CAN. KEMAL. ÖZER
Mer'i anayasanın 135. Maddesine göre oda, baro ve borsalar ‘kamu kurumu niteliğindeki' meslek kuruluşları sayılıyor.
Yani şekli olarak meslek örgütü, mahiyet itibariyle de kamu kurumu.
Kamudan farkı, yöneticilerin tayinle değil, üyelerin seçimi ile gelmesi. İmza ve yetkileri ise kamu kurumundan farksız, belki de daha güçlü.
Bugün baroya üye olmadan avukatlık, meslek odalarına üye olmadan mimarlık, mühendislik, mali müşavirlik, esnaf odasına üye olmadan esnaflık, ticaret ve sanayi odalarına üye olmadan ticaret, borsalara üye olmadan zirai faaliyet yürütemezsiniz.
Üye olmakla kalmaz, gerekli gereksiz her iş için odaya gönderilirsiniz. Aidattan, sayısız işlem ücretlerine kadar bir güzel yoldurur devlet sizi.
Barınacak bir ev yapmak istersiniz, mimar ve mühendis odalarına haracını ödemeden başınızı sokacak dam yaptırmazlar adama.
Hâsılı ticaret veya serbest meslek icra etmek isteseniz yapmaması için kırk dereden su getirtirler insana.
Sizin ödediğiniz haraçlar sayesinde yığınak yapan oda, baro, bunlara ait birliklerin başlarına oturup 40 yıl kalmayan ağalar, sizin ensenizde boza pişirir, biriken kamu kaynaklarını keyiflerine göre harcalar.
On yıldır aralıklarla yazıyorum bunların bu kurumları çiftlik haline getirmelerini.
Sağır sultan duydu, hükümet duymadı.
Biz IMF'den bir milyar dolar dilenirken bu oda ve birliklerin yönetici adı verilen ağaları, repodaki milyar dolarları ile övünüyordu.
Bugün bu meslek birliklerinin naktî, aynî ve/veya menkul, gayrimenkullerinin değeri bir kaç yüz milyar dolar.
Bankalar bu kurumlar karşısında iki büklüm, esnaf, zanaatkâr ve tüccar iki büklüm…
Devlet, hükümet ise bu dev kaynağı değerlendirmek yerine motorlu taşıtlar vergisi, yok şu vergisi bu vergisi diye kendisini ayakta tutan taban üzerindeki yükü daha da büyütüyor.
Geçen bir yayıncı anlatıyordu: Yayıncı belgesini yenileyeceğim, Kültür Bakanlığı “vergi mükellefi misin?” diye sormuyor, ama oda kayıt sicil sureti istiyor. Bakanlıkların hepsi böyle… Vergi borcunu öde gel diyen yok, oda borcunu öde gel diyorlar…
Bir mükellef, bir meslek erbabının bu oda, borsa ve barolara yolu düşmeye görsün; yüzlerce, binlerce lira vermeden işini hallettiremez. İnsanlar ödedikleri vergiden çok odalara haraç ödüyor.
Neyin karşılığı? Afrin'de sizi yalnız bırakmaları, hatta her zaman her türlü teröre destek vermeleri için.
Bazı meslek örgütleri ve sendikalar bir araya gelip Afrin'e destek açıklaması yaptı. Güzel de, bu haber değeri taşıyan ve iltifat gerektiren bir şey değil.
Milletin parası ile tahtta oturanların bunu yapması marifet mi, yiğitlik mi, cesaret mi, madalya mı gerektiriyor?
Anayasal bir müessese devletin kararının aksi yönde tavır alabiliyorsa işte o zaman suç işler. Hem de ağır suç.
Rockefeller tıbbının bağımlısı, ilaç ve medikal firmalarının kölesi durumundaki Tabipler Birliği ile şehirlerimizin, mahremiyetimizin, geleceğimizin altını oyan mimar mühendis odaları ise her zaman olduğu üzere terörden ve teröristten yana tavır alıyor.
Milletin parası ve siyah plakalı araçlarla millete, devlete caka satan, teröristle yan yana durmaktan imtina etmeyen bu tiplere karşı devlet daha ne kadar sessiz kalacak acaba?
Yoksa bunlarla yol alamaya devam mı edecek Türkiye?
AK Parti ve MHP'nin bir an evvel bir araya gelip anayasanın 135. Maddesini lağvetmesi şart.
Hepsinin varlıkları derhal hazineye aktarılmalı.
Zaten hepsi lüzumsuz oda, borsa ve barolar, pek azı lüzumlu olan görevlerini bakanlıkların il ve ilçelerdeki teşkilatlarına devredebilir. Bir gelir oluşacaksa da hazineye gider.
Bunun dışında gönüllü olarak oda ve baro kurmak isteyen kursun, teşkilatlansın. Lakin mecburiyet asla… İşine gelince kamu görevlisi, işine gelince en büyük STK'lar edebiyatı sona ersin ki, el mi yaman, bey mi görelim!
Kimin ‘yiğit pehlivan', kimin ‘milletin parasına çökmüş ağa' olduğu ortaya çıksın!
Çıksın ki, Türkiye kendi güvenliği için bölgeyi tehdit eden terör unsurları ile mücadele yürütüp, evlatlarını şehid verirken, beyin sağlığını kaybetmiş, vicdanı dumura uğramış satılıkların iki de bir terörün yanında duruşları kurumsallıktan çıkıp şahsileşsin.
AK Parti ve MHP, Anayasa'nın 135'inci maddesini kaldırırsa, hem 2019 için dev bir destek sağlar, hem de hayır dua alır. Ayrıca ülke ekonomisi en az birkaç kat daha büyür.