• My Home
  • My Dashboard
  • My Blog
  • My Messages
• Community
  • My Neighborhood
  • My Groups
  • Find Groups
  • My Friends
  • People Near Me
• Events
  • Find Local Events
  • Manage My Events
• Fundraise
• Logout

Türkiye ziyareti esnasında cami ziyaretiyle Amerikalı radikal sağcıların tepkilerini toplayan Amerika’nın yeni başkanı Barack Obama, şimdi de Beyaz Saray’a başörtülü bir bayan soktu. Barack Obama, Beyaz Saray’da kendisine dinler hakkında ve dinlerin toplumun sosyal problemlerinin çözümünde ne gibi çözümler getirebileceği üzerine bilgi vermesi için kurulması kararını imzaladığı dinler özel danışma kuruluna Müslümanları temsil etmek üzere başörtülü bir bayan olan Dalya Mücahid’i seçti. 

Dünya genelinde Müslümanlar üzerine araştırmalar yapan Gallub Araştırma Merkezi’nin başkanlığını yapmakta olan Mücahid’in bu göreve getirilmesindeki sebep, kendisinin tecrübelerinin ve Müslümanlar üzerine yaptığı araştırmaların bu alanda faydasının dokunacağı inancı. Mücahid, yeni görevi esnasında Müslümanların görüşlerini ve Amerika’dan ne beklediklerini Başkan Obama’ya aktaracak.

Amerikan Başkanı Obama Barack, Mısır asıllı Amerikalı araştırmacı Müslüman Dalya Mücahid’i 25 grubun temsilcili bulunan ve laik şahıslardan oluşan dinler özel danışma kuruluna soktu. Böylece Mücahid, Beyaz Saray’da bunun gibi bir göreve getirilen ilk başörtülü bayan oldu. 

Mücahid, görevinin başkan Obama’yı, Müslümanların nasıl düşündükleri ve Amerika’dan ne istedikleri hakkında bilgilendirmek olduğunu açıkladı. Dalya Mücahid, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar hakkında araştırmalar ve sayımlar yapan Gallub İslami Araştırmalar Merkezi’nin başkanlığını yapıyor. Merkezin araştırmaları, The Wall Street Journal, Harvard İnternational Review gibi önemli gazete ve dergilerde yayınlanıyor. 

İşletme ve kimya mühendisliği eğitimi alan Mücahid’in “İslam Adına Kim Konuşuyor? Bir milyar Müslüman Bunun Hakkında Ne Düşünüyor?” isimli kitabı da bulunmaktadır. 6 yıllık bir çalışmanın ürünü olan bu kitap, 35 farklı Müslüman ya da çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkede 50 binden fazla Müslümanla yapılan röportajları içeriyor. Dünyadaki Müslümanların %90’ını temsil eden bu anket, türünün en büyük ve en kapsamlısı sayılıyor. 

Barack Obama, 5 Şubat’ta Beyaz Saray’da ‘Dini Ortaklılar Bürosu’ adı altında yeni bir kurulun inşa edilmesi çağrısında bulunan uygulamalı bir karara imza attı. Obama’nın icat ettiği bu büro, Amerikan halkının fertlerine yardım eden kurumları destekleyecek.

Ayrıca bu uygulamalı emir, 25 grubun temsilcisinden ve laik şahıslardan oluşan bir danışma kurulunun inşasını da içeriyor. Bu üyelerin görevi, dinlerin topluma sağlayacakları faydalar hakkında hazırladıkları raporları başkana sunmak olacak.

Dalya Mücahid, kendisinin başkana dinler hakkında bilgi sunma ve dinlerin toplumun sorunlarının çözümünde oynadığı rol hakkında yardımcı olacak danışma kurulundaki tek Müslüman olduğunu söylüyor ve bu danışma kurulunun hedeflerini şöyle sıralıyor: “ekonomik krizde insanlara yardımcı olmak, kürtaja karşı koymak, sayıları çok fazla olan babasız aileler sorunuyla uğraşmak, Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki ilişkilere eğilmek.”

Kendi üstleneceği rol hakkında Dalya Mücahid şöyle diyor: “Başkanın Müslüman danışmanı olarak görevim, dünyadaki Müslümanların, görüşlerinin ve düşünme tarzlarının araştırılmasına sonra da başkanın, Müslümanların meseleleri, özellikle de son senelerde insanların kendilerini sorun kaynağı olarak görüp dünya sorunlarını çözmeye kalkmadan önce kendilerini ıslah etmeliler diye düşünmeye başlamalarından beri ne istedikleri hakkında bilgilendirilmesini sağlamak. Buradan şu anda şunu söylemek istiyoruz: Müslümanlar, sorunların çözümünde ortak olabilecek kabiliyete sahiptirler.” 

Dalya Mücahid, Beyaz Saray’a giren başörtülü bir bayan olarak bu hususta şöyle diyor: “Başörtüsü mevzuu, akıllarına bu derecede gelmemiştir. Belki benim yerime birçok kişi tayin edilebilirdi. Ancak beni seçmelerindeki sebep, Müslümanların görüşlerini dinlemek istemelerinden kaynaklanıyor. Ben de Gallub’daki işim aracılığıyla bu isteklerini gerçekleştirebilirim. Ancak yine de evet, ben Beyaz Saray’da böyle bir göreve getirilen ilk başörtülü Müslümanım.”

Obama’nın Müslümanları Beyaz Saray’da görevlendirme kararı alması hususunda ise Dalya: “Evet, bu doğru. Kararın uygulanması birkaç tanesinin göreve getirilmesiyle başlamış oldu. Ancak yüksek olmayan merkezlere getirildiler.” 

Müslüman kadınların Amerika’daki rolleri ve bazı Müslümanların kadının namazda imamlık yapmasını eleştirmeleri hususunda Dalya şöyle konuştu: “Kadın, tüm davet çalışmalarına ve cami faaliyetlerine katılıyor ve birçok organize etme, öğretme gibi işe kalkışıyor.” 

Dalya, son olarak merkezi olan Gallub’un geçtiğimiz ay, türünün ilk örneği olarak Amerikan Müslümanları hakkında bir araştırma yayınladığına işaret ediyor. Bu araştırma Amerika’da yaşayan Müslümanların, Amerika’daki insanlar arasındaki en eğitimli kişiler olduklarını ve kadın erkek Müslümanların mesleki eğitim merkezlerinde çalıştıklarını ortaya koyuyor. 

ABD Başkanı Barack Obama'nın Georgetown Üniversitesi’nde Hz. İsa’nın adının yazılı olduğu panoyu kapatması ülkede kriz çıkarttı. Katolik dernekleri olaya tepki gösterdi, öğrenciler de okul yönetimini Georgetown’ın Hristiyan mirasına saygısızlıkla suçladı

ABD halkı George Bush’un başkanlık döneminde, Beyaz Saray’ın din işleriyle fazlasıyla haşır neşir olmasına alışmış, Bush’un kiliselerde dev haç sembollerinin önünde yaptığı konuşmalar da sıradan hale gelmişti. Evanjelist Hristiyanların desteklediği neo-con politikaları uyguladığı için eleştirilen Bush, Irak savaşı kararını da Tanrı’yla konuşması sırasında aldığını televizyonlara verdiği röportajda açıkça dile getirmiş, 11 Eylül’ün ardından teröre verdikleri savaşı da “Haçlı Seferi” olarak nitelendirmekten çekinmemişti. Ancak “değişim” sloganıyla başkanlık koltuğunu devralan Barack Obama, bu alanda da büyük bir değişime imza attı. Önce Bush döneminde pazar günleri klasik haline gelen kilise ziyaretlerinden vazgeçildi. “Sultanahmet’e gittin kiliseye de git” çağrılarına kulak tıkayan Obama, Paskalya dışında kilise ziyaretinde bulunmadı. TBMM’de yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler de tepki çekti. Obama’nın, “Ülkemizde çok sayıda Hristiyan yaşamasına rağmen, biz kendimizi Hristiyan bir ulus olarak görmüyoruz. Laik bir ülke; inanç ve hukuk üstünlüğüne bağlılık vaadini desteklemeye devam edeceğiz” sözleri Bush’un başdanışmanı Karl Rove tarafından yerden yere vuruldu. Rove, “Obama, Türkiye’deki laik hareketle kendisini özdeşleştiriyor. Türkiye laik ama Amerika’nın tavrı farklı. Biliyorsunuz, bizim tarihimizde dinin kamusal alanda kuvvetli varlığı mevcut. Bu gerçeği inkar etmek çok tuhaf” dedi.

Tartışmalar sürerken ABD’nin en köklü üniversitelerinden Georgetown’da bir konuşma yapan Obama’nın kürsünün arkasında yer alan Hz. İsa sembolünün ve haçın kapatılmasını istemesi yeni bir krize sebep oldu. 1789’de Katolik Cizvit rahiplerinin kurduğu Georgetown’ın yetkilileri, Beyaz Saray’ın isteği doğrultusunda Obama’nın konuşma yaptığı kürsünün hemen arkasında Hz. İsa’nın isminin Latince yazılışı olan IHS (Iesus Hominum Salvator-İnsanlığın kurtarıcısı İsa) sembolü ve haçı örtüyle kapattı. Ancak olayın basına yansımasının ardından tepkiler çığ gibi büyüdü. Cumhuriyetçiler’e yakın Fox televizyonu Obama’nın aynı kürsüde senatörken yaptığı konuşmanın kayıtlarını yayınladı ve sembollerin o dönemde kapatılmadığını gösterdi. Georgetown Öğrenciler Birliği de okul yönetimini Georgetown’ın Katolik kimliğini feda etmekle suçladı. Hristiyan Savunma Koalisyonu adlı örgüt de, “Şok içindeyiz. Bari Noel’de İsa bebeklerini mi yasaklasınlar” açıklamasını yaptı.

Teksas Valisi olduğu dönemde 10 Haziran tarihini “İsa Günü” olarak ilan eden, bu nedenle din özgürlüğüne aykırı hareket etmekle eleştirilen ABD eski başkanı George Bush, başkanlığı sırasında da eşi Laura ile Pazar ayinlerini hiç aksatmadı. BBC’ye göre bir Filistin heyetiyle yaptığı görüşmede Tanrı ile ilişkisini şöyle anlatmıştı: “Tanrı bana, ’George, Afganistan’a git ve teröristlerle savaş’dedi, yaptım. Ardından, ’George, Irak’a git ve zorbalığı bitir’ dedi, onu da yaptım. Tanrı şimdi bana Filistinliler’e bir devlet, İsrailler’e güvenlik, Ortadoğu’ya da barış getirme görevi verdi.” Bush ayrıca kabinesinde tüm üyelere de güne sabah uyandıktans onra dua ederek başlamaları tavsiyesi verdiğini söylüyordu.