Hepinize merhaba, bugün DigitalTalks Pazar Sohbetleri‘nde Standard Chartered Bankası Müşteri Deneyimi ve Dijitalden Sorumlu Global Yöneticisi Deniz Güven ile birlikteyiz.

Deniz merhaba, öncelikle sohbet davetimi kabul ettiğin için teşekkür ederim. Bize Standard Chartered Bank ve şirketteki sorumluluk alanlarınla ilgili bilgi verebilir misin?

Merhaba Ozan, ben teşekkür ederim beni davet ettiğiniz için. Standard Chartered bankacılık sektörünün en büyüklerinden biri, çok bilinmez ama bir İngiliz bankası ve gelişmekte olan pazarlarda yerelleşmeyi başarabilmiş çok önemli bir marka. 150 yıldan fazla tarihi ile birçok ülkede artık oranın yerel bankası olarak görülüyor. 80 binden fazla çalışanı ile 30 ülkede bireysel bankacılık hizmeti veriyor. Ben de bu pazarların tüm müşteri deneyimleri ve dijital servislerinin geliştirilmesinden sorumluyum. Tüm bu pazarları Singapur merkezimizden yönetiyoruz ama tahmin edebileceğiniz gibi pazarları iyi anlayabilmek bu işin kritik noktası, bu sebeple çok fazla seyahat ediyorum. Hong Kong, Tayvan, Çin, Güney Kore, Singapur, Endonezya, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kenya gibi birçok büyük pazarda müşteri ihtiyaçlarının ve pazar dinamiklerinin iyi anlaşılması çok önemli. Bunların dışında Vietnam, Bangladeş ve Sri Lanka gibi küçük gözüken ama çok potansiyelli pazarları da iyi tanımak gerekiyor. Tüm bunların yanında aynı zamanda bu pazarlarda bireysel bankacılık için hızlandırma programlarının yürütülmesi ve doğru iş partnerlerinin bulunması da benim sorumluluğumda. Özellikle Asya, yeni girişimler ve fikirler açısından çok üretken bir coğrafya. Bugüne kadar görmediğim çok yeni iş modelleri ile karşılaşmak da işimin heyecan verici noktalarından bir tanesi. 80 bin kişilik bu dev şirket, 2017 yılında teknoloji ve dijitale toplamda 1 milyar dolardan fazla yatırım yaparak aslında geleceğin bankacılığına hazırlık için çok önemli adımlar atıyor. Dünyada ilk olan birçok uygulamamızın yanında, dijitale bakış açımız da her şeyi sadece dijitalleştirmek değil insani dokunuşu olan dijital servisler yaratabilmek.

Bu arada Singapur’a kolay adapte oldun mu? Ne paylaşmak istersin bu konuda?

Singapur genel olarak yaşamanın kolay olduğu, dünyanın en güvenli, temiz ve rahat şehri. Asya’da yasamak önemli bir karardı, benim bugüne kadar alışık olduğum kültürlerden çok farklı, ancak yabancılar Singapur’a `Asya 101` diyorlar. Yani hem Asya’dasınız, hem de aynı zamanda Londra veya New York’ta yaşıyormuşsunuz gibi çok hissediliyor. Etrafınızda dünyanın dört bir yanından profesyonellerin olduğu bir ülke. Havasına alışmak biraz zaman aldı ama 9 aydan sonra artık alışmadım dersem doğru olmaz. Trafiği olmayan ve dünyanın her mutfağını tadabileceğiniz huzurlu bir şehir Singapur. En güzel taraflarından biri ise lokasyonu sebebi ile tam bir merkez konumunda. Tarihini veya güzelliklerini merak ettiğiniz birçok Asya ülkesine 2-3 saat uzaklıkta. Vietnam’da ziyaret etmek istediğiniz tapınağa 2 saatte gidebilmek çok güzel bir duygu ve aynı zamanda güzel bir ayrıcalık.

Çok geniş coğrafi bir alanda yöneticilik yapıyorsun, önemli sorumlulukların var. Fintech, dijital bankacılık perspektifinden şimdiye kadar yürüttüğün çalışmalarda bu pazarlarda ne gibi benzerlikler, farklılıklar ve potansiyel gördün. Yorumların nedir acaba?

Singapur ve Hong Kong, biri Güney diğeri ise Kuzey Asya’nın incileri. Kültürler ve deneyimler olarak çokça farklı ama amaçlar olarak birbirine çok yakınlık gösteren pazarlar. Bu iki pazarın da özelliği dijital ve fintech’ler konusunda dünyaya öncülük etmeye çalışan pazarlar olmaları. Özellikle Singapur, bu konuda erken odaklanmasıyla şimdilik önde gibi gözüküyor. Singapur’un BDDK’si dediğimiz MAS – Money Authority of Singapur’da Chief Fintech Officer gibi bir rol olması, dünyanın en büyük fintech festivalinin Singapur’da yapılıyor olması bunun en büyük göstergelerinden biri. Özellikle Asya’da iş yapmak isteyen her türlü girişimin mutlaka bir kere Singapur’u görmesi şart artık. Tabii ki daha farklı potansiyelli pazarlar da var, örneğin Endonezya gibi. Endonezya deyip geçmeyin… 200 milyondan fazla nüfusu ile dijital adaptasyonun en hızlı büyüdüğü Asya ülkesi. Kendi içlerinden çıkardıkları mükemmel iş modelleri var.  Go Jek bunlardan en büyüğü. Türkiye’de son 1 yılda bir benzerini gördüğümüz bu model 4 yıl önce kurulmuş. Trafiğin dünyada en problemli olduğu Jakarta gibi dev bir şehirde her servisi motorlu kuryelerle vermeye başlamışlar. Ama bugün öyle bir duruma gelmişler ki, banka müşterileri trafik yüzünden artık şubeye gitmek istemiyorlar. Fiziksel para ihtiyaçlarını Go Jek yollayıp, parayı eve getirterek hallediyorlar. Böyle bir servisin Avrupa’da bir pazarda işlemesini beklemek çok zor olurdu.

Geçen LinkedIn’de gördüm, galiba farklı pozisyonlara yönelik ekip arkadaşı arayışınız var. Başvurusu süresi dolmadıysa bilgi verebilirsen çok sevinirim. Belki bu sohbetimizi okuyan kimi oyucularımız bu fırsatlarla ilgilenebilir 

Bu soru benim için çok önemli çünkü klişe gibi olmasını istemiyorum ama dijital alanda Türkiye’deki bankacılık açık ara tüm sorumlu olduğum pazarlardan çok daha ileride. Bunun sebebi akıllı teknolojiler veya altyapılar değil, inanılmaz bir insan kaynağına sahibiz. Bu söylediklerimi, `Aman Deniz, alakası yok` diye okumayın. Türkiye’deki dijital bankacılık alanında tecrübeli ve çok yetenekli insanlar topluluğunu diğer ülkelerde bulmak gerçekten zor. Bu sebeple birçok Türk yeteneğini Standard Chartered’a kazandırarak fark yaratan global liderler yaratmak istiyoruz.

Özellikle Singapur ve Hong Kong gibi dünyanın önde gelen 2 finans merkezi için her türlü başvuruya açığız. Dijital pazarlamanın her alanında, iş geliştirme ve yazılım alanında her türlü başvuruyu değerlendirmeye açığız. Hatta bu yazıyı okuyup, bana ulaşmak isteyenler deniz.guven@sc.com veya LinkedIn üzerinden bana ulaşabilirler.

2018’de odağında daha çok hangi pazarlar ve konular olacak? Neler söylemek istersin?

2018’de en önemli önceliğimiz Hong Kong, Tayvan, Singapur, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olacak.

İlk defa DigitalTalks okuyucuları ile paylaşacağım konu ise şu, Mart ayı itibariyle bu 5 pazarda yeni mobil uygulamamızı devreye alıyoruz. Bazı ekran görüntülerini de seninle paylaştığım gibi artık login olmadan birçok işinizi halledebildiğiniz bu yeni sürümle beraber, pazarlara göre özelleştirilmiş tasarımları ve müşterinin tek dokunuşla ürün satın alma özelliği ile müşteri deneyimini farklı bir noktaya taşıyoruz.

Bir diğer konu ise bu pazarların dışında Afrika’nın ilk dijital bankasının açılışını yine bu ay yapıyoruz. İlk pilotunu Fildişi Sahilleri – CDI’da yapacağımız bu platformun en büyük özelliği ise hiç şubemizin olmadığı bu pazarda tüm servislerimizi tamamıyla dijital olarak vereceğimiz bir adım olması.

 
Son olarak; ileriki günlerde daha fazla detaylarından bahsedebileceğim dünya genelinde bir fintech programı başlatıyoruz. Bu programın içinde eğer Türk girişimlerini ve fintech’lerini görebilirsem çok mutlu olacağım. Detayları yakında 

Deniz değerli paylaşımların için teşekkür ederim. Eklemek istediğin bir şey var mı?

Ben teşekkür ederim, çok keyifli bir sohbet oldu. Özellikle yurtdışında çalışma tecrübesine açık olan herkese tavsiyem, mümkün olduğunca yeni kültürler ve iş yapış şekilleri öğrenmek kadar büyük bir tecrübe yok. Bu konuda açık görüşlü ve cesur olmakta büyük fayda. Ekibimde 50’den fazla farklı ırktan insanın çalıştığı uluslararası bir organizasyonda çalışırken öğrendiklerim paha biçilmez bir noktaya ulaştı. Tekrardan bana bu güzel şansı verdiğin için teşekkür ederim.

Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Görüşmek üzere…

Deniz umarım Türkiye’ye geldiğin zaman seni bir etkinliğimizde de ağırlama şansımız olur. Görüşmek üzere. Çok teşekkürler.