Zeytin Karasuyu Problemi Çözüldü
Dünyada zeytin üretilen tüm ülkelerin 3 bin yıldır sorunu olan karasu problemini Türk iş adamı faydalı bir ürün haline getirdi.
Dünyadaki bilim adamları tarafından incelenerek net bir çözüm üretilemeyen zeytin karasuyu problemini, Balıkesir'in Edremit ilçesinde faaliyet gösteren Kale Naturel Ltd. Şti.'nin ortağı Faruk Durukan çözmeyi başardı. Karasu sorununu çözmekle birlikte çalışmalarını geliştiren Durukan, zeytin karasuyunun özütünü elde ederek yaklaşık 2 bin farklı alanda kullanabilen bir ürün ortaya çıkarttı. Türkiye'nin tek bitki özleri elde eden kuruluşunun önderi Durukan, Nobel ödülüne aday gösterildi.
Çalışmalara destek veren Balıkesir İl Tarım Müdürü Ruknettin Ceyhun, BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen ve BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı açıklamalarda bulundu.
Zeytin karasuyu sorununu ve Faruk Durukan'ın ilginç buluşunu anlatan İl Tarım Müdürü Ruknettin Ceyhun, "Bölgemiz zeytincilik açısından büyük bir potansiyele sahip olup, Balıkesir ilinde yaklaşık 80 bin hektar alanda 11 milyon zeytin ağacı bulunur ve bu zeytin ağacından yılda, yılına göre 200 ile 220 bin tonluk yağlık, 20 bin ton da sofralık zeytin elde edilmektedir. Zeytin işlemesi sırasında, yağlık zeytin üretilirken şu anda trifaz olan bir sistemle zeytinden zeytin yağı elde edilirken, ürünün yüzde 50'si prina olarak ayrılır. Verime göre yüzde 20'si zeytinyağı ve geri kalan kısım ise karasuyu adı altında bir su çıkmaktadır. Bu su gerek bitkisel üretimde, gerekse su ürünlerinde sıkıntı doğurmaktadır. Yani zeytin karasuyu tarlalara verildiğinde bitkilere olumsuz etki yapar ve suya verildiğinde de 1380 sayılı su ürünleri kanununa göre sudaki canlıları olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle Türkiye'de el atılması gereken en önemli konulardan biri de zeytin karasuyu ile ilgili çalışmalardır. Bu karasu ile ilgili değerli arkadaşımız Faruk Durukan'ın çalışmaları, katkıları var. Biz de kendisine üniversite, özel sektör ve bir de tarım teşkilatı olarak katkı sağlıyoruz. Bu katkılarda bizim elemanlarımız da birlikte çalışıyor. Bu durumda başarılı olmak yolunda son aşamaya gelindi. Dünyaya ve Türkiye'ye büyük bir hizmet sağlanmış olacaktır. Zeytin karasuyu sadece Türkiye'nin sorunu değil, dünyadaki tüm zeytin fabrikalarının meselesidir" diye konuştu.
"BU BÜYÜK BİR DEVRİMDİR" Faruk Durukan'ın hayallerin gerçek olduğunu söyleyerek, yeni buluşu Türkiye ve dünyada büyük bir devrim olarak nitelendiren BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen ise, "Kişiler hayallerinin peşinden koştuğu sürece başarılı olur. Genç, sanayici, girişimci Faruk bey de hayallerinin peşinden koşuyor. Ama bu hayaller adım adım gerçek olmaya başladı. Bu hayaller ülke ekonomisine çok büyük katkısı olan getirilere döndü. Bunlardan bir tanesi de, karasu sorunudur. Binlerce yıldır yalnız Türkiye'de değil tüm zeytin üretimi olan Akdeniz ülkelerinde insanların başına bela olmuş bir ekstreydi. Karasu dediğimiz madde aslında kara değil, sadece zeytin meyvelerinden zeytinyağı elde edilirken, ılık suyla yağın sürüklenmesi ve baskı sırasında kullanılan suyun havada okside olarak kararmasıyla oluşan zararlı bir üründür. Bu suyun aktığı bölgelerde oksijen azalırken canlılar da azalıyor. Toprakta ise uzun süre verim kaydı, işleme kaybı görülüyor. Ve İspanya ve İtalya gibi ülkeler bu sorunla ilgili binlerce, on binlerce çalışma yapmışlar, fakat hala bir çare bulunamamıştı. BAÜ ile 4-5 yıldır yakın temasta olan ve çalışmalarını üniversitemizde yaparak uzun sohbetler yaptığımız Faruk Durukan ile sürekli yakın temasta olan 8 - 10 tane araştırmacı arkadaşımız var. Faruk beye karasu sorununu anlattık ve kendisi, bizim yıllardır çare arayıp, araştırmalar yaptığımız teorikte kalan birikimimizi, yani karasu sorununu pratiğe çevirdi. Bu büyük bir devrim olarak tarihe geçmiştir. Karasuyun bu şekilde ekstre edilip toz haline getirilmesi önemsenecek nitelikte çok büyük bir devrimdir. Yaklaşık 5 üniversite ile birlikte çalışmalarını sürdüren Faruk beyi Balıkesir Üniversitesi olarak biz de destekliyoruz" dedi.
BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı ise, karasu sorunu ile ilgili olarak Edremit'te BAÜ ile ortaklaşa olarak uzun süredir çalışmalar yapıldığını söyleyerek, "Bu sorun ile ilgili pratik manada çalışma yapan değerli girişimci ve işadamı Faruk Durukan var. Faruk bey, karasuyun ekstrakt (öz) olarak çıkartılma işlemini ilk olarak okulumuzda denemişti. Karasuyun bir çok özelliği var. Buna karasu değil, zeytin özsuyu demek gerekiyor. Doğaya negatif etkisi vardır ve gıda zincirini kırıyor. Zeytin özütünü toz halinde Faruk bey gerçekleştirmeyi başardı. Bu devrim, yöre ve ülkemiz açısından çok önemlidir. Edremit Meslek Yüksek Okulu olarak biz de kendisini destekliyoruz" diye konuştu.
Kale Natürel Ldt. Şti.'nin ortağı Faruk Durukan, "Dünyada 3 bin yıldır problem olan karasuyunu ortadan kaldırma çalışmaları yıllardır yapılıyor. Ama bir türlü başarılı olunamadı. Biz karasuyu faydalı hale getirerek zeytin özüne dönüştürdük. Zeytin karasuyunu problem halinden çıkartıp ve zeytin özü elde ederek krem, kozmetik, ilaç gibi vs. 2 bin alanda kullanılır bir ürüne dönüştürdük. Bu çalışmalarımızı yaparken bunun 3 boyutu vardı. Biri Tarım Kontrol Genel Müdürlüğü, bir tanesi üniversiteler ve BAÜ'nün büyük katkıları oldu. Bir tanesi de, işin sanayi boyutu olan biz ilgilendik. Yani 3 ayaktan olusin karasuyu sadece Türkiye'nin sşan bir çalışma oldu. Bu proje ile Nobel ödülüne adayız. İnşallah Nobel'i de ülkemize getireceğiz. Türk Ar-Ge'sini ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Bizim amacımız bu. Yine biliyorsunuz ki, Isparta bölgemizde gül yağı elde ediliyor ve yılda 180 bin ton civarında gülden elde edilen atık ortaya çıkıyor. Bu da aslında zeytin karasuyuna benzer bir sorundur. Onu da biz sessiz sedasız çözdük ve onun adını da, bize büyük destekler veren BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof Dr. Gülendam Tümer'den esinlenerek Gülendam koyduk. Artık bu elde ettiğimiz gül özünün adı Gülendam olarak bilinecektir. Bizim amacımız aslında ülkemizdeki atıkları değerlendirmektir. Bunu yaparken de çevreye zararlı olanları faydalı hale getirmekte bizim başarımızı artırmaktadır " ifadelerini kullandı.
(Cihan Haber Ajansı) 25.01.2008
Erişim: 18.06.2008
ABD bilim adamları tüm dünyayı tehdit eden `Domuz Gribi` virüsü üzerinde laboratuar çalışmaları yaparken, Türk bilim adamı Faruk Durukan`ın bulduğu çözümün virüse karşı kullanılabileceğini saptadı.
