NE OLDUM. DEME
AZİM. GAYRET BAŞARI = DILEK KIREMITÇI
Hazal ,Bulgaristan göçmeni bir ailenin tek kızıydı.Ailesi amcalar arasında hep eziliyordu.O nedenle Hazal’ın babası’’seni limon satıcam okutacagım’’ diyerek kurtuluşun okumakta olduğunu anlatırdı.Böyle büyüyen Hazal diğer yanda da anne tarafının ezilen kadınlarının da gururu olmuştu.’’o bizim gibi ezilmeyecek,O bizim gibi olmayacak’’ diye diye büyüttüler Onu.
Bu sublüminal mesajlarla büyüyen çocuk, okulda çok başarılı bir öğencilik geçirdi.Ve lise sonrasında hiç zaman kaybetmeden eczacılık kazandı üniversite sınavlarında.4 sene başarılı bir üniversite hayatı oldu veeeee diploma meraklısı bir adamla evlendi ‘ ‘beni seviyor’’ diye zannedip. Evlenmişti.Yüksek lisans yapıyorken pratisyen doktor olan 10 yaş büyük eşi yüksek lisansını yarım bıraktırdı.Hazal çok yalvardı ‘’ne olur bırakmayayım’’diye.Ama nuh dedi peygamber demedi doktor koca.
Fakülteden üzüntüyle ayrılan Hazal’ın evliliği iyi gitmiyordu.Yavaş yavaş kafasında ayrılma fikri oluşmaya başlamıştı ki hamile kaldı.Doktorun yasak ilişkisini yakalamıştı ama maalesef çocuğunu doğurmaya az kalmıştı.Biryere gidemezdi.Ne derdi çocuğuna sonra nasıl haklılığını ispat edecekti…
Çocugu doğmuş ,çok güzel bir kızı olmuştu bizim Ecz.Hazal’ın..Adını Rüya koydular.Gel zaman git zaman evde huzursuzluklar artmıştı.Artık kaba kuvvete başvuruyordu doktor.Eczanesi vardı bizim Ecz.Hazal’ın ama evde buzdolabında yemek yoktu.Para vermiyordu artık eve doktor koca.Bunda bir iş var dedi Hazal ve doktoru takip etmeye başladı.Meğer eve para vermeyen ve şiddet uygulayan doktor Halkalı Toplu Konutlarda sevgilisine ev açmış...
Bir kalkışma sonrası kadını attıran bizim Ecz.Hazal ,eve girmeyi başarmıştı.Planın 2. evresini uygulamaya başladı bizim Ecz.Hazal.Eşyaları attıracaktı,o da oldu.Plan 3 ile artık ayrılmak zamanı gelmişti.Çocuğunu alıp,koca evinden çıktı bizim Ecz.Hazal.
Eczanesinin başına oturdu.Bir de ne görsün içi boşaltılmıştı eczanenin.Dağ gibi bir borç karşısında.Geri dönmedi bizim Ecz.Hazal ,yılmadı.Birkaç yıl içinde onları ödedi.
Başarılı bir eczacılık yapıyordu.Eczacı Odası’nın gençlik kollarında aktif görevler alıyordu.Eczanesine yakın bir İlköğretim Okulu’nda İngilizce dersi veriyordu.Küçükçekmece Musiki Cemiyetinde TV gösterileri oluyordu.Kendini çocuğuna adamıştı.Fakat hayat bu ya nedenini bilemediği iflaslardan kendini kurtaramıyordu.Sonunda istanbul’dan gitti.Bilecik’te eczane açtı.Çok iyi çalışan ve Bilecik’i ayağa kaldıran bir eczanesi vardı.İçlerine almamıştı Bilecikli eczacıların bir kısmı Onu.Olsundu.O ekmeğinin peşindeydi.Ama İflas ettirildi.300 günlük çekle 45 milyarlık mal almıştı.O arada da villa almıştı.Bunu duyan depo üzerine çökmüştü ‘’paramı öde ‘’diye. ‘’300 gün sonra tabiki ‘’dedi bizim Ecz.Hazal.Ama İlaç Deposu zamanından önce çekinin arkasını vurdurup ,parayı almıştı hesaplarından.Ancak tekerine çomak
sokulmuştu.Sallanıyordu,Çatırdıyordu…Çok uğraşmıştı bizim Ecz.Hazal.Kurtaramamıştı eczanesini.Kapatmaktan başka çaresi kalmamıştı.Kapattı sonunda kapattı bizim Ecz. Hazal.Ama per perişan olmuştu.Gözünün içine baktığı kızını okutamayacaktı,babasına ve üvey anneye vermek zorunda kalmıştı.Annesi kraliçeler gibi yaşıyorken 1 ay sonra kendini alt kattaki öğretmen komşularının çocuğuna bakıyor bulmuştu.Bütün bunlara neden oldu diye hayata küsen bizim Ecz.Hazal kendini kurtuluşa ,borcun bitimine kilitlemişti.Pes etmek onun kitabında yazmazdı.Savaşmalıydı.
İş arıyordu,bulamıyordu.Kızı ‘’anne beni al burdan ‘’demeye başlamıştı. İstanbul’a gelecek eşyayı taşıtacak para yoktu,gelemiyordu.Birinden aldığı borçla kamyon tutmuş, Istanbul’a gelmişti.Zeytinburnu Anadolu Lisesi’ne giden kızı için okul yakınlarında zarla zorla ev tutlmuştu. Babası Rüya’yı 7 naylon torba eşyayla sokağa atmıştı.
Parası olmadığından boncuk işliyorlardı tekstil firmalarına.Parası olmadığından gün içinde yemek yiyemiyordu bizim Ecz.Hazal.Yemek kasları görevlerini unutmuşladı.Yemekler burnuna kaçıyordu,kaslar ters çalışıyordu artık.Bir zaman sonra bir dış ticaret firmasında Alman Ekmeği satmaya başladı.Bu arada Çapa Tıp Fakültesi’nden verdiği CV üzerine çalışmaya çağırılmıştı.Veeeee taşeron olarak eczacılığını yapmaya başlamıştı.
Bizim eskiden villa sahibi Ecz.Hazal Saat 16:00 ya kadar burda çalışıp,16:00 sonrası Sultanahmet’te bir aile lokantasında garsonluk ve ihtiyaca göre bulaşıkçılık yapıyordu.İş yerindekilerine kendini anlatırken ‘’Eczacıyım ‘’ diyordu ama kime anlatıyordu? Alay ediyorlardı bizim Ecz.Hazalla.’’Eczacı Garson’’diye de isim takmışlardı.’’Hiç eczacı olunup da garsonluk yapılır mı?’’diye diye hem de…Haklılardı belki ama iflas etmişti işte,ne yapsındı…Gece 12:00 ye kadar burada çalışan bizim Ecz.Hazal yorgun argın eve gidiyor ve ertesi gün 06:30 da tekrar İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki işine gidiyordu.
Aradan 3 yıl geçiyor ve bizim Ecz.Hazal taşeronluktan 4B ye terfi ediyor.O zaman dan sonra da İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’ne Başeczacı olarak veriliyor.Bu arada kendi markasını almış ve patenti kendine ait olan Sağlık Bakanlığı bildirimli Bitkisel Yağlardan oluşan ürünlerini ortaya çıkardı.Eczanelere tanıtımını yapmaktaydı. İşte burdan sonra Yüksek Lisansı’nı bitirip,UZMAN ECZACI titrini aldı.
Bizim Ecz.Hazal şöyle bir arkaya bakınca nerede olduğunu görünce hep ağlamakta ve şükür etmekteydi.
Özel bir üniversitede ders vermeye de başladı bizim Ecz.Hazal.Çok sevilmişti.Arada öğrencilerine anılarını anlatıp,onların herşeye hazır olarak yetişmesini sağlamaya çalışıyordu.Başarıyordu da.Nasıl bir canla başla ders anlatıyordu ki dersin nasıl geçtiğini anlamıyordu öğrenciler.Meğer ders zamanı bitmiş,bir sonraki dersten yarım saat almıştı bile bizim Ecz.Hazal…
Parasızlıktan 3 yıl önce yutmayı unutan bizim Ecz.Hazal seminerler vermeye
başlamıştı,tebrikler alıyordu,toplantlarda protokole oturtuluyordu bizim Ecz.Hazal.Farmakognozi Uzmanı olduğu için Tıbbi bitkilere yönelmişti.Öğrendiklerini seminerlerde aktarıyordu zaten ama bir mucize daha olmuştu hayatında:Eczacı bir arkadaşı TV de spikerdi ve bizim Ecz.Hazal’ı Fitoterapik çalışmaları anlatmaısı için programına defalarca çıkarmıştı.Bizim Ecz.Hazal bu konuda ilk olmuştu.Eczacı ve Farmakognozi Uzmanı olarak bitkilerle ilgili yetkili bir kişi ilk defa bilgi veriyordu.Türkiye tarihinde ilk ve tek olmuştu.Aman Allahım ünlenmeye de başlamıştı.Bu arada başka kanallardan da teklifler gelmeye başlanmıştı.İnanamıyordu bizim Ecz Hazal…
Seminerlere devam ediyordu.Plaketler devam ediyordu.Cv si yükseliyordu.Şimdilerde doktora da yapmaya başladı bizim Ecz.Hazal.Yaklaşık 4000 kişilik dünyanın heryerinden üyeyle ‘‘Bir de benden dinleyin(İstabul Üniversitesi Kardiyoloji Eczacı)’’ adlı sosyal medyada da yerini almış ve bilgilerini hergün buradan da paylaşmaktadır.Şimdilerde bir de kitap yazmaya çalışan bizim Ecz.Hazal 3 yıl öncesine kadar garsondu…
|