Üniversiteyi Kazanan Müslüman Gençlere…
Genç kardeşim!
Alnında secde izi,
her adımında izzet, her adımında iffet,
İbrahim gibi geçeceksin put dolu meydanlardan ve bakışlar sana çevrilecek kampüslerde,
“Sizin en hayırlılarınız görüldüklerinde Allah’ı hatırlatanlarınızdır”
nebevi müjdesi yankılanacak tüm zihinlerde…
Malcolm X olacaksın kimi zaman, “Bir Müslüman olarak yeryüzünde Allah’ın huzurunda secde etmeyen tek bir fert kalmayıncaya kadar İslam’ın hâkim kılınması yolunda kendimi görevli hissediyorum…” diyeceksin. Geceler senin okumalarına şahitlik edecek, yüce dağları aşar gibi aşacaksın dev gibi kitapları, seherler zikirlerinle yankılanacak, sokaklar sabah namazına cemaate koşan adımlarınla şenlenecek ve gündüzler bildiriler, afişler, eylemler ve mitingler… Hasan el Benna olacaksın belki de, “Yarınlar yorgun olanların değil, rahatından vazgeçenlerin olacaktır” diyeceksin sen de… Yılmadan, yıkılmadan, yorulmadan yürüyeceksin. Kırgınlık, dargınlık, küskünlük nedir bilmeyeceksin bu yolda… Görsünler, bilsinler, sevsinler, övsünler için değil, sadece ve sadece Alemlerin Rabbi olan Allah için koşacaksın… “Hayat, inanan ve salih amel işleyenlerin dışında hiç kimsenin kazanamadığı bir oyundur” diyen Aliya olacaksın bazen de… Bilgece, vakarlı, salihçe ve sakince yürüyeceksin, adımlarını takip eden adımlar çoğalacak ve bereket verecek Allah, parmaklar seni gösterecek, örnek olacaksın ve öne düşeceksin bir gün, ardında binler yürüyecek… “Sizler bir lokma pilavı, bir yudum pepsi olmadan yutamayacak kadar dünyaya bağlısınız. Sonra masanız kenarında sütlü kahve, deri koltuğa yaslanmış kitap yazıyorsunuz ve diyorsunuz ki ben büyük bir mücahidim. Vallahi bu yalandır!” diyen Şehit Abdullah Azzam’ı hatırlayacaksın ve çileye talip olacaksın… Lüks ve pahalı yurtların teras katlarında, nargile kafelerin kızlı erkekli kitap tahlillerinde, devlet destekli proje salonlarında değil, bir öğrenci evinin yer sofrasında kuracaksın hayallerini, sokak ışıklarını bayraklarken, şehrin meydanlarına pankart asarken büyüteceksin sevdanı… “Onlar Amerikancı İslam’ı istiyorlar. Onlar abdesti bozan şeylere fetva veren, ama Müslümanların siyasi, iktisadi ve içtimai durumlarına fetva vermeyen İslam’ı istiyorlar” diye haykıran Şehit Seyid Kutub’u unutmayacaksın! Ümmetin öncelikli dertleriyle dertleneceksin, bir adım öne çıkabilecek cesaretin olacak, zalimlere karşı şiddetli mü’minlere karşı merhametli olacaksın. Karşılığı Allah’tan gelecekse eğer bedel ödemekten korkmayacaksın… Seni günah yangınlarında yakıp kül etmek isteyen nefsin karşına dikildiği zamanlar, “Büyük yangınlara sebep olan bir küçük kıvılcımdır. O yüzden günahın küçüğünü de hafife alma” diyen Mehmed Zahid Kotku’yu (K.S.) hatırlayacaksın, bu yolda en büyük düşmanın seni zillet çukurlarına sürükleyecek günahlar olduğunu unutmayacaksın. Günahın her türlüsünden yangından kaçar gibi kaçacaksın… Ve Metin Yüksel olacaksın, “En büyük ibadet Hakk’ı müdafaa etmektir diyeceksin” ve bu uğurda, “Şehadet bir çağrıdır tüm nesillere ve çağlara” bilinciyle sana verilen emaneti bir Cuma çıkışında, bir cami avlusunda şerefle teslim etmenin peşinde olacaksın… Ve Necmettin Erbakan olacaksın, “Hakk’ın hakimiyeti için çalışmamak neyse batılın hakimiyeti için çalışmak da odur” diyeceksin, üniversite kampüslerinde gafletle geçirdiğin her dakikanın aslında batılın hakim olması yolunda atılan bir adım olduğunu unutmayacaksın. Takatinin sonuna kadar hakka, adalete ve tevhide dayalı Yeni Bir Dünya’nın kurulması için çalışacaksın. https://www.milligazete.com.tr/makale/3036199/abdulaziz-kiransal/universiteyi-kazanan-musluman-genclere Abdülaziz Kıranşal