Ayrıca kol ve bacak eğriliklerinin düzeltilmesi ve uzatılmasında hastanın yatağa bağlanıp kalma ya da iş günü kaybetme sorununu ortadan kaldırıyor. Titanyum ve özel alaşım alüminyumdan yapılan Holyfix, emsallerine göre 3’te 2 daha hafif. Ayrıca kullanılan ürünler sayesinde MR ve röntgen çekimine uygunluğuyla da öne çıkıyor. Sürekli gelişim aşamasında olan Holyfix, 1997 ve 2002 yılında iki kere patent aldı. Yakında ise üçüncü patent başvurusu yapılacak.

Ürünün Japonya, İtalya, Çin ve Arap ülkelerine ihraç edildiğini anlatan Opr. Dr. Hacı Kutlu, bu ülkelere bin Euro’ya ihraç edilen ürünün Türkiye’de hak ettiği fiyata satılamamasından yakınıyor. Kutlu’nun, önceki sistemlerden farklı olarak bir lego gibi istediği şekil ve boyda kullanılabildiğini söylediği Holyfix kendi alanında tek. Kutlu şu anda ürünün yurtdışında ve yurtiçinde eğitimini veriyor. Bilimsel kongrelerde tanıtımlarını yapıyor. Bilimsel adı ‘eksternal fiksatör’ olan harici sabitleyiciler, kırık kemiklerin doğru biçimde kaynamasını sağlamak için vücut dışından uygulanan tedavi cihazları olarak nitelendiriliyor. Kemikleri olması gereken konumda tutabilmek için bu cihazlar vidalı çiviler yardımıyla kemiklere bağlanıyor ve kaynaşma için gereken süre boyunca hastanın vücudunda kalıyor.

Kutlu’nun Holyfix’i bulma hikâyesi ise ilginç. Operatör Doktor Hacı Kutlu, ilk başlarda kırık tedavisinde, eğrilik düzeltme ve boy uzatma ameliyatlarında yurtdışından getirilen harici sabitleyicileri kullanmış. Ama her kullandığında bu aletlerin yetersizliğinden rahatsızlık duyduğunu anlatan Kutlu, henüz Hacettepe Tıp Fakültesi’nde asistanken çalışmalara başladı. Hem hastanın hareketini sınırlamayacak kadar küçük ve hafif hem kararlılık sağlayacak kadar güçlü; ama en önemlisi parmaktan bacağa kadar her tür kemik kaynaştırma işlemine uygun olabilecek esnek bir cihaz yapılabileceğini düşündü. Tıbbî cihazlar konusunda uzman bir teknisyenle çizimlerini gerçekleştirmek için çalışmalara başlayan Kutlu, ilk testlerini Yıldız Teknik Üniversitesi, Arçelik ve Assan’ın laboratuvarlarında gerçekleştirdi. Sabitleyici sisteminin hafif olması için tıpta kullanılan titanyum-alüminyum alaşımı tercih etti.

Holyfix ‘lego’ gibi şekile giriyor

Bu malzeme MR ve röntgen çekimine uygunluğuyla da öne çıkıyor. Denemeler başarılı olunca Kutlu, kendi soyadından yola çıkarak, external fixatör olarak geliştirdiği cihaza Holyfix adını verdi. 1997 ve 2002 yılında geliştirdiği ürüne iki kez patent aldı. Cihazın son halini bulmasına kadar yaptığı Ar-Ge çalışmalarına 100 bin doların üzerinde para harcadı. Kutlu, Holyfix için, “Dünyada bulunan benzerlerinden en önemli farkı, lego şeklinde tasarlandığından istenilen boyutlarda kullanılabilecek esneklikte olmasıdır.” diyor.

Ortopedik ürünler konusunda önde gelen iki ülke olan İtalya ve Japonya da Holyfix’e ilgi gösterince Hacı Kutlu ile görüşmeler başlar. 50 yıllık firma, Japon Tokibo’nın başkanı Türkiye’ye gelerek Kutlu ile pazarlığa oturur. Kutlu’ya istediği bir dünya üniversitesi hastanesinde çalışmalarına devam etmesi önerilir. Teklif yalnızca bununla kalmaz. Ayrıca Tokibo’nın tıbbî cihaz üretimi için İsviçre’de kurmayı planladığı fabrikanın başına geçmesi de istenir. Kutlu bu teklife rağmen kişisel karar vermek istemez. O dönem birlikte çalıştığı firmanın devre dışı bırakılmasına prensip gereği razı olmaz.

Türkiye’de yılda ortalama 100 adet satılan Holyfix yurtdışında, başta Japonya, İtalya, Çin ve Arap ülkeleri olmak üzere pek çok ülkeye ihraç ediliyor. Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ürüne yeterli ücret vermediğini söyleyen Kutlu, “Ülkede yabancı ürün daha iyi fiyatlarla satılıyor. Bizim ürünümüz onlarla kıyaslanamayacak kadar üstün özelliklere sahip olduğu halde hak ettiği fiyata satılmıyor!” diyor.