Ancak Genç Kız Sığınma Evi Derneği bünyesinde kurulan evin sakinleri kadar derneğin kendisi de her türlü yardıma muhtaç. 1990 yılında Türkiye'nin ilk kadın sığınma evini açan Dernek Başkanı Uğur İlhan, gönüllü bağışçılardan genç kızlara meslek kursları ve eğitim bursları ayarlayarak, onlara psikolojik destek sağlayarak genç kızların umuduna destek çıkıyor. Genç kızların geçiş sürecinde ücretsiz olarak kalabildiği evin erzak, kahvaltılık, temizlik ve kişisel bakım ürünleri, giysi, ilk yardım ilaçları ve kitap gibi ihtiyaçları var. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nün bir yıllık kira yardımı yaptığı Genç Kız Sığınma Evi, hiçbir resmî kurumdan yardım almıyor. Gönüllülerin desteğiyle ayakta duran dernek, bağışçıların isimlerini de internet sitesinden duyuruyor.
Hepsinin hayat hikâyeleri farklı farklı ama yaşadıkları acının ortak bir paydası var. Bu paydanın içerisinde ise kanayan bir vicdan saklı; faili hem biziz hem devlet. Hiçbir yaşam güvencesi olmayan bu genç kızlar geleceğe umutla bağlanabilecekleri bir güne uyanıyorlar her sabah. Her akşam ise geçmişi örtmeye çalışan bir geceye kapatıyorlar gözlerini.
On sekiz genç kızın yaşadığı Kadıköy'deki Genç Kız Sığınma Evi Derneği, ülkemizdeki önemli bir boşluğu dolduruyor. İlk ve tek olması da bu boşluğun ne kadar büyük olduğunu göstermesi açısından önemli elbette. Şiddete uğrayan kadınların sığınacakları kadın sığınma evlerinde önemli bir mesafe kaydeden ülkemiz, yetiştirme yurtlarında kalan, bakım ve himayesi sağlanan genç kızlarımızın yurtlarla ilişkisi kesildikten sonra onların sığınacağı evler söz konusu olduğunda sınıfta kalıyor maalesef. Ortaöğrenim süresince 20, yükseköğrenimde ise 25 yaşına kadar devlet himayesi altında tutulan gençlerin bu yaş sınırını geçtiklerinde yurtla ilişkisi yasalar gereği kesiliyor. Gidecek bir evi ve çalışacak bir işi olmayan genç kızlar için asıl sorunlar bundan sonra başlıyor.
2008 yılının son aylarında Türkiye'nin ilk ve tek genç kız sığınma evini açan Uğur İlhan, aynı zamanda 1990 yılında Türkiye'nin ilk kadın sığınma evini açan bir isim. Genç kızlara meslek kursları, eğitim bursları, psikolojik destek, sağlık tetkikleri ve gerekiyorsa hukuksal sorunlarda uzman desteği vermeyi amaçlayan derneği faaliyete geçiren Başkan İlhan, kendisinin de çocukken annesinin her gün babası tarafından şiddete maruz kaldığına şahit olmuş. "39 yaşında kaybettim annemi. Üniversite mezunu biriyle evlendim ve evlendiğimde de ben şiddet yaşadım. Onlar yaşamam gereken şeylermiş, görevimin farkında olmamı gerekli kılacak şeylermiş." diyen Uğur Hanım, yetiştirme yurdunda kalma süresi biten, ailesi tarafından şiddete ve cinsel istismara maruz bırakılan, töreler nedeniyle tehdit altında yaşayan ve zor durumda kalan 18-25 yaş arasındaki genç kızların başlarını sokacakları bir altyapıyı kurmak için girişmiş bu işe.
Dernek projesini bir yıl önce İstanbul'daki bütün belediyelere sunduklarını fakat kimseden cevap alamadıklarını belirten İlhan, Kadıköy Kaymakamlığı'ndan ve ardından Başbakanlık Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nden onay alarak 3 bin liralık fon ile sığınma evini açmış. Ancak bu fon, kira ve iki güvenlik görevlisinin kirasını karşılıyor. Bir nakit akışı olmadığı için de kızların kursa gidecek yol parası ve acil sağlık hizmeti gibi durumlarda sıkıntıya düşüyorlar. Ekim ayında bu fonun biteceğini belirten İlhan, iş kadınlarından bina tahsisi, kullanma hakkı ya da bağış konularında yardım beklediklerini belirtiyor. Üsküdar Belediyesi'nden ve Sosyal Hizmetlerden destek aldıklarını başka hiçbir kurumdan yardım almadıklarını, belirten dernek kurucusu, erzak, kahvaltılık, temizlik ve kişisel bakım ürünleri, giysi, ilkyardım ilaçları gibi ihtiyaçlarının olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Eğer ekimden sonra kirayı filan karşılayamazsak hiç utanmam bütün kızlarla cami avlusunda mendil açarız. Yapacak bir şey yok, bu kızları sokağa bırakamam."
"Devlet mesleki eğitim vermeli"
Güneş 1 adını verdikleri evlerinde yaşama tutunmaya çalışan 18 genç kız gibi binlercesi olduğunu belirten Uğur İlhan öz babası, ağabeyi tarafından ensest ilişkiye zorlanan çok kimsenin olduğunu ve kendilerinin bu kızlara da dernekte barınma imkanı sunduklarını söylüyor. "Yasalardaki açıklardan kaynaklanan yetiştirme yurdunda kalan kızlar 18 yaşından sonra sokağa mahkûm ediliyorlar. Bu kızlar zaten aileleri tarafından dışlanmış, ailesi olsa bile baba alkolik, boşanmış ve aileleri tarafından kabul edilmeyen çocuklar. Aile içi şiddet var. Biz, evlenmeden baba evindeki şiddete ve ensest ilişkiye 'hayır deyin' diyoruz. Bu kızların meslek edinmeleri, eğitimlerini tamamlamaları gerekiyor. Toplum içinde sosyal ve psikolojik olarak ayakta durmaları gerekiyor. Derneğin amacı bu koşulları kızlara sağlamak." diyen İlhan, Kadıköy Belediyesi sınırları içerisinde olmalarına rağmen belediyeden randevu bile alamadıklarını belirtiyor. "Kadıköy Belediyesi'ni kınıyorum. Başkan, Lions kulüpleriyle toplantı yapmaktan bize vakit ayıramıyor." diye sitemlerini belirten İlhan, her şeyin gönüllüler tarafından üstlenildiğini, Kadıköy'de bulunan dershanelerden kontenjan alındığını, sağlık sorunları için hastanelerden, psikolojik sorunlar için psikiyatrlardan, hukuksal sorunlar için hukukçulardan danışmanlar oluşturulduğunu kaydediyor.
20 kişilik kontenjana sahip olan Genç Kız Sığınma Evi'nde kalan 18 genç kız evin bütün işlerini nöbetleşe yapıyorlar. Aynı zamanda boş durmamaları için kalan eğitimlerini dışarıdan bitiren kızlar mutlaka bir kursa ya da bir işe çalışmaya gidiyorlar. Üç aylık süre içerisinde kendi ayakları üzerinde duracak bir güce sahip olanlar arkadaşlarıyla eve çıkarak yaşamlarına devam ediyorlar. Devletin 18 yaşından sonra yurtlardaki çocukları bırakmasının doğru olmadığını belirten İlhan, "Devlet bizim üç ayda verdiğimiz desteği onlara neden vermiyor? Bu gençlerin okullarını bitirmelerini sağlamalı ve meslek dersleri vermeli. Kuaför, seracılık, konfeksiyon ve dikiş atölyeleri kursalar hem oradaki çocukların ihtiyaçları görülür hem de bunlar meslek sahibi olurlar. Aynı sorun erkek çocuklar için de geçerli. Eskiden kız çocuklarımızı korurduk, şimdi erkek çocuklarımızı da korumak zorundayız. Erkekten geliyor tehlike ama 18 yaşından büyük erkekler de risk altında." diyor. Genç Kız Sığınma Evi'nin her türlü bağış ve desteğe açık olduğunu belirten Uğur İlhan'ın bir de çağrısı var: "İnternet sitesine girerek bağış yapılabilir. 20 lira, 10 lira ne işe yarar demesinler, onlar birikerek bizde bir inanç oluşturur. İki akbil getirseler bile olur. Bir kalıp peynir ve makarna bile işimizi görür." Bilgi ve bağış için www.genckizsiginmaevi.org adresine bakabilirsiniz. s.zengin@zaman.com.tr
(Soldan sağa): Sudenaz, S.Ç. Genç Kız Sığınma Evi Derneği Başkanı Uğur İlhan, D.T., Dernek sekreteri Aynur Kara
***
Çocuk gelişimi okumak istiyorum
S.Ç. (19): Ben buraya yetiştirme yurdundan geldim. Yaşım dolduğu için çıkarıldım. Yurtta okula gönderiyorlardı ama benim kendi sorunlarım ve okuldaki sorunlar yüzünden okumadım. Lise 3'ten terk ettim. Pişman oldum ama açıktan okuyorum şu an. Sonra üniversiteye gideceğim. Hayalimde polislik vardı ama boydan kaybettim. Çocuk gelişimi okumak istiyorum. Ailemle görüşmüyorum artık. Buradaki sıcaklığı 2,5 yıl kaldığım yurtta bulamadım. Almanca kursuna gidiyorum. Sadece bir işte çalışmak istiyorum.
***
İnternet bağlantımız olsa güzel olurdu
D.T. (18): İlk geldiğimde çok sıcak bir ortam buldum, çok hoşuma gitti. Burada çok mutluyum ve kendimi güvende hissediyorum. Arkadaşlarımla da çok iyi anlaşıyorum. Burada Almanca kursuna gideceğim. Kuaförlükte de çalışmaya başlayacağım. Kendim eve çıkıp kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyorum. İnternet bağlantımız da olsa güzel olurdu.
***
Hayalim tiyatrocu olmak...
Sudenaz (19): Yetiştirme yurdunda idim, oradan buraya geldim. Orada üç sene kaldım. Ben 30 kızın içinde kalmıştım yurtta, burada mutluyum. Ehliyet kursuna gidiyorum ve açık öğretim sınavlarına hazırlanıyorum. Uğur Hanım'ın asistanıyım. Hayalim ömrüm boyunca Uğur Hanım'ın asistanı olarak kalmak. Aikido sporuyla ilgileniyorum ve tiyatrocu olmak istiyorum. Ailemle hiç görüşmüyorum. Benim için bitti ailem. Bana sahip çıkmadılar, sildim onları hayatımdan. Kimseye güvenmiyorum artık.
|