Henüz lisede fen bilimleri öğrencisi olan Libyalı genç Faruk Cuma Şerif, 42 yıllık Muammer Kaddafi rejimini sona erdirmek için 17 Şubat 2011'de başlayan ayaklanmalarda Kaddafi'nin medyasına elektronik savaş açmıştı. Şerif, Kaddafi'nin kanallarını çökertmeyi başarmış ve isyancılara en ön saflarda bilgi sağlamış bir bilgisayar dâhisi.

Şerif, Kaddafi rejimine karşı direnişine ilk önce duvar yazılarıyla başladığını anlatıyor: “Halk ayaklanmasının yaşandığı o zor günlerde, annem ve abim ön saflarda yer alıyordu. Kaddafi'ye karşı savaşan güçlere silah ve cephanelik temin ediyorlardı.” Devrimin ilk günlerinde, yaşadıkları evin Kaddafi güçleri tarafından saldırıya uğraması sonrası aile Tunus'a kaçar. Libya'nın Tunus büyükelçiliğinde de gösterilere devam ederler.

Libya barış girişimi için medya organizasyonunda önemli roller üstlenen Şerif, Türkiye'ye 10-18 Mart’ta ziyarete gelen Libyalı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) heyetinin içindeki en genç üye.  

Türkiye-Libya STK ve Düşünce Kuruluşları İşbirliği Çalıştayı kapsamında Türkiye'yi ziyaret eden Libyalı heyet içinde diğer ilginç isim Avukat Leyla İsa Mısrati. Libya'da devrim öncesi kadın haklarıyla ve devrim sonrası kadının konumuyla ilgili konuşan Mısrati, “Kadın olarak gelecekte ülkemin başkanı olmak istiyorum. İnanıyorum ve olabilirim.” diyor. 42 yıllık Kaddafi döneminde kadın hakları diye bir şeyin söz konusu olmadığını söylüyor: “Kaddafi döneminde parlamentoda kadın vardı ama bu kadınlar sırf pozisyonlarını koruyabilmek için taviz vermek zorunda kalıyorlardı.” Devrim sonrası kadın haklarında önemli derecede bir iyileşme olduğunu düşünen Mısrati, “Özgür bir kadın portresi çizmeye çalışıyoruz. Kaddafi döneminde kalan izleri silmek ve toplumun kadına bakışını değiştirmek için büyük gayret gösteriyoruz.” diyor. Libya sokaklarında kadınların erkeklerle omuz omuza gösteri yaptıklarını söylüyor: “Devrimin başarıya kavuşmasında kadının katkısı büyük. Devrim sırasında erkeklerin güçlerine güç kattık. Silah ve cephanelik taşıdık. Meydanlarda bulunduk.”

TBMM, çeşitli kamu kurumları, STK, siyasi partiler ve düşünce kuruluşlarına çalışma ziyareti gerçekleştiren Libya heyetinin başkanı Fevzi Beşir Muhammed, ziyaretin amacının Türkiye'nin sivil toplum birikimini öğrenmek ve vizyonundan faydalanmak olduğunu söyledi. Libya'nın yapılanma sürecinde ülkedeki sosyopolitik istikrarın oluşmasında STK’ların hayati önemi olduğunu söyleyen Muhammed, “Türkiye bölgede örnek alınacak bir ülke. Ülkenin tecrübesinden çok şey öğreneceğimize inanıyoruz.” diyor.

Geçmiş yıllarda muhalif kanatta politik aktivist olarak çaba gösteren, 17 Şubat hareketine katılan ve savunma bakan yardımcısı olarak görev alan Muhammed, Türkiye ve Libya’nın ortak tarihe ve dine sahip olduğunu düşünüyor. Ona göre Türkiye Arap dünyasından uzak kaldı. Şimdi ilişkileri geliştirmenin tam zamanı. Güçlü bir hükümet ancak güçlü bir sivil toplumla var olabilir.

Suriye'de devam eden ve ikinci yılını dolduran Beşşar Esed'e karşı ayaklanmalara da değinen Başkan Muhammed, Suriye topraklarında kurulacak geçici hükümetin Esed'in sonunu getireceğini düşünüyor: “Suriye'de, Libya'dakine benzer geçici bir hükümet kurulsun, altı ayı geçmeden Esed düşer. Bizim devrimimizin başarıya ulaşmasında bu hükümetin kurulması kilit rol oynadı.”

Libya'da 109 sivil toplum örgütü adına temsilci olan Marie Ahmed Awad ise Libya devrimimin Mısır, Tunus ve Suriye'dekinden çok farklı olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Suriye'de Libya'daki gibi petrol yok, bu yüzden iki yıldır Suriye halkı acı çekiyor.”