Acarkent'te bazı villalara ve Doğa Koleji'ne kaçak iddiası
Sanıklar hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi
4 Ocak 2010, Pazartesi
Sarıyer Acarkent'te bulunan bazı villalar ile Doğa Koleji'nin kaçak olduğunu bilmesine rağmen işlem yapmadığı iddiasıyla eski belediye başkanı Yusuf Tülün, İstanbul Büyükşehir Belediye Belediyesi İmar eski Müdürü Semih Ay ve imar müdürlüğü çalışanları hakkında kamu davası açıldı. Sanıklar hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Eski Orman Bölge Müdür Yardımcılığı görevinden istifa ettikten sonra Acarlar şžirketler Topluluğu'nda görev yapan Ahmet Başer, eski patronu İsmet Acar'ı Beykoz ve Sarıyer'de ormanlık alana inşaat yaptırmakla suçlamış ardından Acarkent'te bulunan Doğa Koleji'nin eklentilerinin kaçak olduğunu iddia etmişti.
Yapılan incelemelerde Zekeriyaköy Kasap çayırı mevkiinde Acarlar İnşaat tarafından yapılan 1100 konuttan 10 tanesiyle eski adı Acar Koleji olan 2006 yılından sonra
Doğa Koleji olarak hizmet vermeye devam eden yapının bazı eklentilerinin kaçak olduğu belirlendi. Ayrıca 31 Temmuz 1987 tarihli yapı ruhsatında 10 adet konut ile okulun bulunmadığı tespit edildi.
SUç DUYURUSUYLA BAşžLADI
Yapılan tespitin ardından Sarıyer Belediyesi Encümeni tarafından kaçak eklentiler için yıkım kararı çıktı ancak bu karar bir türlü uygulanamadı. Bunun üzerine Ahmet Başer, bu kez verilen kararı uygulamayan Sarıyer Belediyesi eski Başkanı Sedat Özsoy ve şikayetin yapıldığı dönemde başkan olan Yusuf Tülün ile belediye ve İmar Müdürlüğü'nde görevli 9 kişi hakkında 2007 yılında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Dosya kapsamında bir önceki belediye başkanı Sedat Özsoy'un da aralarında bulunduğu 6 kişi hakkında ise kovuşturmaya gerek görülmedi.
Gülden KILIç/Akşam
'Bakan Pepe istiyorsa yapılacak iş çok'
Acarlar 2005'teki yönetmelik değişikliğinden yararlandı
Cumhuriyet – 05.12.2006
İstanbul Haber Servisi - Acarlar, Özer Serdaroğlu Ormanı'nda binlerce ağacı katlederek inşa ettikleri Acaristanbul projesi için, 2005 yılında gerçekleştirilen yönetmelik değişikliğinden de yararlandı. Eski Orman Mühendisleri Odası Marmara Bölge Şube Başkanı Prof. Dr. Uçgun Geray, Orman Bakanı Osman Pepe' nin tarım arazileri üzerindeki hukuksuz yapıları kurtaran Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası çıkarılırken çevreci ilan edilemeyeceğini belirterek Pepe'ye "Formula 1 yapılırken neredeydin, Koç Üniversitesi bütün davaları kaybetti araziyi neden teslim almıyorsun? " diye sordu.
Yasadaki yüzde 6'lık oranın azami limit olduğunu, orman ekosisteminin zarara uğraması durumunda daha da aşağıya inebileceğini belirten Geray, "Yapılaşma o tarz olmalı ki orman ekosistemi ortadan kalkmasın" dedi. Acaristanbul'un ne zaman yapıldığının çok fazla öneminin olmadığını dile getiren Geray şöyle devam etti: "Bakanımız 'Yıkarım, izin vermem, durdurum' diyor. Çevreci role girmiş. Biz ona diyoruz ki, Formula 1 yapılırken nerdeydin? Koç Üniversitesi bütün davalarını kaybetti. Orman Genel Müdürlüğü arazisi üzerinde. Git teslim al diyoruz. Yine ortada yok. Bakanın hemen yapması gereken işler var. Koç Üniversitesi gecekondu üniversitesi oldu, bütün yargı aleyhine. Tıs yok."
İstanbul'da orman arazileri içinde yığınla yasal olmayan villanın olduğunu, eski bakan Nami Çağan döneminde orman alanında bulunan binden fazla evin yıkıldığını dile getiren Geray, Riva havzasının en yukarı bölümündeki usulsüz villakentlerin yeni çıkarılan Toprakları Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası ile kurtarıldıklarını kaydetti. Riva'daki usulsüz yapılaşmaya karşı 7 yıllık bir mücadelenin olduğunu Cargill yasası olarak bilinen bu yasanın af içeren geçici maddelerinin, bütün tarım arazileri üzerindeki hukuksuz yapılaşmaları kurtardığını söyleyen Geray şunları kaydetti: "Korkunç bir durum. Şu söylenenlerin mevzuatla yıkılmaması lazım. Ayıplıyoruz. Şu ana kadar bir hareket yok. Yapılacak işleri yapmadığı için çevreci olarak ilan edemeyiz."
'BELKİ BİRİLERİ GİDİCİDİR '
Acaristanbul'un gündeme gelmesinin arkasında kabine içindeki çatlakların olabileceğini, İçişleri Bakanı ile Orman Bakanı'nın karşı karşıya olduğunu dile getiren Geray, "İkinci neden de bütün bu hadiselerin gecikerek ortaya çıkmasının altında bizim bilmediğimiz yerlerde infaz var demektir. Bu tahminimiz ancak Türkiye, böyle şeylerin olmadığı bir yer değil. Belki birileri gidicidir" diye konuştu. Geray, Acarkent yıkılacak mı sorusuna da " Acarkent yıkılmayacak. Formula 1'de, Koç'ta galip olamadık. Yargı tamamıyla lehimize karar verdiği halde inşaata devam ettiler. Şimdi çıkardıkları yasayla tarım arazilerinde hukuksuz yapılaşmaya izin veriyorlar." Milyonlarca ağacın katledildiği Acaristanbul projesine 13 Temmuz 2001'de istenen koşulları yerine getirmesi için 12 ay süre tanındı. Eksikliklerini tamamlayamayan firma, 4 Ekim 2002'de İstanbul Orman Başmüdürlüğü'ne başvurup kesin izin için başvuru yaptı.
ÇAĞAN SORUŞTURMA BAŞLATMIŞTI
Bölge müdürlüğü eksikliklere karşın onay verdi. Doğrudan bakanlığa gönderilmesi gereken onay yazısı, götürmesi için Acaristanbul çalışanına verildi. Şirket temsilcisi bu yazıyı bakanlığa teslim etmedi. Eski Orman Bakanı Nami Çağan , bu evrakın bakanlığa ulaşamamış olduğunu öğrenince İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında verilen onay ve kesin izin başvurusu iptal edilerek firmanın kesin izin başvurusu için gerekli şartları yerine getirmediği belirtildi. İstanbul Orman Bölge Müdür Yardımcısı Niyazi Kurtuluş emekliye ayrıldı. Beykoz Belediyesi de kesin izni olmayan projeye 10 Nisan 2003'te yapı ruhsatı verdi. Bu izne Orman Genel Müdürlüğü yasal süresi içinde itiraz edemedi. Özel Ormanlarda Yapılacak İş ve İşlemler Hakkındaki Yönetmelik 26 Temmuz 2005 tarihinde değiştirildi. Yapılaşma ormanın bir yerinde değil çeşitli yerlerinde olabileceği, enerji nakil, su, isale, doğalgaz hattı, kanalizasyon, yol gibi kamu hizmetine yönelik verilen hizmetlerin yüzde 6'lık oranın dışına çıkılmasının da yolu açılmış oldu.
Beykoz Doğa Koleji yıkılacak mı
Hukukçu Cihangir Dönmez, Beykoz Doğa Koleji kampusu konusunu ele aldı...
31 Mart 2010, Çarşamba
Bilindiği üzere Akbaba köyünde bulunan Beykoz Doğa Koleji 52 bin 500 metrekarelik 2B niteliğindeki hazine arazisinin üzerine kaçak yapılar inşa edilmek suretiyle oluşturulmuş bir okuldur.
