Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  TORYUM PROF ENGİN ARIK Türk Bilimadamları Öldürüldümü
 

VİDEO 1

Engin Arık kimdir?



Kaza mı, Kasıt mı? Prof. Dr. Engin Arık'ın Ölümü






anıt1

anıt4




Prof. Dr. Engin Arık ve Bilim Şehitleri Anıldı - Süleyman Demirel  Üniversitesi



Türk bilimadamlarını









Mossad öldürdü iddiası
ABD'li istihbaratçı,
Türk bilim adamlarının da yer aldığı
bir dizi suikast ve ''kaza" olayından
Mossad'ı sorumlu tuttu.




6.06.2011 - 18:16

Türk bilimadamlarını Mossad öldürdü iddiası

Eski istihbaratçı Wayne Matson, Rusya'daki uçak kazasına dikkat çekti: "İçinde İran'a çalışan 5 nükleercinin olduğu uçak önce havada patladı, sonra düştü. Türkiye'de 2007'de, içinde Türk fizikçilerin de olduğu uçak önce havada patlayıp düşmüştü. Tüm bu kazaların ardında İsrail gizli servisi MOSSAD var."

 

 

SADECE KAZA MI?

Son yıllarda yaşanan ve kurbanları arasında Türk nükleer bilim insanlarının da yer aldığı bir dizi suikast ve 'kaza" olayının ardında İsrail gizli servisi Mossad'ın bulunduğua ilişkin bir iddia ortaya atıldı. Rusya'da 20 Haziran'da meydana gelen uçak kazasında 45 kişi ölmüştü.

Ölenler arasında İran'daki Buşehr nükleer reaktörünün inşaasında çalışan ve İsrail'in şiddetle karşı çıktığı İran'ın nükleer programına önemli katkılarda bulunan "beş nükleer bilimci ve mühendis" yer alıyordu. Kazada hayatını kaybeden nükleer bilimciler Hindistan, Çin ve Bulgaristan'da da bazı nükleer projelerde çalışmışlardı. Şimdi serbest gazetecilik yapan Amerikalı eski istihbarat görevlisi Wayne Madsen, Rusya'daki son "kaza" dahil son yıllarda yaşanan bir dizi olayı Mossad ile ilişkilendirdi. Madsen, Rusya'daki uçak kazasındaki komplo iddialarını dile getirirken "Mosad mı?" diye sordu ve Tupelov 134 tipi uçağın yere çakılmadan önce alev aldığına ilişkin iddiaları hatırlattı. Wayne Madsen, İranlı nükleer bilimci Mecid Şaşhiari'nin geçen Kasım'da motorsikletinin patlaması sonucu ölmesine, bir başka nükleer uzman Feridun Abbasi'nin yine Tahran'da benzer biçimde ağır yaralanmasına işaret etti. Madsen, İran'ın Meşhed kentinde iki yıl önce yaşanan bir başka uçak kazasında nükleer bilimcilerin ölmesi ile bir diğer nükleer uzman olan Ardeşir Hasanpur'un 2007'de İsfahan'da zehirlenerek öldürülmesine işaret etti.

 

 

PARÇALARA AYRILDI

Madsen, 30 Kasım 2007 günü İstanbul'dan Isparta'ya giden uçağın da inişten önce havada parçalara ayrıldığını ifade ederek, iyi hava koşullarında uçağın bu şekilde parçalanmasını sorguladı. Aynı uçakta, önde gelen nükleer bilimci Engin Arık ile Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan, Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Birimi Başkanı Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan'ın yer aldığına dikkat çekti. Madsen, uçağın ana parçalarının rahatça birbirinden ayrıldığını ve Vali Şemsettin Uzun'un "Böyle bir uçak kazası görmedim" dediğini aktardı. Madsen, kurtarma ekiplerinin uçağa sorunsuz girerek bazı çantaları rahatça aldıklarını öğrendiğini belirtti. Arık ve nükleer bilimciler Isparta'da bilimsel bir konferansa gidiyordu. Arık ayrıca, Türkiye'de çok önemli rezervleri bulunan toryum madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği ve olması gerektiği yönündeki görüşleri ve çalışmalarıyla tanınıyordu.

HABERTÜRK

        ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK HIZLANDIRICI MRK PROJESİ < WEB <TIKLA

Tanıtım

Ankara Üniversitesi Fizik ve Fizik Mühendisliği Bölümlerinde 1994′te başlatılan Hızlandırıcı Fiziği çalışmalarının bir sonucu olarak hazırlanan “Parçacık Hızlandırıcıları: Türkiye’de Neler Yapılmalı?” konulu proje Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) desteği ile 1997-2000 yılları arasında yürütülmüş ve tamamlanmıştır. Aynı zamanda bir Fizibilite çalışması niteliği taşıyan proje sonucunda “Türk Hızlandırıcı Merkezi (THM)” nin kurulması önerilmiş ve sonuç raporunda THM’de  yer alması planlanan tesisler ve kurumsallaşma adına atılması gerekli adımlar tanımlanmıştır (I. Aşama).

2002-2005 yılları arasında Ankara ve Gazi Üniversiteleri işbirliği ile ve DPT desteği ile  yürütülen iki ayrı proje ile Türk Hızlandırıcı Merkezi’nde yer alması planlanan tesislerin ana parametrelerini ve araştırma potansiyellerini tanımlayan Genel Tasarım çalışmaları tamamlanmış ve raporlandırılmıştır (II. Aşama).

