Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  BEYAZSARAY BEYAZ EV AKSARAY BEŞTEPE KÜLLİYE
 


BEYAZ  EV  ABD
Image result for başkanlık sarayı görsel' 
TÜRKİYE CUMHURİYETİ  KÜLLİYESİ

October 20, 2014
Bir Demokraside, Devlet Başkanlığı Sarayında Oturmanın Faturası
 CEMAL TUNÇDEMİR

20 Ekim 2014 1981 yılında yemin ederek
ABD Başkanlığına göreve başlamasından yaklaşık bir ay sonra dönemin
ABD Başkanı Ronald Reagan ve eşi Nancy Reagan,
Beyaz Saray’da akşam yemeğini yedikten sonra

hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaşırlar.

Görevli garson yemeğin hesap faturasını getirmiştir.

Baş kahyanın bir garsonla gönderdiği hesap faturasında
sadece o akşamın değil
son bir ayın bütün yemeklerinin hesabı da yer almaktadır.

Sadece yemekler de değil…

Ağırladıkları kişisel misafirlerin,
bir aydır kullandıkları kuru temizleme hizmetinden,
diş fırçası, diş macunu, temizlik ve parfümeri malzemelerine kadar
bütün kişisel malzemelerin ücreti de
miktarlarıyla beraber kaydedilmiştir.

Ronald Reagan, hesabın büyüklüğüne şaşırsa da
görevlinin getirdiği faturayı gülümseyerek alır ve
muhasebeye

maaşından ödenmesi talimatı verir.

Kocasının aksine
Nancy Reagan’ın şaşkınlığı çok daha büyüktür.

Anılarında,
‘kimse bize Başkan ve Eşinin
Beyaz Saray’da yaşarken

yedikleri yemeklere ve
kullandıkları günlük malzemelere
para ödemek zorunda olduklarından bahsetmemişti’

diye anlatıyor o şaşkınlık anını.

Aslında, ABD kamuoyunun büyük çoğunluğu da pek bilmiyordu.


ABD eski Başkanı Bill Clinton’un eşi ve
birinci Obama döneminin dışişleri bakanı
Hillary Clinton‘ın,
bu yıl yayınlanan

“Hard Choices”
kitabının Haziran ayındaki tanıtım ve imza gezilerinden birinde,

Beyaz Saray’dan ayrıldıkları zaman,

‘borç içinde ve beş parasız olduklarını’

söylemesi, sosyal medyada büyük yankı yapmıştı.

Hillary Clinton,
sekiz yıl kaldıkları Beyaz Saray’dan taşınınca
Washington DC’de ve New York’ta
mortgage kredisiyle iki ev aldıklarını

bu kredi ile
kızları Chelsea’nin
Stanford Üniversitesi parasının

kendilerini, 2001 kışında
12 milyon dolar borcu olan olan
bir aile haline getirdiğini anlatacaktı.

Borç batağından,
Bill Clinton’ın art arda yayınlanan kitaplarının,
ücretli konuşmalarının gelirleriyle
düzlüğe çıkacaklardı.

Son borçlarını da 2004 yılında ödeyerek borçlarını temizleyeceklerdi


. Peki, 8 yıl boyunca yıllık ortalama
500 bin dolar maaşı olan ve
kira gideri olmayan bir aile
niçin Beyaz Saray’dan beş parasız ayrılacaktı?

Nancy Reagan’ı çok şaşırtan sebepten dolayı…


ABD Başkanları Beyaz Saray’a kira ödemez ama

onun dışındaki herşey maaşlarından kesilir.

Beyaz Saray,
devletin ABD Başkanı için tahsis ettiği misafirhanedir

ve orada 4 ya da 8 yılını geçirmek zorunda olan her aile,

kendilerinin ve kişisel misafirlerinin

bütün masraflarını kendisi karşılamak durumundadır.


Sadece resmi devlet konuklarının ağırlanma masrafını

Amerikan vergi mükellefleri öder.

Geri kalan kişisel mutfak giderleri,
hizmet ve malzemelerin ücreti
Başkan ve ailesine aittir.

Başkan takım elbiselerinin
kuru temizleme ücretini kendisi ödemek zorundadır.

Kaybolan düğmesinin yerine alınacak yenisinin de,
ayakkabılarının boya ve cilasının da…

Konutun başkan ve ailesinin kaldıkları kısmındaki
temizlikçi,
garson ve
hizmetçilerin
çalıştıkları süredeki
saat ücretini de başkan öder.

Kısacası, kira ve elektrik faturası dışında

kendileri için harcanan her kuruşu
devlete ödemek zorundadırlar.

Çünkü, ABD bir monarşi değil
bir cumhuriyettir ve bu konut da bir

‘saray’ değil bir evdir.

Amerikalılar buraya
‘saray’ demiyor zaten,

o bizim yakıştırmamız.


Washington DC’de
‘’1600 Pennsylvania Avenue’’

adresinde bulunan dünyanın bu
en ünlü evinin adı

Türkçe’ye yanlış şekilde ‘Beyaz Saray’ diye çevirilmiş olsa da,

aslında İngilizce’deki orijinal adı ‘White House‘ yani ‘Beyaz Ev‘dir.


Ve ABD’ye devlet başkanı seçildi diye
kimse, devletin parasını keyfince harcayamaz.

Sadece bu ev içinde de değil her yerde…

ABD Başkanı,

şehir dışı tatil masraflarını,
haftasonlarını geçirmek istediğinde
Camp David’teki başkanlık dinlenme evinin haftasonu masraflarını
kendi cebinden karşılamak zorunda.


Yine örneğin başkan,

ABD Başkanlık uçağına,
devlet delegasyonundan olmayan

tek bir kişi bile bindirecekse,

kardeşi bile olsa,

bir ticari yolcu uçağının
‘first class’ uçak bileti miktarınca

devlete
para ödemek zorundadır.


Gerald Ford’tan George W. Bush’a kadar
6 başkan döneminde
bu evin ‘baş kahyası (chief usher)’
olmuş Gary Walters’ın deyişi ile,

başkan ve ailesi
bu evin 4 veya 8 yıllık
kira sözleşmesine sahip
kiracılarıdır.

İstedikleri yemekler pişirilir,
malzemeler ve ürünler istedikleri markalardan seçilir

ama parasını Amerikan halkı değil,
Başkan ve ailesi maaşlarından öder.

Ve doğal olarak fiyatın yüksekliğine alışmaları zaman alır.

Çünkü başkanlar ve ailelerine verilen hizmet
5 yıldızlı otel kalitesinde olduğu gibi
başkanın bunlar için ödeyeceği para da
5 yıldızlı otel fiyatları düzeyindedir.

Devlet konutu diye cüzi ücretlendirme yapılmaz.


Walters,
‘yemek, hizmet ve malzemelerin
pahalı olduğundan yakınmayan

tek bir first aile hatırlamıyorum’ diyor.

Hatırladığı en büyük tepki ise
Jimmy Carter’ın eşi Rosalynn Carter’a ait.

Memleketleri Atlanta’da
yemeğin de malzemelerin de çok daha ucuz olduğunu söyleyip durmuş aylarca.

Ama ‘first lady’nin şikayetleri,

fiyatları aşağı çekmeye yetmemiş.

George W. Bush’un eşi Laura Bush da,

“Spoken from the Heart”

adlı anı kitabında,

Beyaz Saray’da yaşamanın
ne kadar pahalı olduğundan yakınıyor.

Onu en çok zorlayan konulardan biri de,

hergün saçlarını yapan kuaföre,
devleti temsil edeceği törenlere giderken bile olsa,
ücretini kendisinin ödemesi olmuş.

Bayan Bush kitabında,

faturanın aylık geldiğini ve
Başkan ve eşi ile iki kızının
bütün yemeklerinin,
kullandıkları bütün kişisel malzemelerin,
kuru temizleme dahil
tüm hizmetlerin,
garsonların ve temizlik görevlilerinin
saat başı ücretinin,
özel misafirlerinin
tüm msaraflarının
bu faturada yer aldığını yazıyor.

‘’Faturada ağzımı açık bırakan kalemler de vardı’’

diye aktaran Bayan Bush şu örneği veriyor:

‘’Ülkenin First Lady’si olarak
giyeceğim kıyafetlerin de
özel tasarım olması gerektiği şartı vardı ama

elbisenin ücretinin yanı sıra
bu tasarımların ücreti de
yine benden tahsil ediliyordu.

’’ ABD Başkanlarının maaşına
en son 1999 yılında zam yapıldı

Buna göre ABD Başkanın çıplak maaşı
yıllık 400 bin dolar civarında.

50 bin dolar da görev tazminatı ödenir.

Bu her iki ödeme de vergiye dahildir.

Başkan bunların gelir vergisini ödemek zorunda.


Bunların yanı sıra başkanın gezileri için,

vergiden muaf yıllık 100 bin dolar harcırah ödenir.

Ancak, Beyaz Saray faturasının yüksekliği göz önüne alındığında
bir ABD Başkanı,
maaşının neredeyse tamamını aylık giderlerine harcar.


Yani ayrıca bir serveti yoksa,
Beyaz Saray’da ‘ucu ucuna’ yaşamak durumunda…


Belki de bu yüzden Başkan Gerald Ford,
Beyaz Evi,

‘Bugüne kadar gördüğüm en lüks sosyal yardım konutu’
diye tanımlamıştı.

Beyaz Ev, kompleks bir yapıdır.
Aynı anda hem bir konut,
hem bir müze
ve hem de bir devlet dairesidir.

ABD dünyanın süper gücü olmasına rağmen,

Beyaz Ev,
dünyadaki en büyük devlet başkanı sarayı değil,


aksine büyük devletler içindeki
en küçük devlet başkanlığı konutlarından biridir.


Sadece bir katından,
dünyanın en büyük devletinin yürütme organı yönetilir.

”1700’lerin dünyasında 13 kolonili devlet için inşa edilmiş,

Bugün dünya lideriyiz.

bu ihtiyaca uygun çok daha büyük bir saray yapalım”

diyen

tek bir başkan bile olmamıştır.

Kimsenin aklına böyle bir şey gelmez.

Çünkü, Beyaz Ev,

ABD demokrasisinde ‘devamlılığın’ da sembolüdür.

Ve yine Beyaz Ev,

kendi toplumundan izole bir yer de değil.

Dünyada, içinde başkan yaşadığı halde
halkının ziyaretine açık
tek devlet başkanlığı konutudur.

Çünkü Amerikan tarihinin en önemli kültür müzesidir.

Haftalık ortalama ziyaretçi sayısı 30 bindir.


Başkanın penceresinin
bir kaç on metre uzağındaki bahçe demirliğinin önü ise

ABD’nin en ünlü gösteri ve protesto yeridir.


Beyaz Ev,

başkanlar için kalıcı bir ihtişam ve

keyif sarayı değil

geçici bir barınma ve

hizmet yeridir.


Başkan Truman’a göre,

‘dışı çok gösterişli bir hapishane‘den başka bir şey değildi.


Ronald Reagan ise,

buradaki yılları boyunca kendisini

sürekli bir akvaryum balığı gibi hissettiğini anlatır.


Michelle Obama da geçtiğimiz yıl,

‘’çok iyi dekore edilmiş bir hapishane’’

olarak niteleyecekti.


Bu eve kiracı başkanlar aileleriyle gelir geçer.

Mülk sahibi

Amerikan halkı ve demokrasisidir.


Bu gerçeği,

bir hizmetçisi,

Baba George Bush’un eşi Barbara Bush’a şöyle söyler bir gün:

‘’Buraya her dört yılda bir başkanlar gelir gider…

Biz kalıcıyız’’.

CEMAL TUNÇDEMİR







Image result for başkanlık sarayı görsel'



Sayıştay raporu ,

‘Ak Saray’da günde 1.8 milyonu aşkın harcama yapıldığını ortaya koydu.

DHA ‘Ak Saray’ fazla harcama yaptığı gerekçesiyle
muhalefetin sık sık gündemine geliyor.
Cumhuriyet’ten Sinan Tartanoğlu’nun haberine göre

cumhurbaşkanlığında 2017 yılı için yapılan harcama miktarı

658 milyon 240 bin 289 lira.
Bu da ayda yaklaşık 54 milyon,
günde de 1.8 milyona tekabül ediyor.

Sarayın ‘gizli hizmet gideri’ adı altındaki
örtülü ödenek harcaması da

Sayıştay raporunda yer almadı.

Aynı bilgi 2015 ve 2016’da da rapora yansımamıştı.

Cumhurbaşkanlığına ait örtülü ödenek

=2015’te yapılan yasal düzenleme ile =gizlenmişti.=

Cumhurbaşkanlığı personeline yapılan yıllık harcama ise

106 milyon 813 bin 327 lira.



 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2056909 ziyaretçi (4529149 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol