Bitcoin’in ve Blockchain Teknolojisinin Mucidi
Satoshi Nakamato İle Söyleşi
Bitcoin üzerinde çalışmaya ne zaman başladın?
White Papers’ın yayınlanışından
(Yani ilk kez tasarının kamuoyuyla paylaşımından)
aşağı yukarı iki yıl önce çalışmaya başladım.
Tabiri caiz ise, tersine bir yol kat ettim.
Önce bütün problemleri çözebildiğime dair kendimi inandırmak için,
bütün kodu (programı) yazmalıydım, ancak ondan sonraWhite Papers’ı yazabilirdim.
Bitcoini niçin icat ettin?
Klasik veya geleneksel (konvansiyonel) paranın işlev görebilmesi için,
temel sorun güvendir.
Merkez bankasına parayı değersizleştirmeyeceğine güvenilmelidir
– ama tarihte Merkez Bankaları daima bu güveni yıkmıştır (kötüye kullanmıştır).
Bankalara, paralarımızı korusun ve elektronik olarak yollasın diye güveniyoruz.
Ama onlar bu paraları başkalarına veriyorlar ve
böylece kredi balonları oluşturuyorlar,
çünkü kredilerin çok küçük bir bölümünün tasarruf olarak karşılığı vardır.
Hırsızlar hesaplarımızı boşaltmasınlar
(ki bu hırsızlar da her halde biz oluyoruz)
diye onlara güvenip verilerimizi veriyoruz.
Bunun için büyük ekstra masraflar alıyorlar.
Öyle ki, bunlar küçük ödemeleri olanaksız kılıyor.
Yani öyleyse insan artık kimseye güvenmemeli mi?
Evet. Bir kuşak önce, birçok kişinin aynı anda çalıştığı bilgisayarlar vardı,
benzeri bir problem söz konusuydu.
Kullanıcı verilerinin
bir şifre ile korunduğuna güvenmeliydi ve sistemin yöneticisi bütün bilgileri gizli tutmalıydı.
Ne var ki, verilerin kişiselliği,
ya başka şeyler daha önemli göründüğü için veya
sadece basitçe amirlerinin sözlü emirleriyle yöneticiler tarafından
her zaman çiğnendi.
Ama sonra şifreleme teknikleri bulundu,
herkes için ulaşılabilir oldu ve böyle bir güvene gerek kalmadı.
Veriler, fiziksel olarak,
üçüncü şahısların hangi nedenle veya hangi koşullar olursa olsun girişini
mümkün kılmayacak şekilde emniyete alınabiliyordu.
Nicin Peer to Peer çözüme karar verdin?
Hükümetler merkezi olarak kontrol edilen ağların kafasını kesmekte ustadırlar,
bir zamanlar Napster’de görüldüğü gibi. Fakat
Gnutella ve Tor gibi saf P2P ağlarda bu işe yaramıyordu.
Niçin kullanıcıların sayısıyla artacak bir para miktarı yerine
sabit bir para miktarına karar verdin.
Bu merkezsiz olmayla mı bağlantılı?
Gerçekte para miktarını
bir Merkez Bankası gibi kullanıcıların sayısına ayarlayacak kimse yok.
Bu değeri belirlemek için kendisine güvenilen bir merkezi aktör olmalıdır.
Bir programın kurallarından gerçek bir değeri belirleyecek bir yol bilmiyorum.
Eğer belli bir para miktarını belli bir değere bağlayacak bir yol olsaydı,
bunlar programlanabilirdi.
Bitcoin belli bir anlamda değerli metaller gibi çalışıyor.
Arzı arttıracak yerde,
değeri stabil tutmak için,
arz sabit olarak belirlendi ve değer değişiyor.
Ne kadar çok kullanıcı varsa,
Coin başına değer o kadar artacaktır.
Böylece olumlu bir kendini besleyen mekanizma da oluşuyor.
Değer kullanıcı miktarıyla arttıkça,
bu tekrar, yükselen fiyattan kazanç sağlamak isteyen daha fazla kullanıcıyı çeker
Bu durumda Bitcoin
Altın gibi bir değerli madenle (soy metalle) kıyaslanabilir mi?
Evet.
Bir düşünce deneyi yapalım.
Altın gibi çok nadir bir metali tasavvur et,
ama şu özellikleri var:
Can sıkıcı bir gri rengi var.
İyi bir elektrik iletkeni değil,
kolay şekillendirilemez,
pratik olarak hiçbir yararlılığı yok
veya süs olarak kullanılamaz.
Ama bunların yanı sıra
çok özel, büyüleyici bir özelliği var:
bir haberleşme kanalı üzerinden aktarılabiliyor.
Altının sözümona “fıtratından gelen değeri”
(Intrinsischer Wert) niteliğini kastediyor ve
bunlar hiç önemli değildir mi diyorsun?
İyi bir paranın geleneksel nitelikleri olarak kabul edilen
nadir olmayı ele alalım.
Böyle bir çok nesne vardır.
Bu durumda “Fıtratından gelen değeri” olmayan bir nesne
pekala bir para olarak kullanılabilir.
İnsan bir bitcoini geçersiz bir adrese yolladığında
bu para ebediyen kaybolmuş oluyor.
21 Milyon Bitcoin sayısı kesin olarak belirlendiğine göre,
bu bitcoinlerin sayısının zamanla azalacağı gibi bir anlama geleceğinden,
bir tür “doğal deflasyon” olmuyor mu?
“Doğal deflasyon”…
Bu kavramı sevdim.
Evet kaybolan veriler ve ödeme hataları nedeniyle doğal bir deflasyon olacak.
Bir gün gelecek, yeni coinlerin yaratılması
bu doğal deflasyondan daha az bir düzeye düşecek,
öyle ki biz mutlak bir deflasyon,
yani para miktarının düşmesini de yaşayacağız.
Ama kaybolan Coinler diğer Coinleri daha değerli yapacaktır.
Bunu bitcoini olan herkese yapılmış bir bağış gibi düşünebiliriz.
Bitcoin madenciliği kaynakların israfı olmuyor mu?
Bu tıpkı Altın ve onun madenciliğinde olduğu gibidir.
Altın madenciliğinin marjinal maliyeti
daima altın fiyatı civarında bulunur.
Evet altın çıkarmak da bir israftır.
Ama bir alışveriş aracı olarak altının yararlılığı bunu fazlasıyla karşılar.
Bitcoinde de durumun aynı olduğunu düşünüyorum.
Bitcoin ile mümkün olan para yollama yararlılığı,
bitcoin madenciliğindeki
elektrik masraflarından çok daha büyüktür.
Eğer bitcoin olmasaydı
bu çok daha büyük bir israf olurdu.
|