Eski belediye çalışanı Recep Aktaş, İstanbul'daki tüm tapu ve imar kayıt bilgilerini ele geçirdi. Kayıtları satmaya çalışınca skandal ortaya çıktı Bayındırlık Bakanlığı, belediyeyi uyardı ve milli güvenlik nedeniyle İçişleri Bakanlığı'na haber verdi. Savcılık soruşturma başlattı
Recep Aktaş adlı eski bir belediye çalışanının emlakçı emlakçı gezerek bir bilgisayar programını satmaya çalışması üzerine tapuda akıl almaz bir güvenlik skandalı ortaya çıktı. Aktaş'ın, Tapu ve Kadastro II. Bölge Müdürlüğü'nde şifreleme gibi elektronik güvenlik önlemleri alınmadığı için İstanbul'daki bütün tapu ve imar kayıtları ile şahsi bilgileri ele geçirdiği belirlendi. Recep Aktaş'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Projeler Müdürlüğü'nden atıldıktan sonra İstanbul İtfaiyesi'nde çalışmaya başladığı öğrenildi. Aktaş'ın önce 5 bin liraya pazarladığı, sonra 300 liraya kadar fiyat kırdığı TSM (Tapu Sicil Müdürlüğü) adlı programda zengininden orta hallisine, yerlisinden yabancısına İstanbul'da gayrimenkulü olan herkesin bilgileri bulunuyor.
Recep Aktaş'ın programı satmaya çalıştığı Şerafettin Bayram adlı emlakçının ihbarı üzerine ortaya çıkan skandalın, ulusal güvenlik boyutu da olduğu için İçişleri Bakanlığı'nca araştırılması istenildi. Sultanbeyli Cumhuriyet Savcılığı da olayla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturmada TSM programının kimlerin eline geçtiği araştırılıyor. Kayıtların terör örgütlerinin, yabancı gizli servislerin ve arazi mafyasının eline geçmesi ihtimaline karşılık konunun ayrıca MİT tarafından da araştırılması istenildi. Olayla ilgili soruşturma, son dönemde artan terör eylemleri de göz önüne alınarak titizlikle yürütülüyor. Program, yabancı gizli servislerin eline geçmesi tehlikesi nedeniyle istihbarat konusunda önemli bir veri kaynağı niteliğini taşıyor. Program, kamuoyuna açıklanmamış imar planlarıyla ilgili bilgiler içerdiği için arazi mafyasının da iştahını kabartacak nitelikte.
ALICI GİBİ PAZARLIK YAPTIK
SABAH Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek, İstanbul'daki tüm tapu kayıtlarını içeren TSM programını satan Recep Aktaş'la alıcı gibi görüştü. Şerafettin Bayram'ın kendisini şikâyet ettiğini bilen Aktaş, Abdurrahman Şimşek'e, "Seni kim gönderdi?" diye sordu. Şimşek de "Şerafettin Bayram aracılığıyla geldim" deyince kuşkulanan Recep Aktaş, "Bende TSM programı falan yok. Ben sadece Autocad programı satıyorum" dedi.
SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün elde ettiği, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Başmüfettişi Neşet Kayaalp tarafından hazırlanan 9 Haziran 2010 tarihli rapora göre olay şöyle gelişti: İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden atıldıktan sonra İstanbul İtfaiyesi'nde çalışmaya başlayan Recep Aktaş, şifrelenmediği için Tapu ve Kadastro II. Bölge Müdürlüğü'nden veya İstanbul'da herhangi bir belediyeden çalınan TSM adlı programı bazı emlakçılara "Elimde çok gizli bilgiler içeren bir bilgisayar programı var, işinize yarar, size satayım" diyerek pazarladı.
