İstanbul Vergi Daireleri Başkanı Mehmet Koç, İstanbul'da kapı kapı kira gelir kontrolü uygulanmayacağını belirterek, "Kimin gayrimenkulü var, kiraya verdi mi vermedi mi? Başka yöntemlerle tayin etmek de mümkün" dedi.

İstanbul Valisi Güler, 20'incisi düzenlenen Vergi Haftası dolayısıyla İstanbul Valiliği'ni ziyaret eden Mehmet Koç, İstanbul Defterdarı Bekir Bayraktar ve Vergi Dairesi başkan yardımcıları, grup, strateji, uygulama ve denetim müdürlerinin de aralarında bulunduğu 25 kişilik heyeti makamında kabul etti.
Ziyarette heyet adına konuşan İstanbul Vergi Daireleri Başkanı Mehmet Koç, Vali Güler'in sorularını yanıtlayarak, İstanbul'daki vergi sorunları hakkında bilgi verdi.

Vergi çalışmaları yaparken kentin koşullarını dikkate aldıklarını belirten Koç, Ankara'da maliyeciler tarafından kapı kapı dolaşılarak yapılan kira geliri kontrollerinin İstanbul'da uygulanmayacağını internetten beyan ettiklerini ve hiçbir personelin bu konuda görevlendirilmediği yönünde açıklama yaptıkları nı söyledi.

İstanbul'da altyapılarına göre kapı kapı dolaşmaya gerek olmadığını yineleyen Koç, "Kimin gayrimenkulü var, kiraya verdi mi vermedi mi? Başka yöntemlerle tayin etmek de mümkün" dedi.

Koç, İstanbul'da kapı vurmak yerine, site yöneticiliğine gidilebileceğini, belediyeye verilen emlak beyannamelerinden bilgiler alınabileceğini ve banka hesaplarına yatan kiralara Maliye tarafından ulaşılabileceğini belirterek, kapıya kadar gitmenin getirisinin, götürüsünden daha az olabileceğini dile getirdi.
Bu nedenle, ortalığı ayağa kaldırmadan vergiyi almanın yolunu teknik olarak bulmak durumunda olduklarını vurgulayan Koç, gelişen elektronik ortamla artık kayıt ve defter diye bir şeyin kalmadığını ve her şeyin elektronik ortamda bulunduğunu, bu sayede Maliyenin kendi içinde de otokontrolü sağladığını ve kayda giren bir şeyi daha sonra girmemiş gibi yapma imkanının ortadan kalktığını ifade etti.

Vali Güler'in "İstanbul'da geçen yıl kaç TL tahakkuk etti, kaç TL tahsilat yaptı?" sorusunu da yanıtlayan Koç, Ocak ayı itibarıyla İstanbul genelinde vergi artışlarının gayet iyi olduğunu ve kendilerinin de bu artışla ilgili araştırma yaptıklarını belirterek, "Geçen yıl 78 katrilyon gibi bir rakam toplandı İstanbul'da tahsilat olarak. Tahakkuku ayırt edemiyoruz. Yüzde 85 gibi bir tahsilat var" dedi.
Koç, tahsilat oranında İstanbul'un, Türkiye çapında Kocaeli'den sonra 2. olduğunu ve Kocaeli ile Tüpraş şirketi nedeniyle yarışma imkanının bulunmadığını anlattı.
Vali Güler de "Çünkü onlarda kaçırma ihtimali yok. Oradaki rakamın yüksekliği diğerlerini de düzeltiyor. Mükellef sayısı bazında alsanız belki İstanbul daha da iyi çıkabilir" ifadesini kullandı.

İstanbul'daki büyük mükelleflerin, diğer illerin tersine ayrılmış durumda olduklarını ve düzenli olarak ödeme yapan büyük mükelleflerin bir daireyi sürükleyen mükellefler olduklarını belirten Koç, "Türkiye çapında ge çen yıl 186 katrilyonluk bir vergi toplandı. Bunun yüzde 43'ü İstanbul'da toplandı" diye konuştu.
Vali Güler'in, "tahsil edilemeyen vergilerin en çok hangi kalemde olduğu" yönündeki sorusunu da yanıtlayan Koç, bunların daha çok inceleme sonucu tahakkuk eden imzalı vergiler olduğunu söyledi.

Yaklaşık 150 milyon TL borcu olup yurt dışına kaçan bir faktoring şirketi sahibini örnek veren ve bu gibi şirketlerden borcun tahsil edilebilme yeteneğinin olmadığını aktaran Koç, "Bu tür olaylar, az sayıda adamın büyük borçları, oranı aşağıya çekiyor. Yoksa diğer küçük mükelleflerin de ufak tefek borçları var ama yekun tutmuyor. İflas etmiş, kamuoyunun bildiği şirketlerden kaynaklanan sorunlar bunlar. Naylon fatura büyük ölçüde. Belediye teşebbüsleri ve kamu kurumları da önemli bir yekun temsil ediyor" şeklinde konuştu.

Vali Muammer Güler'in "personel durumu"na ilişkin sorusuna da Koç, "Personel sayısı maalesef şimdi 8 bin 600 civarında... Giderek azalıyor rakam. Bu da bir taraftan iş yükünü artırıyor. Bu ciddi bir handikap" yanıtı nı verdi.
Koç, personel eksikliğinin otomasyonla karşılanamayacağını vurgulayarak, otomasyonun olmaması durumunda dairelerin fiilen işlemez hale geleceğini ifade etti.

İşin otomasyonla başa baş yürüdüğünü anlatan Koç, vergi toplamak için kurulan vergi dairelerinin, KDV iadeleriyle ilgili ciddi bir iş yükünün de bulunduğunu dile getirdi. Şu anda 650 civarında denetmenin görev yaptığını bildiren Koç, bunun 300'ünün denetmen, kalanlarının da denetmen yardımcısı olduğunu söyledi.
Mehmet Koç, personel sayısının ihtiyacı karşılamadığın ı ve çok büyük bir açık olduğuna işaret ederek, vatandaşlar tarafından kendilerine iletilen ihbarların da personel eksikliği nedeniyle düzenli olarak kontrol edilemediğini ve bu nedenle çalışanlar hakkında vatandaşların şikayetleri doğrultusunda bir hayli tahkikat açıldığını kaydetti.

Vali Güler'in, "KDV iadesi bana göre toplumda gündemde en çok olan sıkıntı şimdi. Anladığım kadarıyla yıllardan beri kendi içinde sıkıntılar taşıyor" sözü üzerine Koç, daha önce sadece ihracatta vergi iadesinin bilindiğini, şimdi ise inşaat, gıda, ilaç ve petrol sektörü olmak üzere geniş bir alanda vergi iadesi uygulandığını anımsattı.

Çeşitli sektörlerdeki KDV oran farklarına da değinen Koç, gı danın alınıp iş lendikten sonra daha yüksek oranda bir KDV'ye tabi olduğunu belirterek, "Yumurtada örneğin, öyle bir şey ki gündemi takip etmek mümkün değil. Geçen ilginç bir olay oldu. Yumurta kabuğunda KDV oranını tartışıyor arkadaşlar. Çü nkü yumurta kabuğu artık yem olarak kullanılabiliyor. Likit yumurta, kabuklu yumurta ve yumurtanın kabuğu ayrı ayrı vergiye tabi. Bir hayli detaylı" diye konuştu.
Sıkıntıların giderilmesi için cari denetimi geliştirmek ve mü kellef beyannamelerini takip edebilmek gerektiğini anlatan Koç, ancak Türkiye'de bir memura bin mükellef düşmesi nedeniyle bu takiplerin sorun oluşturduğunu ifade etti.

Mehmet Koç, İstanbul'da toplam 69 vergi dairesinin olduğunu anımsatarak, bir müdür muavini tarafından idare edilen Kartal Vergi Dairesi'nin Gaziantep'in bütün il ve ilçeleriyle topladığı vergiden daha çok vergi topladığını ve mükellef sayısı olarak da Gaziantep'i geçtiğini anlattı.

Denizli, Kayseri, Gaziantep ve Manisa gibi kentlerin genel verginin bütçedeki paylarının yüzde yarımdan az olduğuna dikkati çeken Koç, "Kocaeli yüzde 15, İstanbul yüzde 44, Ankara yüzde 11, İzmir yüzde 10-11 ve Bursa yü zde 2-3 gibi bir rakamla sıralanır. Maaşlardan tevkifat nedeniyle Ankara'da toplanan vergi daha çok. Orada kamu kurumları var. Bu anlamda İzmir, Ankara'dan ekonomik yönden daha aktif demek mümkün" dedi.