İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB)’nin düzenlediği Uluslararası Endülüs Sempozyumu 19 Kasım 2011, Cumartesi günü İnsan ve MedeniyetHareketi Genel Merkezi’nin bulunduğu Bahariye Mevlevihanesi’nde yoğun katılımla tamamlandı.

Endülüs’ün fethinin 1300. yılı münasebetiyle düzenlenen sempozyum 711-1492 tarihleri arasında bugünkü İspanya’nın güneyinde ve Sicilyaadasında sanattan mimariye, edebiyattan müziğe, bilimden düşünceye her sahada başta Avrupa olmak üzere tüm dünyayı etkileyen Endülüsİslam Medeniyeti’ni ele aldı.

Eyüp’teki Bahariye Mevlevihanesi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Endülüs Sempozyumu, Hafız Hasan Lütfi Ramazanoğlu’nun Kur’an tilavetiyle başladı.Sunuculuğunu Yusuf Öcalan’ın yaptığı sempozyumun selamlama konuşmalarında İDSB Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu söz aldı.

İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi  (IRCICA) Direktörü Dr. Halit Eren de söz alarak katılımcıları selamladı. Endülüs gibiönemli bir konuyu gündeme almanın, farklı yönlerden tartışmanın önemine dikkat çeken Dr. Eren bölgedeki gelişmelere değindi. Birçok İslam ülkesindeki diktatörrejimlerin yıkılmasıyla sonuçlanan Arap Baharıyla ilgili olarak “Bahar iyilik ve güzelliğin müjdecisidir.” cümlesini kullanan Dr. Eren Endülüs medeniyetiyle ilgili olarakİspanyol Üniversiteleriyle ortak bir şekilde geçmiş yıllarda bir çalışma yapmayı düşündüklerini ancak gelen cevabın olumsuz olduğunu söyledi. Endülüs’ün fethinin1300. yılına denk gelmesi nedeniyle olumsuz cevap geldiğini söyleyen IRCICA Direktörü “bizdeki hoşgörü ve tolerans onlarda yoktur. Yapmak istediğimiz birsempozyuma bile tahammül edemediler.” şeklinde konuştu.

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) Başkanı Hamza Akbulut da söz alarak selamlama konuşmasi yaptı.

Protokol konuşmalarının sonuncusunu İnsan ve Medeniyet Hareketi (İMH) Genel Başkanı İlhan Yörükçü de katılımcıları selamlayarak böylesi anlamlı bir programa evsahipliği yapmaktan onur duyduklarını söyledi.

Doç. Dr. Lütfü Şeyban’ın başkanlığını yaptığı ilk oturumda araştırmacı-yazar Yaşar Şadoğlu ilk konuşmayı yaptı. Kısa başlıklar ve olaylar şeklinde Endülüs Tarihindenbahseden Şadoğlu’nun ardından Prof. Dr. Hüseyin Bouyad söz aldı.

Fas’tan Ali Ahmed Reysuni ile hazırladığı “ Fas ve Endülüs’teki İslam Medeniyeti” başlıklı ortak çalışmasını sunan Prof. Bouyad şu üç başlık çerçevesinde sunumunuyaptı:

1- Endülüs’te İslam

2- Endülüslüler ve Faslılar

3- Şefşavin Moriskolular Şehri

Üçüncü konuşmacı Türkiye’de Endülüs’e dair yetkin isimlerden birisi olan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Özdemir idi. Endülüs’ünmimarisi üzerine vurgu yapan Prof. Özdemir günümüz mimari yapılarının kıyas dahi edilemeyeceğini; zira Endülüs’teki her yapının taşıdığı anlam ve değerler skalasınınİslam medeniyetinin en yüksek bir anlayış, algılayış ve dünya görüşünün yansıyışı olduğunu belirtti.

İlk oturumun bitmesinden sonra Yaşar Şadoğlu ve Hüsnü Kılıçaraslan’ın çektiği fotoğraflardan oluşan “Endülüsü Yaşamak Konulu Fotoğraf Sergisi” açılışı yapıldı.

İkinci oturum öncesinde Başbakan Başdanışmanı Doç. Dr. İbrahim Kalın’ın “Beraber yaşama modeli olarak Endülüs" başlıklı bir konuşma yaptı. Endülüs başlıklı birprogram yapmalarından ötürü organizatörleri tebrik ederek konuşmasına başlayan Dr. Kalın şunları söyledi:

“Endülüs medeniyetinin kültür, felsefe, fıkıh, sanat, kelam, tefsir, astronomi gibi muazzam bir birikimin inşa edildiği görüyorsunuz. Müslümanlığın hem bir din hem birmedeniyet kimliği olarak alemşumul nitelik kazandığı coğrafyalardan bir tanesidir.”

Burada kurulan yapının diğer İslam coğraflayalarını da ciddi anlamda etkilediğine işaret eden Dr. Kalın Endülüs Müslümanlarının yaşadığı kozmopolit ortamın onlarabüyük imkanlar tanıdığını söyledi.

“Adeta bir kültürel meydan okuma ile karşı karşıya kalan Endülüs Müslümanları bu işin en iyisi nasıl yapılır sorusuna maruz kaldılar.” diyen  Dr. Kalın bu anlamdaMüslüman olmanın, dinini ikrar etmenin yeterli olmadığını belirterek ortaya her şeyin en iyisini ortaya koyduğunu söyledi Endülüs Müslümanlarının.

Zirve  noktasına ulaşan Endülüs’te tartışılan şeyin “en iyisi” olduğunu söyleyen Dr. Kalın İslam dünyasının karşı karşıya kaldığı en büyük meydan okumanın bir işin eniyi nasıl yapılacağı sorusu olduğunu belirtti.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Ahmet Kavas’ın başkanlığında başlayan ikinci oturumda ilk sözü İspanya’dan Prof. Dr. AbdussamedAntonio Romero aldı. Kendisi de bir Morisko olan Prof. Dr. Romero’nun “Endülüs Medeniyetinde Kültürel Çeşitlilik” bağlamındaki konuşmasını takiben RASAM’dan Dr.Ahmet Hakkı söz aldı.

Dr. Hakkı’nın İslam medeniyet havzasının en önemli iki noktası olan Bağdat ile Kurtuba arasında medeniyet bağlamında yaşanan gelişmelere, çeşitliliğe ve yarışadikkat çektiği konuşmasının akabinde İspanya’daki Müslüman cemaatini temsil eden Malik Ruiz söz aldı.

Son olarak Türkiye’de Endülüs ile ilgili yapılan çalışmaları ele alan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Fatma Merve Çınar konuşma yaptı.

Programın kapanış konuşmasını ise İDSB Genel Sekreter Yardımcısı ve Türkiye Temsilcisi Av. Ali Kurt yaptı.

23 Kasım 2011