Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  MURSİ
 




İFTİHARLIK İBRETLİK VE ÖRNEK BİR OLAY.

OSMAN DEMİR 

 Şehid Mursi'nin defni sırasında yaşanan harika olaylar
Şehid Muhammed Mursi'nin oğlu
Abdullah Mursi,

defin sırasında ve öncesinde şehidin naaşında meydana gelen
hayret verici anları anlattı

Mısır'ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi,
cunta mahkemesindeki şehadeti sonrası alelacele,
ailesinden sadece birkaç kişinin katılımıyla son yolculuğuna uğurlandı.

Defin işlemlerine katılan Şehid Muhammed Mursi'nin oğlu Abdullah Mursi,

babasının naaşında gözlemledikleri hayret verici anları anlattı.

Facebook sayfasından yaşadıklarını anlatan Abdullah Mursi,

şehidin ruhunun, çalışmalarının ve hatıralarının
İslam ümmeti arasında hâlâ diri olduğunu belirterek,
dünyanın her yerinde şehid için gıyabi cenaze namazı kılındığını,
kendisine dualar edildiğini ve rahmetle yad edildiğini hatırlattı.

Vefatından ancak 10 saat sonra
Şehid Mursi'nin cenazesine ulaşabildiklerini belirten Abdullah,

şehidin naaşını son kez görmek, yıkamak, kefenlemek için
Kahire'nin güneyinde bulunan Tora Hapishanesindeki hastaneye gittiklerini belirtti.

"Yüzü aşırı derecede solmuş ve çok kızgın görünüyordu"

Şehidin yanına 4 erkek kardeşi,
annesi, kız kardeşi ve

çok sayıda cunta gücü ile birlikte girdiklerini belirten Abdullah,

yaşadıkları ol ilginç anları şöyle anlattı:


"Şehidi gördüğümüzde gözlerimize inanamadık.

Yüzü aşırı derecede solmuş ve çok kızgın görünüyordu.

Hayretler içerisinde kaldık.

Çünkü kendisini ilk defa bu derece kızgın görmüştük.

Şehidi yıkamak için girdiğimizde
güvenlik güçlerinin içeriye girmelerini istemedik.
Zor uğraşlar sonucu güvenlik güçlerini içeriden çıkarmayı başardık.


Kapıyı kapattıktan sonra şehidi yıkamak için geri döndük.


"Zalimleri odadan çıkardıktan şehidin rahatladığını farkettik"

Zalimleri odadan çıkardıktan sonra döndüğümüzde

onların yanında suratı asık olan rahmetli şehidin yüzünün

birden eski haline döndüğünü ve
sanki rahatladığını farkettik.

Bu duruma hepimiz çok şaşırdık.

"Yıkamamızla birlikte naaşı adeta nurlanmıştı…

Hep birlikte ağlamaya başladık…

" Şehide dua edip son vedamızı etmeye başladık.


Herkes şehidin yüzünü öptü.

Daha sonra yıkamaya başladık.

Subhannallah,

ilk girdiğimizde hastalıktan şişen moraran ve sararan vücudu
yıkadığımız zaman

birden değişmiş adeta nurlanmıştı.


Bu durum bizi dehşete uğrattı.

Ne yapacağımızı bilemedik.

Herkes durmuş biribirine bakıyordu.

Tabi bu duruma dayanamayıp hep birlikte ağlamaya başladık."


"Bu ancak Allah'ın bize bir müjdesiydi"

Bu gördüklerinin ne bir müjde ne de ölümden sonra
bir hayat seyansı olduğunu ifade eden Abdullah,

"Bu ancak Allah'ın bize bir müjdesiydi."
dedi.

Mursi,

"Şehidin vücuduna ne kadar fazla su döktüysek
o kadar fazla yüzü gülümsüyor
o kadar fazla parlıyordu.

Daha yeni şehidi kefenlemiştik ki,

Allah bize bir mucizesini daha gösterdi.


Sabah ezanı okunmaya başlandı.

Allah şahittir ki;
babamı bildiğimden beridir
sabah ezanı vakti camide olmuştur.

Hatta cezaevindeyken bile ezanları yüksek sesle okur
herkese vaktin girdiğini haber verirdi
." ifadelerini kullandı.


"Rabbimizin rahmetinden bayılmak üzereydik"

Bereketli sabah ezanı vaktinde
babasının yüzünün
daha da çok parladığını ve
beyazladığını ifade eden Abdullah Mursi,

"Yüzünün parlaklığını görünce
kalbimize öyle bir huzur geldi ki;

Rabbimizin rahmetinden bayılmak üzereydik." dedi.

"Allah'ın bir işareti ve cömertliği…

" Bu yaşananların Allah'ın bir işareti olduğunu söyleyen Abdullah, şunları kaydetti:

"Şehidin ailesinin gördükleri,
Allah'ın bir işareti ve cömertliği olarak yorumlanabilir.

Çünkü rahmetli babam,
cani ve hain çetenin elindeyken,
yapılan zulümleri kalbiyle diliyle ve canıyla reddetti.

Onlara razı olacakları ve yüzlerini güldürecek hiçbir duruş sergilemedi.

O yüzden Allah, onun daimi bir memnuniyet ve mutluluk içinde olduğunu ailesine gösterdi.

" ifadelerini kullandı.

"O canilerin hiçbirinin
şehidin naaşını taşımalarına hatta dokunmalarına müsaede etmedik"

Ezanın bitmesi ile 4 kardeşin şehidin cenazesini taşıdığını belirten Mursi,

"O canilerin hiçbirinin
şehidin naaşını taşımalarına hatta dokunmalarına müsaede etmedik.

Camiye kadar sadece biz 4 kardeş taşıdık.

O pişkinlerin şehidin cenaze namazını kılmalarına da müsaede etmedik.

Cumhurbaşkanı Şehid Muhammed Mursi'nin namazını
sadece ailesi olarak biz kıldık.

Daha sonra şehide dua ettik.


Allah'tan şehadetini kabul etmesini diledik." diye belirtti.

"Babamı Mehdi Akif'in yanına defnettik"

Daha sonra şehidin naaşını arabaya taşıdıklarını,
oradan Kahire'nin doğusunda bulunan Medine't Nasr semtindeki
dostları İhvan mürşitlerinin defnedildiği kabristana götürdüklerini anlatan Abdullah,

"Babamı en yakın dostu İhvânü'l-Müslimîn'in mürşitlerinden
şehid mücahid Muhammed Mehdi Akif'in yanına defnettik." dedi.

Eylül 2018'de babasının ziyaretine gittiğinde,
kendilerine ilk sorduğu kişinin,

Şehid Muhammed Mehdi Akif olduğunu aktaran Abdullah,
kendisine şehid olduğu haberini verdiklerini ve onunda

" Şüphesiz biz Allah'tan geldik ve yine dönüşümüz O'nadır.
(Bakara 156) Allah bizleri Resulullah'ın bayrağı altında,
Kevser Havuzu'nda buluştursun inşaallah." dediğini aktardı.

"Şehid arkadaşlarıyla buluşmuşçasına yüzü ay gibi parlıyor ve gülümsüyordu"


Şehidi defnettiklerinde

yüzündeki kefini açtıklarını belirten Abdullah Mursi,

"Yüzünü gördüğümde

şehid arkadaşlarıya buluşmuşçasına yüzü ay gibi parlıyor ve gülümsüyordu."

ifadelerine yer verdi.

(İLKHA)

Hızır


 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 1930916 ziyaretçi (4225252 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol