Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu.
- Gel seni camiye götüreyim. Bugün Cuma biliyorsun
. - Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsun.
- Biliyorum ama sebebini gerçekten merak ediyorum
. - Ne bileyim olmuyor işte.
Hem pantalonumun ütüsü bozulup dizleri çıkar diye endişe ediyorum
. - Herhalde şaka yapıyorsun.
Bunun için cami terkedilir mi?
- Ciddi söylüyorum.Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin.
Gerçekten de öyleydi.
Giydiği birbirinden güzel elbiseleri;
mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı.
- Peki,hayatında hiç camiye gitmedin mi?
- Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim.
Hem o yaşlarda dizlerim aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum
.Fakat artık camiye gidebileceğimi zannetmiyorum.
Evet maalesef söyledikleri beni son derece şaşırtmış ve
bu konuyu açtığıma pişman etmişti.
Daha sonra tokalaşıp ayrıldık.
Onunla konuşmamızdan iki ay sonra;
kendisinin camide olduğunu söylediler.
Hemen gittim.
Bahçedeki namaz saflarının en önünde duruyordu
ve yine yeşiller vardı üzerinde.