Önceki hafta içerisinde meydana gelen heyelanda toprak altında kalan Ardeşen Silah Sanayii'nde (ASİLSAN), sektörde çığır açacağı ileri sürülen bir bir silahın prototipinin başına gelmeyen kalmadı.

TSK ve özel harekat polisleri için özel tasarlanan henüz adı bile konulmamış çok özel bir tabanca modelinin iki örneği, 17 Mart'ta meydana gelen heyelan sonrasında göçük altında kaldı. Prototipler günlerce arandı ve göçük altından çıkarıldı. Fakat fabrikanın çalışmalarına devam etmesine bu defa kamu izin vermedi. 2010'daki ihalelerle Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Özel Harekat'ı yeni silahla donatmayı uman Asilsan, bu yılki ihalelerin üzerine bir bardak soğuk su içmek zorunda kaldı.

Fabrika Müdürü Ekrem Yazıcı, heyelanda kaybettiklerinin görünenden çok daha fazlası olduğunu söyledi. Yazıcı İsraillilerin dünyaca ünlü tabanca markası Jericho'dan daha iyi olduğunu belirttiği ve bölgede 'silah profesörü' olarak tanınan ustalardan Mustafa Bayrak tarafından tasarlanan silahın prototipinin günlerce süren aramaların ardından bulunduğunu söyleyen Yazıcı, "Tabancayı bir yıldır test ediyorduk. İlk test sonuçları mükemmeldi. Çalışmamızla ilgili İçişleri ve Milli Savunma bakanlıklarını bilgilendirmiştik. Amacımız özellikle TSK ve Emniyet Özel Harekât'ı bu silahla donatmaktı" dedi.
Silahın bulunması için bu kadar yoğun çaba harcanmasının sebebi ise fabrikanın başına gelen bir başka talihsizlik. Silahı tasarlayan Mustafa Bayrak, geçen yıl bir trafik kazasında hayatını kaybeti.

2010'da yapılacak olan Ordu ve Özel Harekat silah ihalelerine girmek için girişilen yoğun arama çalışmaları sonuç verdi ve iki prototip göçük altında çıkarıldı. Fakat bu defa da fabrikanın çalışmalarına devam etmesi, "Heyelan tehlikesi sürüyor. Çalışmanıza izin veremeyiz" diyen kamu yetkililerine takıldı. Fabrikanın ana duvarının heyelan sırasında yıkıldığını söyleyen Yazıcı, artık mecburen tüm planlarımızı 2011'deki ihaleler üzerine yapıyoruz. 2010'daki ihalelerde olmak isterdik. Fakat olmadı" dedi.

ASİLSAN'ın üzerinde çalıştığı 17 +1 ve 15 +1 kapasiteli iki modeli, tam ve otomatik olarak tasarlandı. Müdür Yazıcı, "Atış testlerinde tabanca bir masa üzerinde sabitlenip bir noktaya ateş edilir ve mermilerin 10 santimetrekarede toplanması beklenir. Bizim silahımızda mermiler 7 santimetrekarede toplandı. Eksi 40 ve artı 40 derecelerde de atışlar yapıldı, namlu ısısı değişmedi. 100 metreden beton zemine atıldı, horozu düşmedi. Deniz suyunda 4 ay bırakıldı, çeliğine hiçbir şey olmadı" diyerek silahın iddiasını anlatıyor. Fakat Ardeşenli silah tasarımcısının umudu 2011'e kalmış gibi görünüyor.

Bu arada hikayenin bir diğer ilginç kısmı da aslında Asilsan'la ilgili. Türkiye'de ilk kurulan yerli özel silah fabrikası olan Asilsan, Rize Valiliği öncülüğünde faaliyete başladı. Yüzde 67'si Rize Valiliği'nin elinde bulunan fabrikanın kuruluş aşamasında 928 de özel ortağı vardı. Fakat 2007 yılının kasım ayına gelindiğinde Rize Valiliği elindeki yüzde 67 hisseyi yine özel sektör girişimcilerine satmak için özelleştirme ilanına çıktı. Satılan hisseleri 3 ortaklı bir konsorsiyum aldı. Arpet Grubu, Kenan Uzunhasan ve Recep Hacı Süleymanoğlu tarafından özelleştirmeden alınan hisselerin yanında ilk kuruluşta yer alan 928 hissedarın hisse payları da sürdü.