Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  KEREM AYDINLAR
 




BİR GÜZEL GENÇ





“Nereden geldim ben buraya, kimim ben, bunlar da kim? ” Filmlerde görürüz ya hani, hafıza kaybına uğrayan insanlar gözlerini açtıklarında peşpeşe sorular sormaya başlarlar. Peki aynı şekilde bomboş bir hafızayla bu dünyaya geliriz de neden bu soruları sormayız? 

Bazı insanları gerçekten hiç anlayamıyorum... Aslında bazı insanları değil de çoğu insanı desem daha doğru olacak belki de... Nasıl olur da insan, nasıl var olduğunu; neden var olduğunu düşünmeden yaşayabilir? İnsanın cevap bulması gereken ya da merak etmesi gereken bundan daha önemli hangi soru olabilir? Az biraz düşünüp de kafasını çok yormak istemeyenleri hadi yine bir kenara bırakalım. Bunun dışında bu konuyu hiç umursamayıp hayatına devam eden o kadar çok insan var ki... “Yaşıyorum ya işte, neden nasıl farketmez” dercesine… Bu hayatın sonunda ölüm olmasa, sürekli etrafında bu dünyadan göçenleri görmüyor olsalar, keyiflerine baksınlar diyeceğim ama bu hayatın bir sonu olduğu da apaçık ortada ve yine de umurlarında bile değil. 

Herhangi bir yerde çalışan bir görevliyi düşünelim. Şirketten bir eleman gelip de “Al bunlar biletlerin, yarın Patagonya’ya gitmen gerekiyormuş” dese, adam Patagonya’ya sorgusuz sualsiz gidip de orada kafasına göre takılıp gelir mi? “Kim beni oraya gönderdi, neden gönderdi, orada ne yapmam gerekiyor, görevlerim neler, ne kadar kalacağım?” diye sormaz mı azıcık kafası çalışan bir insan? Ama insanlar kendilerine verilen hayata dair soru sorma gereği duymadan, sürekli bir gaflet halinde yaşayabiliyorlar. Küçük işleri kendilerine hedef edinip hayatlarını o küçük hedefler peşinde koşarak harcıyorlar. Hayvandan farksız bir şekilde yiyip, içip kendilerine verilen süreyi dolduruyorlar. Bu gaflet aynı zamanda çok büyük bir nankörlüğü de barındırıyor ama yazıyı çok da uzatmak istemiyorum. 

İnşallah bu yazımı

okuyup da bu sorulara cevap aramaya başlayanlar olursa

kendilerine kaynakların en güzeli

Kuran-ı Kerim’i öneriyorum.


















Bugün okulda
çok sıkıcı bir ders sırasında yine düşüncelere daldım.

Aklıma nerden geldi hatırlamıyorum ama

insanların kötü huylarını ve

hangi özellikteki insanların

daha çok sevildiklerini düşünmeye başladım.

Hiç dedikodu yapmayan,

söz verdiği zaman sözünde duran,
boş konuşmayan,
kibirli olmayan,
kimseye haksızlık etmeyen,
fakirlere ve açlara yardım eden,
akrabalarını gözeten vs.

bir insanın
ne kadar da mükemmel olabileceğini düşünürken

bunların hepsinin

Kuran’da tarif edilen Müslüman’ın özelliklerine uyduğunun farkına vardım. 


Daha önce dini düşünürken

özellikle ahireti baz aldığım için

olaya hiç bu yönden bakmamıştım

ama anladım ki Kuran’da tarif edilen

“Müslüman”;

inanç ve ibadet konularını bir kenara bıraktığımızda

bu dünyada da gerçekten herkes tarafından saygı duyulacak özelliklere sahip olan bir insan olarak karşımıza çıkıyor.


Bu konudan esinlenerek yazdığım

basit bir şiiri de
(evet, bunu da o sıkıcı derste yazdım)

sizlerle paylaşmak istiyorum: 

Yıllardır aklımı kurcalayan bir soru
Nasıl olur, nedir mükemmel insan?
Hayattaki hedeflerin belki en zoru
Var mıdır acaba ona ulaşan?
“Bunda soruların cevabı, bunda her doğru”

Diyerek verdiler elime Kur’an

“Aklını ve gönlünü işleterek oku”
Ve karşıma çıkan sonuç:

Müslüman








































Mehmet Kerem Aydınlar 


1 Ekim 1983'te İstanbul'un Kadıköy ilçesinde dünyaya geldi.
1994 yılında İstek Vakfı Özel Acıbadem İlkokulu'nu bitirdi.
Ardından Kadıköy Anadolu Lisesi'nde ortaokul ve lise eğitimini tamamladıktan sonra
2002 yılında ilk tercihi olan Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü kazandı.
2007'de bu bölümden mezun olan Kerem Aydınlar, aynı senenin yaz aylarında
Amerika'nın Boston şehrinde, Harvard Medical International'da staj yaptı.
Stajını tamamlayıp İstanbul'a döndükten sonra vatani görevini yerine getirmek üzere askerlik şubesine başvurdu.
Acemiliğini Manisa'da tamamladıktan sonra askerliğine
Kıbrıs-Girne'de devam eden Kerem Aydınlar,
26 Nisan 2008 tarihinde,
terhisine 20 gün kala Kıbrıs'ta geçirdiği trafik kazası sonucu
Hakk'ın rahmetine kavuştu.


  NE MUTLU                         
  ANA BABANA                    
  SENİN GİBİ BİR EVLAT  
  YETİŞTİRDİKLERİ İÇİN  
  MEVLA BİZLEREDE ,       
  SENİN GİBİ                         
  EVLATLAR NASİP ETSİN.
  DUALARIMIZDASIN          
  KEREM KARDEŞİM.           
  Abdurrahim Barın 


TeşekküYAZMAK İSTERSENİZ...


eriz,

 







 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 1902129 ziyaretçi (4168760 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol