Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Kabedeki Osmanlı Revakları. İnşaatında Bulunan sır. Mühendis Hikmet TOPLU
 


Kabe'de müthiş keşif
Kabede müthiş keşif



Harem-i Şerif projesinde
Osmanlı revakları sorumlusu olarak
iki yıldır görev yapmakta olan

Başmühendis Hikmet Toplu,

Kabe'nin çevresindeki genişletme çalışmalarında

gelinen son durumla ilgili bilgiler verirken


çalışmalar sırasında şahit olduğu

müthiş bir keşfi daha paylaştı.

Toplu,
Osmanlı revaklarının akıbeti ve


Osmanlı'dan kalan eserlerin malzeme kalitesi ile ilgili de

çok çarpıcı detaylar aktardı






"BEYTULLAH'TA MİRAC'IN İZİNİ; EFENDİMİZİN (SAV) KOKUSUNU BULDUK"
Yaşadıkları olağanüstü durumun

hala tesirinde olduklarını vurgulayan Toplu,

"Resulullah sallallahu aleyhi vesselem,

Miraç yolculuğunun evvelinde

Ümmü Hani Radıyallahuanha'nın evinde

Hz. Cebrail Aleyhisselâm tarafından Burak'a bindirilmişti.


Tam bu noktaya

zamanında bir sütun konulup

Miraç yolculuğunun başlangıç işaretlenmiş ve

ziyaretçiler tarafından bilinirdi.

Fakat sonraları

bazı çalışmalardan sonra

belki de kasıtlı olarak


o sütun, diğerleri gibi kaplanılıp kapatılmış.


Söküm esnasında




mezkûr sütunun etrafını açtığımızda

etrafa mis gibi kokular yayıldı.




Diğer hiçbir sütunda

böylesi bir güzel koku yoktu.



Sonra açmaya devam ettik.

Altındaki kum, mermer

hepsi güzel kokuyordu.


Sonraları kazılar devam ettikçe

oradaki kokunun devam ettiğine şahit olduk.


Her yerden ziyaretçi akını oldu buraya.


Üniversite profesörlerinden işçisine kadar herkes

el ve yüz sürdü bu mübarek mekâna."


ifadelerini kullandı.






İşte uzun röportajın çarpıcı bölümleri:





SIRRI ÇÖZÜLEMEYEN KOKU...


Bu kokuyu nasıl izah ediyorsunuz?


Allah'tan bir fadl ve Habib-i Ekrem'ine (sav)

bir ikram.

Resulullah Sallalahualeyhivesellem'in hatırasını

taşıma şerefine sahip

her yerde buna benzer koku vardır.


Mesela Efendimiz

Aleyhisselam'ın dünyaya teşrif ettiği ve

şimdilerde kütüphane olarak kullanılan

Beyt-i Mübarek'e girerseniz

içeri başka kokar ve

tam doğduğu oda olan müdüriyet odasına girerseniz

orası ise bambaşka kokar



Ya da Uhud Dağı'nda

harb sonrası

istirahat ve ibadet ettiği mağarayı ziyaret edenler bilirler.


Tam Efendimiz Aleyhiekmelutahiyyat'ın

istirahat ettiği,

namaz kıldığı

kaya bambaşka kokar.



Herkes bu kokunun

hiçbir kokuya benzemediğine kâildir.


Yani dediğim gibi Allah'ın Resul'une verdiği bir ikram.


1417613341807.jpg









"OSMANLI REVAKLARI HAREM'DEKİ YERİNİ ALACAK"


Osmanlı revakları konusu çok tartışıldı?

Revaklar söküldü? Nereye götürüldü? Üzerinde ne tür çalışmalar yapıldı/yapılıyor?

Revaklar tekrar nereye monte edilecek?


Revakların

tarihi sütun, kaide, başlık, Lafz-ı Celal, damla rozetler, lafz-ı ayât, parapetler, cephe ve kemer taşları gibi mühim kısımları

itinalı bir çalışma ile sökülüp

Müzdelife ve Arafat arasında bulunan

restorasyon atölyesinde restore edilip özenle muhafaza ediliyor.



Şimdi ise yapım fazında hazırladığımız

betonarme ayakların üzerine konulmak üzere

Allah izin verirse tekrar tavaf alanına getirilecekler.

Revakların planında biraz değişiklik olsa da

inşallah tekrardan kullanılacaktır

sökülen tarihi parçalar...


Burada tabii

belli bir muayene aşamasından geçirilecekler getirilmeden önce.





"KUSURSUZ BİR İNŞA ÖRGÜSÜ VE DEVRİNİN EN İYİ MALZEMESİ"

Osmanlı revaklarını sökünce ne gördünüz?

Nasıl bir malzeme kalitesiyle karşılaştınız?

Demirin, çeliğin, kurşunun,

Horasan harcının mukavemeti üzerine neler söylemek istersiniz?