Türk Hızlandırıcı Merkezi’nde yer alması öngörülen hızlandırıcı tesislerinin Teknik Tasarım Raporunu (TTR) yazmayı, ülkemizin Ar-Ge amaçlı ilk elektron hızlandırıcısı ve ışınım tesisini (TARLA) ve ilk Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsü’nü (HTE) kurmayı hedefleyen Yaygınlaştırılmış Ulusal ve Uluslararası Proje (YUUP) DPT (2011’den sonra Kalkınma Bakanlığı) desteği ile 2006 yılında yürürlüğe girmiştir.  Ankara Üniversitesi koordinatörlüğünde proje ortağı 14 Üniversiteden (Ankara, Gazi, İstanbul, Boğaziçi, Doğuş, Uludağ, Dumlupınar, Gebze Teknik, Erciyes, Osmangazi, S. Demirel, Niğde, Gaziosmanpaşa ve Adıyaman Üniversiteleri ) 156 araştırmacı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda THM için öngörülen hızlandırıcı tesislerinin teknik tasarım raporları tamamlanmış ve TARLA tesisinin kurulumu sürdürülmüştür (III. Aşama).

2015 yılı sonunda tamamlanan III. aşama sonunda TARLA dışında THM için öngörülen 4 tesis için (TURKAY, TURKSEL, TURKPRO ve TURKFAB) tamamlanan Teknik Tasarım Raporları ve THM Strateji Raporu Şubat 2016’da Kalkınma Bakanlığına sunulmuştur.
2016 yılı başında Kalkınma Bakanlığı öncelikle TARLA tesisinin tamamlanmasını dikkate alarak proje kodunu koruyup, başlığını “Elektron Hızlandırıcısı ve Lazer Tesisi (TARLA)”  olarak revize etmiş, 2018 sonuna kadar süre tanımış ve gerekli ödeneği tahsis etmiştir.
TBMM tarafından 2014 yılında çıkartılan 6550 sayılı “Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun” çerçevesinde THM’nin “Ulusal Araştırma Merkezi” statüsüne kavuşturulmasına yönelik inceleme ve çalışmalar sürdürülmektedir. III. aşamada tasarımı yapılan büyük ölçekli tesislerin kurulum sürecinin yeni statünün kazanılmasının ardından yeni bir planlama, yapılanma ve öncelik değerlendirilmesinin ardından gündeme taşınması beklenmektedir.
Proje web sayfasından; THM projesinin aşamalarına, proje ekibine, yapılan bilimsel ve teknik çalışmaların sonuçlarına, kurulumu sürmekte olan TARLA tesisinin (https://tarla.org.tr ) ve tasarımı yapılan tesislerin web sayfalarına, yıllar bazında düzenlenen proje etkinliklerine, düzenlenen ulusal kongre ve yaz okulu etkinliklerine, ulusal ve uluslararası işbirliklerine, Uluslararası Bilimsel ve Makine Danışma Komitelerinin (ISAC & IMAC) raporlarına, proje kapsamında yapılan yayın, tez, eğitim ve seminer çalışmalarına ulaşabilirsiniz.
Projenin Türkçe ve İngilizce tanıtım broşürlerine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:
Türk Hızlandırıcı Merkezi Broşürü (Türkçe)
Türk Hızlandırıcı Merkezi Broşürü (İngilizce)

Saygılarımızla,

Proje ekibi adına,
Prof. Dr. Ömer Yavaş
Proje Yürütücüsü
Ankara Üniversitesi
2016, Ankara
 

HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR, FENDİR.
Mustafa Kemal Atatürk
Not: Bu sayfanın ilk hali 6 Mart 1999’da açılmıştır.
I. Aşama (Fizibilite) Proje Ekibi (1997-2001)
Proje Kodu: DPT-97K-120420
Proje Adı: Parçacık Hızlandırıcıları: Türkiye’de Neler Yapılmalı 
Proje Ekibi: 

Prof. Dr. Saleh SULTANSOY  (Proje Yürütücüsü, 1997-1999, Ankara Üniv.)

                                                  (Proje Danışmanı, 1999-2001, DESY)

Doç. Dr. Ömer YAVAŞ (Proje Yürütücüsü, 1999-2001, Ankara Üniv. Fizik Müh. Böl.)

Doç. Dr. A. Kenan ÇİFTÇİ (Ankara Üniv. Fizik Böl.)

Yrd. Doç. Dr. Metin YILMAZ (Gazi Ü. Fizik Böl. )

Araş. Gör. Erdal RECEPOĞLU (Ankara Üniv. Fizik Böl.)



 

30 Kasım – 02 Aralık 2007 tarihlerinde S. Demirel Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek olan IV. YUUP Çalıştayına katılmak üzere İstanbul’dan Isparta’ya gelirken 30 Kasım 2007 tarihinde saat 01.35 civarında Isparta yakınlarında düşen ATLAS Jet uçağında hayatlarını kaybeden proje üyelerimiz… Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz…
Prof. Dr. Engin ARIK (1948-2007) Boğaziçi Üniversitesi, Fizik Bölümü

engin arık

1948 doğumlu Prof. Dr. Engin ARIK, 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik-Matematik Bölümü’nden mezun olduktan sonra Pittsburgh Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora yaptı. Doktorasını 1976’da tamamladı. Londra Üniversitesi ve Rutherford laboratuvarlarında doktora sonrası araştırmalarda bulundu. 1979’da Boğaziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünde göreve başladı. Özellikle 1990 sonrası Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezinde (CERN) bir çok deney ekibinde yer aldı ve özellikle  CHARMII, CHORUS, SMC deneylerine önemli katkışar sağladı. Ayrıca son yıllarda CERN ATLAS ve CAST deneylerinde Türk Gurubu liderliğini yürüttü. 1997-2000 yılları arasında Viyana Üniversitesi’nde de çalıştı. Prof. Arık Deneysel Yüksek Enerji Fiziği alanında yüzün üzerinde makale yayınlamış, yüzlerce atıf almıştır. Türkiye’nin CERN’e tam üyeliğine büyük önem veren Prof. Arık evli ve iki çocuk annesiydi.
Prof. Dr. F. Şenel BOYDAĞ (1947-2007) Doğuş Üniversitesi, Fen Bilimleri Bölümü

