GENEL BİLGİ
Sabancı ailesi, kurmuş olduğu pek çok sanayi kuruluşuyla Türk ekonomisinin gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Sosyal ve kültürel kurumların açılmasına da büyük önem veren aile bireyleri, çok sayıdaki hayır girişimlerinde aktif rol almışlardır. Bu kapsamda, Sabancı ailesinin hayır faaliyetlerini kurumsallaştırmak amacıyla 1974 yılında Hacı Ömer Sabancı Vakfı (Sabancı Vakfı) kurulmuştur. Merhume Sadıka Sabancı’nın tüm malvarlığını bağışlaması ve aile bireylerinin katkılarıyla Sabancı Vakfı, kısa sürede Türkiye’nin en büyük aile vakfı olmuştur.
Vakfın en belirgin özelliği, gerçekleştirdiği kalıcı eserler ve yaptığı yardımlar için sadece Sabancı ailesinin ve Sabancı Topluluğu şirketlerinin bağışları ile Vakfın malvarlığından sağlanan gelirlerin kullanılmasıdır.
TÜRKİYE GENELİNE YAYILMIŞ KALICI ESERLER
Sabancı Vakfı, kuruluşundan bu yana Türkiye geneline dağılmış 78 yerleşim merkezinde aralarında okullar, yurtlar, sağlık tesisleri, spor kompleksleri ve sosyal merkezler olan çok sayıda kalıcı eser meydana getirmiş ve toplumun hizmetine sunmuştur.
Kalıcı eserlerin bulunduğu iller aşağıdaki haritada renkli olarak gösterilmiştir
Sabancı Vakfı’nın katkısıyla ülkemize kazandırılan kalıcı eserler bünyesinde sağlanan hizmetler şöyledir:
35
17
17
13
12
8
4
5
4
2
1
1
|
|
Eğitim Kurumunda her yıl 40.000 öğrenciye eğitim olanağı
Öğretmenevinde, öğretmenler için konaklama ve dinlenme olanağı
Öğrenci Yurdunda her yıl 5.500 öğrenciye barınma olanağı
Kültür Merkezinde yer alan tiyatro, kongre, seminer, sergi, sinema salonları ve fuar mekanları ile çok sayıda insana kültür hizmeti ve güzel sanatlarda faaliyet olanağı
Sosyal Tesiste halkımıza çeşitli sosyal etkinliklere katılma olanağı
Sağlık Tesisinde çeşitli sağlık hizmetleri
Kreş ve Anaokulunda her yıl 700 çocuğa bakım ve eğitim
Spor Tesisinde gençlere çeşitli spor branşlarında gelişme olanağı
Kütüphanede öğrencilere ve halka okuma ve araştırma fırsatı
Spastik Çocuk Eğitimi Merkezinde özürlü çocuklar için eğitim ve tedavi olanağı
Camide 28.500 kişiye ibadet olanağı
Üniversitede 3.650 öğrenciye öğrenim, 300 akademisyene araştırma ve eğitim olanağı
|
HER YIL 1.200'ÜN ÜZERİNDE ÖĞRENCİYE KARŞILIKSIZ BURS
Bugüne kadar 32.000’nin üzerinde burs vererek başarılı ve maddi desteğe ihtiyacı olan gençlerin eğitimine katkıda bulunan Sabancı Vakfı, her yıl 1.200'den fazla üniversite öğrencisine burs vermektedir. Burslar karşılıksız olup, Öğrenci Seçme Sınavında (ÖSS) üstün başarı gösteren öğrencilere Ekim-Haziran ayları arasında olmak üzere 9 ay süreyle verilmektedir. Öğrencinin mezuniyetine kadar devam eden burslar 3 ana grupta toplanmaktadır:
- Üniversiteye Giriş Bursu
- Kalkınmada Öncelikli İller Bursu
- Engelli Öğrenciler Bursu
Burslar için ayrılan ödenek bir yıl için yaklaşık 5 milyon YTL olup, bugüne kadar burslar için harcanan toplam tutar 68 milyon YTL’ye ulaşmıştır.
BAŞARIYA ÖDÜLLER
Sabancı Vakfı, başarılı öğrenci, öğretmen, sanatçı ve sporcuları teşvik etmek amacıyla eğitsel, kültürel, sanatsal alanlarda ve çeşitli spor dallarında ulusal ve uluslararası düzeyde başarı kazanan kişileri tesvik etmek amacıyla 1994 yılında Ödül programını başlatmıştır. Her yıl düzenli olarak verilen ödüller aşağıda belirtilmiştir:
- Sabancı Vakfı Eğitim Ödülleri
- Sabancı Vakfı Halk Dansları Yarışması Ödülleri
- Sakıp Sabancı Eğitim Ödülleri
- Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri
- Sakıp Sabancı Spor Ödülleri
- Dilek Sabancı Eğitim Ödülleri
Ödüller için ayrılan ödenek bir yıl için yaklaşık 300 bin YTL olup, bugüne kadar ödüller için ayrılan kaynağın toplam tutarı 3,5 milyon YTL’yi geçmiştir.
KÜLTÜR VE SANATA DESTEK
Sabancı Vakfı, kültürel ve sanatsal etkinliklerin ülkemizde yaygınlaşmasını sağlamak ve geleneksel değerlere sahip çıkmak amacıyla her yıl düzenlenen Türkiye Halk Dansları Yarışması ile Uluslararası Adana Tiyatro Festivaline destek vermektedir.
Türkiye Halk Dansları Yarışması: Kültür Bakanlığı ve Sabancı Vakfı’nın ortaklaşa katkılarıyla ilki 1994 yılında yapılan Türkiye Halk Dansları Yarışması, geleneksel olarak her yıl Mayıs ayında düzenlenmektedir.
Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali: Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Adana Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü ve Sabancı Vakfı’nın ortaklaşa katkılarıyla ilki 29 Ekim 1998 tarihinde gerçekleştirilen Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, başlangıcından bugüne kadar her yıl düzenlenmektedir ve geleneksel hale gelmiştir. Çok sayıda yerli ve yabancı tiyatro topluluğunun katılımıyla gerçekleşen festival 2002 yılından beri 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nde başlamakta ve 1 ay süreyle devam etmektedir.
TÜRKİYE'DE BİR DÜNYA ÜNİVERSİTESİ
Sabancı Topluluğu tarafından Türkiye'nin en büyük ve etkin aile vakfı olan Sabancı Vakfı önderliğinde kurulmasına karar verilen Sabancı Üniversitesi' nin kuruluş kararı Temmuz 1994'te alınmış, 31 Temmuz 1997'de temel atma töreni gerçekleştirilmiş ve 20 Ekim 1999 tarihindeki açılış töreni ile Sabancı Üniversitesi İstanbul'daki kampusunda öğretim hayatına başlamıştır.
Kuruluş kararında "bir dünya üniversitesi yaratmak" olarak belirlenen hedefine ulaşmak için "21. yüzyılın ideal üniversitesi nasıl olmalı? Nasıl bir eğitim felsefesiyle yola çıkmalı?" sorularına cevap aramak üzere Sabancı Üniversitesi tarafından bir Arama Konferansı düzenlenmiştir. 18-20 Ağustos 1995 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenen Arama Konferansı'na 22 değişik ülkeden ve farklı disiplinlerden 50'yi aşkın bilim adamı, araştırmacı, aydın, iş adamı ve öğrenci katılmıştır. Arama Konferansının en önemli çıktısı Sabancı Üniversitesi'nin felsefesi "Birlikte Yaratmak ve Geliştirmek" olmuştur. Bu felsefenin temel taşları şöyle açıklanabilir: "öğrenmeyi öğrenmek, öğrenci ve paydaş isteklerine duyarlılık, katılımcılık, topluma karşı duyarlılık, takım çalışması, bilginin topluma yayılmasını sağlamak, disiplinlerarası öğrenim, kendini idare edebilmek".
Sabancı Üniversitesi'nde öğretim, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi olmak üzere toplam üç fakülte bünyesinde yürütülmektedir. Tüm fakültelerde lisans, yüksek lisans ve doktora programları sunulmaktadır.
Sabancı Üniversitesinde öğrenimin bir parçası olarak sunulan Toplumsal Duyarlılık Projeleri sayesinde topluma ve çevreye duyarlı öğrencilerin yetişmesi amaçlanmaktadır.
1.353.000 m² arazi üzerine kurulan Sabancı Üniversitesi kampusunda fakülte binaları, yönetim ve idari binaları, bilgi merkezi (kütüphane), öğrenci yurtları, öğrenci kulüpleri, akademik ve bireysel gelişim merkezi, sağlık merkezi, kafeler, restoran, spor salonu, gösteri merkezi bulunmaktadır.
Sabancı Üniversitesi Ekim 1998'de, genel yapısının ortaya çıkmasını takiben Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı'na (EFQM) üye olmak üzere başvurmuştur. Üniversitemiz, Türkiye'den EFQM'e başvuran ve üyeliğe kabul edilen ilk üniversitedir.
MANEVİ KAZANÇLARIMIZ
Sabancı Vakfı, topluma sağladığı katkı nedeniyle, aşağıda belirtilen manevi değerlere erişmiştir:
- Türkiye'de bir aile tarafından kurulmuş olan en büyük Vakıflardan biri olma niteliğini kazanmıştır.
- Bütün malvarlığını Sabancı Vakfı'na bağışlayan Anne Sadıka Sabancı, 1974 yılında Türkiye Kadınlar Birliği, 1985 yılında Darülaceze tarafından yılın annesi seçilmiştir.
- 1988 yılında en başarılı Vakıf seçilmiştir.
- 1998 yılında yaptığı çalışmalar ve katkılar dolayısıyla yılın Vakfı seçilmiştir.
- 2004 yılındaki başarılı çalışmalarından dolayı Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce ödüllendirilmiştir.
- Merkezi Brüksel'de olan Avrupa Vakıflar Merkezi (European Foundation Center/EFC) ve Vakıflar Birliği (Council on Foundations/COF)'ne
-
-
- üye olmuştur.
|
‘Hayırseverliğin Devamlılığı’ Sakıp Sabancı Ödülü’nü kazandı
|
11 Haziran 2008 Çarşamba
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü yarışmasında birincilik ödülü, Tel Aviv Üniversitesi Osmanlı Tarihi Öğretim Üyesi Dr. Amy Singer"in “Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyetinde Hayırseverliğin Devamlılığı” konusunu işleyen makalesine verildi.
Sakıp Sabancı"nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi ile ABD"deki Brooking Enstitüsü 2005 yılında “Türkiye kültürü, toplumu ve siyasetiyle ilgili araştırmaları teşvik etmek, Türkiye"nin çağdaş dünyadaki rolüyle ilgili entelektüel merakı uyandırmak, yeni ve nitelikli araştırmaları desteklemek amacıyla”, her yıl tekrarlanacak olan uluslararası bir ödül yarışması başlattılar.
Yarışmaya katılan çalışmaları uluslararası bir jüri değerlendiriyor. Ve de birinci olarak belirlenen çalışmaya 20 bin, ikinci olarak belirlenene 10 bin, üçüncü olarak belirlenene 5 bin dolar ödül veriliyor.
2006 yılındaki ilk yarışmanın konusu “Türkiye"nin yeni jeopolitik ortamı: Politikalarda sorunlar ve yeni açılım fırsatları” idi. Yarışmaya 43"ü Türkiye"den, 47"si diğer ülkelerden 90 katılımcı başvurdu. Birincilik ödülünü, “Köprü-kavşak-ve tampon bölge kavramlarından öteye: Türkiye"nin gelecekteki uluslararası rolünü tanımlamak “ başlıklı çalışmayı yapan, Bilkent Üniversitesi"nden Dr. Lerna Yanık aldı.
Kendimizi tanımaya çalışıyoruz
2007 yılındaki ikinci yarışmanın konusu “Balkanlar ve Ortadoğu"da Osmanlı Mirasına Dair Algılama” idi. 19"u Türkiye"den, 23"ü yurtdışından 42 kişinin katıldığı yarışmada birincilik ödülü Columbia Üniversitesi"nden Dr. C. Philliou"nun ”Algılama paradoksu: Osmanlı geçmişini "Ulusal Bugün" gözüyle yorumlamak” başlıklı çalışmasına verildi.
2008 yılı yarışmasının konusu “ Bugünkü Türkiye"nin Kültürü, Kurumları ve Değerlerinde Osmanlı Mirası” idi. Yarışmaya 21"i Türkiye"den, 20"si başka ülkelerden 41 katılımcı başvurdu.
Geçen pazartesi akşamı Sabancı Üniversitesi"nde yapılan törende, 2008 yılı yarışmasına katılan çalışmalarla ilgili olarak uluslararası jürinin yaptığı değerlemelerin sonuçlarını, jüri üyelerinden Dr. Şevket Pamuk açıkladı.
Bu yıl birinci olarak ödüllendirilen çalışmasında Amy Singer, Osmanlı"dan günümüze kadar filantropi ya da hayır işleri geleneğini ele alıyor. Singer"e göre, Osmanlı"dan günümüz Türkiye"sine kadar gelen en güçlü geleneklerden biri de özel kişilerin hayır işlerine yönelmesi.
Türkler hayır yapmayı seviyor
Hayır işlerinin her dönemde en kolay göze çarpan boyutu, seçkinlerin ya da zenginlerin yaptıkları. Singer"in çalışması, Osmanlı döneminde olduğu gibi bugün de hayır işlerinin zenginlerle sınırlı kalmadığını, zenginlerden orta hallilere toplumun hemen her katmanı ve değişik etnik grupları arasında da yayıldığını ortaya koyuyor.
Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü"nün bu seneki teması, Osmanlı mirasının günümüz Türkiye"sine yansımasının incelenmesine fırsat vererek bir anlamda kendimize ayna tutmamızı sağlıyor. Görüyoruz ki kendini tanımayan, anlamayan toplumlar, dünyayı da anlayamıyor, günümüzün karmaşık dinamiklerini anlamlandıramıyorlar” dedi.
Bu yılki yarışmada ikincilik ödülünü, “Müzikal dünyaların kesişmesi: Klasik Türk ve Osmanlı müziği icra eden Museviler” başlıklı çalışmasıyla, Washington Üniversitesi"nden Maureen Jackson verildi.
Nice Sophia-Antipolis Üniversitesi"nden Dr. O. Bouquet ise, “Yeni cumhuriyetin eski elitleri: Türkiye"de Osmanlı bürokratik ailelerinin dönüşümü (1909-1939)” başlıklı makalesiyle üçüncülük ödülünü aldı.