Türk bilim adamı
Faruk Durukan`ın buluşu olan taşın suyunu inceledikten sonra virüse karşı kullanılabileceğini saptadı.
ABD`li bir araştırma - geliştirme (AR-GE) firması, 3 boyutlu laboratuarlarda incelemek üzere taşın suyundan bir ton satın aldı.
Yaklaşık 5 yıl önce taşın suyunu elde ederek, bu suyun orman yangınlarında ve yanmaz madde üretiminde etkili olduğunu tescil ettiren, zeytin yaprağı, zeytin çekirdeği ve bitki özleri üzerinde çalışmalar yaparak dünyada ilkleri gerçekleştiren Türk bilim adamı Faruk
Durukan, tüm dünya ülkelerini tehdit eden `
Domuz Gribi` virüsüne karşı etkili bir çözüm yolunda.
Virüs üzerinde dünyanın en başarılı bilim adamları çalışmalar yaparken, ABD`li bir ER-GE firması ise, antibakteriyel, antimikrobiyel, antifungus ve antivirüs gibi özellikleri olduğu onaylanan taşın suyu sayesinde `Domuz
Gribi` virüsüyle baş edilebileceğini saptadı. ABD`de faaliyet gösteren Skaya CO. İsimli ER-GE firması, Türkiye`deki temsilcisi olan Yavuz Gün`ü görevlendirerek Türk bilim adamı Faruk Durukan ile irtibat kurdu. Yavuz Gün, Faruk Durukan ile görüşerek ABD`deki firmasına 1 ton taş suyu gönderdi.
Domuz Gribi virüsünün yaygınlaşmaması için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu ve 3 boyutlu laboratuarlardan Türkiye`de hiç bulunmadığı için yeterli çalışmaları yapamadıklarını söyleyen Faruk Durukan, `Amacımız Türk ER-GE`sini dünya ER-GE`sinin üzerine çıkartmaktır. Dünyanın neresinden olursa olsun çalışmalarımı ve buluşlarımı insanlara faydalı olması için gönderiyor, yardım ihtiyacı duyulan her yere çekinmeden gönderiyorum. Domuz Gribi virüsü üzerinde çalışma yapan ABD`li bu ER-GE firmasını tebrik ediyorum. Taş suyu buluşumun üzerinde çalışma yapılmış ve virüse karşı etkili olabileceği saptanmş. Bunun üzerine 3 boyutlu laboratuarlarda daha detaylı bir çalışma yapmak için bizden su satın aldılar. İnşallah kısa sürede bir ilaç haline getirilerek tüm dünya ülkelerine bu madde anti virüs olarak gönderilir` diye konuştu.
ABD`li ER-GE firmasının Türkiye temsilcisi Yavuz Gün ise, buluşları ile
Nobel ödülüne aday gösterilen Türk bilim adamı Faruk Durukan`ın taş suyu sayesinde Domuz Gribi virüsünün üstesinden gelinebileceğini ifade ederek, `Türk bilim adamları son zamanlarda buluşları ile dünya üzerinde büyük etki gösteriyor.
Faruk bey de bu bilim adamlarından bir tanesidir. Onlarca ülkenin gözü Faruk Durukan`ın çalışmaları üzerindedir. Kendisini tebrik ediyor, taş suyu çalışmalarında bizleri kırmayarak yardımcı olduğu için de kendisine teşekkür ediyoruz` dedi..
TÜRK MUCİDİN DEVRİM NİTELİĞİNDEKİ BULUŞU
Tarih: 19.06.2008 Saat: 03:46
Konu: ULUSAL BASIN HABERİ
Türk mucit Faruk Durukan, 3 bin yıllık sorunu çözerek faydalı bir ürün elde etti.
MUSTAFA MERSİN
- DÜNYANIN 3 BİN YILLIK SORUNU OLAN ZEYTİN KARASUYU SORUNUNU ÇÖZEN KALE NATUREL ŞİRKETİ ORTAĞI FARUK DURUKAN NOBEL ÖDÜLÜNE ADAY OLDUĞUNU AÇIKLADI”
- 5 ÜNİVERSİTE’YE BAĞLI ARAŞTIRMACILAR VE PROFESÖRLER İLE TARIM BAKANLIĞIYLA ORTAK ÇALIŞMALAR YÜRÜTEN DURUKAN, CANLILARA BÜYÜK ZARARI OLAN KARASUYU YOK EDERKEN, ÖZÜNÜ ALARAK 2 BİN ALANDA KKULANILAN FAYDALI BİR ÜRÜNE ÇEVİRDİ
- PROF. DR. GÜLENDAM TÜMEN:
-“KARASUYUN BU ŞEKİLDE EKSTRE EDİLİP TOZ HALİNE GETİRİLMESİ ÖNEMSENECEK NİTELİKTE ÇOK BÜYÜK BİR DEVRİMDİR”
- İL TARIM MÜDÜRÜ RUKNETTİN CEYHUN:
-“KARASU SORUNU ÇÖZÜMÜNDE DÜNYAYA VE TÜRKİYE’YE BÜYÜK BİR HİZMET SAĞLANMIŞ OLACAKTIR”
- YDR. DOÇ. DR. SAKİN VURAL VARLI:
- “KARASUYUN DOĞAYA NEGATİF ETKİSİ VARDIR VE GIDA ZİNCİRİNİ KIRIYOR. ZEYTİN ÖZÜTÜNÜ TOZ HALİNE GETİRMEYİ FARUK BEY BAŞARDI. BU DEVRİM, YÖRE VE ÜLKEMİZ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİDİR”
Dünyada zeytin üretilen tüm ülkelerin 3 bin yıldır sorunu olan karasu problemini Türk mucit, iş adamı, girişimci ve sanayici Faruk Durukan çözmeyi başardı. Kale Naturel isimli şirketin ortaklarından olan Durukan’ın buluşu Nobel ödülüne aday gösterilirken, bilimsel manada karasu sorunu ile ilgilenerek, Durukan’a destek olan Balıkesir Üniversitesi (BAÜ) araştırmacıları ve İl Tarım Müdürü Ruknettin Ceyhun da açıklamalarda bulundu.
3 bin yıldan beri dünyadaki bilim adamları tarafından incelenerek net bir çözüm üretilemeyen zeytin karasuyu problemini, farklı buluşlarıyla defalarca Türkiye ve dünya gündemine gelerek, Türk mucit olarak bilinen sanayici, işadamı ve Kale Naturel Ltd. Şti.’nin ortağı Faruk Durukan çözmeyi başardı. Karasu sorununu çözmekle birlikte çalışmalarını geliştiren Durukan, zeytin karasuyunun özütünü elde ederek yaklaşık 2 bin farklı alanda kullanabilen bir ürün ortaya çıkarttı. Türkiye’nin tek bitki özleri elde eden kuruluşunun önderi Durukan’ın Nobel ödülüne aday gösterildiği öğrenilirken, çalışmalarda destek verenler arasındaki Tarım ve Köy İleri Bakanlığı yetkilisi İl Tarım Müdürü Ruknettin Ceyhun, BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen ve BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı açıklamalarda bulundu.
Zeytin karasuyu sorununu ve Faruk Durukan’ın ilginç buluşunu anlatan İl Tarım Müdürü Ruknettin Ceyhun, “Bölgemiz zeytincilik açısından büyük bir potansiyele sahip olup, Balıkesir ilinde yaklaşık 80 bin hektar alanda 11 milyon zeytin ağacı bulunur ve bu zeytin ağacından yılda, yılına göre 200 ile 220 bin tonluk yağlık, 20 bin ton da sofralık zeytin elde edilmektedir. Zeytin işlemesi sırasında, yağlık zeytin üretilirken şu anda trifaz olan bir sistemle zeytinden zeytin yağı elde edilirken ürünün yüzde 50’si prina olarak ayrılırken, verime göre yüzde 20’si zeytinyağı ve geri kalan kısım ise karasuyu adı altında bir su çıkmaktadır. Bu su gerek bitkisel üretimde, gerekse su ürünlerinde sıkıntı doğurmaktadır. Yani zeytin karasuyu tarlalara verildiğinde bitkilere olumsuz etki yapar ve suya verildiğinde de 1380 sayılı su ürünleri kanununa göre sudaki canlıları olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle Türkiye’nin en büyük el atılması gereken konusunun biri de zeytin karasuyu ile ilgili çalışmalardır. Bu karasu ile ilgili değerli arkadaşımız Faruk Durukan’ın çalışmaları, katkıları var. Biz de kendisine üniversite, özel sektör ve bir de tarım teşkilatı olarak katkı sağlıyoruz. Bu katkılarda bizim elemanlarımız da birlikte çalışıyor. Bu durumda başarılı olmak yolunda son aşamaya gelindi. Dünyaya ve Türkiye’ye büyük bir hizmet sağlanmış olacaktır. Zeytin karasuyu sadece Türkiye’nin sorunu değil, dünyadaki tüm zeytin fabrikalarının sorunu karasudur” diye konuştu.
