Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Bilgisayar Oyunlarına Dikkat
 



Bu oyunlar adamı katil eder  
Geçtiğimiz hafta Almanya'daki bir lisede meydana gelen 'katliam' tüm dünyayı dehşete düşürdü. 17 yaşındaki Tim Kretschmer, mezun olduğu okula, Baretta marka 9 mm'lik bir silahla gitmiş ve on altı kişiyi öldürmüştü. Her yıl, buna benzer olaylarla karşılaşan Batı kamuoyu, ilk kez büyük bir şaşkınlık yaşıyordu.
 
 

Bunun nedeni, saldırıyı gerçekleştiren gencin gayet 'profesyonelce' hareket etmesiydi. Olayın perde arkasını araştıran uzmanlar, beklenen açıklamayı yaptı: "Katliamın perde arkasında 'şiddet yüklü sanal oyunlar' var." Yapacağı katliamı olaydan bir gece önce arkadaşına anlatan Tim Kretschmer'ın son sözleri de, onun bu oyunlardan nasıl etkilendiğini gözler önüne seriyordu: "Polise ihbarda bulunmayın, sadece oyun oynuyorum!" Uzmanlar, 'şiddet içerikli oyunların çocukları ölüm makinesine dönüştürebileceğini söylüyor. Zira aileler, bu uyarıyı 'benim oğlum bir tane, öyle şey yapmaz!' sözleriyle dikkate almıyor. Ailelerin, bilgisayarla baş başa kalan çocuklarını nasıl denetlemesi gerektiğini ve Türkiye'nin böyle bir olayla karşılaşmaması için yapılması gerekenleri Prof. Dr. Bengi Semerci, Prof. Dr. Kemal Sayar ve Uzman Pedagog Adem Güneş ile konuştuk.

OYUN SANAL KATİL GERÇEK

"Bu yaşamdan sıkıldım artık. Herkes benimle dalga geçiyor. Hiç kimse potansiyelimi görmüyor. Benim burada silahlarım var. Yarın erkenden eski okuluma gideceğim ve bir güzel ızgara yapacağım. Belki de kurtulurum. Kulaklarını açık tut. Bernd, yarın benden haber alırlar. Yerin ismini unutmayın: Winnenden. Ve şimdi polise ihbarda bulunmayın, korkmayın, sadece oyun oynuyorum."

Bu satırlar, geçtiğimiz hafta eski okulunu basarak 16 kişiyi öldüren on yedi yaşındaki Tim Kretschmer'a ait. İnternet ortamındaki yazışmada, arkadaşına korkmaması gerektiği telkininde bulunan Tim, sadece oyun oynadığını söylüyordu. Nitekim öyle de yaptı! Her gün saatlerce oynadığı şiddet yüklü oyunların kahramanları gibi giyindi; önce kurşun geçirmez bir yelek, ardından da özel tim kıyafeti... 259 mermiyi ceplerine doldurmayı da ihmal etmedi. Çünkü insan öldürmek onun için bir oyundu ve bu oyunun bir kuralı vardı. Okuluna gitti ve oyununa başladı.

Özellikle kadınları tercih etti; çünkü onlar kendisiyle dalga geçiyor ve ondaki potansiyeli görmüyordu. Yarım saatlik bir 'operasyonun' ardından 16 kişiyi öldürmüş ve başarılı olmuştu. Oyunu bitirebilmesi için geldiği alana sağ salim dönmesi gerekiyordu. Okuldan çıkınca karşısında polisleri gördü. Şimdi 'asıl oyun' başlıyordu. Çünkü onun oyunlarında bir polisi öldürmek, 'kahraman olmak' demekti. Heyecan dolu bir kovalamacanın ardından siper aldı. Yakalanacağını anlayınca da 'onurlu(!) bir terörist' gibi kendi silahı ile intihar etti.

İşin 'püf noktası', uzmanların dikkatinden kaçmadığı gibi, pek çok kimseyi de şaşkına çeviren ayrıntıyı oluşturuyordu. Çünkü bu ayrıntı, hemen her gencin bildiği ve çok sevdiği 'yarı gerçek' bir internet oyununun 'gerçek' bir gösterimi gibiydi. Olayın yaşandığı günün ertesinde yapılan açıklamalar, nefeslerini tutmuş, ayrıntılı bir haber bekleyen uzmanların korkusunu doğrular nitelikteydi. Katliamın perde arkasında 'şiddet yüklü sanal oyunlar' vardı. Tim Kretschmer da katliamdan bir gece önce, sabaha dek Counter Strike ve Cry Far 2 oynamıştı.

Uzmanlar, 'herkesi öldür ve geri dön' olarak lanse edilen bu tür oyunların çocukları bir 'şiddet' ve 'ölüm makinesi'ne dönüştürdüğünü söylüyor. Gerçi bu sözler, uzmanlar tarafından yıllardır tekrarlansa da kimse, masum çocuğunun bir bilgisayar oyunu ile suç makinesine dönüşeceğine ihtimal vermiyor. Hal bundan ibaret olunca da uyarılar havada asılı kalıyor. Bu noktada ailelere şu uyarıyı yapmak gerekiyor: Almanya'daki katliamdan sonra Tim Kretschmer'ı tarif edenler de tıpkı sizin kendi çocuğunuza sarf ettiğiniz cümleleri kuruyordu: "Tim, çalışkan, sakin ve masum bir çocuktu!"

Şiddet içerikli oyunlar psikolojik bağımlılık esasına göre tasarlanıyor

"Sanal teknolojinin en keyif verici özellikleri ile donatılan oyunların pençesine düşen bir kişi -ister genç olsun isterse yaşlı-, bu bağımlılıktan kolay kolay kurtulamıyor." diyen Fatih Üniversitesi öğretim görevlisi uzman pedagog Adem Güneş, bu tür oyunların çok ciddi bir 'psikolojik altyapı' ile hazırlandığını belirtiyor. Oyuncuların bir süre sonra 'psikolojik bağımlı' hale geldiğini ifade eden Adem Güneş, şiddet içerikli oyunları oynamaya başlayan kişilerdeki değişimi şu sözlerle özetliyor: "Oyunun bağımlısı olan her kişi, eline silahı alıp katliam yapmıyor olsa da, katliam yapacak potansiyele sahip oluyor. Eğer bu kişiler zayıf karakterli ve kırılgan duygulu insanlar ise üzerlerinde taşıdıkları bu negatif duygular, bir şekilde dışarı çıkıyor. Bu, silahla birilerini öldürmek şeklinde olabileceği gibi; anne-babaya isyan, öğretmeni tehdit, arkadaşları ile kavga etme olarak da olabilir.

Uzmanlık sahası 'çocuk ve şiddet, suistimal ve tacizler' olan pedagog Adem Güneş, aileleri, çocuklarını bu tür oyunlarla tanıştırmamaları konusunda uyarıyor. Çocukları, şiddet içerikli oyunlar oynayan ailelere ise bu tür oyunların 'offline' (çevrim dışı) sürümlerini kullanmalarını öneriyor. İçeriğinde ölme ve öldürme olan oyunların en tehlikelilerinin internet üzerinden online (çevrim içi) oynananlar olduğunu söyleyen Adem Güneş, "Eğer bir aile, çocuğunun bu tür oyunların bağımlısı olduğunu düşünüyorsa mutlaka bir uzman desteği almalı." diyor.

Şiddet içerikli oyunların verdiği tahribatı önlemek üzere mutlaka ailelerin, eğiticilerin ve tüm sivil toplum kuruluşlarının bilgilendirilmesi gerektiğini anlatan Adem Güneş, bilinçlenmenin yasak koymadan önce gelmesi gerektiğini söylüyor: "Almanya'da yaşanan bu trajik olayın Türkiye'de yaşanmaması için; ya ulusal düzeyde çok ciddi bir bilgilendirici kampanya başlatılmalı ya da sanal teknoloji kendi içinde 'etik' kurallar belirleyene kadar bu tür 'online' şiddet oyunlarına erişim engellenmeli."

Çocuklarınızı denetleyin

Prof. Dr. Bengi Semerci (Çocuk-genç ve erişkin psikiyatristi): Basılmış eser, TV yayınları ve filmler gibi iletişim araçlarıyla ilgili olarak aileler tarafından gerçekleştirilen denetim ve gruplandırmaların internet oyunları yönünden de yapılması gerekir. Bu nedenle çocukların ruh sağlığını korumak amacı ile;

1- Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi bir kurul oluşturulmalıdır. Bu kurul, oyunlar piyasaya sürülmeden önce oyunları değerlendirmeli ve yaş gruplarını belirlemelidir. Kurulun, bunu yapabilecek bilimsel ve yetkin bir kurul olması gerekir.

2- Online oyunların başlama sayfalarına, satışı yapılanların ise kapaklarına oyunun yaş grubu, içeriği ve olumsuz etkileri konusunda uyarılar konulması uygun olur.

3- Diğer tüm sorunları engellemek için de şart olduğu dikkate alınarak, ailelerin denetleme görevini ve sağlıklı aile içi iletişim kurma yeteneklerini destekleyici programlar hazırlamak, aileleri oyunlar ve kontrolleri için eğitmek, bilgilendirmek temel bir zorunluluktur.

4- Ev içi denetim aileler tarafından sağlanırken, toplu internet ulaşımı yapılan yerlerdeki denetimler için, internet kafe giriş yaşının yükseltilmesi, belli yaş grubunun erişkinlerle aynı mekânları paylaşmasının engellenmesi gibi salt çocuklara ilişkin kuralları içeren düzenleme ve uygulamalara gidilmesi, önlem olabilir.

Oyunlar saldırganlaştırıyor

Prof. Dr. Kemal Sayar (Ergen-genç ve erişkin psikiyatristi): İlk çocukluk dönemlerinden itibaren çocuklar, kendilerine model olarak seçtikleri oyun kahramanlarının özelliklerini günlük yaşamlarına ve oyunlarına yansıtmaya başlarlar. Bu kahramanlar çeşitli davranış ve hareketleriyle, çocuktaki saldırganlık dürtülerini harekete geçirebilir ve onu saldırgan yapabilir. Şiddet uygulayan karakterleri idol olarak seçen çocuklar, zamanla şiddeti olağan bir olay gibi kabul ederek benimserler. Dizilerde, çizgi filmlerde ve oyunlarda aktarılan değerler, 'düşmanlık, savaş, silahlar, hep kendini iyi ve haklı görmek' gibi insanlık değerlerine aykırı nitelikler olarak ortaya çıkmaktadır. Bu oyunlardaki 'düşmanlar', çocuk için sırasındaki arkadaşları, öğretmeni, hatta kendi anne-babası bile olabilir. Çocuğun isteklerini yapmayan, ona kurallar koyan, yersiz ısrarlarını yerine getirmeyen herkes 'düşman' sayılabilir.


 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2037092 ziyaretçi (4472419 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol