Behiç KILIÇ behic@yenicaggazetesi.com.tr

İŞ ADAMINDAN BAŞBAKAN’A

“CEVAPLANILMAYAN” MEKTUP

11 Mart 2010 Perşembe 00:00

Prof. Dr. Güntekin Köksal,

Başbakan Erdoğan’a mektup yazdı.

Hemen şunu belirtelim;
Sayın Köksal,
ülkemizin önemli aydın kişilerindendir,
hem bilim dünyasında
hem de iş aleminde çok iyi tanınır.

Başbakan Erdoğan’a yazdığı mektubunda,
kendisini tanıtırken şöyle diyor,

“Senelerce üniversitelerde hocalık yaptım.
Konferanslar verdim.
Hâlâ da üniversitelerde konferanslar veririm.

Babanız yaşındayım.
Hocayım...

Bu yüzden hiçbir iş adamının yapamadığı
bu ikazları yapmaya hakkım var...

” Güntekin Bey’in
“ikazlarına” geçmeden önce,

kendisi hakkında,
gene Başbakan’a yazdığı satırlardan bilgi sahibi olalım.

“Ben müsaadenizle önce kısaca kendimi tanıtayım.
77 yaşında bir iş adamıyım.
Devlet bursu ile Avrupa’da okudum.
Maden ve petrol konularında 2 master yaptım.

Yurda döndükten sonra
10 senesi Batman’da olmak üzere
17 sene TPAO’da çalıştım.

34 senedir de
1974’te kurduğum Pet Holding şirketlerini yönetiyorum.

SSCB,
Almanya,
Rusya,
Kazakistan,
Azerbaycan ve
Yemen’de başarılı yatırımlar yaptım.

Halen Türkiye,
Kuzey Irak ve
Yemen’de çok değerli sahalarda
petrol üretimi yatırımlarım var.

Çeşitli konularda
ilklere imza atan,
girişken bir müteşebbisim.

Risk alırım.
Memleketimi çok severim.

Hiç sigortasız adam çalıştırmam,
vergi kaçırmam...

Çok eski ve köklü bir aileden geliyorum.
Dedelerim,
sadrazam, vezir, asker olarak
ülkemize hizmet etmiştir.

Atatürk ve devrimlerine çok bağlıyım.
Atatürk olmasaydı
ve bu devrimleri yapmasaydı
bugün bizim dinimiz ve ismimizin de
aynı kalması imkânı olmadığına inanırım.

Kısacası yüzde yüz bir Atatürk çocuğuyum.

Allah’a inancım tamdır.
Allah’ın
dürüst, çalışkan, doğru insanların
daima yanında olduğuna
tecrübelerimle de inanırım...

” Şimdi,
bu değerli Türk vatandaşının
Başbakan’a yazdığı
“ikazlara” geçelim..


“Kendi stilinizde
ülkemizi kalkındırmaya çalıştığınıza inanıyorum.

Zeki, çalışkan ve çok karizmatik bir karaktere sahip olduğunuzu da biliyorum.

Ancak
ülkenin bugünkü durumunu üzülerek söyleyeyim ki
hiç iyi görmüyorum.

Hemen sinirlendiğinizi,
kızdığınızı ve
söylendiğinizi görüyorum.

Medyaya
sinirli, sert, kırıcı beyanatlar veriyorsunuz.

Bir başbakanın
her dakika sinirlenmeye hakkı yoktur.

Ülke bölünüyor...

Biz ve onlar diyorsunuz.

Kendinize hâkim olun!

Sayın Başbakan!

İnsanlar
kendilerini en güçlü hissettikleri zamanlarda
en büyük hataları yaparlar.

Tarihte bu husus defaatla sabittir.

Her güçlü kişinin etrafının

“evet efendimciler”,

“dalkavuklar”

tarafından sarılmış olduğunu bilmeniz lazım.

Sadece sizin gibi düşünenleri
işlerin başına getirmeyin!

Bugün birçok kamu müessesemizin
işi bilmeyenler tarafından
yönetildiğini görüyorum.

Kadrolaşmayın!

Sadece sempatizanlarınızı
veya öyle görünenleri kadrolara yerleştirmeyin.

Ankara’da yaşıyorum.

Duyuyor,
kontrol ediyor ve
görüyorum.

Kapasitesiz,
bilgisiz insanlar
önce memlekete,

sonra size zarar verir.

Sadece türban serbestliğini
Anayasa’mızda değiştirmek dahi
AB’ye girmemize büyük bir engel olacaktır.
Laiklik, dinî özgürlüklerin değişmez kanunudur.
Bir hadis-i şerif diyor ki:
‘Cenab-ı Hak
sevdiği yöneticilerin yanına
açık sözlü danışmanlar nasip eder,
sevmediklerine de dalkavuklar musallat eder.’

Edebali Hazretleri’nin öğütlerini
bir kez daha okumanızı,
içtenlikle tavsiye ediyorum.

Saygılarımla...

Prof. Dr. H. Güntekin Köksal”


Prof. Köksal, bu mektubuna cevap bekliyor...