Osmanlı revaklarında

tam anlamıyla kusursuz bir inşa örgüsü gördük.


Kullanılan malzemeler

özellikleri bakımından devrinin en iyileri.


Hatta anlatıldığına göre

buradan söküm esnasında çıkarılan kurşunlar ile

şimdi dünya üzerinde bulunan en iyi kurşun kıyaslanmış.


Sonuç:

Osmanlı döneminde kullanılan kurşun

çok daha iyi çıkmış testlerden
.


Taşlar yine öyle..


. Eski taşlarımız daha sert ve iyi özellikler gösteriyor.


Fakat burada şu hususu izah etmek gerekir ki

taşlar zamanla kendini toparlayıp

daha da setleştiği için


eski taşların yenilerinden daha iyi olması normaldir.



Belki de sebep budur.


Biz de Osmanlı'ının çıkardığı yerden çıkardığımız için

Allah'ın izniyle uzun bir ömür bekliyoruz.




Bir de harc örneğini verelim.


Siz yaklaşık beş yüz senelik bir harçtan

kolayca söküm beklersiniz değil mi?

Ki öyledir de...



Bazı tarihi yapılarda

neredeyse kendiliğinden düşüverir harçlı malzemeler.


Fakat biz burada hâlâ güçlü bir mukavemetle karşılaştık.



500 yıl nasıl olmuş da dayanmış?


Taş yapıların genel ortalama

o kadar ya da biraz daha fazla denilebilir.



Ama burada şaşırılacak olan şey


bu yapının

bir 400-500 sene daha durabileceği idi.





Sahasında
uzman analistlerin yaptığı analizler bunu gösterdi.


Bununla beraber bazı kısımları tamirat ve restorasyon görmüştür.




1417613365747.jpgHAREM-İ ŞERİF İNŞAATINDA KULLANILAN BETONUN ÖMRÜ MAKSİMUM 150 YIL

Bugün kullandığınız malzemenin ömrü ne kadar?









Taş ve mermerin

500- 600 sene kadar ömürlerinin olduğunu söyleyebiliriz
.



Bu sistemin en kısa ömürlü malzemesi

kullandığımız beton.


Dolayısıyla yapının ömrünü belirleyen parametre


beton. C85 kullanıyoruz.

Bunun da ömrü 100–150 sene.



Eski Revakların bu kadar dayanıklı malzeme ve harçla yapılabilmesini nasıl izah ediyorsunuz?


Ben ihlâs sırrı olduğuna inanıyorum.


Burada delilim şudur:


Ayet-i Kerime'de "Yoksa kötülük işleyenler,

ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini

iman edip salih amel işleyen kimseler ile

bir mi tutacağımızı sandılar?

Ne kötü hüküm veriyorlar. "
(Casiye-21)
buyurur, Rabbimiz.


Ben de şimdi soruyorum.

Her bir taşı besmeleyle alan,
besmeleyle kesen,
abdestsiz çalışmayan-çalıştırmayan,

bir kubbe yapana kadar
40'a yakın hatim indiren
kimselerin yaptığı işle

şimdiki ekseri
namazsız-abdestsiz
küfürbaz mühendislerin el attığı işlerdeki muvaffakiyetler

hiç bir olur mu?

Allah Azze ve Celle

elbette bir tutmaz onları ki tutmamış da...

Hem yaşamlarında, hem işlerinde, hem vefatlarında….




HAREM-İ ŞERİFTE AYNI ANDA BİR BUÇUK MİLYON MÜSLÜMAN NAMAZ KILABİLECEK

Bu noktadan hareketle şu ana kadar neler yapıldı?
Teknik bilgiler ve kapasite hakkında malumat verir misiniz?


Melik Abdulaziz'in yaptırdığı

mescid yenilenme safhasında

özellikle kolon açıklıkları artırıldı.

Eski Mescid'in kolon açıklıkları 5-7 metre arasında değişirken

şimdi 25–30 metreye kadar çıkıyor.


Yani Mescid içerisinde

hem namaz kılanlara daha fazla yer açıldı

hem de içerieden tavaf mümkün oldu.


Kot farkının kaldırılması da tavaf kapasitesini artırdı


. En üst katta

'cantilever' tasarlanan balkonumsu yapı da

tavaf ve namaz kapasitesine katkıda bulundu.


Bir de ikinci katta bir asma kat yapıldı.

Bütün bunları beraber düşünürsek

şöyle rakamlar vermek mümkün.



Mescid'de
aynı anda namaz kılabileceklerin sayısı

1.5 milyon olacak.

Ve bir saatte tavaf yapanların sayısı

70 bin iken bu sayı 130 bin

e çıkacak Allah'ın izniyle.





Tavaf alanında ne tür düzenlemeler/genişletme çalışmaları yapıldı?

