Başlangıç (Başlatılmama) Eğitimi
Sık sık ülkemizde hava sporlarına olan ilgi veya merak neden bu kadar az diye düşündüğümüz oluyordu. Ancak sonra fark ettik ki, ülkemizde yaşayan nüfusun büyük bir bölümünün DELTAKANAT diye bir sporun var olduğundan haberi dahi yoktu. Deltakanat ile uçulabildiğini bilmiyordu ve hatta görsel olarak nasıl bir şey olduğunu dahi bilmiyordu.
Biz iki arkadaş olarak deltakanat tutkusunu, bu spora başlarken nelerle karşılaştığımızı, eğitim alabilmek için verdiğimiz çabayı sizlerle paylaşmak istedik.
Eğitime başlamamız epey zor oldu. 2003 yılında deltakanat eğitimi alabilmek için Türk Hava Kurumu�nu telefon ile aradık. Telefona cevap veren görevli eğitim için dilekçe yazmamız gerektiğini ve bu dilekçenin faks ile ellerine ulaşmasının şimdilik yeterli olacağını bildirdi. Biz de eğitim talebimizi dilekçemize adres ve ulaşım bilgilerini de ekleyerek faksladık. Yaklaşık bir ay kadar cevap alabilmek için bekledik. Ancak cevap gelmeyince tekrar telefon ile arayarak bilgi almak istedik. Muhatap olduğumuz memura derdimizi anlatmaya çalışırken, kendisinin denetlemede olduğunu ve talebin yazılı bir dilekçe ile kendilerine bildirmemiz gerektiğini söyleyerek, sert ve hiç de kibar olmayan konuşma şekli ile sesini yükseltti. Demek ki sözlü bilgi alınamıyordu, her türlü talep ve soru yazılı bir dilekçeyle Kurum�a bildirilmeliydi.
Bu noktaya kadar olan zamanda moralimiz bayağı bozuldu, ama yılmadık ve vazgeçmedik. Ücretli eğitim almak için tekrar THK�na dilekçe yazdık. Cevap olarak yeterli eğitmen olmadığı için eğitim alamayacağımızı öğrendik. Ücretli eğitim alıp alamayacağımızı öğrenebilmek de yaklaşık bir ay kadar sürdü. Bu spora başlama yolunda ömrümüzden iki ayı feda etmiş olduk, ne yapalım sağlık olsun.
Bu sporu öğrenebilmek için özel hoca aramalarına yöneldik. Bu aşamada bu site sayesinde kendisine ulaştığımız Zeki Eser abimiz bize çok büyük yardımlarda bulundu. Başlamak için neler yapmamız gerektiği, eğitim veren hocaların bilgileri, gerekli malzemeler gibi birçok bilgi aktardı. Kendisine çok teşekkür ederiz.
İnternet sayesinde Dünya artık parmaklarımızın ucunda, ulaşılamayacak bilgi yok gibi. Deltakanat eğitimi alabileceğimiz özel eğitmenin maalesef çok az olduğunu öğrenmiş bulunduk. Sonunda bir hafta sonu Zeki abi ile İnönü�de buluştuk. Bizi Eskişehir�den bir eğitmenle tanıştırarak başlangıç eğitimine başlama imkanını sağladılar. Eğitmenimiz havacılık alanında birçok faaliyetleri başarı ile yürütmüş olan tecrübeli deltakanat pilotu Bülent Şenol idi. İlk eğitimimizi deltakanadı tanıyarak aldık. Zeki abinin kanadını THK İnönü tesislerinin yeşilliklerinde kurarak omuzlarımıza yerleştirdik.
Bülent hocam eğitim için en az on günlük bir süreyi İnönü�ye gelerek geçirmemiz gerektiğini söyledi, bu zaman bizim için işimizden uzaklaşamayacağımız kadar uzun bir süre olduğundan, eğitmenimize yaşadığımız bölge olan Edremit�e gelerek burada eğitim verme teklifinde bulunduk. Kendisi de işlerini organize edebilirse gelebileceğini söyledi. Bir süre sonra tarih belirledik ve hocamız eğitim kanadını alarak geldi. Gelmesine geldi de eğitim yeri yok. Ne yapacağız? İlk gün eğitim için yer aramakla geçti. İkinci gün bir yer bulabildik fakat rüzgar yönü ters olduğu için alternatif bir yer aramaya devam ettik. Her yer zeytin ağaçları ile kaplı idi. Neyse ikinci günün akşamüzeri deltakanadı açtık ve nasıl kurulur, kurulumda dikkat edilecek noktalar, kanat yapısı, havada oluşturduğu denge gibi teorik bilgilerle o gece boyunca devam ettik. Ertesi sabah antrenmanlara başlamaya kararı verdik ve sabah 5�de kalktık, 6�da eğitime başladık. Hava kararıncaya dek pratik eğitimler devam etti. Saat 22�den 24�e kadar da teorik eğitimimiz sürdü. Eğitim aldığımız tepenin eğimi yok denilecek kadar az, koş babam koş. Kanat iki üç adım ayaklarımızı yerden kesiyor kesmiyor, stol, dön geri baştan. Yedi gün boyunca eğitim olmaz denilen yerlerde hocamızın da büyük fedakarlıkları ile ve benim 10 kg kilo kaybımla başlangıcımızı yaptık. Tabii ki bu arada kanat ve malzeme arayışlarımız da devam etti.
Bir sonraki haftasonu biz soluğu İnönü�de aldık, eğitimin devamını 40 � 50 metrelik tepelerde yapabilmek için. İki gün boyunca kanadı omuzla tepeye çıkar, sortini yap, tekrar omuzla tepeye çık. Her tarafımız kas kesildi, �terminatör� gibi olduk. Pazar akşamı dönüş için yola çık, 7 saatlik otomobil yolculuğu, bir Mahmut bir Faruk, yarı uyur yarı uyanık direksiyon salla. Bu tempo ve yorgunlukta dört hafta sonu İnönü�ye gittik ve geldik. Bu arada kendimize yeni, sıfır km bir AEROS TARGET deltakanat aldık. Başlangıç eğitimimizi İnönü yakınlarındaki Oklubalı tepesinden yaptığımız yaklaşık onbeş sorti ile bitirdik. Sıra tekamüle gelmişti.
Tekamül eğitimi için İnönü THK tesislerindeki C tepesinden çıkış yapmak gerekiyordu. Hafife almayın C tepesini. Kimse kolay kolay C�den çıkış için izin vermez. THK eğitmenleri öncelik THK kursiyerlerinin, sizler bekleyeceksiniz der, aşağıda kule olmaz der. Biz TC vatandaşı değimliyiz kardeşim neden THK bize izin vermiyor. Yılmadık beş kez İnönü�ye gidip geldik. Şaka değil, yol altı-yedi saat sürüyor, gidip gelmemiz oniki-onüç saat araç kullanmak, o da ayrı bir yorgunluk. Ama maalesef C tepesinden çıkış şerefine nail olamadık. Biz de uçmak için başka C�ler bulduk, ne yapalım.
Bizim başlangıç eğitimizin kısaca hikayesi bu. Başlamayı düşünen ve gerçekten uçmayı isteyenler kesinlikle uçma sevdası + aşkından vazgeçmesinler. Her şeyin bir başlangıcı vardır tabi. Başlangıçlar insanları korkutabilir ama ilerisi, uçmanın verdiği özgürlük içindeki heyecan, işte o an yaşadığın her olumsuzluk ve eziyeti bir anda unutuyorsun.
Kazasız belasız uçuşlar dileriz.
Faruk & Mahmut
Fotoğraf 1
Fotoğraf 2
Fotoğraf 3
Fotoğraf 4
Fotoğraf 5
Fotoğraf 6
|