Milli Emlak Genel Müdürlüğü 08.10.2009 tarihinde yine Beykoz da kısmen 2b kısmen sarı alan ( evveliyatı hiç orman olmamış tarım alanı ) üzerinde bulunan H isimli vatandaşın zilyet olduğu tesiste işgalin 3091, 2886, 775 Sayılı Kanunların uygulanması ile giderilmesini talep etmiştir.
Nedir bu adı geçen Kanunlar
3091 Sayılı Kanun, Taşınmaz Zilyetliğine Yapılan Müdahalenin Menni Kanunu olup, Kanunun Uygulama Yönetmeliği 3., 5., 8., 9., 19. maddeleri Kaymakama Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlarda işgali öğrendiği anda resen soruşturma açarak Devletin Hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazdaki işgalin sonlandırmasını emretmektedir.
2886 Sayılı Kanun, Devlet İhale Kanunu olup, 75. maddesi İşgal edilen Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki işgale uğramış taşınmaz malın bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilmesini düzenlemektedir.
775 Sayılı Kanun Gecekondu Kanunu olup, 18. maddesi Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardaki daimi veya geçici bütün izinsiz kaçak yapıların, inşa sırasında olsun veya iskan edilmiş bulunsun, hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, tebligat dahi yapılmaksızın Belediye veya Devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılmasını emretmektedir.
Milli Emlak Genel Müdürlüğü talimatı üzerine, İstanbul Valiliği vatandaş H nin işgalci olduğu taşınmaza ilişkin olarak Beykoz Kaymakamlığından tahliye, Beykoz Belediyesinden kaçak yapıların yıkımını talep etmiştir. Bunun üzerine Beykoz Kaymakamlığı 08.10.2009 tarihinde bu taşınmazı Jandarma marifetiyle tahliye ettirmiş, Beykoz Belediye Başkanlığı bu taşınmazda yer alan kaçak yapıları aynı gün yıkmıştır.
3091, 2886, 775 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Yasaları uygulanarak Beykoz Kaymakamlığı tarafından taşınmazdan tahliye edilen ve onbeş sene önce yaptığı kaçak yapılar Beykoz Belediye Başkanlığı tarafından yıkılan vatandaş H aynı İdarelerden, aynı İdarecilerden Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10. maddesi Kanun Karşısında Eşitlik ve 11. maddesi İdare Makamlarının Anayasa maddeleri ile bağlı olduğu ilkesi gereği olarak, aynı 3091, 2886, 775 Sayılı Kanunların 2B niteliği ile Devletin Hüküm ve tasarrufu altında bulunan araziye kaçak yapı yaparak işgal etmiş olan kendisi ile eşit hukuki durumda olan Beykoz Doğa Kolejine uygulanarak, Beykoz Doğa Kolejinin de kendisinin olduğu gibi 2B niteliğindeki Hazine taşınmazından tahliyesini ve taşınmazda yer alan kaçak yapıların yıkımını yazılı dilekçelerle talep etmiştir.
Anadolu Yakası Milli Emlak Müdürlüğü tarafından, İdare karşısında Anayasamızın 10. ve 11. maddeleri çerçevesinde hak arayan vatandaş H ye aylar geçtikten sonra, Doğa Kolejinin bulunduğu parselin Hazineye ait olduğunun tespit edildiği, Doğa Kolejine İdarece haksız işgal tazminatı olarak ecrimisil tahakkuk ettirildiği, Milli Emlak Tespit ve İmar Takip Koordinatörlüğünce işgale ve kaçak yapılara ilişkin tespit tutanağı düzenlendiği, Milli Emlak Denetmeninin bu taşınmazla ilgili olarak rapor düzenlediklerini ve vatandaş H nin talebinin yasal gereği olan tahliye ve yıkım uygulanması için talimat gönderilmesi amacıyla dosyanın 02.02.2010 tarihinde Milli Emlak Genel Müdürlüğüne gönderildiğini belirtmişlerdir.
Şimdi soru şudur
Milli Emlak Genel Müdürlüğü ;
08.10.2009 tarihinde görevini yerine getirerek, 3091, 2886, 775 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Kanunları çerçevesinde tahliye ve yıkımını infaz ettirdiği Beykoz da yer alan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı H nin işgalinde olan 2B arazi ve üzerindeki kaçak yapılarla ilgili tahliye ve yıkım şeklindeki kararı gibi ;
Eşit hukuki durumda olan Beykoz Doğ