“BU BÜYÜK BİR DEVRİMDİR”
Faruk Durukan’ın hayallerinin peşinde koştuğunu ve hayallerin gerçek olduğunu söyleyerek yeni buluşu Türkiye ve dünyada büyük bir devrim olarak nitelendiren BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, “Kişiler hayallerinin peşinden koştuğu sürece başarılı olur. Genç, sanayici, girişimci Faruk bey de hayallerinin peşinden koşuyor. Ama bu hayaller adım adım gerçek olmaya başladı. Bu hayaller ülke ekonomisine çok büyük katkısı olan getirilere döndü. Bunlardan bir tanesi de, karasu sorunudur. Binlerce yıldır yalnız Türkiye’de değil tüm zeytin üretimi olan Akdeniz ülkelerinde insanların başına bela olmuş bir ekstre idi. Karasu dediğimiz madde aslında kara değil, sadece zeytin meyvelerinden zeytinyağı elde edilirken, ılık suyla yağın sürüklenmesi ve baskı sırasında kullanılan suyun havada okside olarak kararmasıyla oluşan zararlı bir üründür. Bu suyun aktığı bölgelerde oksijen azalırken canlılarında azalmasını sağlıyor. Geçici de olsa yok ediyor. Toprakta ise uzun süre verim kaydı, işleme kaybı görülüyor. Ve İspanya ve İtalya gibi ülkeler bu sorunla ilgili binlerce, on binlerce çalışma yapmışlar, fakat hala bir çare bulunamamıştı. BAÜ ile 4-5 yıldır yakın temasta olan ve çalışmalarını üniversitemizde yaparak uzun sohbetler yaptığımız Faruk Durukan ile sürekli yakın temasta olan 8 – 10 tane araştırmacı arkadaşımız var. Faruk beye karasu sorununu anlattık ve kendisi, bizim yıllardır çare arayıp, araştırmalar yaptığımız teorikte kalan birikimimizi, yani karasu sorununu pratiğe çevirdi. Bu büyük bir devrim olarak tarihe geçmiştir. Karasuyun bu şekilde ekstre edilip toz haline getirilmesi önemsenecek nitelikte çok büyük bir devrimdir. Yaklaşık 5 üniversite ile birlikte çalışmaların sürdüren Faruk beyi Balıkesir Üniversitesi olarak biz de destekliyoruz” dedi.
BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı ise, karasu sorunu ile ilgili olarak Edremit’te BAÜ ile ortaklaşa olarak uzun süredir çalışmalar yapıldığını söyleyerek, “Bu sorun ile ilgili pratik manada çalışma yapan değerli girişimci ve işadamı Faruk Durukan var. Faruk bey, karasuyun ekstrakt (öz) olarak çıkartılma işlemini ilk olarak okulumuzda denemişti. Karasuyun bir çok özelliği var. Buna karasu değil, zeytin özsuyu demek gerekiyor. Doğaya negatif etkisi vardır ve gıda zincirini kırıyor. Zeytin özütünü toz halinde Faruk bey gerçekleştirmeyi başardı. Bu devrim, yöre ve ülkemiz açısından çok önemlidir. Edremit Meslek Yüksek Okulu olarak biz de kendisini destekliyoruz” diye konuştu.
“GÜL KARASUYU SORUNU DA TAMAM”
Kale Natürel Ldt. Şti.’nin ortağı ve icat ve buluşlarıyla teorik çalışmaları pratiğe çevirerek bilinen, Türk mucidi olarak ta gündemdeki yerini koruyan Faruk Durukan, “Dünyada 3 bin yıldır problem olan karasuyu sorununu faydalı bir hale getirmeyi ve bırakın faydalı hale getirmeyi ortadan kaldırma çalışmaları yıllardır yapılıyor. Ama bir türlü başarılı olunamadı. Biz karasuyu faydalı hale getirerek zeytin özüne dönüştürdük. Zeytin karasuyunu problem halinden çıkartıp ve zeytin özü elde ederek krem, kozmetik, ilaç gibi vs. 2 bin alanda kullanılır bir ürüne dönüştürdük. Bu çalışmalarımızı yaparken 3 boyutu vardı. Biri Tarım Kontrol Genel Müdürlüğü, bir tanesi üniversiteler ve BAÜ’nün büyük katkıları oldu. Bir tanesi de, işin sanayi boyutu olan biz ilgilendik. Yani 3 ayaktan oluşan bir çalışma oldu. biz bu proje ile Nobel ödülüne adayız. İnşallah Nobel’i de ülkemize getireceğiz. Türk Arge’sini, dünya Arge’sinde ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Bizim amacımız bu. Ülkemizdeki Arge çalışmalarını yüksek tutmalıyız. Artı, dünyadaki problemleri dünya Arge’sinde ön plana getirirsek haklı olarak hepsinin önüne geçmiş oluruz, bilimsel alanda. Yine biliyorsunuz ki, Isparta bölgemizde gül yağı elde ediliyor ve yılda 180 bin ton civarında gülden elde edilen atık ortaya çıkıyor. Bu da aslında zeytin karasuyuna benzer bir sorundur. On da biz sessiz sedasız çözdük ve onun adını da, bize büyük destekler veren BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof Dr. Gülendam Tümer’den esinlenerek Gülendam koyduk. Artık bu elde ettiğimiz gül özünün adı Gülendam olarak bilinecektir. Bizim amacımız aslında ülkemizdeki atıkları değerlendirmektir. Bunu yaparken de çevreye zararlı olanları faydalı hale getirmek te bizim başarımızı artırmaktadır ” dedi.
TÜRKİYE, BİTKİ ÖZÜNÜ KENDİSİ ÜRETMEYE BAŞLADI |
2008-09-02 16:43:24 CDT
|
|
Yıllardır ithal edilen bitki özleri (ekstrakt) Türk sanayici Faruk Durukan'ın Türkiye'de kurduğu fabrikada da üretilmeye başlandı.
|
|
Türkiye'de yıllardır yüklü paralar harcanarak ithal edilen bitki özleri, zeytin kara suyu meselesine çözüm getiren Türk kaşif Faruk Durukan'ın Balıkesir'in Edremit ilçesinde kurduğu ekstrakt fabrikasıyla birlikte Türkiye'de elde edilmeye başlandı. Türkiye'nin ilk ve tek ekstrakt fabrikasını üniversite - devlet işbirliği ile kurduğunu açıklayan Faruk Durukan, fabrikaların artması ve gerekli tüm bitki özlerinin elde edilebilir duruma gelmesi halinde ülke ekonomisine her yıl ciddi katkılar sağlanacağını söyledi.
3 bin yıldan beri dünyadaki bilim adamları tarafından incelenerek net bir çare üretilemeyen zeytin kara suyu problemini, geçtiğimiz günlerde çözdüğünü açıklayan ve farklı buluşlarıyla defalarca Türkiye ve dünya gündemine gelerek, dünya tarım sektörüne damgasını vuran Kale Naturel Ltd. Şti.'nin ortağı Faruk Durukan, şimdi de bitki özlerinde dış ülkelere bağımlılığı ortadan kaldırdı. Durukan, ilk olarak zeytin yaprağı ekstraktını elde etti ve daha sonra zeytin kara suyunun özütünü elde ederek yaklaşık 2 bin farklı alanda kullanabilen bir ürün ortaya çıkarttı. Çalışmalarına hız kazandıran Durukan, Türkiye'nin tek bitki özleri elde eden kuruluşunun önderi durumuna gelerek Nobel ödülüne aday gösterildi.
Balıkesir İl Tarım Müdürü Ruknettin Ceyhun, BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen ve BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı Durukan'ın kurduğu ekstrakt fabrikası ile ilgili açıklamalarda bulundu.
İl Tarım Müdürü Ruknettin Ceyhun, "Türkiye'de üretilen mahsulün bir kısmı mahsul olarak tüketilirken, bir kısmı da yaprağı, kabuğu ve diğer kısımlar olarak atık şeklinde çevreye atılarak, çevre kirliği oluşturmaktadır. Ama teknolojinin ilerlediği günümüzde bu konuda çalışmalar var. Faruk Durukan'ın bu konuda çalışmaları var ve biz de Tarım Bakanlığı olarak kendilerini destekledik. Ortak proje üzerinde yoğunlaştık ve zeytin yaprağının çevreye atılıp çürüyüp heba olacağı yerde, ekstrakt haline getirip zeytin yaprağı çayı elde edildi. Ege'de incir yaprağı, Manisa'da üzüm çekirdeği ve başka yerlerde domates kabukları öyle. Marifet işe yaramayan kısımları ülkeye kazandırıp ekonomiye katkı sağlamaktır" diye konuştu.
"BİTKİ ATIKLARI ÇOK DEĞERLİ"
BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, 12 bin bitki türünün Türkiye'de yetiştiğini söyleyerek, bunun bütün Avrupa'da yetişen bitki sayısına yakın bir sayı olduğunu ifade etti. Türkiye'de çok önemli bitkilerin atıklarının çok değerli aktiviteler taşıdığını ifade eden Tümen konuşmasına şöyle devam etti:
"Önemli projelerimizden bir tanesi de bu değerli atıkların değerlendirilmesi. Bunlardan bir tanesi zeytin yaprağı ekstresi. Bilindiği gibi zeytin budaması sonunda dökülen yapraklar yakılır. Ama bu yapraklar çok önemli bir etken madde taşıyor. Olea europaea ihtiva ediyor, bu da mikrop, mantar ve virüsleri öldürücüdür. Bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve kanserle mücadelede büyük yol kat etmemizi sağlamaktadır. Girişimcimiz Faruk bey zeytin yaprağı ekstresini çıkartarak bir gramına bin dolar verilerek alınan olea europaeani halkımızın istifadesine sunmuştur. Bunu sadece zeytin yaprağı ile kısıtlamıyoruz. En önemli ekstrelerden bir tanesi de çay yaprağıdır. Rezi'de çay yaprağının atıkları yakılıyor ya da toprağa gömülüyor. Ama yeşil çay yapraklarının antikanserojen aktiviteye sahip fanonik bileşikler taşıdığı dünya tarafından kabul edilmiştir. Bu ekstrelerin hayata geçirilmesi hem bizim döviz kaybımızı önleyecek, hem de ihracata geçersek de döviz kazanmamızı sağlayacaktır. Bu ekstrelere enginar yaprağı, meryemana dikeni, adaçayı ekstresi, kuşdili biberiye ekstresi, alıç yaprağı ekstresi gibi pek çok ekstreyle devam edebiliriz. Yine çok önemli projelerden bir tanesi de, TARİŞ ile beraber bir incir yaprağı ekstresi çalışmaları var. Japonlar TARİŞ'ten incir yaprağı istiyorlar. Çünkü incir yaprağı kandaki trigliseritleri düşürüyor." BAÜ Edremit Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Vural Varlı ise, "Zeytin endüstrisi programı Akhisar'dan sonra ilktir. Bu tür işletmelerde öğrencilerimize staj yaptırıyoruz. Bunların tecrübelerinden, üniversite sanayici işbirliği içerisinde faydalanıyoruz" diye konuştu.
Kaynak: www.zeytuni.blogspot.com
|
|
Hakkı Usta<<ZeytinSıkma Makina Üretimi <<Tıkla
Zeytinlik
web sitesi<< TKLA
Zeytin Portalı<<TIKLA
TEBkobitv.com/Tarim_Hayvancilik<<Tıkla