12 Mayıs 2010 tarihli Aylin Yılmaz imzasını taşıyan ihbarda, tutuklanan Gümrük Müdürü Hayrettin Eker'in milliyetçilik ve vatanseverlik kisvesi altında hareket ettiği ileri sürülüyor. Şu cümleler dikkat çekiyor: "Müdürümüzün payı 1 hafta biriktiriliyor. Cuma günü akşam kendisine TL olarak takdim ediliyor. Çünkü müdürümüz milliyetçi olduğu için dolar ve Euro'ya karşı."

İhbar mektubunda rüşvet çarkı şöyle anlatılıyor: "Bütün kargo gümrüğüne gelen pis işleri(cep telefonu, ilaç, çanta, imitasyon, marka işleri) Hakan buluyor. Malları Çelebi Antrepo'ya indiriyor. Hakan çeşitli firmalar kullanarak gelen mallara beyanname açıyor. Erkan Uzunalioğlu beyannameyi kapatıyor. Sirkeci muhafaza memuru Ahmet gözetiminde mallar müşteriye teslim ediliyor. Daha sonra bu ekip Florya'daki gizli mekânlarında günün hasılatını paylaşıyorlar ve ertesi günün planlarını yaparak ayrılıyorlar. Yalnız bu toplantılara sevgili müdürümüz iştirak etmiyor. Onun yerine çantacısı olan İhsan Durmazer, müdürümüzün payını 1 hafta biriktiriyor. Cuma günü akşam kendisine TL olarak takdim ediliyor. Çünkü müdürümüz milliyetçi olduğu için dolar ve Euro'ya karşı."

İstanbul'da, Atatürk Havalimanı gümrüğüne yönelik başlatılan rüşvet operasyonu kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü Lütfi Ekinci ile gümrük memuru İhsan Durmazer, muayene memuru Erkan Uzunalioğlu ve Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürü Hayrettin Eker tutuklandı. Bakırköy Adliyesi'nde cumhuriyet savcısı tarafından sorgulanarak "rüşvet almak, vermek" ve "Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla mahkemeye çıkartılan 45 kişiden 41'i ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Operasyonu başlatan ihbar mektubunda dağıtılan paralarla ilgili rakamlar da bulunuyor. Mektupta konuyla ilgili şunlar dile getiriliyor: "Müdürümüz haftada yaklaşık 100-150 bin dolar karşılığı TL alır. Yalnız geçenlerde ekstra bir masraf çıktı. Etki Haber'de çıkan haber üzerine oradaki yazara Aykut Onur Kalaycı 100 bin dolar verip haberin geri kalanını yazdırmadılar." Mektup bir de uyarıyla bitiyor: "Sayın başkanım, buraya göndereceğiniz iki tane sağlam müfettiş bütün bu olayları rahatlıkla aydınlatır. Ancak sağlam olması önemli; çünkü bunlar öncekiler gibi bunları da satın alır."

'Zarflardakiler rüşvet değil, burstu' savunması

Gümrüklere yönelik soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Fırat Sinan Kandemir, sorgu sırasında şüphelilere polisin teknik takip detaylarıyla ilgili sorular yöneltti. Polisler soruşturma sırasında Hayrettin Eker'in odasını da izledi. Kayıtlara göre Hayrettin Eker, odasına giren kargo şirketi temsilcilerinden zarflar kabul ediyordu. Polisin kronolojik olarak sıraladığı zarf trafiği savcılık sorgusunda Hayrettin Eker'e soruldu. Hayrettin Eker polisin operasyonu sırasında cebinde bulunan 7 bin dolar ve 6 bin 345 lira ile evinde bulunan 11 bin 810 lirayı, "Daha önce borç verdiğim paraları o gün geri almıştım." diye açıkladı. Eker odasında kabul ettiği zarflarla ilgili sorulara ise "İçinde alacağım vardı, mevzuata dair bilgiler vardı, şehit çocuklarına verdiğim burs vardı." diye cevap verdi.