Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  DEVLET KIM
 



Türkiye, haber, haberleri, gaziosmanşa, eyüp, bayrampaşa ...
'Aşkım biz küçüktük!'
 

TSK için insansız hava aracı yapan şirketin çalışanı ve sahibinin yeğeni hunharca öldürüldü





YERLİ İHA YAPIMI NEDEN GECİKTİ ?


( İsmet Berkant , Hürriyet ,
09.09.2016 )



Yerli İHA nın ibretlik hikayesini çok kişi bilmez ,

ama “ ben Türküm “ diyen herkesin bilmesi gerekir.

Bu ve benzeri hikayeleri bilmeyenler
bu ülkede neler döndüğünü de bilmez.

“ SELÇUK BAYRAKTAR’IN ÖNEMLİ BULUŞU

Özdemir Bey ve üç oğlu,
Baykar isimli bir şirketin sahipleriydiler.

En küçük kardeş, bugün Tayyip Erdoğan’a damat olduğu için ünlü de olan
Selçuk Bayraktar henüz Amerika’da, meşhur MIT’de doktorasını yapmaktaydı.

Özdemir Bey,
“Aslında tezini de yazdı ama teslim etmiyor,
bir süre daha da etmeyecek” dedi.

Sebebi,
Selçuk Bayraktar’ın
o teze konu ettiği ve kendi geliştirdiği özel haberleşme algoritmalarıydı.

Tez yayınlansa algoritmayı herkes öğrenecekti.

Şirket, uzun yıllardır
TSK’ya çeşitli insansız hava araçları üretmeye çalışıyordu
ve son olarak

Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın düzenlediği ihaleye girmişler,
hatta finale kalıp Sinop’ta test uçuşları yapmışlardı.

Sinop’ta yarıştıkları öteki yerli firmanın uçağı başarılı olamamış

ama Baykar’ın hava aracı ihalede öngörülen bütün şartları yerine getirmişti.

Fakat buna rağmen ihale Baykar’a değil

test uçuşunda başarılı olamayan rakibine verilecekti.


HEP YERLİ VE MİLLİ KALMAK İSTEDİ

Oysa Özdemir Bayraktar,

Tayyip Erdoğan’a ‘Tayyip’ diye hitap edecek kadar yakın biriydi,

nitekim Erdoğan da ona ‘Ağabey’ diyordu.

Geçirdiği çok ağır bir acil aort ameliyatında
yoğun bakımda uyandığında ilk gördüğü yüz

Tayyip Erdoğan’ın yüzü olmuştu örneğin.

Dünür olmazdan önce de o denli yakınlardı anlayacağınız.

Bu kadar hakkıyla kazandığı bir ihaleyi,

bu kadar yakın olduğu birinin başbakanlığı döneminde
alamamasına
çok içerlemişti.

Ama yılmak,
vazgeçmek gibi bir niyeti yoktu,

çünkü kendi üretiminin sadece Türkiye’nin değil
mesela İsrail’in de önünde olduğunu biliyordu.

Nitekim Heron’ları üretip Türkiye’ye satan İsrail şirketi

Baykar’a ortak olmak istemiş,
Özdemir Bey hisse satmamıştı.

Onu Sinop’ta geride kalan rakibi izledi,
onlar bu sefer stratejik ortak olarak Baykar’a katılmak istediler,

onlara da hisse satmadı Bayraktar.
(İsrail şirketiyle ihalenin verildiği yerli şirket arasında bir dönem ortaklık görüşmeleri vardı ama sonucunu bilmiyorum.)

Bu ortak olma taleplerinin tek sebebi
Baykar’ın sahip olduğu üstün teknolojiydi. ,

Onlar Özdemir Bayraktar ve oğullarını değil,

onların yarattığı teknolojiyi istiyorlardı.

Özdemir Bey bu yüzden satmıyordu şirketini.

‘Yerli ve milli’ kalmak için,

yönetimi teslim etmemek için.


DEVLET AKILLI OLSA SERMAYE KOYARDI

Oysa sermayeye ihtiyacı vardı;

İkitelli’de bir atölyede yapıyordu üretimini

ve eğer devlete bu çapta İHA satacaksa büyümesi lazımdı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti akıllı bir devlet olsa,

Amerika’da DARPA
fonlarının yaptığını yapar,

Bayraktar’dan
5-10 yıllık büyüme ve yönetim stratejisi ister,

bunu gördükten sonra da şirkete ortak olur,
yani sermaye koyardı.

Baykar bir Amerikan şirketi olsa
şu anda belki 10 milyar doları aşkın
borsa değerinden söz edilen bir şirketti.

(Sonradan Baykar, yerli Kale Grubu ile ortaklık kurdu,
yani Kale Grubu’na bir miktar hisse sattı, sermaye takviyesi aldı.)

Ama burası Türkiye,

sistem başarılıları paçasından aşağı doğru çeker.

Bizim devletimiz ve sermaye sistemimiz,
bu denli kritik bir teknolojiyi geliştiren şirketini bile
öksüz çocuk gibi sokakta bırakır,
kendi kendine ayakta kalıp kalmayacağına bakar.

Neyse ki,

(bana göre Özdemir Bayraktar’ın
inançlı inatçılığı ve çocuklarının
olağanüstü parlaklığı sayesinde)

Baykar ayakta kaldı ve üretmeye devam etti.

Bugün devletinki
dahil

diğer hiçbir yerli İHA projesi
henüz test aşamasını geçemediği halde

onların İHA’ları aylardır göklerde hizmet veriyor.

Hatta artık silahlı da uçuyor.

İşte en son Çukurca’da muharebeye de katıldı.

Böylece Türkiye
silahlı
insansız hava aracı üretebilen
dünyadaki sayılı ülkeden biri oldu.


Bana soracak olursanız

Baykar
devlete rağmen,
Türkiye’ye rağmen
başarılı oldu,
umarım bundan sonra
başka engeller çıkarılmaz önlerine.



İHA’YI İHA YAPAN NEDİR?

BEN çocukken büyüdüğüm mahallenin kıyısındaki açık alanlara
hafta sonları birileri gelir,

uzaktan kumandalı maket uçaklar uçururlardı.

Benzinli motorları olan ve kocaman aletlerle kumanda edilen uçaklardı bunlar.

işte ‘insansız hava aracı’ veya İngilizcede ‘drone’ adı verilen

hava araçlarının özü
bu sportif/hobi amaçlı minik uçaklar.

Tabii, askeri seviyede İHA
bu minik araçlara göre çok daha karmaşık.

Bir İHA’yı İHA yapan pek çok faktör var:

Uçuş menzili,
uçuş yüksekliği,
havada kalma süresi,
sessizliği vs başta geliyor.

Ama uzaktan yönetilen İHA’nın
uçuş ve haberleşme sistemlerinin
güvenilirliği belki en önemli faktör.

Öyle ya,
sizin İHA’nızı bir hacker ele geçirebilir,

İHA’dan akan görüntü ve bilgiyi hacker’lar izleyebilir vs.

Bunları engellemeniz lazım.

Ve bir üçüncü faktör,

İHA’nızın taşıdıkları.

Kamera sistemleri,
kızılötesi ve
belki diğer (röntgen dahil)
dalga boylarında görebilen kameralar,
o kameraların görüntü çözünürlüğü,
o görüntüleri yere aktaran haberleşme sistemleri
ve son olarak İHA’nın silah yükü taşıyıp taşıyamayacağı.

Bugün Türkiye kendi İHA’sını yapan az sayıda ülkeden biriyse,
bunda Bayraktar ailesinin katkısı çok büyük.

Ama hakkını yemeyelim,
Türkiye’de yerli sermaye
ve bilim dünyasına
bu hedefi gösterip ısrarla takip edip
talepkâr olan TSK ve
hükümetin payı herkesten büyük.

Bugün Baykar’ın İHA’larının fiyatı sorgulanıyor.

Doğrudur,
demokratik ülkelerde üzerinde gizlilik bile olsa
bu çeşit bütçe harcamaları kamuoyu tarafından bilinir
ve bilinmelidir.

Ama bence Baykar’ın İHA’larının fiyatı
pahalı bile olsa
böylesine stratejik bir alanda geliştirilen
yerli teknolojinin alınması ve
kullanılması daha doğru bir karar.

Yakında, bir nevi resmi proje olan
ANKA da tamamlanıp göreve başladığında

Türkiye insansız hava araçları konusunda
dünya çapında özel bir örneğe dönüşecek.

Burada biriken bilgi ve tecrübe ülkemize
ileride çok farklı alanlarda çok farklı kazançlar sağlayacak.


” Nasıl hikaye ama .

Bu hikayeyi yüzeyinden okuyup ,

vah vah , böyle de olmaz ki

demek yerine

çok önemli dersler çıkarmamız gerekir .

İhale test uçuşlarındaki bütün şartları yerine getiren
ve başarılı olan Baykar a değil ,

başarısız olan firmaya veriliyor .

Şaşırtıcı mı ?

Hiç de değil .

Çünkü Baykar a verilirse

İHA ları yapacak.

Yapamayacak olana ver ki

Türkiye daha uzun bir süre IHA yapamasın .


Diğer birçok önemli projeyi de aynen böyle yapmadılar mı ?

Bir ülkenin gelişmesini ilerlemesini istemezsen

işleri yapacak olana değil

yapmayacak/yapamayacak olana verirsin .




Bu hikayede
ülkemizde hala önemli yerlerde yuvalanmış

üst akılcıların rolü yok mu ?

Fetocular değil ,
üst akıl ,
üst akıl .

Hangi üst akılcılar mı ?
hala anlamadık mı ?

o zaman daha açık söyleyelim ,

devletimizi yıkan ,
geriye kalanı satan ,
dilimizi kesen ,
dinimizi yasaklayan ,
Bu ülkeyi bir müstemleke ,
bir sömürge olarak gören

o üst akılcılar .

Nuri Killigil Paşayı havaya uçuran üst akılcılar .

Lütfen biraz IQ muzu kullanalım .

Efendim siz hala orada mısınız ,

onlar artık temizlendi mi diyoruz ?

Onlar sporlu bakteriler ,
virüsler gibi
kolay temizlenmez .

renk değiştirir ,
mutasyon geçirir ,
ortama uyar ,
uygun zaman ve zeminde
ortaya çıkar ,

ve asla mikropluktan vazgeçmezler .


Yerli İHA değil ama
Heronlar öyle mi ?

bu size bir ipucu vermiyor mu ?

Tek çare bunları tek tek bulup ,
ortaya çıkarıp ,
yumurtalarıyla birlikte
yok etmektir .

Doğru ilaçları kullanıp
Bünyenizdeki mikropları temizlemezseniz
hastalık kaçınılmaz olur .

Milletlere ,
hatta insanlığa da
musallat olan mikroplar vardır.

Yeryüzündeki bütün hastalıklara mikroplar neden olur .

Mikropları bulup yok etmek zorundasınız .

Bu hikaye bile

tek başına bu ülkedeki sanayinin
ve özellikle savunma sanayinin
uzun yıllar
kimler tarafından baltalandığını ,
neden hala çip ,
entegre devre v.b yapılamadığını ,

vasıflı çelik üretilemediğini ,
acınacak derecede
dışa bağımlı olduğunu ,

bizim çeyreğimiz kadar olmayan ülkelerde
bu konuda dev tesisler ve şirketler kurulmuşken

80 milyon nüfusu ,
200 üniversitesi (!) olan
bu ülkenin

hala köprü , yol v.s inşaatlarında
kamyonlarla taş toprak taşır bir durumda olduğunu

 köprünün çelik halatlarını yapamadığını ,

neden hayatını
yerli sanayii kurmaya adayan

rahmetli Erbakan ' ın
alaşağı edildiğini anlatmaya yeter .


Yerli İHA pahalı öyle mi ?

Yurtdışından alınan
ve yüzlerce mehmetciğin

ölümüne sebep olan

İHA lar daha mı ucuz ?

Yerli teknoloji ve silah üreten firmayla
pazarlık eden devlet memuru (!)

vatan hainidir.

Uzun yıllardır yönetimde olduğu halde
hala yerli üreticiyi

yabancı büyük firmalara ,
düşmanlara çıraklık yaptıran

ve ezdirenleri de
Allah (CC) bildiği gibi yapsın .


Bu hikayedeki ana fikir ve sonuç ;

Bu iyi niyetli ,

ülkesini seven
devşirme olmayan insanlar

her türlü fedakarlıkla
bu önemli teknolojiyi geliştirdi

ve Devlet ,
evet devlet ,
tembel ,
vurdumduymaz ve
menfaatperest

sözde müslümanların yönetimindeki devlet ,

onları övey evlat ,

öksüz çocuk gibi sokakta bıraktı .

Adamlara suikast yapıp
yeğenlerini bile öldürdüler ,

İHA İNSANSIZ HAVA ARACI YERLİ.BAYRAKTAR . engeller<<<TIKLA...

devlet Katilleri bile bulamadı . 


Yöneticilerin
kendilerini ve öz evlatlarını beslemekten
onlara sıra gelmedi .

Şu anda da durum pek farklı değil .

Tok açın halinden anlamadığı gibi ,

çalışmayan da çalışanın halinden anlamaz .


Bu hikayeden çıkarılacak en önemli ders

belki de

Devlet = Erdoğan değildir.

Türkiyede devlet nedir ?

diye sormamız lazım .

Devlet koskocaman ,

idaresi çok zor ,

kanunları ve mevzuatı
ithal ve uyumsuz ,

gereğinden çok fazla elemanı
( memuru ) hayır kurumu gibi besleyen ,

Birçok kurumu enfekte ,

sağlıksız ve verimsiz ,

ehliyetsizlerin köşe başlarına yerleştiği ,

çok sayıda yetersiz elemanın
bakteriler gibi beslenmek için kapağı attığı ,

Başı kuyruğundan habersiz ,

zaten yanlış kurulmuş olan

kurumları ve mevzuatı
çağdışı ,
eskimiş ,
hurda olmuş ,
çürümüş ,
mikropların yerleşmesine elverişli ,

birçok kurumu ilaçla tedavi aşamasını geçip
ameliyatlık hale gelmiş olan
karmakarışık bir sistemdir .

Erbakan ne yapsın ?
Erdoğan ne yapsın ?

Tevekkeli üst akılcılar ve onların maşası
Feto bu ülkeyi gözüne kestirdi
ve ele geçirmeye kalkıştı.
Sadece Allah (CC) ın müdahele edeceğini
hesaplayamadılar .


Bu millet aklını başına toplamadıkça ,
aslına , özüne ,
İslam ahlakına dönmedikçe


ne Erbakan
ne Erdoğan
bir şey yapabilir .


Biz ancak ve ancak hep birlikte

Allah(CC) ın kopmaz ipine
sımsıkı sarılarak kurtulabiliriz .

Yoksa her kurumun başına
bir evliya koysanız
yine de fayda etmez.

Bu zafiyetimiz
daha çok kimselerin iştihasını kabartır .


Allahın (CC) koyduğu doğa kanunları vardır .

Bunlar çok güçlü ve değişmez kanunlardır .

Bunların belki de en önemlisi ;

dış etkenlerle
( zehir , radyasyon . kimyasal v.b )
genetik yapısı değişen ,

mutasyona uğramış canlılar
neslini sürdüremez ,
yok olurlar
.
Bu gerçek aslında
evrim teorisini çürüten
en önemli delillerden birisidir.

Cenab – ı Hak
böylece yeryüzündeki canlıların
sağlıklı olmalarını ve
yaratılıştaki mükemmel kıvamını
korumasını murat etmiştir.

Milletlerin de genleriyle oynar
 inancını ,
ahlakını bozarsanız

hemen değilse bile

bir süre sonra

yok olma tehlikesiyle
Karşı karşıya kalırlar .

Allah ( CC ) yöneticilerimize

akıl
fikir ,
tarih şuuru ,
basiret ve
feraset versin .

 


 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2056326 ziyaretçi (4527247 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol