Arkadaşlar şu duruma dikkatinizi çekeceğim. Geçen hafta (23 Ağustos 2019) Diyanet, belki de tarihinde ilk defa çok net ve sert bir şekilde faiz konusunu gündeme getirdi. Faiz malum BDPS’nin özünü oluşturuyor. Şimdi hatırlayalım. Geçmişte de DİB Mehmet Görmez konuyu hafif bir şekilde gündeme getirmişti. Ondan sonra M Görmez aleyhine bir kampanya başladı. Sonra içeriden dışarıdan zorladılar ve sonunda adamı istifa ettirttiler. Son Cuma namazında (30 Ağustos 2019) ise Zafer Bayramı ile ilgili bir provokasyon yapıldı. Cami’de birkaç kişi, hoca hutbe okurken kalkıp bağıra çağıra dışarı çıktı. Hatta onlar dışarı çıkarken yolları açılsın diye cemaatten birileri ayağa kalktı. (Namazla alakası olmayanlar bunu anlamaz!) O provokatörler de ayağa kalkan vatandaşı ittiler. (Görüntüler net) Beklediler ki cami cemaati topluca onlara saldırsın ve bir arbede çıksın. Ama olmadı, çok şükür. Ne ilginçtir ki bütün bunları da çok güzel bir açıdan üst kata çıkmış cemaatten biri TESADÜFEN (!) çekmiş ve sosyal medyada yayınlamış. Şimdi bütün bunların tesadüfen geliştiğini zannedecek kadar saf değiliz. Bu düzeneğin bilinçli bir şekilde yapıldığını görebiliyoruz. Neden böyle bir provokasyon yapılıyor? Nedeni geyet açık. Diyanet bir hafta önce faiz konusunda çok net bir pozisyon aldı. Bu pozisyonu dağıtmak için de bir hafta sonra böyle bir provokasyon başladı. Şimdi herkes Diyanete yükleniyor. Zafer bayramı ve Mustafa Kemal üzerinden yükleniyorlar. Mustafa Kemal’e ve silah arkadaşlarına defalarca hayır dualarını ekranlarda açık açık yapmış bir kuruma! Sanırım Diyanet de şaşkındır böyle bir duruma. Bu provokasyonu yapanlar Diyanet’e ‘faiz konusuna sen karışma’ diyemezlerdi. Allah’ın hükümleri gayet açık. Burada bir bilinç oluşursa ve korku duvarları yıkılırsa, vatandaşların sistem değişikliği talepleri ardından gelir. İşte buna mani olmak için Diyanet’te bu bilinci oluşturacak kadronun tasfiye edilmesi gerekir. Bu tasfiyeyi de her zaman yaptıkları gibi böyle klasik bir provokasyon ile gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Cemaat bu provokasyona gelmedi. Umarım idareciler de gelmezler. Camide o provokasyonu ve çekimi yapanları araştırmak lazım. İlginç bağlantılara ulaşılabilir. Özetle demem odur ki mesele Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının anılması meselesi değildir. Mesele, bir hafta önce Diyanet’in yarım asır boyunca belki de ilk defa faize karşı net bir duruş sergilemesidir. Halkın bunu görmesi gerekir. Bu bağlantıyı ortaya çıkararak, yani kumpası açık ederek boşa çıkarmak lazımdır. Şahsen DİB Erbaş hocayı tanımayız. Ama değil mi ki böyle bir adım atıyor veya attırıyor. Desteğimizi vermek ve cesaretlendirmek lazımdır. Korkmasınlar. Faize karşı duruşlarını pekiştirsinler. Allah yardımcımız olsun.