şenel boydağ

1947 Bartın doğumlu Prof. Dr. Fatma Şenel BOYDAĞ, Kandilli Kız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nden mezun oldu. 1976’da İstanbul Üniversitesi’nde doktorasını tamamlayan Boydağ, 1982 yılında doçent ve 1989 yılında da Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeyken profesör oldu. 1 Eylül 2000’de Doğuş Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fen Bilimleri  Bölümü’nde çalışmaya başlayan Boydağ, 2 yıldır Fen Bilimleri Bölüm Başkanlığı görevini yürütüyordu. Fizik alanında ses getiren çalışmalarının yanı sıra, yardımseverliği ve kız çocuklarının eğitimine duyduğu hassasiyetle tanınıyordu. Prof. Boydağ aynı zamanda Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gönüllüsü idi.  Prof. Boydağ, evli ve bir çocuk annesiydi.
Doç. Dr. İskender HİKMET(1964-2007) Doğuş Üniversitesi, Fen Bilimleri Bölümü

iskender hikmet

1964 Lefkoşa doğumlu Doç. Dr. İskender HİKMET, Lefkoşa Türk Koleji’ni bitirdikten sonra Fransa’da Joseph Fourier Üniversitesi’nden mezun oldu. Aynı üniversitede yüksek lisans ve doktorasını tamamladıktan sonra, 1997’de Doğuş Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fen Bilimleri bölümüne yardımcı doçent olarak atandı ve aynı yıl doçent unvanını da aldı. Fizik dünyasında Lille Üniversitesi’nde moleküler biyoloji alanında yaptığı ve 4 yıl süren araştırmasıyla tanınan Hikmet, aynı üniversitede fizik dersleri de verdi. Doç. Dr. Hikmet, evli ve 3 çocuk babasıydı.
Araş. Gör. Özgen Berkol DOĞAN (1980-2007) Boğaziçi Üniversitesi, Fizik Bölümü

berkol doğan

1980 Ankara doğumlu Araş. Gör. Özgen Berkol DOĞAN,  Robert Kolej’den 1998’de mezun oldu. Lisans ve yüksek lisans eğitimini ise Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümünde tamamladı. 2006’da Boğaziçi Üniversitesi doktora programına katılan ve Prof. Engin Arık’ın öğrencisi olan Doğan, Fizik Bölümü’nde araştırma görevlisi kadrosundaydı. Bekâr olan Doğan, bugüne kadar üç kitabın da çevirisini yaptı. Doğan, 1991-1998 yılları arasında görev yaptığı Robet Koleji’nin öğrencisiyken ‘Michael Hamilton Bilim Ödülü’nü kazanmıştı. Doğan, geçen 2006’da İtalya’da düzenlenen ILIAS toplantılarında üniversiteyi temsil etmişti. Araş. Gör. Doğan aynı zamanda CERN CAST deneyininde üyesi idi.
Araş. Gör. Mustafa FİDAN (1978-2007) Doğuş Üniversitesi, Fen Bilimleri Bölümü

mustafa fidan

1978 İstanbul doğumlu olan Araş. Gör. Mustafa FİDAN 1996’da Maçka Teknik Lisesi’ni ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliğinden mezun oldu. 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesinde Biyomedikal Mühendisliği bölümünde yüksek lisans çalışmalarını tamamlayan Fidan yine aynı bölümde doktora çalışmasını sürdürüyordu. Aynı zamanda Doğuş Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fen Bilimleri Bölümünde Araş. Görevlisi olan Fidan  evli idi.
Engin ABAT (1979 -2007) Boğaziçi Üniversitesi, Fizik Bölümü

engin abat

1979 doğumlu olan Engin ABAT Eşkişehir Anadolu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. Y. Lisans eğitimini Prof. Dr. Engin Arık’ın öğrencisi olarak sürdürmekte olan Abat, aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi CERN ATLAS deneyi ekibinde araştırmacı idi.  Abat, ‘gözlemevi’ ismini verdiği blogunda kendisini ve hayatını tarif eden yazılar yazıyordu. Abat, birçok  sivil toplum kuruluşunun üyesiydi.

Bilim şehitlerimiz için Isparta Süleyman Demirel Üniversitesinde yapılan anıttangörüntüler. 

6 Bilim insanı için anıt Prof. Dr. Engin Arık ve Bilim Şehitleri Anıldı - Süleyman Demirel  Üniversitesi





DÜNYACA ÜNLÜ TÜRK FİZİKÇİ

Prof.Dr.Saleh SULTANSOY

-TÜRKİYEYİ

HER ALANDA DIŞA BAĞIMLIOLMAKTANKURTARACAK

BİR PROJE İİLE İLGİLİ ÇALIŞIRKEN,

GAZİ ÜNİVERSİTESİNDEKİ GÖREVİNDEN

HİÇBİR GEREKÇE GÖSTERİLMEDEN

İÇ VE DIŞ GÜÇ ODAKLARI TARAFINDAN

YÖK ÇE GÖREVİNE SON VERDİRİLDİ





I. Aşama (Fizibilite) Proje Ekibi (1997-2001)
Proje Kodu: DPT-97K-120420
Proje Adı: Parçacık Hızlandırıcıları: Türkiye’de Neler Yapılmalı 
Proje Ekibi: 

Prof. Dr. Saleh SULTANSOY  (Proje Yürütücüsü, 1997-1999, Ankara Üniv.)