SORUŞTURMA TALİMATI
Recep Aktaş, potansiyel müşteri olarak gördüğü Sultanbeyli'deki Duru Emlak'ın sahibi Şerafettin Bayram'la irtibata geçti. Bayram, TSM programını 5 bin TL'ye satacağını söyleyen Recep Aktaş'ın teklifi üzerine Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nı arayarak olayı ihbar etti. Bayram, ihbar mektubunda, TSM'yi Sivas'ta tapu müdürü olan birinin hazırladığını ve onun da programı 70-80 bin TL'ye pazarladığını yazdı. Şerafettin Bayram mektubunda ayrıca "İstanbul'daki tüm tapu kayıtları arazi mafyasının eline geçerse, mafya, sade vatandaşın adresini öğrenir, can güvenliğini tehdit eder" dedi. Şerafettin Bayram, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Başmüfettişi Neşet Kayaalp'e verdiği ifadede Recep Aktaş'la görüşmelerini şöyle anlattı:
"Aktaş, elinde bir program olduğunu ve bu programın emlakçıların işine yarayacağını söyledi. 50 TL kaparo karşılığında programın sadece Sancaktepe ilçesiyle alakalı bölümünü yükledi ve programın tamamı için 5 bin TL talep etti. Programda tapu dairesindeki tüm arşiv bilgileri ile gayrimenkul sahiplerinin şahsi bilgileri vardı. Ben durumu önce tapu müdürlüğüne, sonra da Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'na bildirdim." Şerafettin Bayram'ın ihbarı üzerine skandalı danışmanlarından öğrenen Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir, olayın derhal soruşturulmasını istedi.
GÜVENLİK AÇIĞI VARDI
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Başmüfettişi Neşet Kayaalp ile Tapu ve Kadastro Müfettişi Kenan Işık'ın yürüttüğü soruşturma sonucunda Recep Aktaş'ın, şifreleme tekniği ile saklanmadığı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki pek çok çalışanın ulaşabileceği TSM adlı bir programı elde ettiği anlaşıldı. Bayındırlık Bakanlığı, güvenlik açığı konusunda belediyeyi uyardı ve konunun, milli güvenlik boyutu olduğu için İçişleri Bakanlığı'nca incelenmesini talep etti. Müfettişlerin hazırladığı raporda şöyle denildi: "TSM bilgilerinin Tapu Müdürlüğü'nde bulunan tüm kullanıcılar tarafından kopyalanmış olma ihtimalinin bulunduğu, çünkü bilgilerin kopyala/yapıştır yöntemiyle bile alınacak kadar korumasız olduğu, İmar bilgilerinin yetkili olmayan kişilerin eline geçtiği anlaşıldığından TSM programının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı veya ilçe belediye başkanlıklarından da alınmış olabileceği kanaatine varılmıştır."
GÜVENLİ SİSTEME GEÇİLDİĞİNDE ARTIK İŞ İŞTEN GEÇMİŞTİ
Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir, olayla ilgili soruşturmayı bütün aşamalarında bizzat takip etti. Bakanlıkta teknik incelemeyi Elektrik Elektronik Mühendisi Müyesser Güzel ve Bilgisayar Mühendisi Feridun Akay yaptı. Yapılan incelemede Aktaş'taki kayıtların, gerçek kayıtlar olduğu saptandı. Kayıtlar 2007 yılına kadarki kayıtlardı, ancak tapu bilgileri çok sık değişmediği için geçerliliklerini koruyorlardı.
Bu tarihe kadar verilere rahatlıkla ulaşan kişiler, kayıtları kopyalayarak kurum dışına çıkarmışlardı. Mart 2007'den sonra tapu müdürlüklerinde yapılan tüm işlemler stratejik e-devlet projesi kapsamında TAKBİS (Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi) denilen Ankara merkezli otomasyon programı üzerinden yürütülmeye başlanmıştı. Yani gizli datalar, güvenliği sağlamak ve sistemli çalışmayı kolaylaştırmak amacıyla tek elde toplanmıştı. Ne var ki, o tarihe kadar iş işten geçmiş, İstanbul'daki bütün gayrimenkul kayıtlarını içeren program dışarı sızdırılmıştı. Müfettişlerin talebi doğrultusunda Recep Aktaş hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) bilişim suçlarını düzenleyen 243. maddesi doğrultusunda suç duyurusunda bulunuldu. Söz konusu madde, bilişim suçlularının 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını hükme bağlıyor.
Abdurrahman Şimşek/Sabah