03 Tem 2012 (13:54)
Halkının %70'i engelli komşu istemiyor
"Engelli Ayrımcılığını Önleme ve Mücadele Platformu" projesi kapsamında yapılan ankete göre, halkın yüzde 67.5'i engellilere özel mahalle, yüzde 70.'3'ü ise engelli komşu istemiyor.
Sabancı Vakfı, Toplumsal Gelişme Hibe Programı (TGHP) kapsamında 2009 yılından bu yana kadın, genç ve engellilerin topluma daha fazla katılımlarını hedefleyen projelere destek veriyor. Bugüne kadar 20 projeyi destekleyen Sabancı Vakfı’nın hibe verdiği engelli yaklaşımına sahip 14 projeden biri olan “Engelli Ayrımcılığını Önleme ve Mücadele Platformu” projesi, Türkiye’deki engelli ayrımcılığını ortaya koyan bir araştırmaya imza attı. Engelli ayrımcılığını engelli ve engelsizlerin bakış açısıyla gözler önüne seren anket çalışması, engelsiz bireylerin engelli bireylere yönelik algılarını yansıtması açısından çarpıcı veriler ortaya koydu.
Tecrit edilmesin, ama komşum da olmasın
Anket sonuçlarına göre, toplumun önemli bir bölümü, engelliler için ayrı okullar yapılmasını (%57.3) destekliyor. Engelsiz kişiler, engellilere yönelik özel yapılmış mahalle ya da site projelerine destek vermezken (%67.5), buna sebep olarak engellilerin toplumdan soyutlanmamaları gerektiğini (%80.2) gösteriyor. Bununla birlikte engelsiz kişilerin %70.3 gibi ezici bir çoğunluğu ortopedik engelli bir komşu istemediğini belirtiyor.
Engellilerin engelsizlere bakış açısıyla ilgili bu çelişkili durumu, Engelli Ayrımcılığını Önleme ve Mücadele Platform Koordinatörü Süleyman Akbulut şu sözlerle açıklıyor: “Toplum, engelli bireyler için uygun olduğunu düşündüğü birçok tutum ya da algıyla aslında farkında olmadan ayrımcılık yapıyor. Engelliler için ayrı okullar yapılması fikri de, bu düşüncenin bir ürünü. Engellilere göre yapılmış okullarda onlara uygun koşullar yaratılacağı düşüncesi bu bakış açısının temelinde yatıyor. Ancak, engellilerin eğitim hakkı, yaşıtlarıyla aynı okullarda ve onları toplumun diğer kesimlerinden ayırmadan kullanılması gereken bir haktır. Kaldı ki, kanunlarımız bütün okulların engellilerin erişimine uygun olma zorunluluğu getirmektedir. Engelli bireylerin komşu olarak istenmemesinde de engelliler hakkındaki bilinçsizlik ve önyargılardan kaynaklanan bakış açısı yatıyor. Zira toplumdaki birçok kişi, örneğin zihinsel engelli birinin, kendisine zarar verebileceği ya da gürültü yapabileceği gibi kaygılar besleyebiliyor. Ya da ortopedik engelli kişinin apartmanın görünümünü değiştirecek ya da mali yük getirecek (rampa, asansör vb) düzenlemeler yaptıracağı için komşu olarak görmek istemeyebiliyor.”
Engellilerin evden çalışması destekleniyor
Ankete katılan engelsiz bireylerin büyük bir çoğunluğu (%98,9) engellilerin çalışması gerektiğini belirtirken, %80.4’ü engellilerin evden çalışmasına destek veriyor.
Engelli Ayrımcılığını Önleme ve Mücadele Platform Koordinatörü Süleyman Akbulut konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Evden çalışmanın uygunluğu tartışılmakla birlikte, engellilik kimliğine yapıştırılmış bir sektör olarak algılanması engelliye yönelik bir ayrımcılık sonucu doğurabilir. Engelinden dolayı dış mekanlarda çalışmasına imkan olmayan engelliler ve evden çalışmak isteyen engelliler dışındaki her engellinin, bu şekilde yaratılacak bir sektöre yönlendirilmesi de sakıncalar içermektedir. Zira bu şekilde çalışmanın sosyal boyutu gözden kaçırılmış olacaktır. Engelli birey, çalışırken sadece gelir elde etmekle kalmaz, sosyalleşir de.”
Zorluklar yüzünden engelliler eve kapanıyor
Engelliler ile yapılan anket sonuçları ise, toplum içinde karşılaştıkları zorluklar nedeniyle engellilerin toplumdan kendilerini soyutladıklarını gösteriyor. Engelliler, engelsiz bireylerin aksine toplumdan ayrı bir şekilde bir arada oturacakları siteler yapılmasına olumlu bakarken (%54.6), evden çalışma projelerini destekliyor (%60.1).
Anket, engellilerin sosyal yaşamları ve gündelik hayatta karşılarına çıkan zorluklar konusunda da çarpıcı veriler ortaya koyuyor. Ankete katılan engelli bireylerin %70’i çalışmazken, büyük bir çoğunluğu ailesi ile birlikte yaşıyor. Engelliler, boş zamanlarını bilgisayar (%23.3) ve televizyon (%27.8) ile değerlendirirken, %46.3’ü yaz tatillerini evlerinde geçiriyor. Engelliler şehir içi seyahatlerinde karşılaştıkları sorunları da dile getiriyor. Ankete katılanların %53.6’sı otobüs duraklarında engelliler için bilgilendirmenin olmadığını, %36.4’ü otobüs, metro ve metrobüse binmede sorun yaşadıklarını söylüyor.
Görme Özürlüler Derneği (GÖZDER) ve Türkiye Kas Hastalıkları Derneği (KASDER) ortaklığı ile yürütülen proje kapsamında yürütülen “Ayrımcılığı Önle” projesinde Türkiye’nin her bölgesinden farklı alanlarda çalışan 32 sivil toplum kuruluşu bir araya getirilerek “ayrımcılığı önle platformu” kuruldu ve hak temelli eğitimler verildi. Ayrımcılığı Önle projesi kapsamında halkın ayrımcılığa bakışının tespit edilmesi için bir kamuoyu araştırması yapıldı. Engelli Konumlandırma, Algı ve Ayrımcılık Araştırması, engelli ve engelsiz olmak üzere iki farklı gruba uygulandı. Anket, Türkiye’nin genel demografik yapısını yansıtacak şekilde 9 ilde 241 engelli ve 178 engelsiz kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirildi.
Radikal