2019 HUAVEY DÜNYA DEVİ ABD İLE SAVAŞTATELETAŞ YABANCIYA SATILDI YERİNDE AVM
TELETAŞ 24 Şubat 2006
Bugünlerde Türkiye nin işgal edilir gibi yağmalandığından bahisle büyük bir rahatsızlık ve endişe yaşanıyor.
Petrol rafinerilerimizden tutun da en değerli fabriklarımıza, entegre tesislerimize kadar, telekomünikasyona kadar pek çok özelleştirme kurbanı millî değerlerimiz, kimi zaman işçi hareketleriyle kimi zaman siyasi partilerde dile getirilen açıklamalarla gündeme getiriliyor.
Bugün bunlardan birini, TELATAŞ ı anlatacağım ama önce "özelleştirme" denilen, "yabancı sermaye" denilen uygulamayı biraz tanıtmak istiyorum. *Yabancı sermaye bir ülkede
ya sıfırdan yatırım yapar,
ya yerli bir şirketle ortaklık kurar ya da kurulu bir tesisi satın alır.
Yabancı sermaye sıfırdan yatırım yapıyorsa onunla ülkeye yeni teknololoji girecek ididaları doğru olabilir. Ama yerli şirketle ortaklık kuruyorsa hiçbir teknolojik katkı sağlamadan;
yerli ortağın kurduğu tesis ekonomik ömrünü tamamlayıncaya kadar,
üretim ve pazarlamaya katılmakla,yetinebilir.
En tehlikelisi de,
kurulu bir tesisin satın alınmasıdır
ki bizim başımıza bu geliyor.
Çünkü yabancı sermaye o şirketi satın alarak kendi bünyesinde eritir ve böylece uluslararası rekabeti önler.
Prof. Hamit Serbest buna en güzel örnek olarak TELETAŞ ı gösteriyor.
*1980 li yıllara kadar PTT nin araştırma labaratuarı olan PTT AR-LA, Fikret Yücel in önderliğinde TELETAŞ adıyla üretim yapmaya başladı.Telekümonikasyon sektöründe lisans anlaşmalarıyla üretime başlayan TELETAŞ, bir süre sonra ülkenin belirli ihtiyaçlarına yönelik teknolojileri de üretir hâle gelmişti. Bu gelişmede en önemli pay, yetenekli ve deneyimli AR v GE kadrosuna aitti.
TELETAŞ o yıllarda
"araştırma-geliştirme"ye
büyük kaynaklar ayırıyor,
çok sayıda araştırmacı personel istihdam ediyordu.
Birden bire hiç beklenmedik bir şey oldu.
Dünya pazarlarında rekabet potansiyeline de sahip olan ve kâr eden bu kurumun özelleştirilmesine karar verildi.
Bu emri kim verdi, perde arkasında kimler vardı, neler olup bitti,
onu şimdilik kimse bilmiyor ama
bu durumu araştırıp
aydınlığa kavuşturacak yurtsever insanlar elbette bir gün ortaya çıkacaktır.
*Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi nin özelleştirme uygulamasında halka arzın ilk örneği olarak bu kurum pazara çıkarıldı.
TELETAŞ ın küçük hissedarı olan
yabancı ortak ALCATEL, bütün hisseleri toplayıverdi. TELETAŞ hisseleri halka açılırken, gerektiğinde devleti söz sahibi kılacak bir "altın hisse" bırakılmıştı ama çok geçmeden bu altın hisse de ALCATEL e devredildi.
*Böylece Türkiye yi dünyada telekomünikasyon sektöründe söz sahibi edecek bir tesisin tapusu dev
ALCATEL in eline geçti. ALCATEL in ilk işi de ne oldu biliyor musunuz, üretimde yaptığı yeniden görev dağılımıyla, eski
TELETAŞ ın bazı alanlardaki üretimini durdurmak oldu.
Çünkü ALCATEL dünyanın başka yerlerindeki fabrikalarında zaten bu tür malzemeyi üretiyordu.
Bir sonraki adım da TELETAŞ ın kalan AR v GE lerini kapatak ve bütün AR v GE personelinin
işine son vermek oldu.
*Türkiye de bugün 14-65 yaş arasındaki nüfusun üçte biri cep telefonu kullanıyor. Bunun bedeli bütçeden çıkan 3 milyar dolardır. Eğer üçüncü kuşak mobil haberleşme teknolojisini düşünecek olursanız, bir o kadar daha yatırım yapmak gerekecek.Ne yazık ki bu sistemlerde kullanılan cihaz ve malzemenin neredeyse tamamı ithal ediliyor. Eğer TELETAŞ yaşasaydı, kendi teknolojimizi üretebilecek ve bugün yabancılardan aldığımız pek çok teknolojiyi ihraç edebilecektik.
VE TELETAŞ MACERAM BİTİYOR 1984-1994 SELÇUK ÖZBAYRAKTAR
Benim açımdan TELETAŞ macerasının sonu da bu oldu. Dudullu’daki yeni binamızın sakin ve huzurlu ortamında bir odaya yerleşmemi izleyen birkaç ay içinde, 1994 Temmuz ayında, herkes tatilde iken o zamanki Genel Müdürümüz Sn Enver İBEK, bana şirketteki küçülmeye kendisine direkt bağlı olan ekipten de katkıda bulunmasının beklendiğini belirterek durumu anlattı. Bu daha önce gelen sinyallerden ve işlerin gelişiminden dolayı beklediğim birşeydi. El sıkışarak ayrıldık. Eski nesil ARLA-TELETAŞ lılar birer ikişer ayıklanıyordu.
Benim ve dönemsel arkadaşlarımın ayrılışından sonra baskılı devre ve mekanik atölyelerin, ince ve kalın film mikro-elektronik üretim hatlarının bulunduğu Ümraniye tesislerini sattılar. Burası bir kaç yıl sonra yıkılarak yerine AVM yapıldı (Can Park adlı AVM). Ne de olsa ülkenin böyle bir teknoloji yatırımına değil AVM ye gereksinimi vardı. Amaç para kazanmak ise ticari açıdan böyle bir operasyona hak verilebilir, ama arkadaşlarımla birlikte onca emek verdiğimiz, özellikle benim bebeğim olan İnce ve Kalın Film Mikroelektronik üretim hatlarının heba olması içimi sızlatıyor. Ellerindeki güzelim cihazların ne olduğunu dahi bilmeyenlerin bunları ne yaptığını bilmek bile istemiyorum. Örneğin Balzer Vakum Sputter cihazının içindeki mücevher değerindeki saf metal katot plakalarının farkında mıydılar? Neyse fazla düşünmemek lazım. Biz dönemimizi kapatmıştık artık.
TELETAŞ ÜST YÖNETİMİ 1992
Zafer İncecik, Fikret Yücel, Selçuk Özbayraktar Faruk Sarç.1991-1992 yılları