Tavaf alanında

Mescid ile tavaf alanı kot seviyesi ortadan kaldırıldı.

Kolon yoğunluğu sebebiyle

izdihamı ortadan kaldırmak için


Safa - Merve arasında kalan revakların yapımı askıya alındı.


En alt kat ile tavaf alanı kot farkı ortadan kaldırıldığı için

orası da tavaf alanına dâhil görülebilir.


Müezzin mahfilleri ise revakların bir parçası oldu artık.






Projenin ne kadarı tamamlandı? Bundan sonra sırada neler var?

Tavaf alanı genişletilmesi ve
eski mescidin yenilenmesi çalışmalarının
büyükbölümü tamamlandı


geriye neredeyse üçte birlik bir kısım kaldı.


"Şamiya" dediğimiz

arkada bulunan yeni binanın kaba inşaatı bitti


şimdi ince işler devam ediyor.



Aslında
sırada nelerin olduğunu tam manasıyla tahmin edemiyoruz.


Her an her şey olabiliyor burada.


Ama şimdilik diyebilirim ki


Cidde yönünde kalan

Dar-ul Tevhid ve Hilton binalarının da yıkılıp


piazza yani avlu yapılma durumu var.


Yıkım sırası Kral'ın sarayına da gelecek mi?


Herkesin merakla beklediği

Kral'ın sarayının akıbeti ise

kesin olmamakla birlikte

yıkılacağı yönünde güçlü söylentiler var.   





“Revaklar yıkıldı”











 

Suudi Arabistan’da uzun yıllar Elektrik Mühendisi olarak çalışan Alpaslan Koparan, Mekke Harem-i Şerif’te, tavaf mahallinin genişletilmesi için “Osmanlı Revaklarının yıkılması” konusunu eleştirdi

Suudi Arabistan’da

uzun yıllar Elektrik Mühendisi olarak çalışan

Alpaslan Koparan,



Mekke Harem-i Şerif’te, tavaf mahallinin genişletilmesi için
“Osmanlı Revaklarının yıkılması” konusunu eleştirdi.




Koparan
Konya Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında

Hükümetin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gayretiyle,

revakların yıkılmadan tavaf sorununu çözecek

ortak bir çalışma üzerine anlaşıldığına dikkat çekti.




Koparan,

“Başbakan’ımızın girişimi sonucunda


 Suudi Arabistan Kralı Abdullah bizzat Suudi yetkililere emir vererek 



Suudi Arabistan Kralı Abdullah bizzat Suudi yetkililere emivererek 

Türk yetkililerle ortak bir çalışmayla
“Revaklar Yıkılmadan” tavafa bir çözüm getirilmesini istedi.


Bunun üzerine konuyu görüşmek üzere

Suudi yetkililerden bir heyet Türkiye’ye gelmiş ve


Kadir Topbaş ile görüşmüş.
Bu toplantıda Kadir Bey

“biz bu işi biliyoruz, biz çözeriz demiş

ve kimseye yeterli haber vermeden


revakları yıkmadan bir çözüm üzerine uğraşacağına,

revakları yıkıp

yeniden inşa etmek üzere bir protokol yapılmış

ve ilişkisi olduğu rivayet olunan bir şirketi de işe katarak

yıkım işlemine başladılar.


Bu durum, Kamuoyundan da gizlendi.


Şu anda Revakların yarısı yıkılmış ve

büyük bir kısmı çöpe atılmış vaziyette” dedi.


REVAKLAR KORUNUYOR AMA…

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yıkım olmadığını ve

“Revakların Korunduğunu” söylediğine dikkat çeken Koparan,

“Söz Doğru.

Revaklar korunuyor ama korunan şey

yıkılmış revaklardan alınan bazı parçalar sandıklarda korunuyor.


Betondan yapılacak sahte Revaklarda

sembolik olarak kullanılmak üzere.


Bu konuda, bir de Ankara Suudi Kültür Ataşesinin beyanatı var!

Eğer tercüme hatası yoksa,

sayın Ateşe “Revakların yıkılma haberleri uydurmadır,

isteyen Mekke’den canlı yayın yapan Quran TV’ye baksın,

revaklar yerli yerinde duruyor” diyor.

Bu söz doğruysa bu milleti “Keriz” yerine koyuyor demektir!


Ben daha yeni Umre’den geldim,

gidenlerde çok iyi biliyor ki


TV’de görülen revaklar yıkılan revakların önüne dikilen tahtadan yapılmış

“Revak Fotoğraf Panoları”dır!


Gazete bu haberi yapmadan önce

Mekke’deki muhabirine bir sorsaydı

bu komik duruma düşmezdi.


İşin acı tarafı,

biz bunu Suudiler yapıyor zannederken


yıkımın bizzat Kadir Topbaş başkanlığındaki


Türklerce yapılması” ifadelerini kullandı. 
















 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2043796 ziyaretçi (4494695 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol