MEZUN
Sıra Dışı Bilim İnsanı Dr. Hayat Sindi’yi İTÜ’de Ağırladık
Şub 23, 2018
Bilim ve ekonomi dünyasında insan hayatına biyomedikal alanında yüksek teknoloji içeren araştırmaları ve gelişmekte olan ülkelerdeki sağlık hizmetlerinde kullanımındaki girişimleriyle getirdiği yeni açılımlarla tanınan Dr. Hayat Sindi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Ayazağa Yerleşkesinde düzenlenen “Katılım ve Dönüşüm Platformu” programının tanıtımı için üniversitemizdeydi.
Programda ilham verici hayat hikayesinden kesitler sunan Dr. Hayat Sindi, eğitim hayatında yaşadığı engelleri, karşılaştığı zorlukları, bilime olan tutkusunu, insan hayatını kolaylaştırmak için yaptığı çalışmaları ve gelişmekte olan ülkelerde bilime ışık tutacak bilim insanlarının varlığını ve keşfedilmesi gerektiğini vurguladı. Dr. Sindi İslam Kalkınma Bankası’nın “Katılım ve Dönüşüm Platformu”nu tanıtmak amacıyla düzenlenen toplantıda paylaşımlarda bulundu.
Eğitime ve bilime adanmış bir hayat
Dr. Hayat Sindi Suudi Arabistan Mekke'de ortaöğretim ve lise eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Tıp Fakültesi'ne girdi. Başlangıçta birçok zorluk ve engellerle karşılaşmasına rağmen başarılı olma arzusu ve azmi ile kendisine çizdiği yönde ilerlemeyi başardı. Çocukluğundan itibaren araştırmaya eğilimi olan Sindi, biyoteknoloji alanındaki doktora çalışması da dahil olmak üzere çevresindekilerin desteğini kazandı. Hayali yurt dışında eğitim görmekti. Fakat bu finansal olarak imkansızdı. Sekiz kardeşin en büyüğüydü ve ülkesinde kız çocuklarının burs alamaması ona 2 sene kaybettirdi. Ancak ailesi onun ne kadar mutsuz olduğunu gördüğünde ona güvenip yurt dışına gitmesi için ellerinden geleni yapma kararı aldı. Hayallerine ulaşmak için İngiltere’ye gittiğinde ise, kendi ülkesindeki derecesi tanınmadı ve tekrar eğitim almak durumunda kaldı ve King's College'den Farmakoloji diploması ile mezun oldu. 2001’de doktorasını tamamladığı Cambridge Üniversitesi’ne başladığı ilk günlerde tanınmış bir bilim adamının ona çekingen olmayıp kendine güvenirse başarılı olacağını söylemesi, onu oldukça motive etmişti.
Dünyaya kendini kabul ettiren bir bilim kadını
Üniversite eğitiminden sonra da hız kaybetmeden çalışmalarına devam etti. Farklı alanlarda insanlığın refahı için önemli katkılarda bulunan İbn-i Sina, El-Khwarizmi, Einstein ve Marie Curie gibi isimleri kendine rol model aldı. Dr. Sindi; "Ben dünyada fark yaratmak ve bilim insanı olmak için onlara benzemek istedim. Zeki ve kaynak sahibi olmak, insanların yaşamlarını değiştirme konusunda gerçek anlamda atılım yapan yenilikler için yeterli değildir. İnsanlık adına daha iyisini başarmak bilimin yardımıyla olacaktır." açıklamasıyla insanlığın gelişmesinde bilimin ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
Bilimsel etkinliklerle birlikte, özellikle Suudi Arabistan ve Müslüman Dünyası'nda kadınlar arasındaki bilim bilincini artırmaya yönelik birçok etkinliğe katılan Sindi, beyin göçü sorunu ile de ilgileniyor. 2011 yılında, özellikle bilim insanları, teknoloji uzmanları ve mühendisler olmak üzere genç insanlar arasında inovasyon çalışmalarını teşvik etmek için, İdeoloji ve İnsiyatif Enstitüsü'nü (i2) kuran Sindi, Ortadoğu'da eğitimi seviyesini yükseltmek adına girişimci ekosistemi geliştirme konularında da eğiliyor. Suudi Arabistan'da Harvard ve MIT'nin desteğiyle dünya çapında bir Biyoteknoloji Mükemmeliyet Merkezi kurmayı planladı. Dr. Sindi’ye Harvard'ı ziyareti sırasında, son derece düşük maliyetli ürünlerle, harika keşifler yaptı ve ihtiyaç duyulan toplumlara gerçek ürünler getiren bir bilim laboratuvarında görev yapması teklif edildi.
Sindi, biyoteknoloji ve mikroakışkanlar çalışmalarını iç içe geçirerek düşük maliyetli, kullanımı kolay, dünyanın yüzde 60’ını kaplayan bir kitlenin sağlık alanındaki teşhis problemlerine cevap olan sistemler üzerinde çalışıyor. Dr. Hayat Sindi’nin bilim ve sanayiye en temel katkılarından biri biyoteknolojinin ezoterik alanında kullanmak için ışığın ve ultra sesin etkilerini birleştiren bir makine tasarlamasıydı. İngiltere havacılık endüstrisi ve NASA da dahil olmak üzere muhtemel üreticiler ve ticari ortakların AR-GE için 350 milyon dolarlık teklif sundu. Biyoteknolojik çalışmalarla kanalizasyon suyunun arıtmak sıfır maliyetle saf suya dönüştürebilmesi de projeleri arasında yer aldı. Bu proje, Exeter ve Cambridge üniversiteleri ile ortak yürütülüyor.
Fark yaratan kaşif
Dr. Hayat Sindi, 2010 yılında Prens Khalid Al-Faisal tarafından verilen "Mekke Al Mukaram Bilimsel Yenilik Ödülü”nü kazandı. National Geographic Society tarafından “2011 Emerging Explorer” unvanına layık görüldü. 2012'de Newsweek'in hazırladığı "Dünyayı Sarsan 150 Kadın" listesinde yer aldı. Bilim insanları ve mühendislerle Ortadoğu'da girişimcilik ekosistemi ve sosyal yenilik yaratmak için yaptığı çalışmalarından dolayı, 2012 yılında UNESCO “İyi Niyet Elçisi” oldu. Suudi Arabistan'ın en üst düzey danışma organı olan “Shura Konseyi”ne atanan ilk 30 kadından biriydi. BM'nin sürdürülebilir kalkınma için bilim, teknoloji ve yenilik liderliğine tavsiyelerde bulunacak olan “BM Bilimsel Danışma Kurulu”nu oluşturdu. Dr. Sindi, 2 numaralı Forbes tarafından Suudi Arabistan krallığındaki en güçlü Arap kadınlarından biri olarak seçildi. 2015 yılında Sindi, Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından “Dünya Zirvesi”ne Onursal Danışman olarak davet edildi. Berlin'de Robert Bosch Akademisi tarafından belirlenen “50 Akademisyen ve Düşünce Kuruluşu” arasında yer aldı. Yaşam öyküsünü paylaşmak için 2014 ve 2015 yılları arasında çocukları bilime teşvik etmek için tüm dünyada dersler verdi. 2016 yılı başlarında BM Güvenlik Konseyi, BM Sekreteri Ban Ki-Moon tarafından On Üyeler grubunda Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için teknolojik kolaylaştırma mekanizmasını (TFM) desteklemek üzere atandı. Son olarak Dr. Sindi’nin Malezya Başbakanı tarafından ülkenin Vizyon 2020 planını desteklemek için “Bilim ve İnovasyon Danışma” konseyine katılması istendi.
Haber ve Fotoğraflar:
İTÜ Kurumsal İletişim Ofisi
|