Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Gönüllü Nedir
 





 

  “Ya bu insanlar bu dünyada yaşamıyor,

         ya da bizim sanal yalancı bir dünyamız var.” 













Dünyadaki İlginç ve güzel yerler





at resimleri






































  İNSAN ;GÖNÜLDÜR -
GÖNÜL,
ERDEMDİR-VERMEKTİR


 
 
  • Yaşam koşulları çok ağır,

  • hepimiz bunun altından kalkabilmek için çok yoğun çalışıyoruz. Eğer bu yoğun çabalar içinde başarılı olursak, başarının verdiği motivasyon ve başarıyı sürdürme telaşı bizi daha yoğun bir yaşama zorluyor. Başarısızlık ise yarattığı sorunlar ile yaşam koşullarını daha da ağırlaştırıyor.

  • Bu ağır yaşam koşullarını hafifletmenin ve mutlu olmanın en güzel yollarından birisi zaman zaman işten kaçmak ve yaşama gönüllülük duygusunu katmaktır.


  • Gönüllülük, insanların başka insanlara hizmet etmek amacıyla bilgi, birikim, deneyim, emek, zaman ve maddi manevi olanaklarını kullanmaları demektir.

  • Gönüllülüğün en önemli koşulu,

  •  

  • verdiklerimizin karşılığında vermenin mutluluğundan başka hiçbir şey beklememektir.

  • Eğer verdiklerinizden teşekkür dahil herhangi bir karşılık beklerseniz yaşamınız bu beklenti içinde geçer.

  • Vermenin mutluluğuna ulaşamaz, mutluluğunuzu başka insanların takdirine bırakmış olursunuz.

  • Halbuki gönüllülük çok yüce bir duygudur.

  • Sizin gönlünüzde doğar ve cömertliğinizle yaşar.

  • Gönüllü hizmetleri insanı yücelten, geliştiren, insanlarla bütünleştiren ve yaşamı güzelleştiren çalışmalardır.

  •  

  • Gönüllü hizmetlerinde başka insanlara yararlı olmak, buna karşın kişisel çıkar ve yarar gözetmemek ana ilkedir.

  •  

  • İnsanlar, en verimli oldukları dönemlerinde, kendilerini profesyonel çalışmalara kaptırır, kazanç peşinde koşarlar.

  • Gönüllülük insanları bu koşudan kısa bir süre çıkarıp nefes aldıran, yarar, çıkar ve kâr kavgasından uzaklaştıran, mutluluğa ulaştıran sihirli bir yoldur.


  • Yaşamına gönüllü hizmetler katan insanların hal ve tavırlarında önemli değişimler oluyor.

  •  

  •  

  •  

  • Daha neş’eli,

  • huzurlu,

  • sevinçli cömert ve

  • sevgi dolu bir yaşam sürdürüyorlar.

  •  

  •  

  • Yaşamları yeni renk ve boyut kazanıyor.

  • Çok çalışıyorlar, hizmet ediyorlar ve

  • yaşamın yeni ve farklı zevklerini keşfediyorlar.

  •  

  • Denemek istermisiniz ?

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  • Mutluluk gönülden vermektir

    Vermekten hoşlanmıyorsan,

    sana verilmesini de engellersin.

    Verilmekten hoşlanmıyorsan

    vermeyi de bilemezsin.

    Ne vereyim, ne versinler diyorsan


    ****Sadece alıyorsun.****

    Mutluluk içinde başlar,

    ünkü mutluluk içten,

    özden verebilme yetisini kazanmakla başlar 

    ********İnsanların çoğu neden mutsuz, ******en azından mutlu değil?

    *************************************

    Vermeden almayı
    ya da önce alıp sonra vermeyi düşündükleri için.

    ***********************************




    Bir gezgin, dağ bayır gezerken bir akarsuyun içinde değerli bir taş bulur. Ertesi gün yolda bir adamla karşılaşır. Adam çok açtır. Gezgin torbasındaki yiyeceği karşılaştığı bu kişiyle paylaştırır. Ama erzak çantasını açarken adamın gözü çantadaki değerli taşa ilişir. Gezginden bu değerli taşı kendisine vermesini ister. Gezgin hiç duraksamadan değerli taşı adama uzatır. Adam başına konan talih kuşundan memnun, aceleyle oradan uzaklaşır. Artık kendisine ömür boyu maddi güvence sağlayacak değerli taşın sahibidir. Bir kaç gün sonra gezgin, arkasından koşarak kendisine yaklaşan adamı görür. Adam nefes nefese değerli taşı gezgine uzatır.

    “Senden ayrıldıktan sonra uzun uzun düşündüm. Bu taşın ne kadar değerli olduğunu biliyorum. Ama onu sana geri vermek senden daha değerli bir şey almak istiyorum.
    Bu taşı bana rahatlıkla vermeni sağlayan o içindeki şey her ne ise ondan istiyorum”

    Sahip olduğun maddi şeyleri vermek, vermenin en kolay yoludur. Ama burada bile takılı kalan ne çok insan var. Gerçek vermek, kişinin kendinden, özünden vermesidir. Emerson’un dediği gibi:

    “Yüzükler ve mücevherler armağan değildir. Gerçek armağanı veremediğin için dilenen özürdür. Gerçek armağan kendinden bir parçayı verebilmektir.”

    Çocuklarına sevgi yerine, ayıramadıkları zaman yerine onları oyuncaklara boğan, pahalı okullara gönderen, altlarına araba çeken anne babaları düşün. Eşlerine ayıramadıkları zamanın, gösteremedikleri sevginin bedelini armağanlarla telafi etmeye çalışan eşleri düşün. Vermeyi bilmedikleri sevgiyi, maddi olanaklarla telafi edebileceklerini düşünenler, sadece kendilerini aldatır, suçluluk duygusunu hafifletmeye çalışır. Ama çocukların, eşlerin yüreklerindeki yarayı azdırmaktan,
    öfkeyi büyütmekten başka bir işe yaramaz bu ucuz armağanlar. Gerçek armağan olan sevgi ve ilginin yanında en pahalı mücevher bile ucuz kalır.

    Dünyaya sahip olduğunun en iyisini ver, en iyi sana geri gelecektir. Kendinin en iyisini vermeye bugün başla.
    Sevdiklerine zamanını ver, dikkatini ver, ilgini ver, bilgini ver, pozitif bakış açını ver, onlara değer ver.
    Yüreğindeki armağanları ver, sevgini, anlayışını, neşeni, şefkatini ver, affediciliğini ver.
    Zihnindeki armağanları ver, rüyalarını, fikirlerini, yaratıcılığını, yeteneklerini sun dünyaya.
    Yüreğini sunduğunda kendini iyi hissedersin, kendine olan güvenin artar, en önemlisi kendine verdiğin sevgi ve değer artar.
    Ne verirsen kendine veriyorsun.

    Şunu daima hatırla:

    Kendine sakladığın, kaybetmekten korktuğun her ne ise onu kaybedersin.

    Verdiklerin ise senindir…

  •  

    => GÖNÜLLÜ NEDİR
    -KİMDİR GÖNÜLLÜ DETAY<<TIKLA


 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2060458 ziyaretçi (4536674 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol