yatırımı temelinden söküp alıyor. Her giden beyni ile Türkiye aklını kaybediyor� dedi. Aygün şunları söyledi:

Bir çocuğun 15 yıllık eğitim maliyeti 150 milyar lirayı buluyor. İyi yetişmiş yetenekli işgücümüz gelişmiş ülkelere akıyor. Türkiye kıt kaynakları ile yetiştirdiği değerli beyinleri doğru yerde ve doğru zamanda değerlendiremiyor, iyi olanaklar sunamıyor. Gençlerimiz gelecekle ilgili hayallerini daha iyi olanaklar sunan ülkelerde yaşamak üzerine kuruyorlar. Gelişmiş ülkelerle aramızdaki uçurum daha açılıyor. Gelişmiş ülkelerdeki iş ve fırsat olanakları olduğu ve daha iyi bir gelecek sunulduğu sürece beyin göçü kaçınılmaz olarak devam edecektir. Yapılacak en iyi iş bunu minimuma indirmektir. Beyin göçünü tersine ve beyin gücüne çevirmeliyiz. İyi eğitilmiş beyinlerimizden yararlanmak ve beyin göçü sorununu aşabilmek, bu yönde gerekli ortamı oluşturmak için devlete, özel sektöre, kamuoyu ve Sivil Toplum Örgütlerine büyük görevler düşüyor. Bu beyinlerimize sahip çıkmadığımız takdirde bu beyinlerimiz tamamen ülkemizin kaybı olacaktır. Türkiye� nin asıl kaybı beyin gücü kaybıdır.

Türkiye�de tescil edilen patent sayısı 2 bini geçmiyor. Buna karşılık her yıl ABD ve Japonya�da 150 bin, Almanya�da 50 bin, Fransa ve İngiltere�de 40 bin, Rusya�da 20 bin patent tescil ediliyor. Beyinler göçtükçe buluş yapma sayımız da yerinde sayıyor. Buna karşın yurt dışında dünyaca ünlü firmalarda çalışan beyinlerimiz buluş üzerine buluş yaparak hem çalıştıkları şirketlere hem göçtükleri ülkelere her yıl milyarlarca dolar para kazandırıyor. Cefasını Türkiye, sefasını gelişmiş ülkeler çekiyor�


 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2056745 ziyaretçi (4528321 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol