10 yıl önce kendisi için bedava elektrik üretmeye başlayan Özen, şimdi Çanakkalelilerin imdadına koşuyor. Elektriği bedavaya getiren rüzgâr türbini sistemiyle 'ekonomik ve ekolojik adam' diye anılan ve 'Eko Erdal' lakabıyla tanınan Özen, 1.500 lira maliyetle bu sistemi isteyenin bahçesine kuruyor.

Çanakkale'nin Küçükkuyu ilçesinde ailesi ile birlikte mütevazı bir hayat süren 44 yaşındaki Erdal Özen, Türk insanının gerektiğinde zor şartlarda neler üretebileceğinin ilginç bir örneğini ortaya koyuyor. Girdiği meslek lisesinin torna tesviye bölümünden sınavı kaçırdığı için mezun olamayan Özen, son yılların gündemdeki konusu rüzgâr enerjisini elektrik enerjisine çeviren çalışması ile ilgi odağı olmayı başardı. 10 yıl önce rüzgâr enerjisini kendi yaptığı sistemle elektrik enerjisine dönüştürerek hayatını kolaylaştıran Erdal Bey, bugün çevre il ve ilçelerde kurduğu sistemlerle kendisinden yardım isteyenlere 'masrafsız' bir yaşam sunuyor. Çevreci buluşu ve elektriği bedavaya getiren sistemi nedeniyle 'ekonomik ve ekolojik adam' diye anılan ve 'Eko Erdal' lakabıyla tanınan Özen, 1.500 lira maliyetle isteyene elektriği bedavaya getiren rüzgâr türbinini bahçesine kuruyor.

Rüzgâr türbini yapmaya bir tanıdığının ısrarıyla başladığını, uzun süren bir çalışma neticesinde rüzgârdan elektrik üreten sistemi kurduğunu ve karavanında kullanmaya başladığını anlatan Özen, "Bu işin sırrı rüzgârın enerjisini mekanik enerjiye ya da elektrik enerjisine çeviren dinamoda. Bisikletlerdeki dinamonun benzerini kurarak, hareket enerjisini elektrik enerjisine dönüştürüyoruz. Pervanelerin dönmesiyle elde edilen elektrik enerjisini de akülere depoluyoruz. Daha sonra enerjiyi ev aydınlatmasında ve kuyudan su çekerek tarla sulamada rahatlıkla kullanabiliyoruz. Dinamoyu yurtdışından getiriyoruz. Toplam maliyet 1.500 lirayı geçmiyor." diyor.

İlk başta yakınları ve arkadaşları tarafından boş işlerle uğraşmakla suçlanan Özen, yenilenebilir enerjinin Türkiye gündeminde geniş yer bulmasının ardından yaptığı işin öneminin daha da iyi anlaşıldığını belirtiyor. "Devletin bürokratları dahi kurduğum sisteme hayran oluyor. Geçmişte yaptığım işe gülenler bugün aynı sistemi kendi evlerine kurmam için sıraya girmiş durumda. Sadece Küçükkuyu'dakilere değil, çevre il ve ilçelerdeki taleplere de cevap vermeye çalışıyorum." diyor.

Rüzgâr ile çalışan türbinlerin yanı sıra suyun akma kuvveti ile elektrik üreten pompası da bulunduğunu kaydeden Özen, güneş, su ve rüzgârdan herhangi birinin olduğu her yerde enerji üretebilecek sistem yapabildiğini ve bu sistemlerin en az beş yıl içinde kendisini amorti edebildiğini anlatıyor. Su, rüzgâr ve güneş olmayan yerler için de elektrik üretmeyi amaçladığını, bu konuda da yaptığı sistemin Küçükkuyu Belediyesi'ne ait İmeceevi'nde kullanıldığını belirten Özen, "Çöpe atılmış bisikletleri toplayıp üzerlerinde bazı değişiklikler yapıyorum. Bu bisikletleri sabitleyerek kondisyon bisikleti haline getiriyorum. Pedalların ucuna da dinamo ekleyerek aküye bağlıyorum. Kondisyon bisikletini kullanmaya gelen kişi, spor yaparken aynı odada bulunan televizyonu çalıştıracak elektriği de farkında olmadan üretiyor. Kişi, hem spor yapıyor hem de televizyonu izliyor." diyor.

Özen'in şu ana kadar kurduğu en büyük rüzgâr türbini Kazdağları'nda sulama amaçlı kullanılıyor. Sistem 100 metre derindeki suyu çekiyor. 300 dönüm arazideki ürünler damlama usulü ile tarla sahibine ekstra masraf çıkartmadan bedavaya rüzgâr gücü ile sulanıyor. Şimdi ise hareket halindeki araçlar ve teknelerin kendi ürettikleri enerji ile bir yerden bir yere bedavaya gitmesi konusunda çalışıyor. Tüm köy halkı ve ilçe sakinleri, onun yeni icadını merakla bekliyor. ZAMAN