                                                  (Proje Danışmanı, 1999-2001, DESY)

Doç. Dr. Ömer YAVAŞ (Proje Yürütücüsü, 1999-2001, Ankara Üniv. Fizik Müh. Böl.)

Doç. Dr. A. Kenan ÇİFTÇİ (Ankara Üniv. Fizik Böl.)

Yrd. Doç. Dr. Metin YILMAZ (Gazi Ü. Fizik Böl. )

Araş. Gör. Erdal RECEPOĞLU (Ankara Üniv. Fizik Böl.)

2002 – 2005 Proje EkibiII. Aşama (İçerik Tasarımı) Proje Ekipleri (2002-2005)
A. Proje Kodu: DPT2002K-120250
Proje Adı: Türk Hızlandırıcı Kompleksi Genel Tasarımı
Proje Ekibi:
Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü:

Prof. Dr. Saleh SULTANSOY (Proje Yürtücüsü) 

Prof. Dr. Hüseyin KORU* 

Yrd. Doç. Dr. Metin YILMAZ 

Yrd. Doç. Dr. Hakan ÇİFTÇİ

Yrd. Doç. Dr. Engin ATEŞER** 

Araş. Gör. Dr. B. Berin ŞİRVANLI

 

Araş. Gör. Dr. Aynur Özcan TATAR

 

 

Araş. Gör. Rena ÇİFTÇİ

 

Doktora Öğr. Hande KARADENİZ

 

Doktora Öğr. Abdüllatif ÇALIŞKAN

 

YL Öğr. P. Serkan BİLGİN

YL Öğr. Arslan ÇAYLAN

YL Öğr. Abdülkadir TEZCAN

*2005 yılında vefat etti.

**Doktorasını 2003 yılında tamamlayarak Kafkas Üniversitesine geçiş yapmıştır.

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü:

Prof. Dr. A. Kenan ÇİFTÇİ

Doç. Dr. Orhan ÇAKIR

Dr. Erdal RECEPOĞLU***

Araş. Gör. Hüsnü AKSAKAL

Araş. Gör. Zafer NERGİZ

Araş. Gör. Aysuhan OZANSOY

***Doktorasını 2004 yılında tamamlayarak TAEK’e geçiş yapmıştır.

Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü:

Prof. Dr. Ömer YAVAŞ

Dr. Ekber GULİYEV****

Doktora Öğr. Şenay YİĞİT

YL Öğr. Öznur METE

****Doktorasını 2002 yılında tamamlayarak Azerbaycan Bilimler Akademisi Fizik Bölümüne geçiş yapmıştır.

B. Proje Kodu: DPT2003K120190
Proje Adı: Sinkrotron Işınımı ve Serbest Elektron Lazeri Üretimi ve Kullanımı İçin Genel Tasarımı
Proje Ekibi:
Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü:

Prof. Dr. Ömer YAVAŞ (Proje Yürütücüsü)

Dok. Öğr. Şenay YİĞİT

Y.Lis. Öğr. Öznur METE

Y.Lis. Öğr. Emel KİLİT

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü:

Prof. Dr. A. Kenan ÇİFTÇİ

Doç. Dr. Orhan ÇAKIR

Dr. Erdal RECEPOĞLU

Araş. Gör. Hüsnü AKSAKAL

Araş. Gör. Zafer NERGİZ

Araş. Gör. Aysuhan OZANSOY

Dok. Öğr. Mehmet ŞAHİN


ISPARTA UÇAĞI    PROJENİN  111 AYAĞINDA   2007 YILINDA  S Ü  ÜNİVERSİTESİ ISPARTADA YAPILACAK TOPLANTIYA 
GİDEN UÇAĞIN   ESRARENGİZ  BİÇİMDE DÜŞMESİ   ŞAHSİ EŞYALARIN BULUNMASI  KAYITLARIN BİLGİSAYARIN BULUNAMAMASI 

2006 – 2015 Proje Ekibi
Fizibilite (1997 – 2001) ve İçerik Tasarım (2002 – 2005) aşamalarından sonra Teknik Tasarım ve IR-SEL (2006 – 2015) aşaması için oluşturulan ulusal kollaborasyonda yer alan üniversiteler ve proje üyeleri aşağıdaki gibidir:
            Ankara Üniversitesi
            Gazi Üniversitesi
            Boğaziçi Üniversitesi
            Doğuş Üniversitesi
            İstanbul Üniversitesi
            Dumlupınar Üniversitesi
            Uludağ Üniversitesi
            Erciyes Üniversitesi
            Niğde Üniversitesi
            S.Demirel Üniversitesi
            Osmangazi Üniversitesi
            Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü
            Adıyaman Üniversitesi
            Gaziosmanpaşa Üniversitesi




Onur Üyesi

Üyelik Başlangıcı: 01/02/2004

Bulunduğu Yer:

Gönderiler: 25904

Re: Gerçekleri açıklıyorum )

Türkiye'de bir nükleer santralin bulunması birçok açıdan sakıncalı. 
-

Re: Gerçekleri açıklıyorum )

TORYUM (Th) atom numarası 90, yoğunluğu 11.7 gr/cm3 , gümüş beyazı renkli, metalik ve 1828 yılında Jons Berzelius tarafından yeryüzünde nadir bulunan aktinitler grubunda yer alan radyoaktif bir elementtir. Toryum mineralleri uranyum ve nadir toprak elementleri ile birlikte bulunur. Bugün nükleer enerji üretiminde yakıt olarak basınçlı ağır sulu (PHWR) reaktörlerde tabii uranyum kullanılmaktadır. TORYUM uranyuma alternatif nükleer yakıt hammaddesidir. Ancak TORYUM’un nükleer enerji hammaddesi olarak kullanımında çevrim sorunu vardır. Toryum mineralleri üretildikten sonra cevher zenginleştirme işlemleri ile konsantre edilmeli ve daha sonra bir nükleer reaktörde nötron bombardımanına tabii tutulup uranyum 233 haline getirilmesi gerekmektedir. Uranyum 233’de uranyum 235 gibi parçalanarak nükleer enerji üretiminde kullanılabilir. Parçalanma sonucunda açığa çıkan ısı elektrik enerjisine dönüştürülür.

Dünya’nın ikinci büyük TORYUM yatağı burnumuzun dibinde Eskişehir-Sivrihisar-Beylikahır-Kızılcaören Köyünde nadir toprak elementleri (Ce02, La2O3, Nd2O3) (bunlarda işletilirse çok kıymetli ve pahalı metal ve bileşikler elde edilebilir), barit (BaSO4) ve florit (CaF2) ile birlikte, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA)’ya göre yaklaşık 30.6 milyon ton rezerve sahip bulunmaktadır. Sivrihisar sahasında bulunan kompleks cevher basnezit ve monazit cevherleri içinde bulunmakta olup %0.2 ThO2 tenörde 380.000 ton görünür rezervine sahiptir. İlave sondaj çalışmaları ile bu rezervin en az iki katına kadar çıkabileceği tahmin edilmektedir. Malatya-Hekimhan-Kulancak’ta da toryum emareleri bulunmaktadır. Dünya toplam ThO2 rezervi 657770 ton olduğu göz önüne alındığında ülkemizin/şehrimizin sahip olduğu radyoaktif yakıt olabilecek toryumun önemi daha iyi anlaşılabilir. Dünya’da toryum bulunan ülkeler Arjantin, Avustralya, Brezilya, G.Afrika, Hindistan, Kanada, Mısır, Norveç, Tayland ve Türkiye’dir.

Yakıt çevrim sorunu nedeniyle, bugün için toryumlu çalışan ticari ölçekli santraller bulunmamakla birlikte, bu santrallerin prototipleri ABD, İngiltere, Almanya, Hindistan ve Japonya’da bulunmaktadır. 21. yüzyılın en statejik hammaddelerinden biri olan TORYUM konsantre bir yakıttır. Bir çuval kömür ile bir ev ısıtılabilirken, bir çuval toryum ile tüm Türkiye’yi ısıtmak mümkündür. İstanbul Boğaziçi Üniversitesinden Prof.Dr. Engin Arık’ın yaptığı hesaba göre enerji üretimi açısından 1 ton toryum 1 milyon ton petrole eşdeğerdir. Ankara Gazi Üniversitesinden Prof.Dr. Salih Sultansoy’un yaptığı hesaplara göre de Türkiye’nin/Eskişehir’in sahip olduğu düşünülen toryum enerji üretimi açısından 120 triyon dolarlık petrole eşdeğerdir. Türkiye için sonsuz bir enerji kaynağı olan toryum Türkiye’nin enerji sorununu tamamen çözebilecek ve en önemlisi Türkiye hiç kimseye muhtaç olmadan 100 yıl kendi enerjisini üretebilecek bir ülke olabilecektir. Bugün enerjisinin %60’ını Rusya (doğalgaz, kömür) ve Orta Doğu Ülkelerinden (Petrol) ithal eden Türkiye enerjide bağımsızlığını ilan edebilecek böylece de üretimini, ihracatını, istihdamını ve yatımlarını artırarak kısa sürede halkının refahını gelişmiş ülkeler düzeyine yükseltebilecektir.

Türkiye kendini ihya edebilecek bu yer altı servetini ekonomiye katmak için

TORYUM TEKNOLOJİLERİ öğrenmeli ve geliştirmelidir. Ancak dünya bugün Uranyum ve Nükleer Teknoloji üreten ülkeler TORYUM üzerine mevcut pazarlarını kaybetmemek için yeterince araştırma yapmamaktadırlar. Toryum ile ilgi teknolojilerin geliştirilmesinde Türkiye ön saflarda yer alması gerekirken Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinde (CERN) Yunanistan dahil 20 Avrupa ülkesi yer alırken, Türkiye yer almamaktadır. 2010 yılına kadar Avrupa’da Proton Hızlandırıcısına dayalı yeni tip toryumlu prototip nükleer reaktör geliştirilmesinde ülkemiz rol almak zorundadır. Bunun içinde ülkemizin 2005 yılına kadar 40-50 milyon dolar ve 2010 yılına kadar da deneme reaktörünün kurulması için 1 milyar dolarlık yatırım yapması kaçınılmazdır. İleri teknoloji olan nükleer enerji yatırımları yüksek olsa da uzun vadede getirisi fazla olan ve ülkemizi enerji konusunda bağımsız yapabilecek bir projedir.

SONUÇ

Sonuç olarak, ülkemiz/ilimiz sınırları içinde bulunan 21. yüzyılın stratejik alternatif nükleer yakıt hammaddesi olan TORYUM, 120 trilyon dolarlık bir petrol kullanım değerine sahiptir. Dünyadaki ikinci büyük rezerve sahip ülkemizin/ilimizin şu andaki borçlarını yüzlerce kez ödeyebilecek büyüklükteki bu yer altı serveti ekonomiye kazandırılmak zorundadır. Bugün kaynak kaynak diye yanıp tutuşan Türkiye için TORYUM çok önemli bir kaynaktır. Her ne kadar bugün için uranyum üretiminde sıkıntı çekilmemesine rağmen, toryuma dayalı nükleer santraların ve toryum zenginleştirme proseslerinin ülkemizde geliştirilmesi için ARAŞTIRMA& GELİŞTİRME’ YE hemen başlanmalı ve bu konuda uzman ve istekli kişiler desteklenmelidir.



Çin'in hamlesi Türkiye'yi ihya edecek!



Japonya’da Shendai depremi ve ardından Fukuşima Nükleer Santrali’nde gerçekleşen radyoaktif sızıntının ardından tüm dünya elektrik enerjisini hem tehlikesiz hem de daha ucuz yöntemle üretebilmek için yarış başlattı. Birçok ülke 10-20 yıl içerisinde uranyumla çalışan geleneksel nükleer santrallerini kapatarak rüzgar, güneş gibi enerjilere daha fazla ağırlık verme kararı aldı. Nükleerden vazgeçmeyen, ancak tehlikesini bertaraf etmek isteyen ülkelerin alternatifi olaraksa toryum elementi umut oldu. Daha önce ABD, Norveç, Kanada, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerin elektrik santrallerinde kullanmak üzere proje ürettikleri Toryum için şimdi de Çin liler dev bir girişim başlattı.

 

Türkiye ’nin şansı

 

Vatan'ın haberine göre; Çin’in eski lideri Jiang Zemin’in oğlu Mianheng, Çin Bilim Akdemisi tarafından 350 milyon dolarlık fonla oluşturulan Toryum projesinin başına getirildi. 140 profesörle birlikte radyoaktif toryum elementinin kullanılacağı ucuz nükleer santraller geliştirmek için Şangay Nükleer Araştırma ve Uygulamalı Fizik Enstitüsü ile birlikte çalışacak. Proje kapsamında görevli bilim adamlarının sayısı 2015’te 750’ye çıkacak. Hindistan toryum’la çalışan santraller konusunda dünyada en büyük ilerlemeyi sağlayan ülke. Bunun gerisinde Hintliler’in de çok zengin toryum kaynaklarına sahip olması ve bu elementle elektrik üretmeyi başarmaları durumunda hammadde sıkıntısını tamamen aşacak olmaları yatıyor. Çin’de de ülkenin tüm elektrik ihtiyacını tam 20 bin yıl boyunca karşılamaya yetecek kadar toryum rezervi olduğu iddia ediliyor.

 

Toryum tabiatta şu anki nükleer santrallerde kullanılan uranyumdan yaklaşık üç kat daha fazla bulunuyor. 2006 verilerine göre dünyada bilinen toplam toryum rezervinin 2.5 milyon ton olduğu sanılıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu verilerine göre bu rezervin yüzde 11’i Türkiye’de bulunuyor. Bu alanda Türkiye, dünyada 4’üncü sırada bulunuyor. Başka bağımsız kaynaklar ise Türkiye’deki toryum rezervinin bundan 3-4 kat daha fazla olduğunu ve Türkiye topraklarındaki toplam toryumun değerinin 120 trilyon dolar olabileceğini tahmin ediyor.

 

HIZLANDIRICI  MRK ÖNEMİ  - CERN    - TORYUM  - PROF DR METİN ARIK 

 

Prof.Dr. Metin Arık'ın: "CERN'deki Deney"le İlgili Görüşleri

Metin Arık

Şüpheli Atlasjet kazasında vefat eden değerli bilim insanı Engin Arık'ın eşi olan Prof. Metin Arık; Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'nde öğretim üyesidir. Aynı zamanda CERN Projesi'nde görevli olan olan Prof. Arık'ın, CERN'de başlayacak olan deneyle ilgili görüşleri aşağıda verilmiştir:

CERN projesi ne zaman ve niçin başladı, amaç neydi?

CERN, 1954’te parçacık fiziği konusunda, ABD ile tek tek rekabet edemeyeceklerini anlayan Avrupa ülkeleri tarafından kuruldu.

Projenin sahibi kimdir, boyle bir sahiplik var mı?

Projenin sahibi CERN'e üye olan Avrupa Ülkeleri'dir. Bunların arasında Türkiye maalesef henüz yoktur, sadece deneye katılmaktadır.

Proje yıllar içinde nasıl bir seyir izledi?

Proje, başladığndan beri, makinenin enerjisi arttıkça daha ağır yeni parçacıklar bulundu. Bu arada deneylere katılan fizikçilerin kendi aralarında rahatça bilgi alışverişinde bulunabilmesi için internet CERN'de keşfedildi.

CERN’de yapılan ve yapılmak istenen tam anlamıyla nedir?

CERN'de yapılan, enerjiyi, kütleye yani parçacıklara dönüştürmektir. Bunun için proton veya elektronlar önce hızlandırılarak; bunlara enerji verilir. Sonra bunlar çarpıştığında yeni parçacıklar ortaya çıkar.

Çarşamba günü yapılacak olan deneyin amacını, basit bir biçimde anlatabilir misiniz?

Çarşamba günü, protonlardan oluşan ışınlar, daire şeklindeki hızlandırıcı içinde ters yönlerde hızlandırılacaklar. Bu ışınların istenen niteliklere haiz olması için ayarlar yapılacak. Çarpışma henüz yapılmayacak.

Siz bunun "Büyük Patlama" deneyi olmadığını söylediniz. "Büyük Patlama" ne zaman?

Aslında değil, ama siz "Büyük Patlama" dediniz, ben de böyle söyleyeyim. "Büyük Patlama", Ekim ayı içinde yapılacak. Yani parçacıklar birbirleriyle Ekim ayında çarpıştırılacak.

"Büyük Patlama" olarak kamuoyuna yansıyan şeyin aslı nedir?

Bu deneydeki bazı fiziksel özellikler, evreni başlatan "büyük patlama anı"ndakine benzer. Örneğin sıcaklık. Ama bunun dışında bu bir "Büyük Patlama" deneyi değildir.

Bilim adamları, bu deneyle neyi öğrenmeyi amaçlıyor?

Şimdiye kadar gözlenen tüm verileri izah eden teorilerin, doğru olup olmadığını anlayacağız. Öğrendiğimiz bilgilerin ilerde teknolojiye uygulanacağı kesindir.

Projede hangi ülkeden ne kadar bilim insanı yer alıyor?

Deneyde Dünya'nın hemen hemen her ülkesinden 5000’e yakın bilimadamı yer alıyor. Biz de Türkiye olarak bu deneyde yer almaktan mutluyuz. Ama şunu da söylemeliyim, bizden çok daha küçük olan komşumuz Ermenistan'dan katılan fizikçi sayısı bizimkine yakındır. Diğer komşumuz Bulgaristan CERN'e üyedir ve deneyin sahibidir. Biz henüz değiliz.

Türkiye’den ne kadar bilim insanı bu projede çalışıyor?

Türkiye'de 35 civarında fizikçi bu deneyde çalışıyor. Atom Enerjisi Kurumu'nun verdiği destekle bu sayı hızla artmaktadır.

Deneye karşı çıkanların, fizik bile bilmediğini söylediniz. Neden böyle düşünüyorsunuz?

Her konunun bir uzmanlık alanı vardır. CERN hakkında çoğu fizikçi, detaylarını bilmedikleri için ağırbaşlılıkla konuşmuyorlar. Bilenlere soruyorlar. Ben de uzmanı olmadığım fizik konularında aynı şeyi yapıyorum. Karşı çıkanlar kendi kafalarına göre takılıyorlar ve hadlerini bilmiyorlar.

hürriyet, Sefa Kaplan, 09/09/2008

Metin Arık

Aslen Çankırılı olan Metin Arık, 21 Mart 1948’de Ankara’da dünyaya geldi. İlkokul öğretmeni olan Enise (Yenilmez) Arık ve piyade subayı Sadık Arık’ın üç çocuğundan en büyüğüdür. İlkokulu Bitlis, Şabanözü ve Nallıhan’da okudu. Kadıköy Anadolu Lisesi’nden 1965, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü’nden 1969’da yıllarında mezun oldu. Yüksek Lisans (1970) ve Doktora (1974) derecelerini University of Pittsburgh’da tamamladı. Yayımlamış olduğu bini aşkın araştırma makalesi, Yüksek Enerji Fiziği, Matematiksel Fizik ve Kozmoloji alanlarını içeren geniş bir spektrumu kapsar. Bu makaleler yüzbinden fazla atıf almıştır. Doktora sonrası araştırmacı olarak Ohio State Üniversitesi’nde (1974), Brookhaven National Laboratory’de (1974-1976) ve University of London’da (1976-1979) çalıştı. Halen 1979’da Yardımcı Doçent olarak başladığı Boğaziçi Üniversitesi’nde Fizik Emeritus Profesörüdür. 1986-1992 yılları arasında İstanbul TeknikÜniversitesi’nde Matematik Profesörü olmuştur. Türkiye Bilimler Akademisi, Bilim Akademisi Derneği, Türk Fizik Derneği ve Türk Matematik Derneği üyesidir. 1996-2000 arasında Türk Fizik Derneği Başkanı ve 2006-2009 arasında Balkan Fizik Birliği Başkanı olarak görev yapmıştır.

Video

Metin Arık'la Meraklısına BilimBüyük Patlama Deneyi – CERN. 2,950 views • Jan 29, 2020 • ...

YouTube · Medyascope · 29 Oca 2020

 

=>ŞAŞIRDIKMI

-HAYIR


=>DÜNYA TAKDİR EDİYOR

- BiZDE ADISANI. GEÇMEZ


=>PROF DR AYŞE DURAN YILDIZ 
Image

Dünyanın konuştuğu Türk! Prof. Dr.

Hatice Duran Yıldız: CERN


araştırmaları dünyada ses getirdi

Dünya Türk profesörün çalışmalarını konuşuyor.

Maddenin temelinin araştırıldığı CERN’deki deneylere

katıldı, doktora tezinde Higgs Parçacığı’nın

keşfedileceğini yıllar önce yazdı.

Higgs parçacığı nedir?

AD Scientific Index’e 106. sıradan girerek

en etkili bilim insanı olan

Prof. Dr. Hatice Duran Yıldız,

Fizik alanındaki araştırmalarıyla öne çıkıyor

Uluslararası sıralama kuruluşu AD Scientific Index'in, Google Scholar açık profillerine göre bilim insanlarının h-index ve i10 index puanlarına, toplam ve son 5 yıllık verimlilik katsayılarını temel alarak yayınladığı "Dünya Bilim İnsanı ve Üniversite Sıralaması 2022" açıklandı. 212 ülkeden 14 bin 120 üniversiteden 714 bin 317 bilim insanının başarılarına göre dünya, üniversite, ülke, bölge, temel alan ve branşlarda değerlendirildiği listede, Türkiye’den 214 üniversiteden 17 bin 774 bilim insanı yer aldı. 44 akademisyen ise listede ilk 10 bine girmeyi başardı.

Türk akademisyenler arasında en yüksek h-index’ine sahip ve en fazla atıf alan akademisyen listeye 106. sıradan giren Ankara Üniversitesi Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Duran Yıldız oldu. İsviçre ve Fransa sınırındaki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) aralarında Higgs Parçacığı’nın da bulunduğu birçok deneyde görev alan Yıldız’ın Fizik alanındaki bilimsel çalışmaları dünyada ses getirdi. 1991’de Ankara Üniversitesi Fizik Bölümü’nü birincilikle bitiren Yıldız, yüksek lisansını 1998’de ABD’deki Toledo Üniversitesi Fizik ve Astronomi’de; doktorasını 2002’de ODTÜ Fizik ve CERN’de yaptı. 1998’den itibaren CERN Laboratuvarı’nın Bilimsel Üyesi olan Yıldız, akademik çalışmalarıyla bilim dünyasının odak noktasına yerleşti. Prof. Dr. Hatice Duran Yıldız, başarıya giden azimli yolculuğunu Milliyet’e anlattı: 

Higgs üçüncü çocuğu gibi

Ülkem ve üniversitem adına CERN’deki CMS ve ATLAS olmak üzere iki büyük deneyde ve CLIC ve TLEP-FCC olmak üzere iki büyük projede yer almış, dört ayrı CERN Deneyi ve projelerinde çalışmış bir akademisyenim. 2 çocuğum olduğundan CERN’e gittiğim zamanlarda çocuklarımdan uzakta olduğum için sürekli çalışırdım, halen öyleyim. Sürekli bir şeyler üretmeyi, çalışmayı, boş durmamayı şiar edindim ve elimden geldiğince çevreme yayıyorum.

2012’de CERN’de keşfi yapılan, maddenin temelini oluşturan Higgs Parçacığı’nın varlığını doktora konum olarak çalışmış olan Türkiye’den ilk akademisyenim. Doktora çalışmalarımda Higgs Parçacığı’nın bir gün keşfedileceğine çok inanmıştım. O kadar yoğunlaştım ki, Higgs ailemin 3. çocuğu gibiydi.

CERN’deki çalışmalarımdan elde ettiğim akademik bilgi ve deneyimlerimi ülkemde tesis edilmeye çalışılan Ankara Üniversitesi Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsü’nde hızlandırıcı çalışmalarına katkı sunarak sürdürüyorum. Ana motivasyonum CERN teknolojilerinin ülkemizde de gelişmesi ve bu çalışmaların yeni nesillerimize aktarılması. Bu kapsamda CERN, ATLAS deneyi çalışma ve yayınlarımın yanı sıra hızlandırıcı süperiletken kaviteler üzerine SCI yayınlarımı ülkem adına yapmış bulunuyorum. CERN-ATLAS Deneyi’ndeki çalışmalarımı, ATLAS kontrol odasına bağlanarak elde edilen verilerin dünyaya sorunsuz dağıtılmasını, üniversitemizde kurduğum sistemle, buradan bağlanarak sağlıyorum.Ülkemizin ve üniversitemin akademik-teknolojik gelişimine büyük katkı sunduğumu ve sunacağımı düşündüğüm çalışmalarımın ülkemizin geleceği için vazgeçilmez öneme sahip olduğunu ve ışık tutacağını düşünüyorum.

İlk 500’e üç üniversite girdi
AD Scientific Index’te dünyada ilk üçe giren akademisyenler Psikiyatri’de Harvard Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ronald C. Kessler, Fizik’te Kyungpook National Üniversitesi’nden Prof. Dr. HJ Kim, Endokrinoloji ve Metabolizma’da Harvard’dan Prof. Dr. Joann E. Manson oldu. İlk 10 binde yer alan akademisyenlerin sıralandığı listede, Hatice Duran Yıldız’ın ardından Yeditepe Üniversitesi Fizik’ten Dr. Öğretim Üyesi Serhat Iştın 146. sıradan listeye girerek ikinci olurken, 185. sıradaki Boğaziçi Üniversitesi Fizik’ten Prof. Dr. Veysi Erkcan Özcan üçüncülüğü elde etti. Dünya sıralamasında Türkiye’den Koç Üniversitesi 414., İstanbul Teknik 477., Boğaziçi 493. sırada yer aldı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi 502., ODTÜ de 561. oldu. (Milliyet/Mine Özdemir Güneli)


https://www.gazetevatan.com/amp/bilim-ve-teknoloji/dunyanin-konustugu-turk-prof-dr-hatice-duran-yildiz-cern-arastirmalari-dunyada-ses-getirdi-2011221









Hatice Duran-Yildiz LinkedIn'de: CERN'de, Atlas Deneyi Kontrol odası  "Point1" 'da yılın son vardiyasını…

=>DETAY SAYFA  >> > PROF DR HATİCE DURAN YILDIZ<< TIKLA 







 

 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2052745 ziyaretçi (4515531 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol